35 research outputs found

    Dijital ve Geleneksel Oyun Oynayan Çocukların Değer Algılarının Karşılaştırılması: Türk ve İngiliz Örneklemleri

    Get PDF
    The present study examined the value perceptions of Turkish and British children according to various variables and determined to what extent traditional and videogame genres preferred by children predict their value perceptions, dominant case design, one of the mixed research designs, was used. While the quantitative approach was mainly used in the research, the qualitative approach was used as a supporter. The data collection process of the study lasted for two academic years. In the first year, the study was conducted with 243 primary school students studying in Nottingham (England). In the following year it was conducted with 267 primary school students studying in Ankara (Turkey). A total of 510 primary school students with ages ranging from 9-11 years were recruited for the study. Data were collected using the “Personal Information Form” and “Moral Dilemma Stories Inventory for Children”. Both were developed in English and then adapted into Turkish. It was found that, in both sample, girls’ value perception scores were significantly higher than boys’ scores. Videogames primarily produced for entertainment were the most preferred games by Turkish and British children while educational and serious videogames were the least preferred. Traditional games in sports (soccer, cricket, etc.) were preferred more by British children, while traditional action games (dodgeball, playing tag etc.) were preferred more by Turkish children. It was found that action-adventure and role-playing videogames predicted children’s value perception negatively, and simulation and puzzle videogame genres predicted children’s value perceptions positively. Furthermore, movement-based traditional games (sports, action) predicted children’s value perceptions positively, while traditional competitive (racing) games predicted children’s value perceptions negatively.Türk ve İngiliz çocukların değer algılarını çeşitli değişkenlere göre incelemeyi ve çocuklar tarafından tercih edilen geleneksel ve dijital oyun türlerinin onların değer algılarını ne düzeyde yordadığını belirlemeyi amaçlayan bu araştırmada karma araştırma desenlerinden baskın durum deseninden faydalanılmıştır. Araştırmada nicel yaklaşım ağırlıklı olarak kullanılırken nitel yaklaşım destekleyici görevi görmüştür. Araştırmanın veri toplama süreci iki akademik yıl sürmüştür. İlk yıl Nottingham’da yer alan ilkokullarda öğrenim gören 243 öğrenci ile ikinci yıl ise Ankara’da bulunan ilkokullarda öğrenim gören 267 öğrenci ile çalışılmıştır. Araştırma 9-11 yaş grubu toplam 510 ilkokul öğrencisi ile yürütülmüştür. Araştırma verileri İngilizce olarak geliştirilen ve daha sonra Türkçeye uyarlaması yapılan “Kişisel Bilgiler Formu” ile “Çocuklar İçin Ahlaki İkilem Hikâyeleri Envanteri” aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma sonucunda her iki örneklem grubunda yer alan kız çocukların değer algı puanlarının erkek çocukların puanlarından anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Hem Türk hem de İngiliz çocukları en fazla eğlence amaçlı üretilen dijital oyunları, en az ise eğitsel veya beceri öğretimi (ciddi) amaçlı üretilen dijital oyunları tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Spor türündeki (futbol, kriket vb.) geleneksel oyunlar İngiliz çocukları tarafından, aksiyon türündeki (yakan top, ebelemece oyunu vb.) oyunlar ise Türk çocukları tarafından daha fazla tercih edilmiştir. Aksiyon-macera ve rol yapma türündeki dijital oyunların çocukların değer algılarını negatif yönde, simülasyon ve puzzle türündeki dijital oyunların ise pozitif yönde yordadığı belirlenmiştir. Bunun yanında hareket temelli geleneksel oyunların (spor, aksiyon) çocukların değer algılarını pozitif yönde, rekabet içerikli yarış oyunlarının ise negatif yönde yordadığı belirlenmiştir

    Üniversite Öğrencilerinin Özyeterlilik ve Sporda Başarı Motivasyon Düzeylerinin Araştırılması

    Get PDF
    The aim of this study is to examine the effects of individual self-efficacy of students at the Facultyof Sport Sciences on their success and motivation levels in sports and to determine whether they differaccording to demographic variables. This research consists of 275 students, 210 males and 65 females, studyingin different departments at the Faculty of Sport Sciences in Uşak University. In the research, the 'PersonalInformation Form' prepared by the researcher, 'Sports Specific Success Motivation Scale (SSSMS)' developedby Willis (1982) which was adapted to Turkish by Tiryaki and Gödelek (1997) and reliability - validity studieshave been performed; and the 'Self-Effectiveness-Efficacy Scale' developed by Sherer et al. (1982) which wasadapted to Turkish by Gözüm and Aksayan (1999) were used. Analysis of the data related to the questionnaireand scale used in the research was done by using SPSS 22 statistical program.T-test and ANOVA can be usedin case of total scores obtained from the Sport-Specific Success Motivation scale and the Self-EffectivenessEfficacyscale subscales show normal distribution.Otherwise, nonparametric tests should be used.For thispurpose, “Shapiro Wilk” normality test was applied for total scores.In all statistical tests, it was considered as? = 0.05.As a result of the research; when we look at the effect of individual self-efficacy on the success andmotivation levels of the students at the Faculty of Sport Sciences; there is no significant difference in gender,age, class, parental status, family income level, number of doing sports, being a licenced player but there is asignificant difference in doing regular sports.Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin bireysel öz-yeterliliklerinin sporda başarı ve motivasyon düzeyleri üzerine etkisini demografik değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma; Uşak Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nin farklı bölümlerinde öğrenim görmekte olan 210 erkek 65 kadın toplam 275 öğrencilerden oluşturmaktadır. Araştırmada veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Kişisel Bilgi formu’Willis tarafından 1982 yılında geliştirilen Tiryaki ve Gödelek (1997) tarafından Türkçeye uyarlaması yapılan, güvenirlik ve geçerlilik çalışması yapılmış olan Spora Özgü Başarı Motivasyonu Ölçeği (SÖBMÖ). 1982 yılında Sherer ve arkadaşları tarafından geliştirilen ve 1999 yılında Gözüm ve Aksayan tarafından Türkçe ’ye uyarlanan Öz-Etkililik-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan anket formuna ve ölçeğe ilişkin verilerin analizi SPSS 22 programı kullanılarak yapılmıştır. Spora Özgü Başarı Motivasyonu ölçeği ile Öz Etkililik-Yeterlik ölçeği alt ölçeklerinden elde edilen toplam puanların normal dağılım göstermesi durumunda t-testi ve ANOVA kullanılabilir. Aksi durumda parametrik olmayan testler kullanılması gerekir. Bu amaçla toplam puanlar için “ShapiroWilk” normallik testi uygulanmıştır. Tüm istatistiksel testlerde ?=0.05 olarak alınmıştır. Araştırmanın sonucunda; Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin bireysel öz-yeterliliklerinin sporda başarı ve motivasyon düzeyleri üzerine etkisini; cinsiyet, yaş, sınıf, baba eğitim durumu, anne eğitim durumu, ailenin aylık geliri, düzenli spor yapma-spor kulübü, haftalık spor yapılan gün sayısı ve lisanslı sporcu gibi çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğine bakıldığında; Cinsiyet, yaş, sınıf, anne-baba örgenim durumu, aile gelir düzeyi, spor yapma sayısı, sporcu lisansı olma düzeylerinde anlamlı sonuca rastlanmaz iken düzenli spor yapma durumunda anlamlı bir farklılığa ulaşılmıştır

    Development and validation of Videogame Addiction Scale for Children (VASC)

    Get PDF
    The aim of the present study was to develop a valid and reliable Videogame Addiction Scale for Children (VASC). The data were derived from 780 children who completed the Videogame Addiction Scale (405 girls and 375 boys; 48.1% ranging in age from 9 to 12 years). The sample was randomly split into two different sub-samples (sample 1, n=400; sample 2, n= 380). Sample 1 was used to perform exploratory factor analysis (EFA) to define the factorial structure of VASC. As a result of EFA, a four-factor structure comprising 21 items was obtained and explained 55% of the total variance (the four factors being "self-control," "reward/reinforcement", "problems," and "involvement"). The internal consistency reliability of VASC has found 0.89. Confirmatory factor analysis (CFA) was performed to confirm the factorial structure obtained by EFA in the remaining half of sample (n= 390). The obtained fit indices from the CFA confirmed the structure of the EFA. The 21-item VASC has good psychometric properties that can be used among Turkish schoolchildren populations

    Relationship between primary school teaching prospective teachers habits of reading periodical publications and their level of critical and media literacy

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının gazete ve dergi takip etme alışkanlıkları ile eleştirel ve medya okuryazarlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir.Bu araştırmada nicel araştırma metodundan faydalanılmıştır. Araştırma modeli genel tarama modellerinden betimsel - ilişkisel tarama modeli özelliklerine sahiptir. Araştırmanın çalışma evrenini 2012 ' 2013 eğitim öğretim yılında Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümün normal öğretim ve ikinci öğretimde öğrenim gören tüm sınıf öğretmeni adayları oluşturmaktadır. Sınıf öğretmeni adaylarının tamamına yakınına (N= 579) ulaşıldığı için örneklem seçimine gidilmemiş, ulaşılan grup çalışma evreni olarak kabul edilmiştir. Araştırmada veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen 'Eleştirel Okuryazarlık Ölçeği' ve Özgen ve Korkmaz (2011) tarafından geliştirilen 'Medya ve Televizyon Okuryazarlık Düzeyleri Ölçeği' gerekli izinler alındıktan sonra kullanılmıştır. Eleştirel Okuryazarlık Ölçeği geliştirilmesi kapsamında ilgili literatür taraması yapılmış, uzman görüşlerine başvurulmuş ve benzer ölçekler incelenmiştir. Tüm bu çalışmaların sonucunda 20 maddelik taslak soru havuzu oluşturulmuştur. Oluşturulan taslak soru havuzu bir dilbilim uzmanına iki alan uzmanına ve bir psikolojik danışmanlık ve rehberlik uzmanına inceletilerek alınan geri dönütler doğrultusunda 6 madde çıkartılarak toplam 14 maddeden oluşan ölçeğin son hali oluşturulmuştur. Ölçek 203 sosyal bilgiler öğretmeni adayına ön uygulaması gerçekleştirilerek ölçeğe ilişkin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış ve 14 maddeden ve 2 boyuttan oluşan ölçek son halini almıştır. Ölçeğin Cronbach Alpha değeri .82 olarak bulunmuştur. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde chi-square (Kay-Kare), Çok Değişkenli ANOVA (MANOVA) ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda kızların erkeklere göre daha fazla gazete ve dergi takip etme alışkanlığına sahip olduğu, adayların anne ve baba eğitim durumları ile dergi takip etme alışkanlıkları arasında anlamlı bir ilişkinin bulunduğu söylenebilir. Yine araştırmaya katılan adayların cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve baba eğitim durumlarına göre medya bağımlılık düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Adayların gazete takip etme alışkanlıkları ile medya bağımlılık düzeyleri arasında ve dergi takip etme alışkanlıkları ile eleştirel yazma becerileri arasında anlamlı ilişki olduğu bulunan bir diğer sonuçtur.The aim of this study is to determine the prospective students' habits of following newspaper and magazine and to determine the relationships between these habits and critical literacy and media literacy levels. Quantitative research methods were used in this research. The research model has the features of descriptive-relational survey model, one of the general survey models. Population of the study consists of all the prospective class teachers at normal education and evening education of Department of Primary School Teacher Education at Adnan Menderes University in 2012-2013 academic year. As 579 prospective primary school teachers, approximately all the students were reached, sampling selection method wasn't applied and the group reached was accepted as target population. "Critical Literacy Scale" developed by the researcher and "Media and Television Literacy Levels Scale" developed by Özgen and Korkmaz (2011) were used to collect data in the research after getting the necessary permissions.In order to develop Critical Literacy Scale, necessary literature was reviewed, experts' advices were taken, and similar scales were examined. As a result of all of these efforts, a 20-point draft question repository was created. Final form of the scale consisting of 14 points was reached after omitting 6 points in accordance with feedbacks taken from linguists, two domain experts and a psychological counseling and guidance expert. Validity and reliability studies of the scale were done as preliminary application was carried out on 203 prospective social studies teachers, and our scale consisting of 14 points and 2 dimensions took its final form. Cronbach Alpha value of our scale is .82.Chi-Square, Multivariate ANOVA (MANOVA) and One-Way ANOVA were used to analyze the data collected in the research.As a result of the research, it can be said that girls' habits of following newspapers and journals are superior to boys' habits, and there is a significant relation between prospective students' habit of following journals and their parents' educational status. Also, it has been found that there is a significant difference between prospective students' media dependency levels in terms of their gender, grade levels and fathers' educational status. The other result is that there are significant relations between prospective students' habit of following newspapers and their media dependency level and between their habit of following journals and their critical writing skills

    Sınıf Öğretmeni Adaylarının Gazete ve Dergi Takip Etme Alışkanlıkları ile Medya Okuryazarlık Düzeyleri Arasındaki İlişki

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının gazete ve dergi takip etme alışkanlıkları ile medya okuryazarlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. İlişkisel tarama modeline göre desenlenen araştırmanın evrenini Türkiye’deki üniversitelerin Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim gören sınıf öğretmeni adayları oluştururken, örneklem grubunu Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim gören 579 sınıf öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla Korkmaz ve Yeşil (2011) tarafından geliştirilen “Medya ve Televizyon Okuryazarlık Düzeyleri Ölçeği” gerekli izinler alındıktan sonra kullanılmıştır. Araştırma sonucunda kadın öğretmen adaylarının erkek adaylara göre daha fazla gazete ve dergi takip etme alışkanlığına sahip olduğu; 4. sınıf öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin 1. sınıf öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinden daha yüksek olduğu, öğretmen adaylarının gazete takip etme alışkanlıkları ile medya okuryazarlık düzeyleri arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu ve gazete takip etme alışkanlıklarının medya okuryazarlık düzeylerini yordadığı bulunmuştur

    A Study on General Self-Esteem of Primary School Second-Level Students with respect to Student Success and Some Variables

    No full text
    Bu araştırmanın amacı, İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin genel benlik saygılarının öğrenci başarısı ve cinsiyet, yaş, kardeş sayısı ve okulun bulunduğu yer gibi bir kısım değişkenler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır.Araştırma verileri Benlik saygısı ölçeği ve Başarı Tespit Sınavı Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma genel tarama modeline uygun olarak desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, Konya'da yer alan farklı ilköğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan 978 kız, 1022 erkek öğrenci olmak üzere toplam 2000 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışmaya katılan öğrenciler tesadüfî örneklem yöntemi ile seçilmiştir. Öğrenciler çalışmaya veri tabanına yüklü çevrimiçi ölçekleri doldurarak katılmışlardır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında; İlköğretim öğrencilerinin genel benlik saygısının okul yerleşim yerine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı, büyük şehirlerde oturan öğrencilerin genel benlik saygısı puan ortalamalarının köylerde anlamlı derecede yüksek olduğu bulunmuştur. İkinci bulguda ilköğretim öğrencilerinin genel benlik saygılarının cinsiyetleri bakımından farklılaştığı, kız öğrencilerin genel benlik saygıları, erkek öğrencilerinkine göre anlamlı seviyede daha yüksek çıkmıştır. Araştırmadan elde edilen başka bir bulguda ise İlköğretim öğrencilerinin saygıları ile BTS puanları arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki elde edilmiştir. Araştırmadan elde edilen son bulguda ise İlköğretim öğrencilerinin genel benlik saygısı puanlarının kardeş sayısına göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı ile başarı güdüsü puanlarının sınıf seviyesine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı görülmektedir.The purpose of this study is to find out whether general self-esteem levels of primary school second-level students differentiate in terms of student success and some variables such as gender, age, number of siblings and location of school. Research data was collected by Self-esteem scale and Achievement Assessment Test(AAT) scale. The research was designed in accordance with general screeningmodel. The study group of the research was 2000 students - 978 girls and 1022 boys- studying at different schools in Konya. Students participated in the study wereselected through a random sampling method. Students took part in the study bycompleting the online questionnaires stored on the database. First finding from thestudy indicated that self-esteem of primary school students differentiatedsignificantly according to the location of school and that students living inmetropolises had significantly higher self-esteem scores than those of students livingin villages. Second finding revealed that general self-esteem of primary schoolstudents differentiated with respect to gender, that is, self-esteem levels of girls weresignificantly higher compared to boys. Another finding from the research showed asignificant positive relationship between general self-esteem and AAT scores ofstudents. Final finding of the research was that general self-esteem scores ofstudents did not significantly differentiate according to the number of siblings andtheir achievement motive scores did not significantly differentiate in terms of grade leve
    corecore