20 research outputs found

    Several heavy metals (Cu ++, Pb ++, Hg ++, C ++) Malus sylvestris Miller (Apple) and Cerasus vulgaris Miller (Cherry) plant germination and pollen tube growth effects

    Get PDF
    Generally all the metals which are density of 5g/cm3 or more elements are called heavy metals. Motor vehicles, mineral deposits and businesses, volcanic activity, fertilizers used in agriculture and medicine, and urban waste are among heavy metal resources. (Heavy metals), inhibit the physiological activity of the plants, reduce productivity and lead to death hence they cause to reduce product quality and quantity. Heavy metal toxicity in plants changes according to plant species, heavy metal type, the exposure to stress and the structure of the tissue or organ exposed to stress. In our study, it’s investigated that effect of Cu++, Pb++, Hg++, Cd++ heavy metals on Malus sylvestris Miller ve Cerasus vulgaris Miller plants pollen tube formation and performance. Pollens of Malus sylvestris Miller and Cerasus vulgaris Miller plants which located in remote areas from the pollutant factors in Elazig province and county, are used as research material. For pollen germination, Brewbaker Kwack culture medium is used as growth medium. In our study, the concentrations with 30, 60, 90, 120 ve 240 µM of heavy metals are used. Germination control and measurements are made with a light microscope. Acording to obtained results all heavy metal concentrations inhibits pollen germination and tube growth in different rates. It’s investigated that from heavy metals used for Malus sylvestris Miller plant in general the most prevent to pollen germination and tube length is copper, the heavy metal which most effects Cerasus vulgaris Miller plant’s pollen in terms of pollen germination and tube length is mercury.Genel olarak yoğunluğu 5 g/cm3 ten fazla olan elementlere “ağır metal” adı verilmektedir. Ağır metal kaynakları arasında motorlu taşıtlar, maden yatakları ve işletmeleri, volkanik faaliyetler, tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar ile kentsel atıklar gelmektedir. Bitkilerin fizyolojik aktivitelerini engellemekte, verimliliklerini azaltmakta ve ölümlerine neden olmakta dolayısıyla ürün kalite ve miktarının azalmasına yol açmaktadırlar. Bitkilerde görülen ağır metal toksisitesi bitkinin türüne, ağır metal türüne, strese maruz kalma süresine ve strese maruz kalan doku veya organın yapısına bağlı olarak değişmektedir. Çalışmamızda Cu++, Pb++ Hg++, Cd++ ağır metallerinin Malus sylvestris Miller ve Cerasus vulgaris Miller bitkisi polenlerinin tüp oluşumu ve performansı üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma materyali olarak Elazığ ili ve ilçelerinde kirletici faktörlerden uzak bölgelerde bulunan Malus sylvestris Miller ve Cerasus vulgaris Miller bitkilerinin polenleri kullanılmıştır. Polenlerin çimlendirilmesi için, besiyeri ortamı olarak Brewbaker Kwack kültür ortamı kullanılmıştır. Araştırmamızda her iki bitki türü için de ağır metallerinin 30, 60, 90, 120 ve 240 µM’ lık konsantrasyonları kullanılmıştır. Çimlenme kontrolü ve ölçümler ışık mikroskobu ile yapılmışır. Elde edilen sonuçlara göre tüm ağır metal konsantrasyonları polen çimlenmesini ve tüp büyümesini farklı oranlarda inhibe etmiştir. Malus sylvestris Miller için kullanılan ağır metallerden genel olarak polen çimlenmesini ve tüp uzunluğunu en fazla engelleyen ağır metalin bakır, Cerasus vulgaris Miller bitkisi polenlerinin çimlenmesi ve tüp uzunluğu bakımından en fazla etkileyen ağır metalin ise civa olduğu belirlenmiştir

    Argümantasyon Tabanlı Bilim Öğrenme Yaklaşımının Öğretmen Adaylarının Çözeltiler Konusunda Başarısına ve Eleştirel Düşünme Eğilimlerine Etkisi

    No full text
    Within the scope of Solutions as a course topic, this study aims to examine the impact of laboratory applications which are designed by adopting Argumentation-Based Science Learning (ABSL) approach on pre-service teachers achievement and critical thinking dispositions. Quasi experimental design with non-equivalent control group was implemented for this study. 45 pre-service teachers who are registered for both General Basic Chemistry and General Basic Chemistry Laboratory offered 2012-2013 Academic year fall term at Divisions of Biology Education and Chemistry Education at Faculty of Education at Hacettepe University.ABSL-based laboratory applications can be said to be more effective in pre-service teachers achievement. It was also found that ABSL-based or traditional laboratory applications have no statistically significant impact on enhancing pre-service teachers critical thinking dispositions.Bu çalışmada, Çözeltiler konusu kapsamında argümantasyon tabanlı bilim öğrenme (ATBÖ) yaklaşımı esas alınarak tasarlanan laboratuar uygulamalarının öğretmen adaylarının başarı ve eleştirel düşünme eğilimleri üzerine etkisini incelemek amaçlanmıştır.Çalışmada eşitlenmemiş kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışmaya 2012–2013 Güz döneminde Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Biyoloji ve Kimya Eğitimi Anabilim Dallarında eğitim gören ve Genel Temel Kimya ve Genel Temel Kimya Laboratuarı derslerinin her ikisine de kayıtlı olan 45 öğretmen adayı katılmıştır.ATBÖ ye dayalı laboratuar uygulamalarının öğretmen adaylarının başarısında daha etkili olduğunu söylemek mümkündür. Öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerinin gelişiminde ise ATBÖ ye dayalı laboratuar uygulamaları ile geleneksel uygulamaların anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir

    The relationship between the conflict management styles of managers and work productivity of employees and a research

    No full text
    Bu araştırma, yöneticilerin çatışma yönetimi stilleri ile çalışanların iş verimliliği arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Konya Meram Belediyesi çalışanları oluşturmuştur. Araştırma kapsamında kurumda bulunan 240 çalışanın tamamına ulaşılmıştır. Ancak 4 anket analiz öncesi veri tarama aşamasında çıkartılmış, 19 anket ise değişik sebeplerden dolayı geri dönmemiştir. Geriye kalan 217 anket ile analiz yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Çatışma Yönetimi Stratejileri Ölçeği (The Rahim Organizational Conflict Inventory- II) ve Endicott İşte Üretkenlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi için SPSS 24.0 istatistik paket programından yararlanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, çalışan algılarına göre yöneticilerin en çok bütünleştirme en az hükmetme stilini tercih ettikleri; çalışanların iş verimliliğinin yüksek olduğu; yöneticilerin çatışma yönetimi stillerinin ve çalışanların iş verimliliğinin bazı demografik değişkenlere göre farklılık gösterdiği; çalışan algılarına göre yöneticilerin çatışma yönetimi stilleri ile çalışanların iş verimliliği arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır.The research is conducted in order to examine the relationship between the conflict management styles of managers and work productivity of employees. Because the research is about detecting of the existing relationship relational screening model is used. The sample of the research consisted of employees of Meram Municipality in Konya. There were totally 240 employees in this institution. 240 employess filled out the surveys. However, the 4 surveys were removed during the preliminary data screening procedure, 19 survey were never returned and 217 surveys were analyzed in the study. Rahim Organizational Conflict Inventory II and Endicott Work Productivity Scale were used to collect data in the researsch. SPSS 24.0 statistical software package was used to analysis of the data. Results indicated that managers according to employees' perception prefered high level integrating style and low level dominating style. Work productivity of employees were high level. There were differences in term of demographic variables conflict management styles of managers and work productivity of employees. In addition, it was found that there were statistically significant correlations between factors of conflict management styles of managers and work productivity of employees

    AKILLI PERAKENDECİLİK: KAVRAMSAL ÇERÇEVE, BİLEŞENLER VE ZORLUKLAR

    No full text
    Akıllı teknolojilerin hızla yaygınlaşması, geleneksel perakendecilik anlayışını değiştirmiş ve akıllı perakendecilik olarak adlandırılan yepyeni bir iş modeli gündeme gelmiştir. Perakendecilik alanı, başarılı bir şekilde uygulanacak olan akıllı teknolojilerin kullanımı ile ortaya çıkacak büyük bir inovasyon gücüne sahiptir. Ancak fiziksel ve dijital boyutları bütünleştiren akıllı perakendecilikte akıllı sistemlerin yaygın kullanımıyla ilgili çeşitli zorlukların ortaya çıkması beklenmektedir. Son on yılda hem akademisyenler hem de uygulayıcılar tarafından akıllı perakendecilik konusuna artan bir ilgi olmasına rağmen bu yeni yaklaşımın temel dinamiklerine çok az dikkat edilmiştir. Bu noktada yapılan bu çalışmanın temel amacı akıllı perakendecilik kavramını teorik olarak açıklayarak, kavramın bileşenleri ve zorluklarını ortaya koymaktır. Konunun kavramsal temellerinin bir bütün olarak ele alınması daha sonra yapılacak olan ampirik araştırmalara temel oluşturacaktır.The rapid development of smart technologies has altered the traditional retailing approach, bringing to the fore a new business model known as smart retailing. The retail industry has tremendous innovation potential, which will be realized through the successful application of smart technologies. However, with the growing use of smart technology in smart retail, which integrates the physical and digital aspects, a number of issues are foreseen. Despite academic and practitioner interest in smart retailing expanding over the previous decade, little attention has been dedicated to the underlying dynamics of this new approach. At this point, the primary goal of this research is to conceptually describe the concept of smart retailing and to identify its components and challenges. Addressing the subject’s conceptual foundations as a whole will serve as the groundwork for future empirical investigation

    EXAMINING TIME MANAGEMENT SKILLS AND ACADEMIC PROCRASTINATION LEVEL OF UNIVERSITY STUDENTS

    No full text
    Bu araştırmada üniversitede hazırlık sınıfında okuyan öğrencilerin zaman yönetimi becerileri ile akademik erteleme davranışı arasındaki ilişki ve zaman yönetimi becerilerine sahip olma düzeylerinin akademik erteleme davranışını yordayıp yordamadığı incelenmiştir. Araştırmaya 2014-2015 öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'nda (YDYO) öğrenim görmekte olan İngilizce Hazırlıktan 479 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin 345’i kadın, 134’ü erkektir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Alay ve Koçak (2002) tarafından geliştirilen “Zaman Yönetimi Ölçeği” ve Çakıcı (2003) tarafından geliştirilen “Akademik Erteleme Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma ve yüzdelik değer gibi betimsel istatistikler kullanılmıştır; değişkenler arası ilişkilerin incelenmesinde çoklu korelasyon (Pearson Korelasyon Katsayısı), zaman yönetimi becerilere sahip olma düzeyinin akademik erteleme üzerindeki yordayıcılığının test edilmesinde ise hiyerarşik regresyon tekniğinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinden elde edilen sonuçlara göre; öğrencilerin zaman yönetim becerileri ile akademik erteleme davranışları arasında negatif yönlü, orta düzeyde, anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkarılmıştır. Hiyerarşik regresyon analizi sonuçlarına göre ise, zaman yönetimine yönelik becerilere ait üç boyutun, akademik erteleme davranışlarındaki toplam varyansın %46’sını açıkladığı tespit edilmiştir

    80'lerde moda nelerden ve nasıl etkilendi?

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2012.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by İbrahim Mert Öztürk.Öztürk, İbrahim Mert. HIST 203-06ÖZTÜRK HIST 203-06/7 2011-1

    Oxidative and nitrosative stress in patients with meningitis

    No full text
    Introduction and aim. Meningitis is an acute inflammation of the protective membranes covering the brain and spinal cord, known as the meninges. In this study, oxidative and nitrosative stress were evaluated in cerebrospinal fluid (CSF) and blood samples that were taken from patients with meningitis. Our goal was to identify a fast and a reliable biomarker using these parameters in order to the early diagnose of bacterial meningitis. Material and methods. In this study, 37 bacterial meningitis, 30 tuberculous meningitis and 30 viral meningitis cases were included. Serum/CSF total oxidant status (TOS) and total antioxidant status (TAS) were measured by the Erel method. Nitrotyrosine concentrations were quantified by using ELISA in both serum and CSF. Results. Serum nitrotyrosine, CSF TAS and TOS levels were not significantly different in three groups (p>0.05). CSF nitrotyrosine levels were significantly higher in bacterial meningitis than tuberculous meningitis group (p<0.05). Viral meningitis patients had higher serum TOS and TAS concentrations than tuberculous meningitis group (p<0.05). Conclusion. As a result, we can say that the oxidative and nitrosative stress markers studied are not a rapid and reliable biomarker in bacterial meningitis’s diagnosis
    corecore