91 research outputs found

    Anadolu’daki Aphaniidae Hoedeman, 1949 (Teleostei: Cyprinodontiformes) ailesinin genetik analizi

    Get PDF
    We tested the mitochondrial DNA cytochrome b gene-based (1065 bp.) phylogeny and genetic diversity of tooth-carp fish (Aphaniidae Hoedeman, 1949), many of which are endemic, with a very high species diversity in Anatolia. A total of 107 individuals were studied from 29 stations belonging to 19 Aphaniid species and forty-four haplotypes were identified, all of which were species-specific. The phylogenetic relationships generated by neighbor joining, maximum likelihood and maximum parsimony methods are fully compatible with each other. The generally well supported phylogenetic tree results and genetic distance results supported a structure divided into four lineages corresponding to four genera (Anatolichthys, Paraphanius, Aphanius, and Kosswigichthys). The genetic distance between these four lineages indicated a significant value ranging from 16.6% (between Aphanius and Anatolichthys) to 23.1% (between Aphanius and Paraphanius). Interspecies genetic distances ranged from 1.9% (between P. boulengeri and P. similis) to 24.52% (between A. villwocki and P. mentoides), except for two interspecies distances (A. fontinalis – A. sureyanus, 0.13% and A. maeandricus – A. irregularis, 0.57%). Our results agree with previous studies of the Anatolian Aphaniidae family, which showed a diversification pattern shaped by Pliocene orogenic events. The present results indicate that mitochondrial DNA cytochrome b gene sequences are effective for Aphaniidae species identification and phylogenetic analysisAnadolu'da çok yüksek tür çeşitliliğine sahip, çoğu endemik olan dişli sazancık balıklarının (Aphaniidae Hoedeman, 1949) mitokondri DNA sitokrom b genine (1065 bç.) dayalı filogenisini ve genetik çeşitliliğini test ettik. 19 Aphaniid türüne ait 29 istasyondan toplam 107 örnek incelendi ve türe özgü olan 44 haplotip tanımlandı. Komşu birleştirme, maksimum olabilirlik ve maksimum tutumluluk yöntemleriyle oluşturulan filogenetik ilişkiler birbiriyle tam uyumlu sonuçlar verdi. Genel olarak iyi desteklenen filogenetik ağaç sonuçları ve genetik uzaklık sonuçları, dört cinse (Anatolichthys, Paraphanius, Aphanius, and Kosswigichthys) karşılık gelen dört soydan oluşan bir yapıyı destekledi. Bu dört soy grubu arasındaki genetik mesafe %16,6 (Aphanius ve Anatolichthys) ile %23,1 (Aphanius ve Paraphanius) arasında değişen ciddi bir değer gösterdi. Türler arası genetik mesafeler iki tür grubu (A. fontinalis – A. sureyanus: %0.1 ve A. maeandricus – A. irregularis: %0.6) dışında %2.8 (P. boulengeri ve P.similis) ile %24.5 arasında (A. villwocki ile P. mentoides) arasında değişmektedir. Sonuçlarımız aynı zamanda, Pliyosen orojenik olaylarıyla şekillenen bir çeşitlenme modeli gösteren Anadolu Aphaniidae familyasının önceki çalışmalarıyla da uyumludur. Mevcut sonuçlar, mitokondriyal DNA sitokrom b gen dizilerinin Aphaniidae türlerinin tanımlanması ve filogenetik analizi için etkili olduğunu göstermektedir

    Fashion as a Marketing Tool and Its Communication Aspect in Developing Markets

    Get PDF
    In this article the idenfication of a fashion product, its variability and the analyses of fashion as an industrial design will be discussed within the framework of fashion product marketing. The process of product creation is closely related to the economic, sociological and psychological factors considered, hence, sociologists and trend setters are working together because the concept of fashion product should be viewed as a determiner of status and power of a certain community. Each group within the community should be defined within a certain status and therefore each status corresponds to a relevant fashion concept. The survival of the fashion designers within the industrial sector could only be plausable if fashion is firstly analyzed conceptually and then applied separately to each group of the community

    Effects of provenance and seed size on seedling survival and mophology of quercus pontica

    Get PDF
    Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Meşesinin lokal orijinlerinin fidan yaşama yüzdesi ve morfolojik özellikleri üzerine etkisi araştırılmaya çalışılmıştır. Çalışmada, Artvin Borçka İlçesi Karşıköy yöresi ile Murgul İlçesinin Göktaş yöresinden alınan tohumların Ardanuç Orman İşletme Müdürlüğü Harmanlı Fidanlığına ekim işlemi yapılmıştır. Ekim işlemleri sonucunda, 1+0 yaşındaki fidanların bazı morfolojik özelliklerinin orijin ve tohum boyutlarına göre nasıl değiştiği belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, tohum özelliklerinin orijine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Orijin ve tohum büyüklüğünün fidan yaşama yüzdesi ve fidan morfolojik özellikleri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Büyük boyutlu tohumların daha yüksek yaşama yüzdesi ve daha yüksek fidan morfolojik değerlerine sahip olduğu tespit edilmiştirThis study was designed to investigate the effect of provenance and seed size on seedling survival and growth of Quercus pontica. The study showed that seed parameters showed significant differences among provenances. Provenance and seed size affected seedling survival and seedling morphology. Bigger seed size increased seedling survival, and also the large sized seed showed significant higher seedling height, root dry weight, shoot dry weight, and Dickson Quality Index in 1+0 seedlings

    Chemerin as a marker of subclinical cardiac involvement in psoriatic patients

    Get PDF
    Background: Chemerin has been associated with psoriasis and inflammation, but there are no studies demonstrating an association between chemerin and subclinical cardiac involvement in psoriatic patients. Therefore, the present study aimed to evaluate whether psoriatic patients with increased epicardial fat tissue, impaired flow-mediated dilatation, and diastolic dysfunction have higher serum chemerin levels than a healthy control group. Methods: The study included 60 psoriatic patients and 32 healthy controls. Echocardiographic parameters, epicardial fat tissue, flow-mediated dilatation, and chemerin levels were recorded for both groups. Results: The serum levels of chemerin in the psoriatic patients were significantly higher than in the control group. The diastolic function parameters, including isovolumic contraction and relaxation time, E’/A’ (early diastolic mitral annular velocity/late diastolic mitral annular velocity), and E/E’ (early diastolic peak velocity of mitral inflow/early diastolic mitral annular velocity) values, differed significantly between the groups. Epicardial fat tissue was significantly higher and flow-mediated dilatation was significantly lower in psoriatic patients than in the controls. Chemerin was significantly positively correlated with age, body mass index, systolic and diastolic blood pressures, waist circumference, E/E’, and epicardial fat tissue. Serum chemerin was significantly negatively correlated with E’, E’/A’, and flow-mediated dilatation. A multiple linear regression analysis showed that chemerin was independently correlated with E/E’. Conclusions: Psoriatic patients exhibit early subclinical atherosclerosis and diastolic dysfunction. Chemerin can be used as a marker to screen for patients with subclinical cardiac involvement

    The prognostic utility of tests of platelet function for the detection of ‘aspirin resistance’ in patients with established cardiovascular or cerebrovascular disease: a systematic review and economic evaluation

    Full text link

    Effects of provenance, seed size and stratification on seed germination and seedling morphology of quercus pontica

    No full text
    Bu çalışmada, Doğu KaradenizMeşesinin lokal orijinlerinin tohum özelliklerinin belirlenmesi ve tohum büyüklüğü, orijinin ve katlama işleminin tohum çimlenme özellikleri ve fidanların morfolojik özellikleri üzerine etkisi araştırılmaya çalışılmıştır. Çalışmada Artvin Borçka İlçesi Karşıköy ve Camili yöresi ile Murgul İlçesinin Göktaş yöresinden alınan tohumlar ile laboratuvar çalışması yapılmış ve Ardanuç Orman İşletme Müdürlüğü Harmanlı Fidanlığına ekim çalışmaları yapılmıştır. Çalışmada üç farklı orijin üzerine ekim yastıkları hazırlanarak ekim yapılmıştır. Ekim işlemleri sonucunda, 1+0 yaşındaki fidanların bazı morfolojik özelliklerinin çimlenme yüzdeleri ve tohum boyutlarına göre nasıl değiştiği belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, tohum özelliklerinin orijine göre farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca orijin ve katlama işleminin çimlenme performansı üzerinde de etkili olduğu tespit edilmiştir. Tohum büyüklüğü hem çimlenme yüzdesi hem de fidan morfolojik özellikleri üzerinde etkili olmuş ve büyük boyutlu tohumların daha yüksek çimlenme yüzdesi, yaşama yüzdesi ve daha yüksek fidan morfolojik özelliklerine neden olduğu çalışma sonucunda belirlenmiştir.This study was designed to investigate (i) the effect of provenance on acorn characteristics, (ii) effect of cold stratification and provenance on seed germination performance and (iii) effect of seed size on seed germinaiton, seedling survival and seedling growth. The study showed that seed parameters showed signficant differences among provenances. Cold stratification and provenance affected seed germination, and 60 or 90 days cold stratification prodoced higher germination. The large sized seed showed significant higher germination percentage and higher seedling growth in nursery

    İşletmelerin kar dağıtım politikalarına ilişkin bazı sorunları

    No full text
    İşletmelerin kar dağıtım politikaları ve bu politkaların oluşturulmasında ortaya çıkan serunlar uzun bir süreden beri muhtelif bilim dalları arasmda bir tartışma konusu gelmiştir. Bu bilimsel tartışmanın başlangıç arihinin, işletmedlik biliminin ağımsız bir bilim dalı olarak ortaya çıkışından da eski olduğunu söylemek mümkündür

    İşletmelerde yönetim aracı olarak pazarlama araştırması

    Get PDF
    Üretim ve tüketimin aynı kişiler tarafından yapıldığı toplumlarda diğer iktisadi ünitelerde vukubulan ekonomik olayların takibine gerek yoktu. Kapalı ekonomilerde ve ev ekonomilerinde çözülme ve dışarıya açılma eğilimi belirdiğinden beri, üretim ve tüketim gerek coğrafi ve kişiler yönünden ve gerekse zaman yönünden birbirlerinden uzaklaşmaya ve birbiriyle olan bağlan koparmaya başlamıştır. Üretim ve tüketim yukarıda belirtilen yönlerden ayrılması ile, bunları yapan kişi ve kuruluşların tekrar bir araya getirilmesini sağlayan müesseseler meydana gelmiştir. Üretim ve tüketim arasındaki bağlar, çözüldükçe, piyasa veya pazar denilen arz ve talebi bir araya getiren müesseselere olan bağlar sıklaşmaya ve kuvvetlenmeye başlamıştır. Bu bağlar özellikle üreticiler için büyük önem arz etmekte ve üretici işletmeler için bir yaşam nedeni olagelmektedir

    Modanın pazarlama politikasına etkileri

    Get PDF
    Modanın tesir sahaları günümüzde çok sür'atli bir şekilde yayılmakta ve her geçen gün yeni tüketim alanlarında modanın derin etkilerine rastlanmaktadır. Çok eski yıllardan beri sadece kadın giysilerinde meydana gelen periyodik dalgalanmalar, bugün hangi tüketim alanına bakılırsa bakılsın karşımıza çıkmakta ve bizi bir çok çözüm arayan sorunlarla baş başa bırakmaktadır. Biz bu yazımızda pazarlama ile moda arasında mevcut ilişkilere değinecek ve moda fenomeninin pazarlamacıyı ilgilendiren yönünü ele alacağız

    Multilocus Phylogeny of the Family Sparidae in Turkish Coastal Waters Based on Mitochondrial DNA Sequences

    No full text
    Abstract: Seabreams are among the most valuable fish species and consist of approximately 141 species in 33 genera that are largely distributed in tropical and temperate coastal waters. We analyzed a 3562 bp region of the four mitochondrial regions (16S rDNA, COI, Cyt b genes and control region) of 22 seabream species identified for Turkish coastal waters to clarify their genus and subfamily level their relationships. The phylogenetic trees constructed using four different methods (NJ, MP, ML and BI) showed monophyly of the family Sparidae with paraphyletic their subfamilies. Based on genetic data, the sparids in Turkish coastal waters are divided into two major groups that contradicts the previous taxonomic hypothesis. The obtained phylogenetic structure does not confirm the presence of subfamilies within Sparidae. Therefore, the unifying characters supporting the existence of these subfamilies within the Sparidae should be investigated. It should be necessary to reconstruct phylogeny between genera within Sparidae.Mercan balıkları en değerli balık türleri arasında olup tropik ve sıcak kıyısal sularda geniş dağılım gösteren 33 genusa ait yaklaşık 141 türden oluşmaktadır. Sparidae içindeki genus ve alt familya ilişkilerini izah edebilmek için Türkiye kıyı suları için tanımlanan 22 mercan türünün dört mitokondri DNA bölgesi (16S rDNA, COI, Cyt b genleri ve kontrol bölgesi)’nin 3562 bç’lik bölgesi analiz edilmiştir. Dört farklı metot (NJ, MP, ML ve BI) kullanılarak oluşturulan filogenetik ağaçlar parafiletik alt familyalara sahip Sparidae familyasının monofilisini göstermiştir. Genetik verilere dayalı olarak Türkiye kıyısal sularındaki sparid türleri, daha önceki taksonomik hipotezlerin aksine iki ana haplogruba ayrılmıştır. Elde edilen filogenetik ağaçlar Sparidae familyası içindeki alt familyaların varlığını desteklememektedir. Bu nedenle morfometrik tekniklerle belirlenen alt familya düzeyinde yapılanmayı destekleyecek ve bu gruplar içinde tutarlı olacak birleştirici karakterler araştırılmalıdır. Sparidae familyası içindeki genuslar arasındaki filogeni yeniden oluşturulmalıdır
    corecore