141 research outputs found

    A Rare Cutaneous Adnexal Tumor: Malignant Proliferating Trichilemmal Tumor

    Get PDF
    Proliferating trichilemmal tumors (PTTs) are neoplasms derived from the outer root sheath of the hair follicle. These tumors, which commonly affect the scalp of elderly women, rarely demonstrate malignant transformation. Although invasion of the tumors into neighboring tissues and being accompanied with anaplasia and necrosis are accepted as findings of malignancy, histological features may not always be sufficient to identify these tumors. The clinical behavior of the tumor may be incompatible with its histological characteristics. Squamous-cell carcinoma should certainly be considered in differential diagnosis because of its similarity in morphological appearance with PTT. Immunostaining for CD34, P53, and Ki-67 is a useful adjuvant diagnostic method that can be used in differential diagnosis aside from morphological findings. In this study, we aimed to present the case of a 52-year-old female patient with clinicopathological features. We reported a low-grade malignant proliferating trichilemmal tumor in this patient and detected no relapse or metastasis in a 24-month period of follow-up

    Comparison of pupillometry measurements in myopic, emmetropic and hyperopic children

    Get PDF
    To compare spherical and cylindrical equivalent, and pupillometry measurements between non-amblyopic myopic, emmetropic, and hyperopic children. The study was conducted prospectively and cross-sectionally in a single-centered eye clinic. Three non-amblyopic groups were included in the study: myopic (Myopia Group), emmetropic (Emmetropia Group), and hyperopic (Hyperopia Group) children. The groups were compared in terms of best-corrected visual acuity (BCVA), intraocular pressure (IOP), spherical equivalent (SE), and pupillometry measurements, including minimum dynamic pupillometry, maximum dynamic pupillometry, mesopic pupillometry, and photopic pupillometry. The correlation analysis was also performed between the measurements. We noted significant differences in mean SE values between the three groups and between the paired groups (p0.05 for all). The hyperopia group had the lowest mean minimum dynamic pupillometry, maximum dynamic pupillometry, mesopic pupillometry, and photopic pupillometry values (1.97±0.57, 5.23±051, 4.96±0.41, and 3.30±0.54, respectively). We found significant differences in all pupillometry measurements between the three groups (p0.05 for all). We also did not observe any correlation between the pupil diameter and age or gender (p>0.05 for both). Our study might be unique regarding the comparison of pupillometry measurements in non-amblyopic children with refractive errors. Myopia in the pediatric population may have potential pupillometric effects when compared to emmetropia and hyperopia. This should be considered in terms of the clinical relevance of pediatric refractive examination under different illumination conditions

    Relationship between retinal sensitivity and disease activity in patients with psoriasis vulgaris

    Get PDF
    OBJECTIVES: Psoriasis is a hyperproliferative chronic inflammatory skin disease of unknown etiology and ocular structures and visual pathways can also be affected during the course of this disease. Subclinical optic neuritis has previously been observed in psoriatic patients in visual evoked potential studies. This trial was designed to evaluate retinal sensitivity in patients with psoriasis vulgaris. METHODS: A total of 40 eyes of 40 patients with chronic plaque-type psoriasis and 40 eyes of 40 age- and sex-matched control subjects were included in this study. The diagnosis of psoriasis was confirmed by skin biopsy. The severity was determined using the Psoriasis Area and Severity Index and the duration of the disease was recorded. After a full ophthalmological examination, including tests for color vision and pupil reactions, the visual field of each subject was assessed using both standard achromatic perimetry and short wavelength automated perimetry. RESULTS: The mean Psoriasis Area and Severity Index was 22.05±6.40′. There were no significant differences in the visual field parameters of subjects versus controls using either method. There were correlations between disease severity and the mean deviations in standard achromatic perimetry and short wavelength automated perimetry and between disease severity and the corrected pattern standard deviation and pattern standard deviation of short wavelength automated perimetry (r = -0.363, r = -0.399, r = 0.515 and r = 0.369, respectively). CONCLUSIONS: Retinal sensitivity appears to be affected by the severity of psoriasis vulgaris

    Otel İşletmelerinde Gıda İsrafına Yönelik Davranışların İşletme Karlılığına Etkisi: Eskişehir Örneği

    Get PDF
    Amaç – Bu çalışmanın amacı, otel işletmelerinde görev yapan mutfak personelinin gıda israfına yönelik bilgi, görüş ve davranışlarının tespit edilmesi ve bu davranışların işletmenin karlılığı üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda çalışanlarda gıda atığı konusunda farkındalık oluşturularak gıda israfının önüne geçilmesi ve işletme karlılığının yükseltilmesi hedeflenmektedir. Yöntem – Araştırma betimsel bir özaktarım çalışmasıdır. Özaktarım araştırmalarının verileri, örneklemde yer alan bireylerin kendilerinden bilgi alınarak toplanır (Bir, 1999). Betimsel modelde bir konu hakkındaki mevcut durum araştırılır. Betimsel araştırmalar iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlar; özaktarım ve gözlem araştırmalarıdır. Özaktarım araştırmalarının verileri örneklemde bulunan bireylerin kendilerinden bilgi alınarak toplanır. Betimsel araştırma verileri, bilimsel istatistikler kullanılarak analiz edilir (Kırcaali, 1997, s. 7). Bulgular – Araştırma bulguları, otel işletmelerinin mutfak departmanlarında görev yapan personelin gıda israfına yönelik bilgi düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Katılımcıların gıda israfına yönelik görüşleri incelendiğinde ise israfın olumsuz bir durum olduğu ve bu konuda büyük çoğunluğun farkındalık sahibi olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra katılımcıların gıda israfına yönelik bilgi düzeyleri daha önce aşçılık eğitim alma durumlarına göre karşılaştırıldığında istatistiki olarak önemli bir fark ortaya çıkmıştır. Bu durumda aşçılık eğitimi alan kişilerin bilgi düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Gıda israfı üzerine yapılan çalışmalarda ve literatürden elde edilen bilgiler doğrultusunda Türkiye’de bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların yetersiz kaldığı düşünülmektedir. Mutfak çalışanlarının bilgi birikimi ve deneyimleri ile iş yükü ve aşçılık eğitimi alıp almamaları, gıda atığı konusunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Çalışanların israfa yönelik tutum ve davranışları işletme karlılığını doğrudan etkileyen önemli unsurlardan birisidir. Buna yönelik çalışanların bu konu ile ilgili bilinçlendirilmeleri oldukça önemlidir

    Otel İşletmelerinde Gıda İsrafına Yönelik Davranışların İşletme Karlılığına Etkisi: Eskişehir Örneği

    Get PDF
    Amaç – Bu çalışmanın amacı, otel işletmelerinde görev yapan mutfak personelinin gıda israfına yönelik bilgi, görüş ve davranışlarının tespit edilmesi ve bu davranışların işletmenin karlılığı üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda çalışanlarda gıda atığı konusunda farkındalık oluşturularak gıda israfının önüne geçilmesi ve işletme karlılığının yükseltilmesi hedeflenmektedir. Yöntem – Araştırma betimsel bir özaktarım çalışmasıdır. Özaktarım araştırmalarının verileri, örneklemde yer alan bireylerin kendilerinden bilgi alınarak toplanır (Bir, 1999). Betimsel modelde bir konu hakkındaki mevcut durum araştırılır. Betimsel araştırmalar iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlar; özaktarım ve gözlem araştırmalarıdır. Özaktarım araştırmalarının verileri örneklemde bulunan bireylerin kendilerinden bilgi alınarak toplanır. Betimsel araştırma verileri, bilimsel istatistikler kullanılarak analiz edilir (Kırcaali, 1997, s. 7). Bulgular – Araştırma bulguları, otel işletmelerinin mutfak departmanlarında görev yapan personelin gıda israfına yönelik bilgi düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Katılımcıların gıda israfına yönelik görüşleri incelendiğinde ise israfın olumsuz bir durum olduğu ve bu konuda büyük çoğunluğun farkındalık sahibi olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra katılımcıların gıda israfına yönelik bilgi düzeyleri daha önce aşçılık eğitim alma durumlarına göre karşılaştırıldığında istatistiki olarak önemli bir fark ortaya çıkmıştır. Bu durumda aşçılık eğitimi alan kişilerin bilgi düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Gıda israfı üzerine yapılan çalışmalarda ve literatürden elde edilen bilgiler doğrultusunda Türkiye’de bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların yetersiz kaldığı düşünülmektedir. Mutfak çalışanlarının bilgi birikimi ve deneyimleri ile iş yükü ve aşçılık eğitimi alıp almamaları, gıda atığı konusunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Çalışanların israfa yönelik tutum ve davranışları işletme karlılığını doğrudan etkileyen önemli unsurlardan birisidir. Buna yönelik çalışanların bu konu ile ilgili bilinçlendirilmeleri oldukça önemlidir

    Perpendicular-current Studies of Electron Transport Across Metal/Metal Interfaces

    Full text link
    We review what we have learned about the scattering of electrons by the interfaces between two different metals (M1/M2) in the current-perpendicular-to-plane (CPP) geometry. In this geometry, the intrinsic quantity is the specific resistance, AR, the product of the area through which the CPP current flows times the CPP resistance. We describe results for both non-magnetic/non-magnetic (N1/N2) and ferromagnetic/non-magnetic (F/N) pairs. We focus especially upon cases where M1/M2 are lattice matched (i.e., have the same crystal structure and the same lattice parameters to within ~ 1%), because in these cases no-free-parameter calculations of 2AR agree surprisingly well with measured values. But we also list and briefly discuss cases where M1/M2 are not lattice matched, either having different crystal structures, or lattice parameters that differ by several percent. The published calculations of 2AR in these latter cases do not agree so well with measured values.Comment: 6 pages, 2 figures, 2 tables. In Press: Applied Surface Scienc

    Türkiye’de liflevha üretimi, ithalat ve ihracat değerlerine ilişkin regresyon analizi ve 2021 yılına kadar tahmini

    Get PDF
    Sanayileşme politikalarında dış ticaretin önemli bir yerinin olması liflevha endüstrisinin geliştirilmesini ve bu sektöre önem verilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Türkiye’nin liflevha endüstri üretim ve dış ticaret yapısının zaman içinde meydana gelecek değişmelerinin incelenmesi son derece önemli duruma gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye liflevha endüstrisinin üretim, ithalat ve ihracatının ekonometrik yöntemle modelleri kurulmuş ve tahminleri geliştirilmiştir. Yapılan regresyon analizi sonucunda 2006 yılı itibarıyla 2 milyon m3 olan liflevha üretiminin 2021 yılında yaklaşık 1,5 kat artarak 3,4 milyon m3 olacağı, 2004-2006 yıllarında yaklaşık 200 bin m3 olan liflevha ihracatının ise 330 bin m3e, 500 bin m3 olan ithalatın ise 2021 yılında 900 bin m3e ulaşacağı görülmektedir. Anahtar kelimeler: Liflevha ticaret, Üretim, İthalat, İhracat, Regresyon analiz

    SUCCESS OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE SYSTEM IN DETERMINING ALVEOLAR BONE LOSS FROM DENTAL PANORAMIC RADIOGRAPHY IMAGES

    Get PDF
    Objectives: The aim of this study was to detect alveolar bone loss from dental panoramic radiographic images using artificial intelligence systems. Material and Methods: A total of 2276 panoramic radiographic images were used in this study. While 1137 of them belong to cases with bone destruction, 1139 were periodontally healthy. The dataset is divided into three parts as training (n=1856) , validation (n=210) and testing set (n= 210). All images in the data set were resized to 1472x718 pixels before training. A random sequence was created using the open-source python programming language and OpenCV, NumPy, Pandas, and Matplotlib libraries effectively. A pre-trained Google Net Inception v3 CNN network was used for preprocessing and data sets were trained using transfer learning. Diagnostic performance was evaluated with the confusion matrix using sensivitiy, specificity, precision, accuracy and F1 score. Results: Of the 105 cases with bone loss, 99 were detected by the AI system. Sensitivity was 0.94, specificity 0.88, precision 0.89, accuracy 0.91 and F1 score 0.91. Conclusion: The convolutional neural network model is successful in determining periodontal bone losses. It can be used as a system to facilitate the work of physicians in diagnosis and treatment planning in the future
    corecore