The Effect of Corporation Reputation on Organizational Citizenship Behaviour

There is a growing interest of academicians and practitioners for corporate reputation since it is an important factor, which creates beneficial outcomes for the firms. In the literature, corporate reputation is studied on the ground of external stakeholders. However, employees as internal stakeholders are also as important as the external ones, and we know little about how corporate reputation affects employees’ organizational behaviors. This study purposes to fulfill that gap and aims to identify the effect of corporate reputation an organizational citizenship behavior (OCB). As a result of the study, it was found that corporation reputation positively affects altruism, courtesy, civic virtue and consciousness while does not have any influence on sportsmanshi

Optically derived elevation angle dependence of fading for satellite PCS

Images of urban Japan taken vertically through a 180 deg fisheye lens were analyzed to derive, as a function of elevation the fraction of sky that is clear, shadowed by trees, or blocked by buildings. At 32 deg elevation, results match those derived from satellite measurements fit to a 3-state fade model. Using the same model, for the first time the elevation angle dependence of mobile satellite fading is predicted

Photogrammetric mobile satellite service prediction

Photographic images of the sky were taken with a camera through a fisheye lens with a 180 deg field-of-view. The images of rural, suburban, and urban scenes were analyzed on a computer to derive quantitative information about the elevation angles at which the sky becomes visible. Such knowledge is needed by designers of mobile and personal satellite communications systems and is desired by customers of these systems. The 90th percentile elevation angle of the skyline was found to be 10 deg, 17 deg, and 51 deg in the three environments. At 8 deg, 75 percent, 75 percent, and 35 percent of the sky was visible, respectively. The elevation autocorrelation fell to zero with a 72 deg lag in the rural and urban environment and a 40 deg lag in the suburb. Mean estimation errors are below 4 deg

Factors Affecting the Attitudes of Women toward Family Planning

Everyone has the right to decide on the number and timing of children without discrimination, violence and oppression, to have the necessary information and facilities for it, to access sexual and reproductive health services at the highest standard. Deficient or incorrect family planning methods, wrong attitudes and behaviors toward the methods and consequent unplanned pregnancies, increased maternal and infant mortality rates are the main health problems in most countries. Individuals’ learning modern family planning methods and having positive attitude for these methods may increase the usage of these methods and contributes the formation of healthy communities. It is considered important to examine the current attitudes and determinants in order to spread the choice of effective method

E-PERAKENDECİLERİN BİLGİ YÖNETİMİ VE TÜKETİCİ ÇEVRİMİÇİ GÜVEN UNSURLARINA İLİŞKİN UYGULAMALARI: AMPİRİK BİR ÇALIŞMA

Çalışmanın amacı, elektronik perakendecilerin bilgi yönetimi ve tüketici çevrimiçi güven unsurlarına ilişkin uygulamalarını tespit etmektir. Toplam perakende sektörü içerisinde elektronik perakendecilik en hızlı gelişen perakende türüdür. Özellikle COVİD-19 pandemisi sonrasında elektronik perakendecilere olan talep büyük ölçüde artış göstermiştir. Bu bağlamda bu çalışmada nitel araştırma kullanılmış ve Türkiye’de en fazla alışveriş yapılan e-perakendecilerin web siteleri incelenmiştir. Çalışmada önceden belirlenmiş kodlar üzerinden data toplanmış ve toplanan data içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda en çok alışveriş yapılan e-perakendecilerin- çoğunluğu Türk menşeili ve fiziksel mağazası yok- firma, kargo, güvenli alışveriş, yardım, iade ve değişimlerle ilgili şeffaf bir şekilde bilgi paylaştığı görülmüştür. Ancak tüketicilerin negatif yorumlarına ve şikayetlerine fazla yer verilmediği tespit edilmiştir

Apendektomi yapılan hastaların kültür ve antibiyotik duyarlılıkları, antibiyotik seçimleri ve klinik duruma etkileri

Giriş: İntraabdominal infeksiyonlar genellikle antibiyotik tedavisinin ampirik olarak başlandığı infeksiyonlardır. Artan antibiyotik direnci ampirik antibiyotik seçiminde önemlidir. Doğru antibiyotik seçiminde toplumumuzdaki mevcut direnç durumunun bilinmesi gereklidir. Güncel rehberlerde sadece antibiyotik tedavisi ile tedavi edilmesi önerilen apandisit olguları bulunmaktadır. Bu durum ampirik antibiyotik tedavi uygunluğunun önemini daha da arttırmaktadır. Bu çalışmada hastanemizde apendektomi yapılan hasta grubunda ameliyat materyalinde üreyen etken bakteriler ve direnç durumları araştırılmıştır. Sonuçlar, başlanılan ampirik antibiyotik tedavi seçimleri ve hastaların klinik durumları ile karşılaştırılmıştır. Materyal ve Metod: Hastanemizde Haziran 2015-Haziran 2017 tarihleri arasında apandisit nedeniyle opere edilen hastalardan operasyon sırasında doku örneği kültürleri alınabilmiş olanlar çalışmamıza dahil edildi. Hastaların başlanmış olan antibiyotik tedavileri, demografik özellikleri kayıt altına alındı. Operasyon sırasında alınan doku örnekleri mikrobiyoloji laboratuvarımız tarafından aerobik kültür ekimi yapılarak incelendi. Üreyen bakterilerin antibiyotik duyarlılık testleri EUCAST standartlarına uygun olarak disk difüzyon yöntemi ile çalışıldı. Vitek 2 (BioMerieux, Fransa) otomatize identifikasyon sistemi kullanılarak bakteri identifikasyonu yapıldı. Bulgular: Toplam 90 hasta çalışmamıza dahil edilmiştir. Bu hastaların 54 (%60.0)’ü erkekti. Ortalama yaş 29.5 ± 9.08 (16-51) idi. Alınmış olan kültürlerden 31 (%34.4)’inde üreme olmamıştır. Üreme olan doku kültürlerinde en sık üreyen mikroorganizma (51/90, %69.9) Escherichia coli idi. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) üreten gram-negatif bakteri izole edilme oranı 17 (%18.9) idi. On iki hastada kültürde birden fazla bakteri üremiştir. Ampirik antibiyotik tedavisi olarak 20 (%22.2) hastaya sefazolin ve metronidazol kombinasyon tedavisi, 65 (%72.2) hastaya ise seftriakson ve metronidazol kombinasyon tedavisi başlanmıştır. En sık başlanılan antibiyotik olan seftriaksona duyarlılık oranı %63.4 olarak saptanmıştır. Sonuç: Hastalardan alınan doku kültürlerinin üçte birinde bakteri üremesi saptanmadı. GSBL pozitif gram-negatif bakteri üreme oranı %18.9 idi. Ampirik olarak başlanan antibiyotik tedavilerinin hiçbiri GSBL pozitif bakterilerde etkili değildi. Bu çalışmada hastalarımızın tamamında apendektomi uygulandığından etken bakterilerdeki direnç oranları, ampirik tedavi seçimleri GSBL pozitif bakteri üreyen hastalara uygun olmasa da tedavi başarısızlığı olarak klinik pratiğe yansımadı. Ancak yaygın intraabdominal infeksiyonu olan hastalarda ve sadece antibiyotik tedavisi ile tedavi edilen apandisit hastalarında uygunsuz ampirik antibiyotik seçimleri klinik tedavi başarısızlığına sebep olabilir

Understanding and conceptualising the adoption, use and diffusion of mobile banking in older adults: A research agenda and conceptual framework

Mobile banking has become increasingly important to society; however, not all members of society adopt and/or use it as much as others: older adults, the disabled and lower-income families remain behind in their use and adoption of this service. This finding helped us recognise a research gap and led us to form our primary aim: to understand and explain the factors that influence the adoption, use and diffusion of mobile banking among one of those groups in particular, older adults, in the UK. To form a theoretical understanding, this paper presents a comprehensive review of the surrounding literature in the area and proposes a conceptual framework that can be used for future research. The implications of this research for academia and businesses are also provided in this paper