16 research outputs found

    Finger Asisted Laparoscopic Renal Cyst Excision:A Simple Technique

    Get PDF
    Purpose: Simple renal cysts are asymptomatic incidental findings; however, for a small subset of benign renal cysts, patients may present with pain, hematuria, recurrent infection, pyelocaliceal obstruction, or hypertension. Laparoscopic cyst ablation is an effective minimally invasive modality for the treatment of symptomatic benign renal cysts. We describe a simple laparoscopic cyst excision technique.Materials and Methods: Between June 2003 and May 2008, 28 patients underwent laparoscopic renal cyst excision via retroperitoneal approach. In our technique, retroperitoneum and Gerota’s fascia were dissected with finger blindly before insertion of the trocars to the retroperitoneal space. Following finger dissection, 3 trocars were placed and the cyst walls were excised at the level of renal cyst and base of the cysts were cauterized with electrocautery scissors.Results: Mean patients’ age was 59.3 years (range, 31 to 72 years). Mean operation duration time was 46 minutes (range, 27 to 102 minutes). Symptomatic and radiological success were achieved in 26 (92.8%) and 27 (96.4%) patients, respectively, with a median follow-up of 28 months (range, 6 to 56 months). No serious complications were encountered. Conclusion: Laparoscopy is a versatile minimally invasive modality ideal for treating benign symptomatic renal cysts. According to our experience, we think that the finger assisted laparoscopic cyst excision is an easy and noninvasive procedure

    How to Write and Publish a Scientific Article?

    Get PDF
    Today, writing and publishing scientific articles is amongst the most valid ways of scientific communication for scientists. They may also be written for academic advancement or to be appreciated by colleagues. The purposes of this review are to demonstrate the most frequent mistakes in scientific writing, to guide the authors in the preparation of appropriate articles, and to prevent waste of time in the process. Authors can make some errors during the preparation of the articles. Thus, a good article should be written with more attention to each section. Although several rules are published for article preparation, the author must have enough grammar knowledge to allow the reader to focus on what he/she wants to say. We consider that this review will help inexperienced authors prepare publishable scientific papers easily, and also will save the time during the publishing process

    The value and usage of transition zone index in patients with benign prostatic hyperplasia

    No full text
    Transizyonel zon indeksi (TZI), Selim Prostat Büyümesi (BPH) tanısında ve belirtilerin değerlendirilmesinde kullanılan bir ölçüttür. Bu çalışma Alt Üriner Sistem Belirtileri (AÜSS) nedeniyle başvuran olan hastalarda yaş, Uluslarası Prostat Semptom Skoru (IPSS), Pik İdrar Akım Hızı (PİAH) ve Prostat Spesifik Antijen (PSA)’in TZI ile karşılaştırılması ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olup olmadığının değerlendirilmek üzere planlandı. Çalışmaya hastanemiz üroloji polikliniğine AÜSS nedeniyle başvuran 81 erkek hasta alındı. Hastaların yaş, IPSS, PIAH ve PSA değerleri belirlenerek bu değerlerin TZI ile korelasyonu araştırıldı. Ayrıca yaş, IPSS ve PSA değerleri kendi aralarında gruplandırılarak her biri önce TZI ile daha sonra TZI sabitlenerek kendi aralarındaki istatistiksel analizleri yapıldı. Hastaların ortalama yaşı 62,6±8 yıldı. Hastaların TZI değerleri ile yaş, IPSS skoru ve PSA değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönde korelasyon ve PİAH değerleri ile istatistiksel olarak anlamlı negatif yönde korelasyon saptandı (p<0,001). Ayrıca hastalar yaş, PSA, IPSS skorlarına göre alt gruplara ayrıldığında bu ölçütlerde artış olduğunda TZI’nin de istatistiksel açıdan anlamlı derecede arttığı belirlendi. Bu çalışmada TZI ile IPSS, PSA, PİAH ve yaş arasında güçlü korelasyon gözlenmiştir. Bu sonuç, BPH’li hastaların değerlendirilmesinde TZI değerinin, prostat volümü ve TZV’den daha yararlı bir ölçüt olduğunu düşündürmektedir.Introduction: Transition Zone Index (TZI) is a parameter for diagnosis and evaluation of symptoms in patients with Benign Prostatic Hyperplasia (BPH). The aim of this study is to evaluate the role of measuring transition zone index in patients with lower urinary tract symptoms (LUTS) and to asses the correlation between International Prostate Symptom Score (IPSS), peak urine flow (PUF), age and PSA. Materials and Methods: The study included 81 patients with LUTS. Age, IPSS, PUF and PSA were determined in all patients and these parameters were evaluated for the correlation with TZI. Additionally, age, IPSS and PSA values were grouped and each one was statistically analyzed with TZI. Afterwards TZI was fixed and statistical analyses were carried out between the groups. Results: The mean age of the patients was 62.6±8. There was statistically significant positive correlation between TZI values and age, IPSS score and PSA values and statistically significant negative correlation between TZI and PUF (p<0.001). Furthermore, when the patients were sub grouped according to age, PSA and IPSS scores it was noted that in the event of increase in these parameters there was also statistically significant increase in TZI. Conclusion: In this study, strong correlation was observed between IPSS, PSA, PUF, age and TZI. This result suggests that TZI value is more useful parameter than prostate volume and TZV for evaluation of patients with BP

    Klasik atıksu arıtma tesislerinde ve membran biyoreaktör (MBR) sistemlerinde endokrin bozucu maddelerin (EBM) arıtımı ve toptan EBM parametresi geliştirme projesi

    Get PDF
    TÜBİTAK ÇAYDAG01.03.2012Bu çalışmada ülkemiz atıksu arıtma tesislerinden ortaya çıkan Endokrin Bozucu Maddeler incelenmiştir. EBM’lerin çevre örneklerinde çok düşük konsantrasyonlarda bulunmaları ve yüksek suda çözünürlükleri nedeniyle kompleks LC/MS/MS cihazı ile ölçülmeleri gerekmektedir. Ölçümlerin güvenilirliği için çalışmalarda kalite kontrol rutinlerinin uygulanmasının gerekliliği gösterilmiştir. Çalışmada atıksularda en sıklıkla rastlanan ilaç kalıntıları, doğal hormonlar ve polimer maddeleri olan Progesterone, Carbamezapine, Estrone, BütilBenzilFitalat, Acetoaminiphen, Diltiazem ve bis-PhenolA maddeleri incelenmiştir. Bunlara ilaveten bazı kişisel bakım ürünleri ve antibiyotikler de lab düzeydeki ünitelerinde incelenmiştir. Seçilen EBM’lerin arıtılabilirlikleri değişik aktif çamur konfügürasyonlarına sahip sekiz adet kentsel atıksu arıtma tesisinde incelenmiştir. Ayrıca lab ölçeğinde bir adet AKR ünitesinde, bir adet AKR+MBR ünitesinde, bir adet pilot ölçekteki MBR tesisinde de bileşiklerin arıtımı incelenmiştir. Arıtma çamurlarında biriken EBM’lerin ozon destekli havasal çürütme ile arıtılabilirlikleri araştırılmıştır. Araştırılan kentsel atıksu arıtma tesislerinde EBM’lerin önemli ölçüde arıtılabildikleri gösterilmiştir. Bu tesislerde göze çarpan bir olgu ise EBM’lerin çamurda birikmeleri olmuştur. Carbamazepine ve Diltiazem gibi sentetik ilaç kalıntılarının lab ölçekli ve pilot ünitelerde hiç arıtılmadan atıksuda çıktıkları gözlenmiştir. Kentsel tesislerin aksine bu maddeler çamurda da birikmemektedir. EBM’lerin arıtımında iddia edildiği gibi membran sistemlerin bir üstünlüğü bu çalışmada ortaya çıkmamıştır. Ayrıca zaman zaman membranın arıtıma bir miktar ilave etkisi gösterilmişse de çoğu zaman membran arıtımda dengesizliğe neden olmuştur. Bu olgu özellikle biyolojik olarak arıtılmayan CBZ ve Diltiazem için geçerli olmuştur. Lab ölçekli AKR+MBR çalışmalarında CBZ ve Diltiazem gibi biyolojik olarak parçalanmayan EBM’lerin arıtımında havalandırma tankına ilave edilen 1 g/l aktif karbon çok etkili olmuştur. Karbon tarafından bu maddelerin adsorplanarak çamura geçtiği gösterilmiştir. Havasız çamur çürütmenin çamurda birikmiş EBM’lerin arıtılmasında etkili olmadığı gözlenmiştir. Buna karşın ozon destekli havasal çamur çürütmede etkin ve ekonomik biçimde EBM’lerin arıtılabileceği gösterilmiştir. Biyolojik deney sistemi olarak kullanılan rat sistemine Progesteron, CBZ ve BPA maddelerinin ayrı ayrı ve birlikte etkileri serum hormon ölçümleri ve histopatolojik etkilere bakılarak takip edilmiştir. EBM’lerin serum hormon düzeylerine ve bazı organlara etki yaptığı istatistiksel olarak gösterilmiştir.Endocrine Disrupting Chemicals present at trace quantities in environmental samples need to be analyzed using sophisticated LC/MS/MS equipment due to their high solubility in aqueous medium. This requires high degree of QA/QC checks. In this study most frequently encountered EDCs in wastewater samples, namely Progesterone PGA, Carbamezapine CBZ, Estrone, ButylbenzylPhytalat BBP, Acetaminophen, Diltiazem and bis-PhenolA BPA, belonging to natural hormones, pharmaceuticals and polymer constituents, were studied. In addition to this list, treatment of some personal health products and antibiotics were also studied in lab-scale units. It was shown that the selected EDCs can effectively be treated in large utility treatment plants. Treatment in these plants was by way of biodegradation and accumulation in sludge. Even highly biodegradable EDCs, such as Estrone, Progesterone and Acetaminophen tended to accumulate in sludge. However this was not true for lab and pilot plants, where EDCs did not accumulate in sludge but biologically removed entirely to non- detectable levels. Synthetic drug ingredients such as Carbamazepine and Diltiazem were removed in utility treatment plants by way of sorption onto the sludge. In case of lab-scale plants no treatment or accumulation in sludge was noticeable. Superiority of membrane systems, as claimed earlier over conventional activated sludge, was not indicated in this study. Conversely, at high influent EDC concentrations MBRs displayed lower removals compared to conventional systems. Activated carbon at 1 g/l, added to the aeration tank, proved effective in EDC treatment. Anaerobic sludge digestion proved ineffective in removal of EDCs sorbed on to the sludge. Conversely ozone aided aerobic sludge digestion was very effective and cost efficient in EDCs removal. Test rats, used as model system, were exposed to Progesterone, CBZ and BPA to observe their single and combined effects on mammals. Effects were analyzed by looking into blood hormonal levels and hystopathalogical end points. Weights of liver, spleen, kidneys and testicles in test rats exposed to EDCs were found significantly different than the controls. The effects were more pronounced in rats exposed to combination of EDCs. A factorial analysis carried out in rat sera indicated that CBZ and BPA in combination affected negatively T4, Testosterone and F- Testesterone levels in rats. Progesterone affected T3, T4 and F-Testosterone in positive manner. Progesterone, having positive effect on T3 and T4 levels, was found to affect T3 in negative manner when in combination with BPA. It was also demonstrated that effect on rats did not affect progeny
    corecore