4 research outputs found
Bir Türkçe kültür çevresi: Bektaşi Aleviliği
The “Bektashi Alevism” is a necessary definition for common and effective social construction along spreading from Anatolia to Balkans. The Turkish Language made its existence to continue in cultural environment as long as Bektashi Alevism continued. Macedonian, Kosovo and Bulgarian Bektashism are still in this circle and effect, especially in 20 Century after dispersion of Ottoman Empire. But more progress is seen on Bektashies activities living in European countries such as Germany and Belgium. They, namely “diaspora”, have entered a new and Turkish cultural environment centered structure especially using internet.Bektaşi Aleviliği, Anadolu’da doğmuş, Balkanlarda yaygın ve etkin bir oluşum olarak var olmuş bulunan sosyolojik yapılanma için gerekli bir tanımlamadır. Bektaşi Aleviliği var olduğu sürece Türkçe kültür çevresi dahilinde varlığını sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nin dağılması sonucunda, özellikle de 20. yüzyılda Arnavutluk Bektaşiliği Türkçe Kültür çevresinde yer alma vasfını önemli ölçüde kaybetse de Makedonya, Kosova ve Bulgaristan Bektaşiliği hala bu çevrenin dahilinde ve etkisindedir. Ama asıl gelişme Almanya ve Belçika gibi Avrupa ülkelerine yerleşmiş Bektaşi Alevilerinin faaliyetlerinde göze çarpmaktadır. Bu Bektaşi Alevileri yani “diaspora” kavramıyla nitelendirilebilecek olan (Türkiye dışında yaşayan Türk Bektaşileri), özellikle de internet üzerinden Türkçe kültür çevresi merkezli yeni bir yapılanmaya girişmişlerdir
Bektaşîlikte Devir (Dönüşüm) Anlayışı
Devir ya da devriye, maddî olarak görünen âleme dü- şen canlının önce cemad/cansız, sonra bitki, sonra hayvan ve en sonunda insan şeklinde görünüşüdür. Tasavvufun en önemli ögelerinden biri ezel bezminde edilen yeminle, bu âlemde bu yeminin tekrarlanması ve insan-ı kâmil oluşla sonuçlanan süreçtir. Devriye 18. yüzyılda yaşamış bulunan Bektaşî babalarından Giridi Ali Resmi Baba'nın da eser verdiğ bir konudur. 18. yüzyılın Celvetî-Bektaşî mutasavıflarından Üskü- darlı Haşim Baba ve Haşim Baba'nın halifelerinden Salacıoğlu da bu konuda benzer görüşler ileri sürmek- tedir. Devriye anlayışı, tâlibin dünyadaki varlığını bir yandan anlamlı ve değerli kılmakta diğer yandan ona “kâmil insan olma” gibi bir hedef belirlemektedir. Başka bir ifadeyle talibin kendisine üflenmiş Tanrısal ruhun farkına varıp insan-ı kâmil olma sürecdir. Geçmişteki Bektaşî dervişlerinin insan-ı kaml anlayışını en iyi yansıtan unsurlardan biri mezar taşlarıdır. Bektaşî mezar taşlarındaki ortak ögeler ise, vefat edenlerin “kâmil mürşit” oldukları “ehl-i beytin kölesi” oldukları “Allah’a ulaştıkları” ve “cennete gittikleri”dir. Bektaşîliğin devriyesi “cennet” anlayışıyla birlikte düşünülmelidir
Türk Tarihinde Bir Sosyo-Kültürel Facia: Bektaşi Tekkelerinin Kapatilişi
in der Zeit der SchliejJung der Tekkes im Jahre 1826 erlebte das Bektaschitum seine Blüte und in jenen Jahren war der Orden als solches auch besonders fruchtbar. Es wird angenommen, dass der Orden aufgrund der geistigen Beziehung zum Janitscharenkorps geschlossen wurde, obwohl in den [vorhandenen] Quellen andere Gründe angegeben werden. Der Staat betrachtete dies [namlich] als eine religiöse Angelegenheit und beschuldigte den Janitscharenkorp der Verbrüderung mit einem Sufi- Orden. Diese SchliejJung [der Tekkes des Bektaşı Sufi-Ordens] hatte sowohl kulturelle als auch ökonomische Verluste in Bezug auf das Türkentum Anatoliens und Rumeliens zur Folge, da der Bektaşı -Sufiorden zu den Institutionen gehörte, die die türkische Kultur bildeten. Dieses [kulturelle] Gebilde stellte [aujJerdem] eine Lebensader der schriftlichen und mündlichen Literatur dar, die sich unter dem Einfluss der Vorstellung der "Einheit des Seins ("vahdet-i vücut") entwickelte. Diese Tradition lebt jedoch mit den als verboten erachteten Vorstellungen des Bektaschitums bis heute fort und übt seinen Einfluss auf das heutige Denken [immer noch] aus.The most important period of the Bektashi order was in 1826. Also those years were the most resourceful period where the order can be adressed as a whole. Although the closure of Bektashi order was as a result of its spiritual connections with Janissary corps, it was explained with different reasons on documents. The government evaluated the subject in the context of religion and accused the order with faithless. This closure resulted in both cultural and economic losses in Anatolian and Rumelian Turkishness. Because this establishment was one of the forming orders of Turkish culture. Oral and written literature developed under the concept of unity of existence has a branch in this structure. The Bektashi order lived up to the present day with its prohibited ideas and influenced today's ideas.
Bektaşilik en önemli dönemini kapatıldığı 1826 yılında yaşamıştır. Tarikatin bir bütün olarak ele alınabileceği en malzemesi bol dönem de bu yıllardır. Yeniçeri Ocağı ile manevi bağlarından dolayı kapatılmasına rağmen, Bektaşiliğin seddi, belgelerde başka sebeplerle açıklanmaktadır. Devlet, konuyu din bağlamında değerlendirmekte ve tarikati mülhitlikle suçlamaktadır. Bu kapatılış olayı Anadolu ve Rumeli Türklüğünü bakımından hem kültürel hem de ekonomik kayıplara sebep olmuştur. Çünkü bu müessese Türk kültürünün oluşturucu ocaklarından biridir. Vahdet-i vücut anlayışı altında gelişen sözlü ve yazılı edebiyatın bir damarı bu yapının içerisindedir. Bektaşilik yasak sayılan görüşleriyle günümüze kadar yaşamış ve günümüz düşüncesini etkilemiştir