30 research outputs found
Anlamlı iş ve işle bütünleşme ilişkisinin incelenmesi
Ensuring teachers’ job engagement is critical in achieving educational goals. This study examined the relationship between meaningful work and job engagement using the data collected from 452 teachers in Turkey. The data collected by using Meaningful Work Scale and Job Engagement Scale Turkish Form were analyzed by descriptive statistics, confirmatory factor analysis, multivariate regression analysis, and moderation analyses. We found a positive, moderate, and significant relationship between meaningful work and job engagement. We tested the predictive effects of meaningful work and demographic variables (gender, seniority, and educational status). Meaningful work explained 47% of the variance in teachers’ job engagement in the first model. All subdimensions of meaningful work except for the search for meaning at work and work relations were found to be significant predictors of job engagement. With the inclusion of demographic variables, the second model again explained 47% of the variance in teachers’ job engagement. Furthermore, we found that seniority was a significant and positive predictor of job engagement. Moderation analyses indicated gender and educational status did not have a moderator role in the relationship between meaningful work and job engagement. We found that seniority had a moderator effect on the relationship between work relationships and job engagement. This study contributes to meaningful work and job engagement literature in the context of teachers.Eğitimsel amaçların başarılmasında öğretmenlerin işle bütünleşmelerinin sağlanması kritiktir. Bu çalışmada Türkiye'deki 452 öğretmenden toplanan verileri kullanarak anlamlı iş ve işle bütünleşme arasındaki ilişki incelenmiştir. Anlamlı İş Ölçeği ve İşle Bütünleşme Ölçeği Türkçe Formu kullanılarak toplanan veriler, betimsel istatistikler, doğrulayıcı faktör analizi, çok değişkenli regresyon analizi ve moderasyon analizleri ile çözümlenmiştir. Anlamlı iş ile işle bütünleşme arasında pozitif yönlü, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki tespit ettik. Anlamlı işin ve demografik değişkenlerin (cinsiyet, kıdem ve eğitim durumu) yordayıcı etkisini test ettik. Birinci modelde anlamlı iş, öğretmenlerin işle bütünleşmelerindeki varyansın %47'sini açıklamıştır. Anlamlı işin, işte anlam arayışı ve iş ilişkileri dışındaki tüm alt boyutları, işle bütünleşmenin anlamlı yordayıcıları olarak bulunmuştur. Demografik değişkenlerin dahil edilmesi ile ikinci model, öğretmenlerin işle bütünleşmelerindeki varyansın tekrar %47'sini açıklamıştır. Ayrıca kıdemin, işle bütünleşmenin anlamlı ve pozitif bir yordayıcısı olduğunu tespit ettik. Moderasyon analizleri, cinsiyet ve eğitim durumunun anlamlı iş ile işle bütünleşme arasındaki ilişkide düzenleyici role sahip olmadığını göstermiştir. İş ilişkileri ile işle bütünleşme arasındaki ilişkide kıdem değişkeninin düzenleyici etkiye sahip olduğunu belirledik. Bu çalışma, öğretmenler bağlamında anlamlı iş ve işle bütünleşme literatürüne katkı sunmaktadır
Determination of Yield and Quality Characteristics of Lavandula Cultivars in the Kahramanmaras Region
In recent years, there has been a growing interest in herbal remedies for therapeutic purposes. Aromatic plants have become a significant source of raw materials for the fragrance, food, and cosmetics industries. Additionally, the emergence of new applications and the trend towards natural nutrition and alternative healing methods, often referred to as "going natural," have increased the interest in medicinal and aromatic plants in our country, as well as in other countries around the world. In this study were investigated to determine yield and quality characteristics of seven different lavender (Lavandula intermedia Emeric ex Loisel. = L. hybrida L.) (Grasso, Süper-A, Seguret, Dutch, Abrial, Akmeşe, English) cultivars under dry and irrigated cultivation in Kahramanmaraş conditions between 2019 and 2020. The research was carried out in a randomized block design with 4 replications. Fresh stem flower yield was the highest variety Grasso(672.81kg/da). The lowest fresh stem flower yield was found in Seguret variety with 611.33kg/da The highest dry stemless flower yield was determined in Grasso variety with 59,66 kg/da. There were significant differences determined between cultivars the end of 2 years. The highest average fresh stem flower yield (693.067 kg/da) and the highest average dry branched flower yield (252.588 kg/ha) were measured in GRASSO variety
A catalog of chromospherically active binary stars (third edition)
Chromospherically Active Binaries (CAB) catalogue have been revised and
updated. With 203 new identifications, the number of CAB stars is increased to
409. Catalogue is available in electronic format where each system has various
number of lines (sub-orders) with a unique order number. Columns contain data
of limited number of selected cross references, comments to explain
peculiarities and position of the binarity in case it belongs to a multiple
system, classical identifications (RS CVn, BY Dra), brightness and colours,
photometric and spectroscopic data, description of emission features (Ca II
H&K, , UV, IR), X-Ray luminosity, radio flux, physical quantities
and orbital information, where each basic entry are referenced so users can go
original sources.Comment: 5 pages, including 2 figures and 3 tables, accepted for publication
in MNRA
Reflection of positivist paradigm on education and educational administration
YÖK Tez ID: 580122Pozitivizm, 19. yüzyılda Auguste Comte'un mistik, metafizik ve transandantal düşünce biçimlerini reddetmesi ve yalnızca modern bilimin gerçeklik hakkındaki gerçeği açığa çıkarabileceği iddiasıyla felsefi bir paradigma olarak ortaya çıkmıştır. Doğa bilimlerine uygulanan bilimsel yöntemin, topluma da uygulanabileceğini öne süren ve bu yöntem aracılığıyla toplumsal hakikatin açıklanabileceğini savunan pozitivist paradigma; günümüz düşüncesini, dünya görüşünü, toplumsal, bireysel veya en geniş anlamda kültürel bakış açısını etkilemiş bir düşünce biçimidir. Eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumu, eğitim yönetimi alanının temellerini ve bu alanda yapılan araştırmaların doğasını anlamak için eğitime ve eğitim yönetimi alanına yön veren felsefi arka planı incelemek gerekmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmanın temel amacı, pozitivist paradigmanın eğitime, eğitim örgütlerine ve eğitim yönetimi alanına yansımalarını incelemek, analiz etmek, yorumlamak ve değerlendirmektir. Araştırmada literatür değerlendirme türlerinden bütünleştirici değerlendirme deseni kullanılmıştır. Bu araştırmada ilgili yönteme uygun olarak, pozitivizme zemin hazırlayan toplumsal, siyasal ve bilimsel gelişmeler; pozitivist paradigmanın kapsamı, tarihsel gelişimi; modernite ve pozitivizm ilişkisi; modernitenin örgüt ve yönetim kuramlarına etkisi; pozitivist paradigmanın eğitime ve eğitim yönetimi alanına etkilerine dair bilgi içeren kaynaklar incelenerek tartışılmıştır. Pozitivizmin etkileri, günümüzde farklı düzlem ve boyutlarda devam etmektedir. Hayatın her alanında kendisine yer edinen pozitivizm, disiplinler arası bir bilim dalı olan eğitim yönetimi alanını uzun bir süre etkilemiş ve hâlâ da alandaki etkisini sürdürmektedir.Positivism emerged as a philosophical paradigm in the 19th century with Auguste Comte's rejection of mystical, metaphysical and transcendental modes of thought, and that only modern science could reveal the truth about reality. Positivist paradigm, which suggests the scientific method applied to natural sciences can be applied to society and that social reality can be explained by this method; is a way of thinking that has influenced contemporary thinking, world view, social, individual or cultural perspective. In order to understand the situation of the education system, the foundations of the field of education administration and the nature of the researches in this field, it is necessary to examine the philosophical background that directs the education and the field of education administration. In this context, the main purpose of this study is to examine, analyze, interpret and evaluate the reflections of positivist paradigm on education, educational organizations and educational administration. Integrative evaluation design was used in the study. In accordance with the related method, the sources containing information on social, political and scientific developments that paved the way for positivism; the historical development of the positivist paradigm; the relationship between modernity and positivism; the effect of modernity on organization and management theories; the effects of the positivist paradigm on education and the field of education administration were discussed. The effects of positivism continue in different levels and dimensions today. The positivism, which has taken its place in every field of life, has influenced the field of educational administration, an interdisciplinary branch of science, for a long time and still continues its influence in the field
The effect of smoking on placental pendrin expression
WOS: 000395199200003PubMed: 28013561Pendrin is important for transport of iodine across the placenta. Thiocyanate coming from cigarette is a competitive inhibitor of iodine transport. We aimed to evaluate the pendrin immunostaining intensity in placentas of smoker and non-smoker women. Placental tissues from 61 women, of which 28 were in smoking, and 33 were in non-smoking group were evaluated by immunohistochemical staining. Positive immunostaining was evaluated using a semiquantitative score: 0, negative; +, mild; ++, moderate; and +++, intense. Birth weight was significantly lower in the smoker group (p=0.024). There was a negative correlation between birth weight and intensity of placental pendrin immunostaining in the smoker group (r=-0.44, p=0.02). Placentas of the smoking women showed significantly higher immunostaining with pendrin than the control group (p=0.006). Thiocyonate coming from cigarettes may competitively inhibit pendrin mediated iodine transport in the placenta and adversely affect foetal development by this mechanism
Otel İşletmelerinde Çalışan İşgörenlerin Kronizm (Eş Dost Kayırmacılığı) Algıları: İstanbul'da Faaliyet Gösteren Bir, İki ve Üç Yıldızlı Otel İşletmelerinde Bir Araştırma
Günümüz iş dünyasında önemli bir olgu haline gelen kronizm, tüm sektörleri olduğu gibi otelciliği de derinden etkilemektedir. Bu araştırmada, otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin kronizm algıları incelenmiştir. Örneklem olarak, İstanbul’da faaliyet gösteren bir, iki ve üç yıldızlı otel işletmelerinde çalışan işgörenler seçilmiştir. Veriler, 105 işgörenden, anket tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Bulgulara göre; katılımcıların yaklaşık yarısı, çalışma koşulları (çalışma saatleri, kullanılan araç – gereçler vb.) açısından bazı işgörenlerin lehine farklılıklar olduğunu düşünmektedir. Bununla birlikte; işgörenlerin, kronizmle ilgili olarak kararsız bir eğilim içinde oldukları tespit edilmiştir. Katılımcıların demografik özellikleri ile kronizm algıları arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamamıştı
Öğretmenlere göre çalıştıkları okullar ne kadar etkili
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin görev yaptıkları okulların etkililiğine ilişkin algılarını çeşitli değişkenler açısından belirlemektir. Araştırma, betimsel tarama modelindedir. Araştırma örneklemini, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Ağrı il merkezi ve bazı ilçelerindeki liselerde görev yapan 316 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada verileri toplamak amacıyla, Abdurrezzak (2015) tarafından geliştirilen “Etkili Okul Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın verileri tanımlayıcı istatistik ve parametrik testlerle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmenlerin görev yaptıkları okulların etkililiğine ilişkin algıları “orta” düzeydedir. Öğretmenlerin etkili okulun yönetici, öğretmenler, okul ortamı alt boyutlarına ait algıları “orta” düzeyde iken; öğrenciler ve okul çevresi-veliler alt boyutlarına ait algılarının “orta düzeyin altında” olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin çalıştıkları okulun etkililiğine ilişkin algı düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, öğrenim durumu ve hizmet süresi değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Öğretmenlerin çalıştığı okul türü ve branş değişkenine göre etkili okulun boyutlarına ilişkin algıları arasında anlamlı farklar tespit edilmiştir