750 research outputs found

    Snake envenomation in two cattle: clinical/laboratory aspects and treatment using equine-derived antivenin of Viperidae

    Get PDF
    In this case report, specific antivenin treatment for Viperidae snake envenomation in two cattle was defined for the first time.The diagnosis of snake envenomation was made according to the history and clinical findings. Clinical examination revealed systemic(tachycardia, dyspnea, cyanosis, hypersalivation, ruminal hypotony) and local (swelling of the leg and head) findings depending on thelocation of snake bites. Laboratory analysis determined granulocytic leukocytosis, monocytosis, decreased iron binding capacity, andincreased CK and LDH enzyme activities. In the specific treatment of cases, equine-derived polyvalent antivenin containing antitoxicimmunoglobulins against Viperidae species was administered. Additionally, 5% dextrose, antibiotics, dexamethasone, antihistamines,diuretics, and a vitamin B complex were applied. All clinical and laboratory abnormalities improved after treatment. Complete clinicalimprovement was observed within 1 week in both cases. The results indicate that equine-derived specific antivenin treatment in snakebites of the family Viperidae can be successfully used in cattle

    Ray tracing geometric models and parametric surfaces

    Get PDF
    Ankara : The Department of Computer Engineering and Information Sciences and the Institute of Engineering and Science of Bilkent Univ. , 1989.Thesis (Master's) -- Bilkent University, 1989.Includes bibliographical references leaves 42-46.In many computer graphics applications such as CAD, realistic displays have very important and positive effects on designers using the system. There axe several techniques to generate realistic images with the computer. Ray tracing gives the most effective results by simulating the interaction of light with its environment. Furthermore, this technique can be easily adopted to many physical phenomena such as reflection, refraction, shadows, etc. by which the interaction of many different objects with each other could be realistically simulated. However, it may require excessive amount of time to generate an image. In this thesis , we studied the ray tracing algorithm arid the speed problem associated with it and several methods developed to overcome this problem. We also implemented a ray tracer system that could be used to model a three dimensional scene and And out the lighting effects on the objects.İşler, VeysiM.S

    EDEBİ MİTLER ÜZERİNE - I

    Get PDF
    Bu çalışmada, Eliade’nin mitlerin tanımı ve mitlerin özellikleriyle ilgili saptamalarından yola çıkarak, başta Straus, Durand, Brunel olmak üzere bazı araştırmacı ve kuramcıların, edebiyat ve mitlere yaklaşımlarını, edebiyat-mit/mitler arasındaki karşılıklı etkileşim ve bu etkileşimin yol açtığı değişim ve dönüşümle ilgili farklı bakış açılarını edebi mit/mitlerin oluşumu çerçevesinde irdelemeyi denedik. Edebiyat ve mitler arasındaki ilişkiyi ele alırken, edebiyat tarafından kullanılma biçimlerini göz önünde bulundurarak, mit ve mitoloji kavramalarını birlikte değerlendirmenin daha uygun olacağını düşündük. Zira, mitlerin edebiyat tarafından kullanılmasına başka bir deyişle, yeniden yazılmasına bağlı olarak ortaya çıkan değişim ve dönüşümlerle ilgili yapılan tartışma, yorum ve örneklemelerde, mitlerdeki ve mitlerin daha sistematik hale getirilmiş anlatım biçimleri olan mitolojilerdeki öykü ve figürlerin genellikle birlikte ele alındığı ve iç içe geçtiği gözlemlenmektedir. Bu gözlem, özellikle edebiyat bağlamında, mitlerin ve mitolojilerin birbirlerinden ayrı değerlendirilemeyeceğini gösterir. Edebi mitlerin oluşum sürecini ve beraberinde ortaya çıkan tartışmaları bu bağlamda ele alarak değerlendirmenin, zaman zaman iç içe geçecek derecede gerçekleşen edebiyat ve mitler arasındaki ilişkinin ve bu ilişkinin boyutlarının -etkileşim ve yakınlaşmanın- anlaşılmasına katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, bazı düşünür ve kuramcıların bakış açılarına değinmekle birlikte, sorunu genel bir çerçeve içinde ele almayı yeğledik. Bu nedenle, mitlerin ve edebi mitlerin çözümlenmesiyle ilgilenen düşünür ve kuramcıların görüşlerini ayrı ayrı derinlemesine incelemenin daha yararlı olacağını düşünerek başlığı “Edebi Mitler Üzerine I” olarak koymayı uygun gördük.In this study, which is based on the determination of Eliade about the definition and the characteristics of myths, approaches of some researcher and theorists notably Straus, Durand and Brunel to literature and myths, interaction between literature-myth/myths and different perspectives related to the change and the transformation which are caused by this interaction are scrutinised within the frame of literary myth/myths formation. By taking into consideration the ways they are used in literature, it is thought that it is more appropriate to examine the terms, myth and mythology together while the relationship between literature and myth are handled. Yet, it is observed that the use of myth in literature, and mythology which is more systematic narrative styles of myths in the discussions that are related with the changes and transformations as a result of rewriting, in the comments and the samplings, is generally handled and also intervened with tales and figures in myths. This observation shows that myths and mythology cannot be evaluated separately especially in literature. It is believed that to evaluate the formation of the literary myths and the related discussions can contribute to understand the close relationship between literature and myths and the dimensions of this relationship which are interaction and intimacy. In this study, along with mentioning the perspectives of some philosopher and theorists, it is preferred to handle the problem in a broader frame. Thus, this study is entitled as “On Literary Myths I” since it is decided that it will be more useful to examine the perspectives of the philosopher and theorists who deal with the analysis of myths and literary myths in depth

    Normal prostat ve prostat adenokarsinomlarında chek-2 üzerinden aktive olan hücre döngüsü düzenleyici proteinlerden cell division cycle 25 homolog a, cell division cycle 25 homolog c ve apoptosis antagonizing transcription factor proteinlerinin porstat karsinogenezi üzerine etkileri

    Get PDF
    Tıpta Uzmanlık TeziProstat kanseri erkeklerde görülen kanserler arasında 3. sıradadır. En sık izlenen alt tip asiner adenokarsinomlardır. Prostat karsinogenezinde genetik mekanizmaların rolünü gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur. Deoksiribonükleik asit tamir mekanizmalarında rol alan “Checkpoint kinase 2” genindeki mutasyonlar ve hücre siklusunda görevli “Cell division cycle” kinazların (A, B, C) CHEK2 ile ilişkili olarak prostat kanseri gelişiminde rol aldığı gösterilmiştir. Deoksiribonükleik asit tamir mekanizmalarında rol alan diğer bir protein olan ve apoptozu engelleyen AATF proteininin kanser gelişimindeki rolünü gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur. Ancak CDC25 ailesinden CDC25A ve CDC25C’nin AATF ile birlikte prostat karsinogenezindeki rolünü gösteren çalışmalar sınırlı sayıdadır. Bununla birlikte var olan çalışmalar genetik temelli olup bu konuda yapılmış immunohistokimyasal çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada CDC25A, CDC25C ve AATF proteinlerinin normal prostat dokusunda ve malign dokuda ekspresyonlarının incelenmesi ve birbirleriyle ilişkilerinin ortaya konması amaçlandı. Çalışmaya Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivinden 177 malign, 101 benign prostat dokusu içeren toplam 278 materyal dahil edildi. Malign vakalar kendi aralarında Gleason skorlarına göre üç gruba ayrıldı. Malign vakalarda prostat karsinomu prognostik belirteçleri olan bilateral tutulum, ekstraprostatik yayılım, perinöral invazyon, veziküla seminalis invazyonu ve lenfovasküler invazyon varlığı değerlendirildi. Parafin bloklardan alınan kesitlere immünohistokimyasal olarak CDC25A, CDC25C ve AATF antikorları uygulandı ve iki gözlemci tarafından ışık mikroskobu altında değerlendirildi. Malign vakalarda CDC25C antikorunun sitoplazmik, AATF antikorunun sitoplazmik ve nükleer pozitifliği benign gruba göre artmış olarak tespit edilmiştir. Bu artış isrtatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Malign vaka grubunda AATF antikorunun sitoplazmik boyanma oranlarının Gleason skor artışı ile paralellik gösterdiği saptanmış, bu ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Malign vaka grubunda CDC25C ve AATF sitoplazmik boyanma oranlarının ekstraprostatik yayılım varlığı ile korele olduğu saptanmış bu korelasyon istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.AbstractProstate cancer is the third common cancer in men. Acinar adenocarcinoma is the most common type. There are number of studies about role of genetic mechanisms in prostate carcinogenesis. Mutations in “Checkpoint kinase 2” (CHEK2) gene, which is involved in Deoxyribonucleic acid damage response, and “Cell division cycle” (CDC) kinases (CDC25A, CDC25B,CDC25C) which are involved in the cell cycle, associated with CHEK2 has been shown to play a role in prostate cancer development. Another protein, AATF, is, involved in Deoxyribonucleic acid damage response and prevents apoptosis, and there are many studies indicating its role in cancer growth. But studies showing the role of CDC25A and CDC25C proteins along with AATF in prostate carcinogenesis, are limited in the literature. However except for the genetically based studies, there are no immunohistochemical studies related to this topic.. The aim of current study is to research alterations in expressions of CDC25A, CDC25C and ATTF proteins in malignant prostate tissues and normal prostate tissues and demostrating the relationship with each other. Research is performed on a total number of 278 cases, which consist of 177 malignant prostate tissues, and101 benign prostate tissues. Cases are selected from the archive of Trakya University Medical Faculty Department of Pathology which were submitted to the laboratory between 2007 and 2013 . Malignant cases are graded and grouped into three groups with regard to Gleason scoring system. In addition, the malignant cases are evaluated concerning the prognostic factors such as bilateral lobe invasion, extraprostatic extention, perineural invasion, vesicula seminalis invasion and lymphovaskular invasion. Immunohistochemical and light microscopy evaluations were performed by two observers. Nuclear and cytoplasmic expressions of AATF antibody and cytoplasmic expression of CDC25C antibody were significantly increased in malignant cases.. Cytoplasmic expression of AATF antibody in malignant cases was parallel with Gleason scores of tumours. This relationship was statistically significant. Additionally, increase in the cytoplasmic expression rates of AATF and CDC25C antibodies in malignant cases were corraleted with extraprostatic extension and this was also statistically significant

    On the affıxes of +lı/+lu and +sız/+suz used ın books of teachıng Turkısh as foreıgn language

    Get PDF
    Türkçe, dünya dilleri arasında yapı yönüyle sondan eklemeli diller grubunda; köken bakımından da Ural – Altay dil grubunun Altay dilleri ailesinde yer almaktadır. Türkçede köklere farklı ekler getirilerek yeni sözcükler elde edilir. Bu durum sözcüklerin öğretiminde eklerin incelenmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplarda isimden isim yapan +lI/+lU ve +sIz/+sUz eklerinin şekil bilgilerinin ve kullanılış özelliklerinin öğretimi incelenmiştir. Giriş bölümünde Yabancılara Türkçe öğretiminde dil bilgisi öğretiminin önemi belirtilmiştir. +lI/+lU ve +sIz/+sUz ekleriyle ilgili görüşlere yer verilip bu eklerin işlevlerine değinilmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi uygulanarak Türkçe Öğreniyorum Ders ve Çalışma Kitabı 2, İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A2, Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A1 A2, Yedi İklim Türkçe A1, İzmir Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A1, Gazi TÖMER Yabancılar İçin Türkçe A1 kitaplarında yer alan etkinliklerde +lI/+lU ve +sIz/+sUz ekleri örneklerle incelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplarda +lI/+lU ve +sIz/+sUz ekleri konusu yeterli örnek ve etkinliklerle desteklenmemiştir. Yokluk bildirme ve sıfat yapma işlevleri üzerinden örnekler verilmiştir. Bazı kaynakların +lI/+lU eki ile yapılan her kelimenin +sIz/+sUz eki ile oluşturulamayacağı kuralına değinmediği görülmektedir. İncelenen altı materyalden sadece İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A2’de +lI/+lU ve +sIz/+sUz eklerinin zamirle olan ilişkisini örneklendirdiği tespit edilmiştir.Turkish is one of the agglutinative languages in terms of structure among world languages, and in terms of origin, it is located in the Altaic language family of the Ural – Altaic language group. Different affixes are added to roots in Turkish and new words are obtained. This situation makes it inevitable to study affixes in the teaching of words. In this study, the absence reporting and adjective functions of +lI/+lU and +sIz/+sUz in the materials used in Turkish Teaching to Foreigners are examined. In the introduction, the importance of teaching grammar in teaching Turkish to foreigners is mentioned.The views of the suffixes +lI/+lU and +sIz/+sUz are included and the functions of these suffixes are mentioned. In this study, document analysis which is one of the qualitative research methods has been done, and the +lI/+lU and +sIz/+sUz suffixes were examined with examples in these books: Türkçe Öğreniyorum Ders ve Çalışma Kitabı 2, İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A2, Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A1 A2, Yedi İklim Türkçe A1, İzmir Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A1, Gazi TÖMER Yabancılar İçin Türkçe A1. According to the results of the study, +lI/+lU and +sIz/+sUz suffixes in the materials used in teaching Turkish to foreigners are not supported by adequate examples and activities. In the examples given on the functions of absence reporting and adjectives, it is seen that some sources do not refer to the rule that each word made with the +lI/+lU suffixes cannot be created with the sIz/+sUz suffixes. It was determined that from the six materials examined, only in İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı A2 exemplify the relationship of +lI/+lU and +sIz/+sUz suffixes with the pronoun

    TELEVİZYON REKLAMLARINDA ÜNLÜ KİŞİLERİN KULLANILMASININ SATIN ALMA DAVRANIŞLARINA ETKİSİ: CİNSİYET EKSENİNDE BİR İNCELEME

    Get PDF
    Çağın en popüler pazarlama araçlarından biri olarak nitelendirilen reklamın temel amacı insanların dikkatlerini bir ürüne, hizmete, fikre ya da markaya çekmektir. Popüler kültür içerisinde dikkat çekme, ikna etme aracı olarak ünlü yüzlerin reklamlarda kullanılması, pazarlamada sıklıkla karşılaşılan bir stratejidir. Bu çalışmada amaçlanan ünlü kişilerin TV reklamlarında kullanılmasının tüketicilerin tutumlarına, satın alma davranışlarına etkisini ortaya koymak ve bu etkinin cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğini incelenmektedir

    Engelli bireylere yönelik evlilik tutumları ölçeğinin geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı, Engelli Bireylere Yönelik Evlilik Tutumları Ölçeğinin geliştirilmesi, güvenirliğinin ve geçerliğinin incelenmesidir. Çalışma, 19 farklı şehirden dört yüz elli beş yetişkin birey ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ilk olarak problem durumlar ve alan yazını göz önünde bulundurularak 24 maddeden oluşan beşli likert tipte bir form oluşturulmuştur. Oluşturulan formla görüşme yöntemi ile 10 kişilik bir gruptan ve uzmanlardan görüş alınmıştır. Bu görüşler doğrultusunda 16 olumlu, 16 olumsuz ifade içeren toplamda 32 maddeden oluşan, beşli likert tipte madde havuzu oluşturulmuştur. Oluşturulan aday ölçek 405 yetişkin bireye uygulanmıştır. Elde edilen veriler üzerinde açımlayıcı faktör analizi yapılmış ve hem faktör yükleri hem de ölçeğin amacına hizmet etmesi adına uygun olması açısından 3 alt boyut ve 24 maddeden oluşan son haline karar verilmiştir. Yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda bu faktörlerin toplam varyansın %45.70’ini açıkladığı görülmüştür. Ölçme aracının hem geneli hem de alt boyutları açısından faktör yapısı, iç tutarlılığı, benzer ölçek geçerliliği, test-tekrar test güvenirliği çalışmaları yapılmıştır. Ölçek geneli, Eş Seçimi alt boyutu, Ebeveynlik ve Sosyal Çevre alt boyutu, İşlevsellik ve Kabul alt boyutları için Cronbach Alfa değerleri sırasıyla, 0.94, 0.94, 0.86 ve 0.86 olarak bulunmuştur. Bu veriler ışığında Engelli Bireylere Yönelik Evlilik Tutumları Ölçeği (EBYETÖ) geçerlik ve güvenirlik bakımından güçlü bulunmuş ve ilgili çalışmalarda kullanılması önerilmiştir
    corecore