14 research outputs found
Boolean Delay Equations: A simple way of looking at complex systems
Boolean Delay Equations (BDEs) are semi-discrete dynamical models with
Boolean-valued variables that evolve in continuous time. Systems of BDEs can be
classified into conservative or dissipative, in a manner that parallels the
classification of ordinary or partial differential equations. Solutions to
certain conservative BDEs exhibit growth of complexity in time. They represent
therewith metaphors for biological evolution or human history. Dissipative BDEs
are structurally stable and exhibit multiple equilibria and limit cycles, as
well as more complex, fractal solution sets, such as Devil's staircases and
``fractal sunbursts``. All known solutions of dissipative BDEs have stationary
variance. BDE systems of this type, both free and forced, have been used as
highly idealized models of climate change on interannual, interdecadal and
paleoclimatic time scales. BDEs are also being used as flexible, highly
efficient models of colliding cascades in earthquake modeling and prediction,
as well as in genetics. In this paper we review the theory of systems of BDEs
and illustrate their applications to climatic and solid earth problems. The
former have used small systems of BDEs, while the latter have used large
networks of BDEs. We moreover introduce BDEs with an infinite number of
variables distributed in space (``partial BDEs``) and discuss connections with
other types of dynamical systems, including cellular automata and Boolean
networks. This research-and-review paper concludes with a set of open
questions.Comment: Latex, 67 pages with 15 eps figures. Revised version, in particular
the discussion on partial BDEs is updated and enlarge
SIÇAN TENDO CALCANEUS’UNDA YAŞA BAĞLI DEĞİŞİKLİKLERİN MORFOMETRİK, İMMUNOHİSTOKİMYASAL VE İNCE YAPI DÜZEYİNDE İNCELENMESİ
Aşil tendonu insan vücudundaki en güçlü tendon olmasına rağmen; fazla kullanıma,
yaşa, mekanik etkilere, çeşitli sistemik hastalıklara ve dışarıdan alınan çeşitli ilaçlara bağlı
olarak yırtılma riski en yüksek olan tendondur. Yaş, diğer tendonlara oranla aşil tendonu
lezyonlarında önemli bir hazırlayıcı faktördür. Bu nedenle tendon yaşlanması üzerine
birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada sağlam sıçan aşil tendonundaki yaşa bağlı oluşan
değişikliklerin, herhangi bir etyolojik faktör olmaksızın morfolojik, ince yapı düzeyinde
ve immunohistokimyasal olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Prepubertal (2-3 haftalık),
ergin (6-7 aylık) ve geç ergin (1 yaş) gruplarının her birinden onar adet olmak üzere
toplam 30 adet Wistar Albino cinsi dişi sıçan kullanıldı. Genel anestezi altında her iki aşil
tendonları alınan sıçanlara daha sonra ötenazi uygulandı. Pikrik asit-sirius kırmızısı ışık
mikroskobik incelemesinde, yaşın artmasıyla yoğun kırmızı renkte boyanan kollajen
liflerin ondulasyonunda azalma, tenosit çekirdeklerinde yuvarlaklaşma, ara madde ve kan
damarı artışı, tenosit sayısında istatistiksel olarak da anlamlı azalma olduğu görülmüştür.
İmmunohistokimyasal olarak kollajen tip I ve TGF β ve S-100 antikor tutulumları, yaşla
belirgin artış gösterirken FGF-1 tutulumunun ergin yaş grubunda diğer yaş gruplarından
biraz daha fazla olduğu izlenmiştir. Elektron mikroskobik olarak artan yaşla tenositlerin
aktivitesinde azalma, kollajen sentezinde azalma, GER’de salgı materyali birikimi ve
sitoplazmada lipid birikimi artarken çekirdeklerin de yuvarlaklaştığı görülmüştür.
Ergin yaş grubunda başlayan dejeneratif değişiklikler, fonksiyonel olarak tendonun
esnekliğinin azalmasıyla lezyonlara neden olabileceğini düşündürmektedir