Uşak University Institutional Repository
Not a member yet
4106 research outputs found
Sort by
Yalın Üretim Uygulamaları Destekli Bütünleşik Bir Üretim Yönetimi Sistemi: Bir Simülasyon Uygulaması
Yalın üretim uygulamaları, ürettiği çarpıcı çıktılar ile pek çok sektör tarafından kullanılan güçlü bir kurumsal yaklaşım ve felsefe olarak karşımıza çıkmaktadır. Yalın üretim bileşenlerinin ortaya koyacağı çıktıların simüle edilerek karar vericilerle paylaşılması, uygulamaya geçiş sürecini ve yalın yaklaşımın tüm kurum tarafından benimsenmesini kolaylaştırmaktadır. Bu çalışmada, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir işletmede, depo yönetimi, satınalma, üretim ve üretim yönetimi süreçlerini içeren ve tüm kurumu kapsayacak entegre bir yalın üretim uygulaması tasarlanmıştır. Arena simülasyon yazılımı ile tasarlanan sistem simüle edilmiş ve sonuçlar ortaya konmuştur. Simülasyon sonuçları sonrası karar vericiler tarafından uygulamaya geçirilmesine karar verilmiş; yaklaşık 12 aylık bir süre sonrasında elde edilen uygulama sonuçları ile mevcut durum ve simülasyon sonuçları karşılaştırılmıştır. Temin süresi ve üretim kalitesi ana başlıkları altında toplanan sonuçlar, temin süresinde %36,3 ve ürün başı hatalı/eksik parça sayısında ise %54’lük bir azalma olduğunu ortaya koymuştur. Simülasyon sonuçları ile uygulama sonrası elde edilen sonuçlar arasında ortaya çıkan yaklaşık %5’lik fark da, etkin ve doğru ölçülmüş girdilerle yapılan simülasyon çalışmalarından elde edilen sonuçların, gerçek sonuçlara ne kadar yaklaşabileceğini göstermektedir
Assessing The Hospital Financial Viability Index in Private Healthcare Sector in Borsa Istanbul
The uninterrupted continuation of operations in healthcare enterprises significantly depends on the efficient and effective utilization of financial resources. Since the health sector demands intensive capital and qualified labor, continuous assessment of financial performance is essential for maintaining financial sustainability. This study aims to evaluate the financial performance of healthcare enterprises. The variables include the current ratio, the ratio of operating expenses to operating revenues, the ratio of liabilities to total assets, and the Hospital Financial Viability Index (HFVI). The analysis was performed for the 2019-2023 period with the consolidated financial statement data of Lokman Hekim, MLP, NASMED, and TAPDI enterprises traded in Borsa Istanbul. The findings indicate that the financial performances of health enterprises vary. NASMED and TAPDI enterprises do not experience financial difficulties, whereas Lokman Hekim and MLP enterprises experience financial difficulties during specific periods. It is recommended that health enterprises implement measures to improve their financial structures
Uluslararası Göçlerin Konut Fiyatları Üzerindeki Etkisi: Türkiye’nin Seçilmiş Bölgelerinden Ampirik Kanıtlar
Son yıllarda yaşanan göç hareketlerindeki büyük artış, göçün etkilerinin daha fazla hissedilmesine neden olmuştur. Türkiye ekonomisi, göçün yoğunluğu nedeniyle mevcut göç hareketlerinden etkilenen ekonomilerden biridir. Bu doğrultuda, belirtilen etkilerin olumsuz yönlerini önlemek için göç sonrası dönemlerin araştırılması kritik öneme sahiptir. Aktarılan önem doğrultusunda, bu çalışmada, uluslararası göçlerin konut fiyatları üzerindeki etkisi Türkiye’nin en çok göç alan 6 ekonomik bölgesi için araştırılmıştır. Panel veri analizinden edilen bulgulara göre uluslararası göçler konut fiyatlarını düşürmektedir. Konut faiz oranının da konut fiyatlarını azalttığı görülürken; üretici fiyat endeksi ve Kovid-19 salgınının konut fiyatlarını artırdığı tespit edilmiştir. Elde edilen bilgiler doğrultusunda, konut fiyatlarındaki artışın uluslararası göçlerden değil; ekonomik faktörlerden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sebeple konut sektöründe fiyat istikrarı için hassasiyetle ayarlanmış faiz ve para politikası önerilmektedir. Ayrıca üretici fiyatlarını artıran faktörlerin etkisini azaltmak için dönemsel ayarlamalar ve şoklara karşı ihtiyatlı ekonomi politikaları gerekmektedir
Para Politikaları Belirsizlikleri Hisse Senedi Getirilerini Nasıl Etkiliyor? Türkiye Örneği
Ülkelerarası finansal entegrasyonun giderek artmasıyla birlikte ABD ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde para politikaları kararları küresel finans piyasalar için belirleyici olabilmektedir. Bu ülkelerdeki para politikaları belirsizlikleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal piyasalara hızlıca yayılabilmektedir. Bu nedenle bu çalışma Baker vd. (2016), Husted vd. (2020), Arbatlı vd . (2017) tarafından hazırlanan ABD ve Japonya için gazete bazlı çeşitli para politikası belirsizlik endeksleri ile Türkiye hisse senedi getirisi arasındaki etkileşimini araştırmaktadır. 2003-2024 dönem aralığında aylık veriler ile Kantil-Kantil yaklaşımı (Quantile on Quantile Approach) kullanılan çalışmada son dönemde literatürde sıklıkla kullanılan para politikası belirsizlik endekslerinin farklı kantillerdeki derecelerine farklı kantillerdeki hisse senedi piyasasının tepkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgular farklı para politikası belirsizlik endekslerinin Türkiye hisse senedi getirilerine etkisinin kantillere özgü özellikler sergilediğini göstermektedir. Bu nedenle ABD ve Japonya merkezli para politikaları belirsizliklerinin Türkiye hisse senedi getirilerine etkisi asimetrik ve heterojendir. Bu sonuçların yatırımcılar, portföy yöneticileri ve politika yapıcılar için bazı değerli çıkarımlar yapmalarına imkan sağlayacağı düşünülmektedir
Comparison Of High-Tech Industries In Newly Industrialized Countries
The aim of this study is to measure the competitiveness of Newly Industrialized Countries (NICs) in high-technology manufacturing industries. For this purpose, Ballassa's Revealed Comparative Advantage (BRCA) index, a static comparison, was first calculated. Subsequently, the dynamic comparison of the change in the Normalized Revealed Comparative Advantage (NRCA) index cross-country variation was calculated. The analysis revealed that India in ''basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations''; the Philippines in ''computer, electronics, and optical products''; and Brazil in '' manufacturing of air and spacecraft and related machinery'' had the highest competitiveness. It is concluded that Türkiye's overall competitive advantage is weak compared to other NICs. These conclusions are of significant importance for understanding the global competitiveness of high-technology industries in NICs and for guiding future policy decisions
An ARDL Study on Wastewater, Carbon Dioxide, and Blue Economy Impacts in Türkiye
Pollution of water resources results in the degradation of aquatic ecosystems and poses a threat to the global Blue Economy. Water pollutants, especially in water source like oceans, seas, rivers, and lakes where aquaculture is prevalent, can lead to species alterations, reduced food quality, decreased tourism opportunities in coastal areas, reduced employment in the sector, and declining incomes. This study aims to capture the impact of municipal wastewater and carbon dioxide on income in Türkiye between 1994 and 2022 using the ARDL approach. It examines the relationship between municipal wastewater and carbon dioxide discharged into rivers, lakes, and seas, and the income generated from aquatic resources, with the objective of guiding Blue Economy policy actions. The results of the ARDL long-term estimates indicate that (i) wastewater discharged by municipalities and (ii) carbon dioxide have adverse effects on income derived from aquatic resources. In the long-term forecast, carbon dioxide is expected to cause supply shortages due to increasing pollution in seas and rivers, while in the short term, it affects resources in lakes. The findings also suggest a long-term decrease in product quantities due to wastewater in water sources. Based on these results, the study recommends changes in policies addressing factors that disrupt the aquatic ecosystem, and suggests that municipalities develop new methods to combat wastewater discharge
Finansal Gelişme ve Ticari Açıklığın Kayıt Dışı Ekonomi Üzerindeki Etkisi: Türkiye'den Ampirik Kanıtlar
Bu çalışma, finansal sektörün gelişimi ile kayıtdışı ekonomik faaliyetler arasındaki ampirik ilişkiyi Türkiye örneği için araştırmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada, 1960 ve 2015 yıllarını kapsayan zaman serisi analizi kullanılmıştır. Öncelikle, GLS Tabanlı Birim Kök Testleri kullanılarak serilerin durağanlıkları test edilmiş, daha sonra Maki’nin (2012) eşbütünleşme testi kullanılarak modelin uzun dönemli ilişkisinin olup olmadığı test edilmek suretiyle son aşamada tamamen değiştirilmiş sıradan en küçük kareler (FMOLS) tekniği kullanılarak hata düzeltme katsayısı, uzun, ve kısa dönem katsayıları hesaplanmıştır. Zaman serisi analizinden elde edilen sonuçlar, finansal sektörün büyümesinin kayıtdışı ekonomi üzerinde olumlu ve istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu bulgu, finansal sistemin gelişiminin, kayıtdışı ekonomik faaliyetlerin genişlemesine katkıda bulunduğunu göstermektedir. Çalışmanın dikkat çeken bir diğer bulgu ise, ticaret açıklığının uzun vadede kayıtdışı ekonomi üzerindeki azaltıcı etkisi olduğudur
Türkiye’de ve Güney Afrika’da Faaliyet Gösteren Katılım Bankalarının Finansal Performanslarının Karşılaştırmalı Olarak Analiz Edilmesi: 2022-2023 Dönemi ENTROPİ-EDAS Modeli Örneği
Bu çalışmanın amacı Türkiye’de ve Güney Afrika'da faaliyet gösteren katılım bankalarının 2022 ve 2023 yılı finansal performansının Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) tekniklerinden ENTROPİ ve EDAS yöntemi ile değerlendirilmesidir. Kriter ağırlıklarının belirlenmesinde ENTROPİ, alternatiflerin performans sıralamalarının belirlenmesinde EDAS yöntemi kullanılmıştır. Finansal performansın ölçülmesinde altı adet kriter kullanılmıştır. ENTROPİ sonuçlarına göre, 2022 ve 2023 yıllarında en önemli kriter, toplam aktifler (K1) olmuştur. Toplam borç/toplam aktif, kriterlerin önem ağırlığı sıralamasında her iki yılda da altıncı sırada yer almıştır. EDAS sonuçlarına göre, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Standart Bank, 2022 ve 2023’te en iyi finansal performans gösteren katılım bankası olmuştur. Her iki yılda, Albaraka Bank ikinci, ABSA üçüncü ve HBZ Bank dördüncü sırada yer almıştır. 2022 ve 2023’te; Emlak Katılım Bankası 5., Albaraka Türk Katılım Bankası 6., Türkiye Finans Katılım Bankası 7., Vakıf Katılım Bankası 8., Ziraat Katılım Bankası 9. ve Kuveyt Türk Katılım Bankası 10. sırada yer almıştır
Z Kuşağı Akademide: Örgütsel Sapma Davranışı Üzerine Nitel Bir Araştırma
Çalışmanın amacı, Z kuşağının akademide örgütsel sapma davranış algısının nasıl olduğunu ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yaklaşımına başvurulmuştur. Fenomenoloji deseni kullanılan çalışmada veri analizi tekniklerinden biri olan tematik analiz kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemi ölçüt örnekleme yönetimi ile belirlenmiş olup çalışma örneklemini, Türkiye’de yer alan bir kamu üniversitesinde görev yapmakta olan 1995 ile 2010 arası doğumlu 10 akademisyen oluşturmaktadır. Katılımcılarla, yarı yapılandırılmış anket formu ile yüz yüze görüşme sağlanarak derinlemesine mülakat yapılmıştır. Elde edilen veriler deşifre edilmiş, Maxqda24 programı aracılığı ile kodlanmış ve konu ile ilgili temalar oluşturulmuştur. İki kategoride toplanan araştırmada bulguları yorumlanarak olgu ortaya konulmaya çalışılmış ve öneriler sunulmuştur
The Role of Monetary and Fiscal Policies in Ensuring Financial Stability
This study examines the effects of monetary and fiscal policies on financial stability in the Turkish economy for the period 2005Q1-2024Q1. For this purpose, a comprehensive Macro-Financial Stability Index reflecting the changes in the financial stability of the Turkish economy is calculated. Monetary policy interest rate and tax revenue data were used as monetary and fiscal policy variables, respectively. According to the results of the Autoregressive Distributed-Lag (ARDL) model, it is seen that increases in policy interest rates negatively affect financial stability in the short and long term. It is determined that the increase in tax revenues has negative effects on financial stability in the short term and a positive impact in the long term. Sudden and sharp increases in interest rates can disrupt financial stability in the short term. Increasing tax revenues will help sustain public debt and finance public expenditures. Policymakers can maintain financial stability by carefully managing interest rates and tax policies