88 research outputs found

    Medium Navy: A Trilateral Capability Building for HA/DR in Asia Pacific

    Get PDF
    AbstractNavies should invest not only for defense but also for responding effectively and efficiently to “Humanitarian Assistance/Disaster Relief (HA/DR) Operations”. Asia Pacific is one of the most vulnerable regions to disasters which require urgent HA/DR operation by navies. For this reason, capability building is emerging as a new area for HA/DR operations as region's navies’ short term goals. Considering wide area of the region, foreign HA/DR contribution is crucial to handle with widespread human, material, economic or environmental losses and impacts of disasters. This study examines the response of navies to Indian Ocean and Japan earthquake. The lessons taken from these disasters initiated the regional and foreign commitment with their navies to prepare for such tragic events. In this regard, this study recommends a trilateral HA/DR path for medium navies: 3Bs, Build HADR Platforms + Build Logistic Centers + Build Cooperation

    LabVIEW kullanarak asenkron motorlar clarke-park dönüşümleri için grafik kullanıcı arayüzü

    Get PDF
    Before any electrical system is used in industrial applications, its behavior under different operating conditions must be studied. A mathematical model must be constructed beforehand in order to observe the behavior of the system under different conditions. Modeling of three-phase asynchronous motors with an electromechanical converter is very difficult due to the time varying current and voltage. While performing dynamic analysis of such motors, a common reference system must be determined. The most commonly used methods to facilitate the analysis of three-phase induction motors are Clarke-Park transforms. In this study, a visual interface has been prepared to ease the teaching of Clarke-Park transforms. The users are moved from the 3-phase (A,B,C) axis to the reference 2 phase (α,β) axis through the interface and to the (d,q) axis with the θ angle at the magnitudes defined in the (α,β) axis system. With the interface prepared, users can change the voltage, frequency and angle values and graphically observe their effect on Clarke and Park transforms. In addition, the conversion from 2-phase axis to 3-phase axis is made with inverse Clarke and Park transforms. Mathematical modeling of the transform and the interface were made using LabVIEW.Herhangi bir elektriksel sistem, endüstriyel uygulamalarda kullanılmadan önce farklı çalışma koşulları altında davranışlarının incelenmesi gerekmektedir. Sistemin farklı koşullarda davranışlarının gözlemlenebilmesi için öncelikle matematiksel modeli oluşturulmalıdır. Bir elektromekanik dönüştürücü olan üç fazlı asenkron motorların zamanla değişen akım ve gerilim ifadesinden dolayı modellenmesi oldukça zordur. Bu tarz motorların dinamik analizi yapılırken ortak bir referans sistem belirlenmesi gerekmektedir. Üç fazlı asenkron motorların analizini kolaylaştırmak için en çok kullanılan yöntemler Clarke ve Park dönüşümleridir. Bu çalışmada Clarke ve Park dönüşümlerinin öğretilmesi amacıyla görsel bir arayüz hazırlanmıştır. Kullanıcılar arayüz aracılığıyla 3 fazlı (A,B,C) eksenden referans 2 faz (α,β) eksene ve (α,β) eksen sisteminde tanımlanmış büyüklüklerde θ açısıyla (d,q) eksenine taşınmaktadır. Hazırlanan arayüz ile kullanıcılar gerilim, frekans ve açı değerlerini değiştirerek bunların Clarke ve Park dönüşümleri üzerine olan etkisini grafiksel olarak gözlemleyebilmektedir. Ayrıca ters Clarke ve Park dönüşümleriyle 2 fazlı eksenden 3 fazlı eksene dönüşüm yapılmaktadır. Dönüşümün matematiksel modellenmesi ve arayüz LabVIEW programı kullanılarak yapılmıştır

    The effect of customer incivility on job involvement in accommodation businesses: The case of Cappadocia

    Get PDF
    Bu çalışma, konaklama işletmelerinde çalışanlara karşı müşteriler tarafından uygulanan nezaketsiz davranışlar ile çalışanların bağlılıkları arasındaki ilişkinin ve nezaketsiz davranışların çalışan bağlılıkları üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma evrenini, Çekirdek Kapadokya’da faaliyet gösteren konaklama işletmeleri çalışanları oluşturmaktadır. Çalışmada veriler kolayda örnekleme yöntemi ile 159 çalışandan anket tekniğiyle toplanmış ve toplanan anketlerin tamamı analize tabi tutulmuştur. Çalışmada betimleyici, faktör, güvenirlik, regresyon ve korelasyon analizlerine başvurulmuştur. Çalışma kapsamında 2 adet hipotez geliştirilmiştir. Geliştirilen hipotezler reddedilmiştir ve elde edilen sonuçlara göre müşteri nezaketsizliği ile işe bağlılık arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı ve müşteri nezaketsizliğinin işe bağlılık üzerinde bir etkiye sahip olmadığı sonucuna varılmıştırThis study was carried out in order to determine the relationship between the customer incivility behaviors towards the employees and the job involvement of the employees and the effect of the customer incivility behaviors on the employee's job involvement in the hotels. The research population is comprised of hotels employees operating in Core Cappadocia. In the study, the data were collected from 159 employees using the convenience sampling method with the survey technique and all of the collected surveys were analyzed. The descriptive, factor, reliability, regression and correlation analyzes were used in the study. Two hypotheses have been developed within the scope of the study. The developed hypotheses were rejected and according to the results obtained, it was concluded that there was no significant relationship between customer incivility and job involvement and that customer incivility had no effect on job involvemen

    Low-lying octupole isovector excitation in Nd-144

    Get PDF
    International audienceThe nature of low-lying 3− levels in Nd144 was investigated in the Nd143(n,γγ) cold neutron-capture reaction. The combination of the high neutron flux from the research reactor at the Institut Laue-Langevin and the high γ-ray detection efficiency of the EXILL setup allowed the recording of γγ coincidences. From the coincidence data precise branching ratios were extracted. Furthermore, the octagonal symmetry of the setup allowed angular-distribution measurements to determine multipole-mixing ratios. Additionally, in a second measurement the ultra-high resolution spectrometer GAMS6 was employed to conduct lifetime measurements using the gamma-ray induced Doppler-shift technique (GRID). The confirmed strong M1 component in the 33−→31− decay strongly supports the assignment of the 33− level at 2779keV as low-lying isovector octupole excitation. Microscopic calculations within the quasiparticle phonon model confirm an isovector component in the wave function of the 33− level, firmly establishing this fundamental mode of nuclear excitation in near-spherical nuclei

    Pretreatability Of Cephalosporin Group Antibiotic Wastewaters By O3 And O3/h2o2 Processes

    No full text
    Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2006Antibiyotik formülasyon atıksuları içerdikleri, biyolojik ayrışabilirliği düşük, aktif çamur mikroorganizmaları üzerinde inhibisyon etkisine sahip ve/veya toksik yapılı organik maddeler nedeniyle, bu endüstride çoğunlukla uygulanmakta olan biyolojik arıtma sistemlerine verilmeden önce bir ön arıtma işlemine tabi tutulmaları gerekmektedir. Son yıllarda, ileri oksidasyon prosesleri, bu tip atıksuların arıtılmasında önemli alternatifler olmakta ve bazı durumlarda tek arıtma seçeneğini oluşturabilmektedirler. Bu çalışmada kullanılan Seftriakson sodyum ham atıksuyunun %63 mertebesinde inert KOİ fraksiyonu içerdiği ve aktif çamur mikroorganizmaları üzerinde inhibisyona neden olurken, Phaeodactylum tricornutum deniz algi üzerinde toksik etkisinin düşük olduğu görülmüştür. Uygulanan ön arıtma metodlarında; 1 saat sonunda ozonlama prosesinde %71, perozonlama prosesinde de %69 KOİ giderimi elde edilmiştir. Bu proseslerin inert KOİ içeriği, inhibisyon ve toksisite üzerindeki etkilerinin araştırılması için değişik reaksiyon süreleri; KOİ giderim verimi, uygulanan ozon dozu başına giderilen KOİ miktarı, BOİ5/KOİ oranı ve ekonomik kriterler göz önüne alınarak değerlendirilmiş ve 20 dakikalık reaksiyon süresi optimum seçilmiştir. Yapılan çalışmalarda 20 dakika reaksiyon süresinin sonunda, ozonlama prosesinde %48, ön perozonlama prosesinde ise %53 KOİ giderimi elde edilirken inert KOİ baz alındığında ozonlama prosesinde %29, perozonlama prosesinde ise %57 giderim elde edilmiştir. Ancak yapılan çalışmalar 20 dakika reaksiyon süresinde ön ozonlama ve ön perozonlama prosesleri, inhibisyon etkisi açısından iyileşmeler sağlamalarına rağmen, bu etkinin tamamen ortadan kaldırılmasında etkili olamamışlardır. Ayrıca arıtılmış atıksuların toksik etkisi çok yüksek değerlere ulaşmıştır.Antibiotic formulation effluents, because of containing chemicals which has low biodegradability, inhibition effect on activated sludge microorganisms and/or toxic effect; a chemical pre-treatment method is required prior to discharge biological treatment systems that have wide usage in pharmaceutical industry. Chemical oxidation methods (ozonation and advanced oxidation processes) are important pre-treatment alternatives for these type wastewaters and in some case they may become only choice. The experimental results demonstrated that raw Ceftriaxone sodium effluent has %63 inert COD fraction, low toxic effect on Phaeodactylum tricornutum while has inhibition effect on activated sludge microorganisms. The applied ozonation and perozonation processes provided %71 and %69 COD removal respectively at the end of one hour reaction. Then, different reaction times evaluated with their COD removal efficiencies, COD removals per applied ozone dosage and BOD5/COD ratios and also economical criterions for investigation of effects of ozonation and perozonation processes on raw Ceftriaxone sodium effluent’s, inert COD content, inhibition effect and toxic effect. 20 minutes reaction time was selected as optimum. The results indicated that ozonation process provided %29 inert COD removal at the end of 20 minutes while provided %48 total COD removal and perozonation process provided %57 inert COD removal at the end of 20 minutes while provided %53 total COD removal. However, ozonation and perozonation processes provided some improvements on inhibition at the end of 20 minutes, but they could not provide completely removing of inhibition effect. In addition, ozonation and perozonation processes caused an important increase for toxic effect on Phaeodactylum tricornutum.Yüksek LisansM.Sc

    Manufacturing Resources Planning

    No full text
    Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996Thesis (M.Sc. ) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 1996Teknolojinin her alanda büyük bir hızla geliştiği günümüz koşullarında bir yandan üretim işletmelerinin yönetim sistemleri karmaşıklaştıkça bir yandan da bilgi teknolojisinde katedilen ilerleme sayesinde bu koşullara uygun üretim yönetim sistemleri de geliştirilmektedir. Bu gelişme paralelinde bugünün çok fabrikalı, üretim tesislerinin yönetim merkezinden uzak konumlandığı, uluslararası pazarlama ve satış organizasyonlarını kapsayan işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş olan, temelde Üretim Kaynaklan Planlaması kaynaklı, bilgi işlem destekli sistem İşletme Kaynaklan Planlaması Sistemidir (Enterprise Resources Planning - ERP) Çeşitli firmalar benzer özelliklerde, benzer niteliklerde yazılımlar geliştirmekte olduğu için böyle bir yazılım alma aşamasında olan firmalar için doğru seçimi yapmak, bu seçimde doğru karar modelinin kullanmak ta sonuçta beklenen başanya ulaşmakta önemli bir faktörü oluşturmaktadır.Yüksek LisansM.Sc

    Barriers to environmental management systems (EMS): A case of 4 and 5 star hotels in İstanbul

    Get PDF
    In the late 1990s with studies that focused on the driving forces, costs and benefits and nature of such systems began about EMS. However, in tourism, very little research has been conducted on EMS, except for a few studies on environmental management, such as the environmental protection practices and environmental performance of hotels. In this study, we tried to determine the barriers to EMS of 4 and 5 stars’ hotels operating in Istanbul. In this regard, the aim of this study is to encourage the hotels how they implement EMS through eliminating the barriers. The data were collected from the top and mid-level managers of hotels between October and December in 2016 by face to face survey. Data gained from 114 hotels was analyzed via factor analyses, independent samples t-test and ANOVA. It was found that EMS barriers can be examined under three dimensions as; (1) lack of knowledge, skills and professional advice, (2) uncertainty of outcomes, (3) lack of resources and costs. On the other hand, hotels characteristics play an important role on these dimensions

    raditional Jobs In Vezirköprü, Samsun

    No full text
    Araştırmanın konusu olan Vezirköprü'deki geleneksel meslekler, Anadolu'nun bugünkü durumunu yansıtmaktadır. Vezirköprü'de yapılan incelemeler, kaynak kişilerle yapılan görüşmeler, mesleklerin gün geçtikçe etkilerini yitirdiğini göstermiştir. Geçmişteki esnaf teşkilâtı Ahilikle bugünkü Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu karşılaştırılmalı olarak incelenmiş, birçok konuda aralarında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Küreselleşme olgusu üzerine incelemeler yapılmış, diğer kültür ürünlerinde olduğu gibi geleneksel meslekler üzerinde de etkisi olup olmadığı araştırılmış ve etkili olduğu görülmüştür. Küreselleşme bir taraftan kültürel ürünleri yok ederken, diğer taraftan ürünlerin yok olmalarına tepki olarak, zanaatların yeniden canlanmaları konusunda yol göstermektedir.Vezirköprü'de geleneksel mesleklerden olan bakırcılık, demircilik ve kalaycılık geçmişteki işlevini değiştirerek günümüzde dekor, hediyelik eşya olarak kullanma amacıyla, çırak bulamayan birkaç usta tarafından icra edilmektedir. Semavercilik ise diğer mesleklere göre biraz daha şanslı konumdadır. Esas işlevi çay demlemek olan semaver, bu işlevini eskisi gibi devam ettirmekte olup, el emeğinin zaman alması ve çırak bulamama sorununun sonucunda fazla üretim yapamama, yapılan ürünleri tanıtamama ve satamama sorunu ile karşı karşıyadır.The subject of research , traditional jobs in Vezirköprü reflects today's position of Anatolia. The analysis which is made in Vezirköprü and interviews made with origin people has showed the jobs lost their effects by the day. Trade guild Ahilik in the past and current Confederation of Turkish Craftsmen and Artisans has studied comparatively and has stated a lot of differences on several cases between them. Researchs have made on globalization phenomenon, like other culture products whether there is an effect on traditional jobs is investigated and observed effective. From one side globalization abolished cultural products and other side there is a reaction to abolish of cultural products which leads to revive of crafts. Traditional jobs copperworking, ironworking, and shammer in Vezirköprü, changed former function , nowadays it is used as decor and giftware, also exerted with a few craftsman whom didn't find apprentice. Samovar is more lucky than other jobs. Samover's main function is making tea and today this function is continuing. But they are faced with unable to find apprentice and taking more time manual labor problems, depend on them they can't make more production also they aren't sell and advertise product

    Fructan and glucan-mediated immunity to combat drought stress in Musa spp

    No full text
    Fruktanlar ve glukanlar, bitkilerde doğal olarak bulunan polisakkaritlerdir ve belirli mikroorganizmalar tarafından sentezlenebilirler. Genel olarak, bitki fruktanları ana depolama karbohidratları olarak bilinir ve immünomodülatörler olarak çalışılmıştır. Bununla birlikte, bitkilerde fruktan oluşumu da abiyotik stres direncine bağlanmıştır. Potansiyel olarak, fruktanlar ve fruktooligosakkaritler bağışıklık sistemini indükleyebilir ve hatta çeşitli metabolitlerin gen ekspresyon profillerini sinyal transdüksiyon kaskadları aracılığıyla modüle edebilir ve böylece bitki savunma mekanizmasını hazırlayarak geliştirebilirler.Dünyanın en önemli temel besin maddelerinden olan muz (Musa spp.), doğal fruktan akümülatörü olarak bilinir ve kuraklığa karşı oldukça savunmasızdır. Kuraklığa karşı dayanıklı ve dayanıksız muz çeşitleri arasında yapılan genom düzeyindeki çalışmalar sayesinde karbonhidrat metabolizmasının regülasyonunda ve stres tolerans mekanizmalarında şekerlerin rolünü öne süren önemli farklılığa dikkat çekilmiştir.Bitki savunmasında glukanların ve fruktanların fonksiyonel rollerini araştırmak için, farklı polimerizasyona sahip mikrobiyal ve bitki kökenli fruktanlar ile yulaf türevi β-glukanlar 3 aylık muz bitkileri üzerinde yaprak yüzeyine püskürtme ve puro yaprak yoluyla bitki gövdesine enjekte etme ile test edilmiştir. Sera koşullarında, 5 hafta boyunca kuraklık stresine maruz bırakılan bitkilerin yaprak doku örnekleri, toprak pF değeri 2.8'e eşit veya daha yüksek olduğunda toplanmaya başlanmıştır. Puro yaprak yoluyla fruktan ve glukan ile test edilen bitkilerde yapılan yaprak yüzey alanı ölçümlerinde daha düzgün bir büyüme profile ile daha düşük kuraklık stresi seviyelerine rastlanmıştır. Şeker bağışıklığı kavramı, şeker metabolisması ve bu metabolizmada görev alan farklı invetaz enzimlerinin aktivilerinin tayini ile ekinlerde kuraklık toleransında rol oynadığı bilinen MYB ve YABBY genlerinin ekspresyon düzeylerinin incelenmesi yoluyla araştırılmıştır. Bu tez çalışmasında incelenen genler arasında, MYB94 geni farklı fruktan yapılarının muzlarda kuraklık ile mücadelede olası rolüne ışık tutmuştur. Şeker metabolismasının ve stress ile ilişki gen ekspresyonu modellerinin incelenmesi ve bu alanda yapılacak daha fazla çalışma ile bağışıklık düzenleyici olarak bilinen fruktan ve glukanların kuraklık ile mücadeledeki fonksiyonel rolleri hakkında daha iyi bir bakış sunması beklenmektedir.--------------------Fructans and glucans are naturally-occurring polysaccharides in plants and can be synthesized by certain microorganisms. Generally, plant fructans are known as the main storage carbohydrates and have been studied as immunomodulators. However, their occurrence has also been linked to abiotic stress resistance. Potentially, fructans and fructooligosaccharides can induce immune responses and even enhance them by modulating gene expression profiles of various metabolites via signal transduction cascades thus priming plant defense mechanism. Bananas (Musa spp.), one of the most important staple foods in the world, are natural fructan accumulators and highly vulnerable to drought. Genome level studies highlighted the significant difference in the regulation of carbohydrate metabolism between drought-resistant and non-resistant banana varieties suggesting the role of sugars in stress tolerance mechanisms.To explore the functional roles of glucans and fructans in plant defense, several plant and microbial-derived fructans of a different degree of polymerization and oat-derived β-glucans were tested by leaf and cigar priming on 3-month-old banana plants subjected to 5 weeks of water deprivation under greenhouse conditions. Leaf tissues were collected when the soil pF value was equal or higher than 2.8. Based on leaf area, cigar-primed plants showed lower stress levels with more uniform growth profile. Sugar immunity concept was also explored by studying expression levels of MYB and YABBY genes which were known to play role in drought tolerance in crops. Among the genes studied in this thesis, the most interesting data was obtained from MYB94 sugesting a possible role for several fructans to combat drought stress in banana. Further research on quantification of internal sugar levels, other stress-related gene expression patterns and enzymatic activities involved in sugar metabolism are expected to provide a good overview of banana stress responses under drought and the functional roles of fructans and glucans as immune response modifiers
    corecore