Morphological and Chorological Sutudy on the Genus Orchis L. (Orchidaceae) Growing in Edirne

DergiPark: 245969trakyafbdThis study was performed in order to determine the genus of Orchis L. (Orchidaceae) species growing in Edirne. Morphological characters, detailed drawings and distributions of 8 species of the genus Orchis growing around Edirne, most particularly inside the A1 (E) square constituting our study area, were reported. The studied species are O. coriophora L., O. tridentata Scop., O. purpurea Hudson, O. simia Lam., O. morio L. subsp. morio, O. papilionacea L. var. rubra (Jacq. ex Murray) Brot., O. pinetorum Boiss. amp; Kotschy and O. laxiflora Lam

Spectral Analysis of A Difference Equation With Interface Conditions And Hyperbolic Eigenparameter on The Whole Axis

In this article, we present some spectral properties of a difference equation with interface (discontinuity) conditions and hyperbolic parameter on the whole axis. The purpose of this paper is to introduce the solutions and to investigate the qualitative properties of this equation such as finiteness of eigenvalues and spectral singularities. The analysis based on finding resolvent operator, Green function, continuous spectrum and some asymptotic equations

Radiation exposure in acute myeloid leukaemia, diffuse large B-cell lymphoma, and multiple myeloma patients in the first year following diagnosis

Purpose: Radiological examinations are critical in the evaluation of patients with haematological malignancies for diagnosis and treatment. Any dose of radiation has been shown in studies to be harmful. In this regard, we assessed the radiation exposure of 3 types of haematological malignancies (diffuse large B-cell lymphoma [DLBCL], acute myeloid leukaemia [AML], and multiple myeloma [MM]) in our centre during the first year after diagnosis. Material and methods: In the first year after diagnosis we retrospectively reviewed the radiation exposure data of 3 types of haematological malignancies (DLBCL, AML, and MM). The total and median CED value (cumulative effective radiation dose in millisieverts [mSv]) of each patient was used. Each patient's total and median estimated CED value was calculated using a web-based calculator and recorded in millisieverts (mSv). Results: The total radiation doses in one year after diagnosis (CED value) were 46.54 ± 37.12 (median dose: 36.2) in the AML group; 63.00 ± 42.05 (median dose: 66.4) in the DLBCL group; and 28.04 ± 19.81 (median dose: 26.0) in the MM group (p = 0.0001). There was a significant difference between DLBCL and MM groups. Conclusions: In all 3 haematological malignancies, the radiation exposure was significant, especially in the DBLCL group, within the first year of diagnosis. It is critical to seek methods to reduce these dosage levels. In diagnostic radiology, reference values must be established to increase awareness and self-control and reduce patient radiation exposure. This paper is also the first to offer thorough details on the subject at hand, and we think it can serve as a guide for further investigation

Daimi immatür dişlerde revaskülarizasyon: 3 olgu sunumu

Bu olgu sunumunun amacı 3 immatür daimi dişte kök gelişiminin devamını sağlamak amacıyla uygulanan revaskülarizasyon tedavisinin 1 yıllık başarısını değerlendirmektir. Enfekte kök kanallarının dezenfeksiyonu topikal antibiyotik patı ile sağlandıktan sonra periapikal dokular irrite edilerek kök kanalları içerisinde kan pıhtısı oluşumu sağlanmış ve pıhtının üzeri beyaz Mineral Trioxide Aggregate MTA ile kapatılmıştır. Restorasyon kompozit rezin ile tamamlanmıştır. 1 yıllık takip süresinin sonucunda bir olguda kök uzunluğunun arttığı, apeksin kapanmasının sağlandığı ve kök dentini duvarlarında kalınlık artışı olduğu tespit edilmiştir. Diğer iki olguda kök gelişimine dair herhangi bir bulgu olmamasına rağmen klinik ya da radyografik olarak patolojik bir bulguya rastlanmamıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda revaskülarizasyon tedavisinin immatür dişler için konvansiyonel apeksifikasyon tedavisine bir alternatif olabileceği düşünülmektedi

Müze ve eğitim (farklı bölümlere yönelik eğitim etkinlikleri örnekleri ile)

GİRİŞ 1. BÖLÜM: KÜLTÜR, UYGARLIK, SANAT, MÜZE 2. BÖLÜM: MÜZE VE MÜZECİLİK 3. BÖLÜM: MÜZECİLİK VE MÜZEDE EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ 4. BÖLÜM: MÜZE SERGİLEME YÖNTEMLERİ 5. BÖLÜM: MÜZE VE TARİH 6. BÖLÜM: MÜZEDE GÖRSEL SANATLAR EĞİTİMİ 7. BÖLÜM: MÜZE VE EĞİTİM (FARKLI BÖLÜMLERE YÖNELİK EĞİTİM ETKİNLİKLERİ ÖRNEKLERİ İLE) 8. BÖLÜM: MÜZE-OKUL İŞBİRLİĞİ 9. BÖLÜM: MÜZEDE EĞİTİM, VERİMLİ BİR MÜZE ZİYARETİ SÜRECİ NASIL ORGANİZE EDİLİR? 10. BÖLÜM: MÜZE DERSLERİ "DERS ÖĞRETİM PROGRAMLARI" VE VİZE-FİNAL PROJE ÖRNEKLERİ

Eşref Armağan'ın hayatı ve sanat dünyasındaki yeri

Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2016.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Pamuk, Fatih

Restorasyon Marjini- Alveolar Kret Tepesi Arasındaki Mesafenin İmplant Çevresi Marjinal Kemik Kaybı Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi: Retrospektif Bir Çalışma

Giriş ve Amaç: İmplant Hastalığı Risk Değerlendirmesi (IDRA) şemasına göre, peri-implant hastalıkları için 8 ana risk faktörü vardır. Bu faktörlerden biri, restorasyon marjini-alveoler kemik tepesi (RM-AK) arasındaki mesafedir ve IDRA'ya göre RM-AK mesafesinin 1,5 mm'den az olması peri-implant hastalıkları için yüksek risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu sağlama amacı, RM_AK arasındaki mesafenin marjinal kemik kaybının (MKK) üzerine yoğunlaştırılmasıdır.Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif kesitsel kesim, kısmi dişsiz olan 22-76 yaş arası 77 hasta (39 kadın ve 38 erkek) yerleştirilen 202 implant dahil olmak üzere RM-AK düzeyi ve MKK arasındaki ilişkiler radyografik olarak değerlendirilmiştir. İmplantların paralel olarak alınan periapikal filmleri üzerinden RM-AK mesafesi ile MKK ölçümü yapıldı ve RM-AK mesafesi ≤ 1,5 mm olanlar Grup I (n=69); RM-AK mesafesi&gt; 1,5 mm olanlar ise Grup II (n=133) olarak kullanılabilir. MKK, periapikal radyografiler üzerinde, implant omuzu ile alveoler kret tepesi arasındaki mesafe olarak ölçüldü.Bulgular: Çalışmanın sürdürülmesine göre Grup II'nin çok sayıda anterior lokalizasyonunda olduğu ve implant lokalizasyonu ile RM-AK parçaları arasında anlamlı bir ilişki durumu vardır (p&lt;0,05). Multinominal lojistik regresyon analizi geliştirildi, Grup II'de MKK görülme oranı Grup I'den 3,42 kat daha fazla olduğu ve kalıcı olarak anlamlı olduğu bulgusu elde edildi. Buna ek olarak implant çapı ve boyu genişliği MKK sırasıyla 6,097 ve 5,02 kat daha fazla olabiliyordu.Sonuç olarak: İmplantların alveoler kret köpüğünden ≤1,5 ​​mm konumlanmış restorasyon marjinin, daha yüksek peri-implantit oranları gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte, daha büyük gruplarlı, alt düzeyde kalıcı olacak ve daha uzun süreli takip süreleri içeren üretimler mevcuttu.Anahtar Kelimeler: İmplant hastalığı risk değerlendirme diyagramı, peri-implantitis, restorasyon marjini ve alveoler kret mesafesi&nbsp;</p