Redox-responsive hyaluronic acid-based nanogels for the topical delivery of the visual chromophore to retinal photoreceptors

Delivering therapeutics to the posterior segment of the eye is challenging due to various anatomical and physical barriers. While significant improvements have been realized by introducing direct injections to diseased sites, these approaches come with potential side effects that can range from simple inflammation to severe retinal damage. The topical instillation of drugs remains a safer and preferred alternative for patients compliance. Here, we report the synthesis of penetratin-complexed, redox-responsive hyaluronic acid-based nanogels for the triggered release and delivery of therapeutics to the posterior part of the eye via topical application. The synthesized nanogels were shown to release their load only when exposed to a reducing environment, similar to the cytoplasm. As a model drug, visual chromophore analog, 9-cis-retinal, was loaded into nanogels and efficiently delivered to the mouse retinas photoreceptors when applied topically. Electroretinogram measurements showed a partial recovery of photoreceptor function in all treated eyes versus untreated controls. To the best of our knowledge, this report constitutes the first attempt to use a topically applied triggered-release drug delivery system to target the pigmented layer of the retina, in addition to the first attempt to deliver the visual chromophore topically

Bir risk bilgisi görselleştirme aracı: Risk Kutusu

Visualization is an effective way to represent data that mainly aims to make the data easier to be understood, analyzed, and processed by the users. In literature, there exist many studies focusing on the necessity and effectiveness of visualization in decision-making processes. Risk, on the other hand, is an important topic that needs to be considered for decision-makers in the project to decide on the further pathways to follow and need to be visualized in such a way to aid the decision-makers in these procedures. Hence, this thesis aims to understand the performance of the existing risk visualization techniques and form new ways to visualize the risk analysis outputs and risk information. In this manner, an initial needs assessment study has been conducted using the traditional outputs of Monte Carlo Simulation and found out that the visuals are not easy to understand by decision-makers. Hence, a “Risk Box” idea has been proposed and tested with decision-makers via semi-structured interviews using a case project. The proposed concept of Risk Box aimed to be designed as in the shape of a box having different faces while acquiring different and complementary risk information. At the end of the study, it has been found out that Risk Box is a useful and promising tool to be used in practice. Therefore, this study has shown that construction professionals can use Risk Box during risk assessment for a more effective communication of probabilistic information.Görselleştirme, temel olarak verilerin kullanıcılar tarafından anlaşılmasını, analiz edilmesini ve işlenmesini kolaylaştırmayı amaçlayan etkili bir yoldur. Literatürde karar verme süreçlerinde veri görselleştirmesinin gerekliliği ve etkinliğine odaklanan birçok çalışma bulunmaktadır. Risk ise projedeki karar vericilerin ileride izleyecekleri yollara karar vermeleri için dikkate alınması ve karar vericilere bu prosedürlerde yardımcı olacak şekilde görselleştirilmesi gereken önemli bir konudur. Dolayısıyla işbu tez, mevcut risk görselleştirme tekniklerinin performansını anlamayı ve risk analizi çıktılarını ve risk bilgilerini görselleştirmek için yeni yollar oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, Monte Carlo Benzetiminin geleneksel çıktıları kullanılarak bir ön ihtiyaç değerlendirme çalışması yapılmış ve görsellerin karar vericiler tarafından anlaşılmasının kolay olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, bir “Risk Kutusu” fikri önerilmiş ve örnek bir vaka projesi kullanılarak yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla karar vericilerle ve test edilmiştir. Önerilen Risk Kutusu konsepti, farklı ve tamamlayıcı risk bilgileri içeren farklı yüzlere sahip bir kutu şeklinde tasarlanmayı amaçlamıştır. Bu tez çalışmasının sonunda Risk Kutusu'nun pratikte kullanılabilecek faydalı ve gelecek vaat eden bir araç olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, bu çalışma, inşaat sektöründeki profesyonellerin, olasılık bilgilerinin daha etkili bir şekilde iletilmesi için risk değerlendirmesi sırasında Risk Kutusu'nu kullanabileceğini göstermiştir.M.S. - Master of Scienc

Aziz Nesin’in öykülerinde yöneten-yönetilen arasındaki çatışmanın nedenleri nasıl ele alınmıştır?

Uluslararası Bakalorya Diploma Programı, A1 dersi kapsamında hazırlanan bu tezde Aziz Nesin’in öykülerinde yöneten-yönetilen arasındaki çatışmanın nedenlerini nasıl ele aldığı incelenmiştir. Nesin’in öykülerinin özünü oluşturan bu çatışmalar öykülerin tanıklık ettiği dönem hakkında okura bilgi edindirmeyi ve siyasi bir bilinç kazandırmayı amaçlar. Bu çalışmada da yazdıkları nedeniyle dönemin iktidarları tarafından yasaklanan Nesin’in bu amaç doğrultusunda metinleri nasıl kurguladığı işlenmiş, yazınsal gerçekliğin böylesi bir amaca nasıl hizmet edebileceğini görmek hedeflenmiştir. Bu teze başlanırken Nesin’in tüm öyküleri okunmuş, Nesin’in yapıtlarına yansıyan dönem ve Nesin hakkında makale ve kitaplar taranmış, Nesin’in sayısız öyküsü arasından ortak veya benzer konulara sahip olanlar belirlenmiştir. Sonuçta, tezde incelenmek üzere; çatışmanın ekonomik sebepleri, kişisel çıkarlardan kaynaklanan sebepleri, yönetenin gücünü kötüye kullanması, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmaması ve yönetilenin eğitimsizliği ortak başlıkları seçilmiştir. Bu sebeple tezde incelenmek için Bay Düdük, Tavsiye Kartı, Verem Olmak Lazım, Yepetaş, Müfettiş Geliyor, Hem Çal Hem Oyna, Ömer Ağa’yı Seçmeyeceğiz, Tebelleş, Bir Pişmaniye İstidası ve Uygarlık Tarihinden Bir Sayfa adlı öykülerine karar verilmiştir. Nesin’in çoğu yapıtında ele alınan yöneten-yönetilen çatışması bu öykülerde daha belirgin anlatılmakla beraber çatışmanın nedenleri daha net ve kesin olarak okura ulaştırılmıştır. Ayrıca öyküler tezde anlatılan yöneten-yönetilen çatışmasının nedenlerinden sadece birini değil birden fazlasını kapsadığından incelenen konuya daha etkili örnekler olmuş ve bu nedenle seçilmiştir. Bu incelemenin sonucunda toplumda her dönemde yöneten ve yönetilen arasında bitmeyen bir çatışma yaşandığı; bu çatışmanın ekonomik, kültürel, kişisel çıkarlar nedeniyle ortaya çıktığı ve iki tarafın da eksikliklerinden faydalanıldığı anlaşılmış, çoğu nedenin de günümüzde de hala geçerliliği olduğuna tanıklık edilmiştir

Investigating the Effects of Stove Emissions on Ocular and Cancer Cells

Abstract More than a third of the world’s population relies on solid fuels for cooking and heating, with major health consequences. Although solid fuel combustion emissions are known to increase the prevalence of illnesses such as chronic obstructive pulmonary disease and lung cancer, however, their effect on the eyes is underexplored. This study assesses the acute toxicity of solid fuel combustion emissions on healthy ocular cells and a cancer cell line. Three healthy ocular cell lines (corneal, lens, and retinal epithelial cells) and a cancer cell line (Chinese hamster ovary cells) were exposed to liquid and gas phase emissions from applewood and coal combustion. Following the exposure, real-time cell attachment behavior was monitored for at least 120 hours with electrical cell impedance spectroscopy. The viability of the cells, amount of apoptotic cells, and generation of reactive oxygen species (ROS) were quantified with MTT, ApoTox-Glo, and ROS-Glo H2O2 assays, respectively. The results showed that coal emissions compromised the viability of ocular cells more than applewood emissions. Interestingly, the cancer cells, although their viability was not compromised, generated 1.7 to 2.7 times more ROS than healthy cells. This acute exposure study provides compelling proof that biomass combustion emissions compromise the viability of ocular cells and increase ROS generation. The increased ROS generation was fatal for ocular cells, but it promoted the growth of cancer cells