17 research outputs found
Quantitative assessment of left atrial functions by speckle tracking echocardiography in hypertensive patients with and without retinopathy
Purpose:The association between hypertensive retinopathy and left atrial(LA) impairment is unknown. Accordingly, it was aimed to investigate the possiblerelationship between hypertensive retinopathy and LA phasic functions by means oftwo-dimensional speckle-tracking echocardiography (2D-STE).Methods:A total of 124 hypertensive patients and 27 control subjects were includedin the study. LA reservoir strain (LAS-S), LA conduit strain (LAS-E), and LA boosterstrain (LAS-A) parameters were used to evaluate LA myocardial functions.Results:Hypertensive patients (with and without retinopathy) displayed an obviousreduction in the LA reservoir strain (LAS-S),and LA conduit strain (LAS-E). Moreover,further impairment in LA reservoir and conduit strain was found in patients withhypertensive retinopathy than in the isolated hypertensive patients. There were nosignificant differences in LA booster strain (LAS-A) among the three groups. ImpairedLAS-S(OR: 0.764, CI: 0.657–0.888, andp< 0.001), LAS-E(OR: 0.754, CI: 0.634–0.897,andp=0.001), and hypertension (HT) duration (OR: 2.345, CI: 1.568–3.507, andp< 0.001) were shown to be independent predictors of hypertensive retinopathy.Conclusion:Impaired LA reservoir and conduit strain may be used to predict hyper-tensive patients at higher risk of developing hypertensive retinopathy, and to deter-mine which patients should be followed more closely for hypertensive retinopath
GNSS station design for global climate change monitoring in Antarctica: ınstallation of TUR1 and TUR2 GNSS stations on Horseshoe Island in Antarctica During The 4th Turkish Antarctic Science Expedition
Son yıllarda uzay tabanlı konumlama sistemleri, GNSS Meteorolojisi ve GNSS Reflektometresi teknikleri kullanılarak gözlemlenen atmosferik su buharı, deniz, buz ve kar seviyeleri gibi önemli parametrelerle küresel iklim değişikliğinin izlenmesinde etkili bir destekleyici araç haline gelmiştir. Küresel ölçekte tüm bölgelerden daha hızlı ısınan Antarktika'da iklim değişikliğini incelemek, gelecekteki iklim değişikliğini daha doğru tahmin etmek için çok önemlidir. Dünya'nın iklim değişikliği etkilerinin izlenebilmesi amacıyla, 118Y322 No’lu TÜBİTAK projesi kapsamında GNSS Meteorolojisi ve GNSS Reflektometresi teknikleri ile 24 Şubat 2020 tarihinden itibaren Antarktika’da atmosferik su buharı değişimleri, kar derinliği ve buz kalınlığı değişimleri gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, Troposfer ve Deniz Seviyesi Gözlem İstasyonu (TUR1) ile Troposfer ve Kar / Buz Seviyesi Gözlem İstasyonunun (TUR2) tasarım çalışmaları ve 4. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde Antarktika Horseshoe Adası’na kurulum aşamaları anlatılmıştır. Bu çalışmalar, meteorolojik koşullar, şebekeden bağımsız ve batarya ile bütünleşik enerji sisteminin en sağlıklı şekilde güneş ve rüzgâr enerjisinden beslenmesi ve bölgede oluşabilecek buzul oluşumu ve kayaç parçalanması gibi jeolojik parametreler de göz önüne alınarak yapılmıştır.In recent years, space-based positioning systems have become an effective supporting tool for monitoring global climate change by important parameters such as atmospheric water vapor, sea, ice and snow levels observed by using GNSS Meteorology and GNSS Reflectometry techniques. Studying climate change in Antarctica, which is warming faster than all of the regions on a global scale, is very important to predict future climate change more accurately. In order to monitor climate change effects of the Earth, tropospheric water vapor variations, snow depth and ice thickness changes have been observing in Antarctica since 24 February 2020 by means of GNSS Meteorology and GNSS Reflectometry techniques within the scope of the TUBITAK Project No. 118Y322 In this study, designing studies of Troposphere and Sea Level Observation Station (TUR1) and Troposphere and Snow / Ice Level Observation Station (TUR2) and installation steps to Horseshoe Island in Antarctica during the 4th National Antarctic Science Expedition are explained. These studies was carried out by taking into account the meteorological conditions, the healthiest feeding of the off grid battery integrated energy system from solar and wind energy and geological parameters such as glacial formation and rock fragmentation that may occur in the region
Kamusal İç Mekanlarda Çevresel Algı Ve Duygulanım Etkileşimi: İstanbul Adliye Binaları İç Mekanları Değerlendirilmesi
Thesis (M.A) -- İstanbul Technical University, Institute of Social Sciences, 2019Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019Public interiors are important structural areas for space-individual interaction studies. This study aimed to investigate the public interior-individual interaction through the affects of the public interior on individuals or in other words, the emotional reactions of individuals to the public interiors. The focus has been made on the recent judicial structures built in Istanbul throughout the scope of the study. These new courthouses were built in order to play a central role by combining with previously constructed and used buildings, which are now all under one roof. This radical change seen in the courthouse buildings is thought to differ the affects that influence the perception of space. In this research, the role of the public interior in interaction with the individual, and how it works as an interface are examined through the phenomenon of affect. The main purpose of this study is to read the public interior-individual interaction simultaneously and to determine the existence of an interaction between design and affect. Moreover, if there is an interaction between them, it is examined furthermore to see how different design decisions trigger what kind of affects. Ultimately, the accuracy of these hypotheses has been evaluated through the field research.Kamusal iç mekan, mekan-birey etkileşiminin incelenebilmesi için önemli yapısal alanlardır. Bu çalışma, kamusal iç mekan ve birey arasındaki etkileşimi, bireylerin kamusal iç mekanlara verdikleri duygusal tepkiler olarak da tanımlanabilecek affekt/duygulanım kavramı üzerinden araştırmayı hedeflemiştir. Çalışma kapsamında; son yıllarda İstanbul'da inşa edilmiş olan adliye yapılarına odaklanılmıştır. İstanbul'daki bu yeni adliye binaları, daha önce inşa edilip kullanılmış olan diğer binaların tek bir yapı altında birleştirilerek merkezi bir rol oynaması amacından yola çıkılarak hayata geçirilmiştir. Adliye binalarında görülen merkezileşme ve beraberinde gelen radikal değişimin ise, mekan algısını etkileyen affektlerde/duygulanımlarda farklılıklara neden olduğu düşünülmektedir. Çalışmanın temel amacı, kamusal iç mekan-birey etkileşimini bir arada okumaya çalışmak, tasarım ve affekt/duygulanım arasında bir etkileşimin varlığını ve eğer var ise; farklı tasarım kararlarının bu affektleri/duygulanımları nasıl tetiklediğini görmeye çalışmaktır. Bahsedilen bu hipotezlerin doğruluğunu ise, alan araştırmasıyla ölçülmeye çalışılmıştır.Yüksek LisansM.
Modeling Of Agricultural Processes With Hybrid Petri Nets
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2015Zirai faaliyetlerin yönetimi incelendiğinde, genel endüstriyel süreçlerin idaresinden daha karmaşık olduğu göze çarpmaktadır. Bunun sebebi tarımsal işlerde belirsizliklerin ve risk faktörlerinin, yerine göre işleyişin bütününe dahi etki edebilecek seviyede var olabilmesidir. Hava koşulları, çevresel ve biyolojik etkenler bu durumlara örnek olarak verilebilir. Bu nedenlerden dolayı tarımsal işlemlere ilişkin yapılacak planlamalar daha geniş bir açıdan göz önüne alınmalıdır. Petri ağları, dağıtık, paralel, asenkron, eş zamanlı, nedensel olmayan ve/veya stokastik sistemler için kullanılan, matematiksel ve grafiksel özellikler taşıyan bir modelleme sistemidir. Bu nedenle yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Zirai işlemler; tarlanın sürülmesi, ekim yapılması, sulama, gübreleme, hasat alımı gibi sürekli durumların yanı sıra makinelerin hazır durumda olması, arızalar, hava şartları, toprak durumu gibi ayrık olayları da içermektedir. Hibrit petri ağları ile tarımsal işlemlerde olduğu gibi, hem ayrık hem de sürekli süreçler modellenebilmektedir. Grafiksel özellikleri de göz önüne alındığında, hibrit petri ağları ile tarımsal süreçlerin modellenmesi, sadece matematiksel yaklaşımla yapılan modellemelere kıyasla üstünlük sağlamakta, süreçlerin daha iyi gözlenebilmesi için etkin bir yol sunmaktadır. Bu çalışmada, tarımsalyönetim süreçlerine ilişkin modeller geliştirilmiştir. Ayrık ve sürekli her iki tür durumların da modellenebilmesi için hibrit petri ağları da kullanılmıştır. Oluşturulan modeller, ASABE standartlarına uygun olarak tanımlanan, kapasite planlaması, görev zamanı planlaması, program oluşturma, güzergâh planlaması ve performans değerlendirmeolmak üzere beş yönetim göreviiçin kullanılabilecektir. Modeller, sadece verilecek örnekler için değil, genel olarak diğertarımsal işlemler için de kullanılabilir. Literatürdeki zirai makine yönetimine ilişkin çalışmalar incelendiğinde program oluşturma safhası kapsamında tarla iş akışı yönetimi için petri ağları ile modelleme uygulamalarının yer aldığı görülmektedir Ancak zirai makine yönetimine ilişkin beş yönetim görevinden diğerlerini içeren ve petri ağları ile gerçeklenen model bulunmamaktadır. Bu çalışma ile zirai makine yönetiminin beş aşaması için de, modellere bağlı olarak olası belirsizlik ve risk faktörlerini de içerebilecek ve bu etkenlere göre yeni değişkenlerin de tanımlanabileceği modeller sunulmuştur.When management of agricultural activities are analyzed, it is noticeable that they are more complicated than the administration of general industrial processes. The reason for this is that uncertainty and risk factors in agricultural work may be so strong as to affect the overall activity. Weather conditions, environmental and biological factors can be cited as examples of this case. For these reasons, plannings to be conducted for agricultural activities must be considered from a broader perspective. In order to increase the productivity of agricultural activities, the structural improvement of agricultural vehicles has been taken into consideration. However, there is no opportunity to make much of a change in characteristics such as size and weight of the vehicle due to the conditions in agricultural activities and the aforementioned factors. Nevertheless, with advances in technology, transfer to the use of smart devices and autonomous systems in many areas has been started. Efficiency can be increased and environmental effects can be reduced with the use of these systems in agricultural activities. However, the effective use of those advances requires reconsideration of the agricultural machinery management processes. According to the ASABE standards, management of agricultural vehicles can be grouped under four headings: 1) Planning 2) Scheduling 3) Operating 4) Controlling It is seen that five management levels are described in general for agricultural production management processes in literature; 1) Strategic 2) Tactical 3) Operational 4) Execution 5) Evaluation Considering both ASABE standards and general management levels by Bochtis et. al (2014), 5 basic management tasks are stated for the management of agricultural vehicles: Capacity planning, task times planning, scheduling, route planning and performance evaluation. Capacity planning corresponds to strategic level, task times planning corresponds to tactical level, scheduling corresponds to operational level, route planning corresponds to execution phase and performance evaluation corresponds to the evaluation level. When considered with regard to ASABE Standards, capacity planning and task times planning can be evaluated in planning section, scheduling as in its own section, route planning in operating section and performance evaluation in controlling section. With these features, five basic management tasks contain most of the matters put forward by ASABE Standards. Petri nets enables to examine system analysis and functioning with a relatively simple approach due to being a modeling method with mathematical (state equations, algebraic equations, etc.) and graphical characteristics. It can be used in such systems as distributed, parallel, asynchronous, concurrent, non-causal and/or stochastic. Agricultural activities consist of discrete events such as whether machines are ready to operate or not, breakdowns, weather conditions, soil condition as well as continuous events such as plowing the fields, planting, watering, fertilizing. As in agricultural activities, both discrete and continuous processes can be modeled with hybrid petri nets. When the graphical characteristics are taken into consideration, modeling of agricultural activities with hybrid petri nets outclasses the modellings based on mathematical approach, and offers an efficient way to observe processes. When studies relating to the agricultural machinery management in the literature are analyzed, it is seen that petri nets and modellings are included for field workflow management within the scope of scheduling phase. However, no model has been found, which involves the other management tasks related to the agricultural machinery management and are implemented by petri nets. In this study, models related to agricultural management processes have been developed. Hybrid petri nets were also used to model discrete and continuous cases. These models can be used for five management tasks which are defined in accordance with the ASABE standardsand are capacity planning, task times planning, scheduling, route planning and performance evaluation. The models can be used not only for examples to be given but also for other agricultural activities. This study offers such models which cover fivetasks of the agricultural machinery management that may include potential uncertainties and risk factors, and allow to define new variables based on these factors related to the model types. In introduction, general history, characteristics and areas of use of petri nets are described. Applications in literature abouttheir use in agriculture, standards relating to agricultural management,management tasks and levels are outlined. In Section 2, basic information about petri nets are given. Mathematical definitions related to the petri nets, basic components, the structure, behavioral characteristics, firing rules and analysis methods of petri nets are mentioned. In Section 3, continuous petri nets are discussed.Why continuous petri nets are used are mentioned. Basic components, firing and admission features are listed. In Section 4, hybrid petri nets are described, which involve both discrete and continuous petri net structures. Advantages and main characteristics of hybrid nets are mentioned; mathematical definitions are made, and firing rules are examined. In addition, applications of them in agricultural areas and modeling approach are shown. In Section 5, models developed for the management of agricultural tasks presented in a way that will also include the issues to be considered at the design stage and several examples are given regarding the operation of the models. Also, for the last model, detailed analysis including liveness, reachable states and firing arrays is made. In the last section, evaluation of the study is mentioned and some recommendations have been made regarding the issues which might be examined for future studies.Yüksek LisansM.Sc
Türkiye’de efemera ve efemeristler
Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2014.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Erkoç, Seda
ÖRGÜTSEL İKLİMİN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA ETKİSİ: ÖZEL HASTANE ÖRNEĞİ
Sağlık kurumları emek yoğun hizmet veren kuruluşlardır.
Bu kurumların amaçlarının arasında örgüte değer katan, nitelikli ve tecrübeli
çalışanları örgüte dâhil edilmesi, örgütte kalmalarını sağlanması ve örgüte
olan bağlılıklarını arttırılması gösterilebilir. Örgütsel İklim çalışanların
örgütteki mevcut psikolojik durumu algılama biçimleri olarak tanımlanabilir.
Çalışmanın amacı sağlık çalışanlarının örgütsel iklimin örgütsel bağlılığa
etkisini tespit etmektir. Araştırma İstanbul ilinde faaliyet gösteren 501
çalışanlı bir özel hastanede gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında tüm
çalışanlara ulaşılmak hedeflenmiş fakat 179 (%35) çalışandan geri dönüş
alınabilmiştir. Örgütsel bağlılık ile
örgütsel iklim arasında pozitif yönlü güçlü ilişki(r=0,626) bulunmuştur.
Örgütsel iklimin örgütsel bağlılığa etkisini ortaya koymak amacıyla oluşturulan
regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır. Çalışmanın sonuçları örgütsel
iklimin örgütsel bağlılığı pozitif yönde etkilediğini (R2=0,392)
ortaya koymaktadır. Sağlık kuruluşlarının yoğun rekabet ortamında ayakta
kalabilmesi için mevcut çalışanlarının örgütte kalmasını sağlaması ve örgütün
çalışanlar tarafından tercih edilen bir kurum haline getirmesine bağlıdır. Bu
neden ile örgüt içinde var olan örgütsel iklimi pozitif hale getirmek için
çalışmalar yapılması örgütün uzun vadeli hedeflerine ulaşması için önemli
görülmektedir
Real-world efficacy and safety data of immune checkpoint inhibitors in Turkish patients with metastatic melanoma: A Turkish oncology group study
[No Abstract Available