282 research outputs found

    Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde Ymm Hizmeti Alan Firmaların Yönetim Muhasebesi Uygulama Gücü ve Ymm’lerin Rolü

    Get PDF
    Bu çalışma, işletmelerin gerçekleştirdikleri faaliyetler ve karar alma süreçlerinde, yönetim muhasebesinden ne derecede yararlandıklarını ve bu faaliyetlerin gerçekleştirilme sürecinde yönetim muhasebesinin kullanımına yönelik YMM’ lerden aldıkları destekleri tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda literatür yazınından faydalanılarak işletme yönetimlerinin karar alma süreçlerin de etkinliğini sağlayacak yönetim muhasebesinin görevleri tespit edilmiştir. Bu görevler doğrultusunda oluşturulan ölçekler aracılığı ile işletmelerin yönetim muhasebesi faaliyetlerini uygulama güçleri ve bu faaliyetler de YMM’lerden aldıkları destekler analizlere tabii tutulmuştur. Çalışma, Konya Organize Sanayii Bölgesi’ nde YMM’ ler ile çalışan işletmelerle gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, yönetim muhasebesi uygulamalarında YMM’ lerden yeterli desteği alabilen işletmelerin oranı %17,5, yeterli desteği alamayan işletmelerin oranı ise %82,5 olarak bulunmuştur.İşletmelerin yönetim muhasebesi ile ilişkili olarak gerçekleştirdikleri, finansal kontrol ve işletme performans ölçümleri en yüksek uygulama gücüne sahip faaliyetlerdir. Bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi sürecinde YMM’ lerden de yeterli desteği aldıkları görülmektedir. Buna karşın YMM’ lerden yeterli desteği alamadıkları; üretim, müşteri ve tedarikçi yönetimi uygulamalarına yönelik gerçekleştirilen faaliyetler de ise uygulama güçlerinin de düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu durum YMM’ lerin yönetim muhasebesi uygulamalarında işletmelere sağlayacağı desteklerin etkinliğini göstermesi açısından önemlidir

    The impact of illuminance and color temperature on performance at offices

    Get PDF
    Ofislerde konfor koşulları sağlandığında üretim ve performansın arttığı bilinmektedir. Bu çalışmada aydınlık düzeyi ve renk sıcaklığının performansa olan etkisi araştırılmıştır. Fiziksel konfor koşullarının sağlandığı bir deney düzeneğinde, psikolojik konfor koşullarını araştırmak için dört farklı aydınlık düzeyi (500-750-1000-2000 lx) ve üç farklı renk sıcaklığı (4000ºK-2700ºK- Karma Renk Sıcaklığı) ile sekiz farklı aydınlatma senaryosu oluşturulmuştur. Her bir aydınlatma senaryosunda, aydınlık düzeyinin ve renk sıcaklığının ölçülen tek parametre olduğu koşulda performans ölçümleri ve mekân algılama değerlendirilmiştir. Anket çalışması yapılmış, sonuçlar Mann Whitney İşaret Testi ve χ2 Testi ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları aydınlık düzeyinin tek değişken olduğu koşulun performansa etkisinin olmadığını, ancak mekân algılamayı etkilediğini göstermektedir. Renk sıcaklıklarındaki değişim mekân algılamada ve performans ölçümlerinde fark yaratmıştır.  Anahtar Kelimeler: Aydınlık düzeyi, renk sıcaklığı, parıltı, öznel parıltı, algılama.At offices, productivity and performance increase as long as comfort conditions are satisfied. This statement is the main goal for the present study. Visual comfort conditions are achieved in a full scale room by means of avoiding reflected glare on the working surface and within the room. Psychological comfort conditions are investigated at the same setting by a lighting control system. The lighting system is flexible for four different illumination levels (500-750-1000-2000lx) and three different color temperatures (4000°K-2700°K- Mixed Color Temperature) and it is operated by a remote control unit. A total of eight lighting scenarios were programmed for the experimental setting. The change in performance and space perception is evaluated by a questionnaire and data is analyzed statistically by Mann Whitney U Test and ?2 Test. Illuminance and color temperature are the dependent variables for the study and their effects are evaluated independently. Test results indicate that the change in the illuminance level does not affect performance as long as it is the only variable at an office setting; however it is influential on space evaluation and psychological comfort. The change in color temperature has affected both the performance and the space evaluation. The most preferred lighting scenarios are the mixed color temperature mood (the combination of 4000°K and 2700°K) with 2000lx illumination level and 4000°K color temperature with 750lx. Also, these two lighting scenarios are indicated as suitable and they are offered for an office setting. Keywords: Illuminance, color temperature, luminance, perceived brightness, perception

    Investigation of the effect of HITT training applied to basketball players on sportive performance: Basketbolculara uygulanan HITT antrenmanların sportif performansa etkisinin incelenmesi

    Get PDF
    Sprint and agility are recognized as important elements for development in basketball. In addition, the effect of anaerobic performance parameters on efficiency scores in basketball players is recognized by coaches and athletic performance trainers.  The aim of this study investigate the high-intensity interval training (HITT) effect on female basketball players in some of the performance parameters. The Research group (n=10) with is age mean of 15,74±,933year, body height of 169,95±5,22cm, and body weight of 63,63±9,25kg was applied a total of 16 HIIT training for eight weeks. Also, the control group was asked to continue field training and no training protocol was applied.  Measurements were made on different days before the study and at the end of the 8th week. G*Power (1.3.9.4 version) was used to determine the sample size and SPSS 22 program was used to analyze the findings obtained from the measurements. After the training protocol was applied in the study, it was found that there was a significant difference (p<0.05) not only agility test but also in the 10-20-meter sprint performance measurements and basketball shooting test accuracy rates of basketball players (experimental group). As a result, it was determined that high-intensity interval training had a positive effect on agility and vertical jump and shouting tests. (Extended English summary is at the end of this document) Özet Basketbol branşında sürat ve çeviklik gelişim için önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir. Ayrıca anaerobik performans parametrelerine basketbolcularda verimlilik puanlarına etkisi antrenörler ve atletik performans uzmanları ttarafından kabul edilmektedir.  Bu çalışmanın amacı kız basketbolculara uygulanan yüksek yoğunlukta aralıklı egzersizlerin (HITT) sportif performans üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada yaş ortalaması 15,74±,933yıl olan boy ortalaması 169,95±5,22cm vücut ağırlığı ortalaması 63,63±9,25kg olan deney grubuna (n=10) 8 hafta boyunca saha antrenmanlarına ek farklı günlerde haftada 2 gün toplam 16 HIIT antrenman protokolü uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise saha antrenmanlarına devam etmeleri istenmiş ve herhangi bir antrenman protokolü uygulanmamıştır.  Araştırma öncesi ve 8. haftanın bitiminde olmak üzere farklı günlerde ölçümler yapılmıştır. Örneklem büyüklüğü tespiti için G*Power (1.3.9.4) ölçümlerden elde edilen bulguların analizinde ise SPSS 22 programı kullanılmıştır. Araştırmada uygulanan antrenman protokolü sonrası basketbolcularda (deney grubu) 10,20 metre sürat performans ölçümlerinde, çeviklik testi ve basketbol şut testi isabet oranlarında anlamlı farklılaşma (p<0.05) olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.   Araştırma sonunda HIIT antrenman metodunun kız basketbolcularda çeviklik, dikey sıçrama ve basketbol şut testlerine olumlu etki yaptığı bulgusuna ulaşılmıştır.

    The effect of therapeutic horseback riding on the quality of life and motor performance in children diagnosed with autism spectrum disorder

    Get PDF
    Bu çalışmadaki amaç Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı olan çocuklarda terapötik at binme aktivitelerinin yaşam kalitesi ve kollar ile yapılan uzanma hareketi sırasındaki motor performans üzerine etkisinin araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda yaşları 8 ve 13 arasında değişen (Ortyaş \u100072������� Ss: = 9.66 \u100072������� 1.61) ve OSB tanısı olan 12 çocuk (5 kız 7 erkek) çalışmaya katılmıştır. Çocuklar 8 hafta boyunca haftada 1 saat terapötik at binme aktivitelerine katılmışlardır. Terapötik at binme aktivitelerinin başlangıcından önce ve bitiminden hemen sonra çocuklarda yaşam kalitesinin ebeveyn değerlendirmeleri ve üst ekstremite motor performans ölçümleri yapılmıştır. Yaşam kalitesi değerlendirmesi için Çocuklar İçin Yaşam Kalitesi Ölçeği ebeveyn formu kullanılmıştır. Bu ölçekteki 2 alt boyut olan fiziksel sağlık ve psikososyal sağlık toplam puanları değerlendirilmiştir. Motor performans ölçümlerinde çocuklardan belli bir mesafede olan hedeflere kolları ile uzanmaları istenmiş ve horizontal düzlemde işaret parmağının hareketleri 2 boyutlu olarak kayıt edilmiştir. Sadece 4 çocuk motor performans testine katılmıştır. Yapılan kinematik analiz sonucunda çocukların kolları ile hedeflere ne kadar doğru ve doğrusal ulaştıkları hesaplanmıştır. İstatistik analiz sonucunda terapötik at binme aktivitelerinden sonra yaşam kalitesinde gelişme gözlemlenmiştir. Motor performans ölçümlerinde de bir gelişme olmasına karşın, bu gelişme istatistiksel olarak anlamlı seviyeye ulaşmamıştır. Terapötik at binme aktivitelerinin OSB tanısı olan çocuklarda alternatif bir rehabilitasyon yöntemi olarak kullanılması önerilmektedir

    The effect of high and recommended amount protein diet on body composition and performance with strength exercises

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmada, vücut geliştirme amacıyla kuvvet egzersizi yapan genç erkek bireylere verilen yüksek ve önerilen miktarda proteinli diyetin, vücut bileşimi ve performans üzerindeki etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Sekiz hafta boyunca kuvvet egzersizleri yapan, 18-35 yaş arası, Beden Kütle İndeksi (BKİ) 30 kg/m²’den az olan, 26 gönüllü erkek birey çalışmaya alınmış ve katılımcıların 11’i önerilen miktarda proteinli diyet, 15’i yüksek proteinli diyet tüketmiştir. Bulgular: Önerilen miktarda protein içeren diyet grubu 1. hafta 1,97 g/kg/gün, 8. hafta 1,98 g/kg/gün, yüksek proteinli diyet grubu ise 1. hafta 2,63 g/kg/gün, 8. hafta 2,58 g/kg/gün protein tüketmiştir. Çalışmada katılımcılardan performanslarının değerlendirilmesi için; 900 Çömelme, mekik (sit-ups), şınav (push-ups), barfiks (pull-ups) ve bench press testini (1-RM) çalışmanın başında ve sonunda tekrarlaması istenmiştir. Bireylerin protein alımlarına bağlı olarak kas kütlelerindeki, çalışma başlangıç ve sonundaki farklar önerilen miktarda proteinli diyet ve yüksek proteinli diyet grubunda sırayla; 1,08±0,71 kg ve 1,35±0,60 kg, yağ kütlelerindeki farklar; -1,26±1,92 kg ve -2,66±1,75 kg, vücut yağ yüzdelerindeki farklar -1,07±1,78 ve -3,01±1,90’dir. Yüksek proteinli diyet grubunda vücut yağ yüzdesi düşüşü istatistiksel olarak önemli (p=0,006; p<0,05), kas kütlesinde artış olmasına karşın bu artış istatistiksel olarak önemsiz, 900 çömelme testi (p=0,032; p<0,05) ile şınav (push up) (p=0,024; p<0,05) testlerinde görülen fark ise istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Sonuç: Kuvvet egzersizi ile birlikte diyete kaliteli protein kaynaklarının eklenmesi ile vücut kas kütlesinin korunduğu ve yağ kütlesinin azalmasına yardımcı olduğu belirlenmiştir.Objectives: Aim of this study is to evaluate the effect of high protein and recommended amount protein diet given to young male who do strength exercise for bodybuilding on body composition and performance. Materials and Methods: Twenty-six volunteers who did strength exercises for 8 weeks, were included in the study and 11 of the participants were on recommended amount protein, 15 of them were on high protein diet. Results: The recommended amount protein group protein consumption is 1.97 g/kg/day in the 1st week, 1.98 g/kg/day in the 8th week, and the high protein diet group protein consumption is 2.63 g/kg/day in the 1st week and 2.58 g/kg/day in the 8th week. In order to evaluate the performance of the participants; they were asked to repeat 900 squats, sit-ups, push-ups, pull-ups and bench press tests (1-RM) at the beginning and the end of the study. The depending on the protein intake, the differences in muscle mass, at beginning and end of the study were found in the recommended amount protein and high protein diet groups, respectively; 1.08±0.71kg and 1.35±0.60kg, differences in fat mass; -1.26±1.92kg and -2.65±1.75kg, and the differences in body fat percentages were - 1.07±1.78 and -3.01±1.90. The decrease in body fat percentage in the high protein diet group was statistically significant (p=0.006; p<0.05), although the increase in muscle mass was statistically insignificant, the difference in the 900 squat (p=0.032; p<0.05) and push ups (p=0.024; p<0.05), was found to be statistically significant. Conclusion: It has been determined that increasing quality protein sources to the diet with strength exercise protects body muscle mass and helps reduce fat mass

    Tel erozyon tezgahında1.2379 CPPU kesme kalıp çeliğinin işlenmesinde kesme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü ve elektro deşarj aralığına etkisinin incelenmesi

    Get PDF
    ÖZETTEL EROZYON TEZGAHINDA 1.2379(CPPU) KESME KALIP ÇELİĞİNİN İŞLENMESİNDE KESME PARAMETRELERİNİN YÜZEY PÜRÜZLÜLÜĞÜ VE ELEKTRO DEŞARJ ARALIĞINA ETKİSİNİN İNCELENMESİİmalat endüstrisi modern talaşlı imalat yöntemleri geliştirmesine rağmen, tel erozyon ile işleme ekonomikliği ve basit uygulanabilirliği gibi sebeplerden dolayı hala en yaygın kullanılan işleme prosesidir. Özellikle kalıp sektöründe matrislerin ve zımbaların konvensiyonel tezgahlarla işlenmesi sırasında istenilen yüzey kalitesi elde edilememektedir. Bu durumun giderilmesi için yapılan uzun çalışmalar sonunda CNC teknolojisi, tel erozyon tezgahlarına uyarlanmıştır.Tel erozyon ile işlemlerde, yüzey pürüzlülüğü ve elektro deşarj aralığı son derece önemlidir. Üretilecek parçanın kalitesinin arttırılması ve maliyetin düşürülmesi ancak kesme parametrelerin optimizasyonu ile mümkündür. Kesme parametrelerini en iyi şekilde seçtiğimizde yüzey pürüzlülüğü ve elektro deşarj aralığı minimum değerde olmalıdır.Bu çalışmadaki deneylerde tel olarak 0.25 mm çapında pirinç ve iş parçası olarak 14 mm kalınlığında 1.2379 çeliği kullanıldı Tel erozyon prosesinin optimizasyonu için Taguchi tekniği kullanıldı. Ayrıca, her bir parametrenin elde edilen sonuçlara etkisinin tayini içinde varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Son olarak bağımlı değişkenlerle bağımsız değişkenler arasındaki ilişki regresyon analizi ile modellenmiştir.ABSTRACTTHE INVESTIGATION OF CUTTING PARAMETERS ON THE EFFECT OF SURFACE ROUGHNESS AND ELECTRO DISCHARGE GAP DURING THE PROSESSING OF 1.2379(CPPU) DIE STEEL IN THE WIRE ELECTRICAL DISCHARGE MACHINEAlthough modern metal cutting methods improved in manufacturing industry, Wire Electro Discharge Machining still remains one of the most common machining processes because of economical reasons and simplicity. In conventional workbench, desired surface quality can’t be obtained in cutting dies and punches especially in mold sector. After the long studies for eliminating this condition, CNC technology was assembled to wire-cut EDM workbench.In Wire Electrical Discharge Machining (WEDM) operations, it’s very important to guess the surface roughness and electro discharge gap. Increasing the quality of produced piece and decreasing the cost is only possible with the optimizing the cutting parameters. When we choose the cutting parameters thoroughly, the surface roughness and electro discharge gap must be in the minimum value.In this study, brass wire tool with 0.25 mm diameter and 1.2379 steel work piece materials with 14 mm thickness were used in the experiments. In order to optimize the wire electrical discharge machining process, Taguchi optimization methods has been used. The influence of each parameter on the results obtained has been determined by using analysis of variance (ANOVA). The relationship of the dependent parameters and independent parameters has been modeled with regression analysis

    The investigation of the relationship between the antropometric characteristics and some performance values of basketball players

    Get PDF
    Bu çalışmada Bursa ilindeki Botaş Basketbol Takımı Minikler grubu (8-10 yaş) ve Yıldızlar grubu (14 yaş) erkek çocukların antropometrik özellikleri ile bazı performans değerleri ölçülerek, antropometrik veriler ile performans arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Minikler grubundan 25, yıldızlar grubundan 8 çocuk olmak üzere toplam 33 erkek oyuncudan oluşan örneklem grubu ile yapılan bu çalışmada; basketbol performansı ile ilgili olabilecek uzunluklar, çevresel ölçüler ve deri kıvrımı kalınlıkları olmak üzere toplam 23 antropometrik parametre ölçülmüştür. Performans ölçümü olarak ise 20 metre hız testi, yatay (ileri) sıçrama ve beceri istasyonu ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Parametre ölçüm değerleri ve test sonuçları istatistiksel olarak analiz edilmiş, her bir antropometrik parametre – performans değeri çifti için korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Böylece oyuncunun performansı üzerinde etkili olabilecek antropometrik parametrelerin ve etkilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar ile basketbol sporunda yetenek seçimi ve basketbol sporuna yönlendirme alanındaki mevcut literatüre, ayrıca spora ve sporcuya yapılacak yatırımların daha verimli olması konusunda yapılacak yeni çalışmalara katkı sağlanacaktır.In this study, it was aimed to investigate the relationships between anthropometric measures and performance by measuring the anthropometric characteristics and some performance values of Botas Basketball Team Ages 8-10 group and Ages 14 group boys in Bursa. The study was carried out on a sample group consisting of 33 basketball players, 25 from 8-10 age group and 8 from 14 age group. A total of 23 anthropometric parameters were measured, including lengths, circumferences and skinfold thickness that could be related to basketball performance, For performance test; a 20-meter speed test, horizontal (forward) jump and skill station measurements were performed. Parameter measures and performance test results were analyzed statistically and the correlation coefficients for each anthropometric parameter - performance value pair were calculated. Thus, it was aimed to determine the anthropometric parameters and their effects which can affect the performance of the basketball player. The results obtained from this study will contribute to the selection of talent in basketball sports and the existing literature in the field of basketball sport orientation, as well as new studies to be done on the efficiency of sports and athletic investments.Publisher's Versio

    Classification with Extreme Learning Machine and Ensemble Algorithms Over Randomly Partitioned Data

    Full text link
    In this age of Big Data, machine learning based data mining methods are extensively used to inspect large scale data sets. Deriving applicable predictive modeling from these type of data sets is a challenging obstacle because of their high complexity. Opportunity with high data availability levels, automated classification of data sets has become a critical and complicated function. In this paper, the power of applying MapReduce based Distributed AdaBoosting of Extreme Learning Machine (ELM) are explored to build reliable predictive bag of classification models. Thus, (i) dataset ensembles are build; (ii) ELM algorithm is used to build weak classification models; and (iii) build a strong classification model from a set of weak classification models. This training model is applied to the publicly available knowledge discovery and data mining datasets.Comment: In Turkish, SI

    Yalın düşünce uygulaması: Hastanelerde değer katmayan faaliyetlerin ortadan kaldırılması

    Get PDF
    Hastanelerde teşhis, tedavi veya diğer hizmetlerin en kısa sürede ve en uygun şekilde hastalara ulaştırılması gerekir. Ancak diğer sektörlerde olduğu gibi sağlık sekt.ründe de hizmet üretim sürecine değer katmayan faaliyetler nedeniyle gecikmeler, aksamalar ve hasta beklentilerine uymayan sonuçlar yaşanmaktadır. Hastanelerde hangi süre.lerin ve işlemlerin hizmet üretimine katkı sağlamadığının, hangi süre.lerin ve işlemlerin katkı sağladığının belirlenmesi, kaynak israfını önlemede önemli avantajlar sağlayacaktır. Çalışmada, bir kamu hastanesinde değer katmayan faaliyetler ve bu faaliyetlerin ortadan kaldırılmasına ilişkin tespitler ve önerilere yer verilmiştir
    corecore