79 research outputs found

    The restitution process in conservation: discovering the history of Şehit Ali paşa library

    Get PDF
    Conservation of cultural heritage sites is a multi-phased process including the architectural survey, restitution and restoration. Survey phase begins with the preliminary research and in situ analysis, which are crucial for comprehending the specifications, potentials and architectural characteristic of the site. After architectural survey, restitution is carried out to understand the situation in the first period of the site and how it has undergone a change in the historical process. During the restitution studies, alternatives are prepared for various periods by using the traces on the building and archival documents. At the last stage of the conservation process, which is restoration, the interventions for deterioration, repair proposals and spatial organization are determined according to the new/current use. This study focuses on restitution process of Sehit Ali Pasa Library, which is currently located in the garden of Vefa High School in Kalenderhane Neighbourhood, and consists of four main parts. The first part focuses on general information of the conservation process. In the second part, the historical background, location, spatial organization, construction technique and materials of the building are examined. The restitution or historical analysis process is the main theme of the third part, and all the findings and considerations are evaluated and interpreted in the final part. In this study, all characteristic features and the layers of the cultural heritage are discussed and documented to indicate the importance of architectural survey and restitution interpretation of the conservation process through the Sehit Ali Pasa Library as a multi-layered example. Unfortunately, the findings in the archives or the libraries are limited to propose certain restitution alternatives or precise historical description for this 18th century library, but it is crucial to underline the importance of detailed research process and methodology, architectural survey to prepare a scientific, reasonable, and consistent historical analyses of cultural heritage such as Sehit Ali Pasa Library as a multi-layered and complex building.Publisher's Versio

    Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Olan Yetişkin Bireylerde Tedavi Yükünün Hastalığın Maliyeti, Kaynak Kullanımı Ve Sağlık Sonuçları Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi

    No full text
    In this study, it was aimed to determine the effects of patient, disease, treatment and social factors on the treatment burden in adults with chronic obstructive pulmonary disease and to determine the effects of treatment burden on health outcomes (quality of life, mortality risk, treatment adherence), resource use (outpatient, inpatient and emergency admissions and imaging, laboratory and pulmonary function tests) and the effect on the cost of the ilness, both directly and indirectly. The sample of this cross-sectional study, which was carried out between 05/04/2019-08/02/2020, consisted of 332 patients with chronic obstructive pulmonary disease who applied to Kırıkkale Yüksek İhtisas Hospital Pulmonary Diseases Outpatient Clinic. In the collection of research data, primary data was used through a questionnaire, and secondary data was used through patient files and invoices. Validity and reliability analyses, correlation analysis and structural equation modeling were used to analyze the research data. As a result of the analyzes, it is seen that the scales in the research model are valid and reliable; age and self-efficacy level from the characteristics of the patient, COPD stage and comorbidity level from the characteristics of the disease, the dosage form and the additional instructions regarding the treatment regimen from the characteristics of the treatment, and the level of perceived social support from the characteristics related to the social factors were a significant effect on the treatment burden. It was determined that the treatment burden had both direct and indirect effects on all health outcomes and the number of pulmonary function tests of resource use variables, but had no effect on other resource use variables and the cost of the illness. It is thought that the results obtained from the research will provide both health administrators and health care providers with important evidence-based information in the management of chronic obstructive pulmonary disease.Araştırmada kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan bireylerde hastaya, hastalığa, tedaviye ve sosyal faktörlere ilişkin özelliklerin tedavi yükü üzerindeki etkisini belirlemek ve tedavi yükünün sağlık sonuçları (yaşam kalitesi, mortalite riski, tedaviye uyum), kaynak kullanımı (ayaktan, yatan ve acil başvuru sayıları ile görüntüleme, laboratuvar ve solunum fonksiyon testi sayıları) ve hastalığın maliyeti üzerindeki hem doğrudan hem de dolaylı etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. 05/04/2019-08/02/2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen kesitsel nitelikteki bu araştırmanın örneklemini Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniğine başvuran 332 kronik obstrüktif akciğer hastası oluşturmuştur. Araştırma verilerinin toplanmasında anket formu aracılığıyla birincil verilerden, hasta dosyaları ve faturalar aracılığıyla da ikincil verilerden faydalanılmıştır. Araştırma verilerinin analiz edilmesinde geçerlik ve güvenirlik analizleri, korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda; araştırma modelinde yer alan ölçeklerin geçerli ve güvenilir olduğu ve hastaya ilişkin özelliklerden yaş ve öz yeterlik düzeyi, hastalığa ilişkin özelliklerden hastalığın evresi ve komorbidite düzeyi, tedaviye ilişkin özelliklerden dozaj formu ve ek talimatlara ilişkin tedavi rejimi, sosyal faktörlere ilişkin özelliklerden de algılanan sosyal destek düzeyinin tedavi yükü üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu görülmüştür. Tedavi yükünün ise sağlık sonuçlarının tümü ve kaynak kullanımı değişkenlerinden de solunum fonksiyon testi sayısı üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkisinin olduğu, diğer kaynak kullanımı değişkenleri ve hastalığın maliyeti üzerinde ise bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçların hem sağlık yöneticilerine hem de sağlık hizmeti sunucularına kronik obstrüktif akciğer hastalığının yönetiminde önemli kanıta dayalı bilgiler sunacağı düşünülmektedir

    Bir hazırlık okulu A2 düzey programının öğretim görevlisi ve öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi

    No full text
    Bu çalışma, bir vakıf üniversitesinde A2 düzeyinde bir hazırlık okulu programının etkililiğinin öğretim görevlisi ve öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Stufflebeam'in (1971) CIPP (bağlam, girdi, süreç ve ürün) modeli kullanılmıştır. Bu değerlendirme çalışmasında nicel veriler toplanmış ve veriler, Karataş (2007) tarafından tasarlanan CIPP modeline dayalı 46 maddeden oluşan Likert ölçekli bir anket aracılığıyla ölçülmüştür. Veriler anket yoluyla elde edilmiş ve Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi [SPSS] 26.0 yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma verileri Ankara'da bir vakıf üniversitesinde 51 öğretim görevlisi ve 179 A2 düzeyinde öğrenim gören öğrenciden toplanmıştır. Veriler, tanımlayıcı ve çıkarımsal istatistikler kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın problemlerine cevap bulmak için, öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin anketler yoluyla elde ettikleri görüşlerin ortalama ve sıklığı tablolar haline getirilmiş ve bağımsız örneklem t-testi, varyans analizi (MANOVA) ve tekrarlı ölçüm (ANOVA) teknikleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Ayrıca program hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilmek için yazılı ara sınav sonuçları değerlendirilmiştir. A2 düzeyindeki programın sonuç bileşenine ilişkin öğrenci ve öğretim görevlileri bakış açıları karşılaştırıldığında, çalışma, öğrencilerin programdan genellikle öğretim görevlilerine göre daha mutlu olurken, başarıları ve materyalleri öğrenci bölümleriyle ilişkilendirmede bazı zorluklar olduğunu ortaya koymuştur. Program ve materyallerin revize edilmesi gereken iki temel bileşen olduğu ifade edilebilir. Ayrıca programın amaç ve hedefleri ayrıntılı olarak belirtilmelidir. Öğrencilerin istek ve ilgileri ile bölüm ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.The purpose of this study was to assess the efficiency of an A2 level preparatory school program in a foundation university based on instructor and student feedback. Stufflebeam's (1971) CIPP (context, input, process and product) model was used. Quantitative data were obtained in this evaluation study, and the data were taken using a 46-item Likert-scale questionnaire based on Karataş's CIPP model (2007). The data obtained through the questionnaire was compiled, and the data was analyzed using the Statistical Package for the Social Sciences [SPSS] 26.0 software. The research data were collected from 51 instructors and 179 A2 level students at a foundation university in Ankara. The data were analyzed using descriptive and inferential statistics. To find answers to the research's problems, the mean and frequency of the instructors' and students' opinions acquired through questionnaires are put into tables and evaluated using the independent samples t-test, variance analysis (MANOVA), and repeated-measure (ANOVA) techniques. In addition, midterm exam results were evaluated in order to gain more thorough information about the program. When comparing the student and instructor perspectives on the A2 level program's results component, the study found that, while students were usually happier with the program than the instructors, there were some difficulties in relating the successes and material to the student departments. It is possible to assume that the program and the materials are two key components that need revision. Furthermore, the program's aims and objectives should be specified in detail. Students' desires and interests, as well as departmental needs, should be taken into account

    Michael Walzer ve Haklı Savaş Problemi

    No full text
    War has been defined in different ways from past to nowadays. There have been also several discussions about the relationship between war and human nature. Some thinkers have considered war as part of human nature, some as an armed struggle learned afterwards. The question whether it is a part of human nature or an action acquired during the historical process, needs to be justified. And these justifications comprehended the just war theory In this study, the relationship between war and human nature, the morality of war, just war theory and its history are tackled on the account of Michael Walzer, one of the eminent representatives of just war theory. Walzer’s theory of just war is presented in details, in the frame of the concepts as war crime, the rules of war, the methods of war, the dilemmas of war, aggression, the human rights, social freedom, political independence and moral responsibility. Convequently, we come the idea that a war cannot be justified even if starts with a just reason. According to Walzer, it must be predetermined who will be killed in the war, who cannot be killed and who will be left out of the war. To defend yourself cannot be a crime in case of an agression, but it doesnot also justify any cruel action of the attacked person. How can the conflicts between jus in bello and jus ad bellum be resolved? Based on this question, it is maintainded that a war cannot be out of morality, and soldiers cannot refrain from moral responsibilities in any circumstances.KABUL VE ONAY……………………………………………………………………...i YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI……………..……….…….......ii ETİK BEYAN………………………………………………………..………...………….......iii TEŞEKKÜR…………………………………………………………………………………….iv ÖZET…………………………………………………………………………………...iv ABSTRACT……………………………………………………………………………vi İÇİNDEKİLER………………………………………………………………………...vii GİRİŞ…………………………………………………………………………………....1 1.BÖLÜM : SAVAŞ VE İNSANIN DOĞASI ………………………………………..6 1.1. SAVAŞIN TARİHSEL GELİŞİMİ …………..………………………….6 1.2. İNSAN DOĞASI………………………………….…….......................12 1.2.1. Psikanalitik Yaklaşıma Göre Şiddet ve İnsan Doğası……...................................................................................18 1.2.2. Felsefi Antropolojik Yaklaşıma Göre Şiddet ve İnsan Doğası…………………………………….……………………...……22 1.3. SAVAŞ ÖĞRENİLEN BİR ŞEY MİDİR?..........................................26 2. BÖLÜM : SAVAŞIN AHLAKİLİĞİ SORUNU VE HAKLI SAVAŞ DÜŞÜNCESİ ………….……………………………………………………………...31 2.1. TEK TANRILI DİNLERDE HAKLI SAVAŞ DÜŞÜNCESİ.………….39 2.2. FELSEFE TARİHİNDE HAKLI SAVAŞ DÜŞÜNCESİ……………...42 11 2.2.1. Platon ve Aristoteles’te Haklı Savaş Düşüncesi…………………………………………………………….............42 2.2.2 Cicero ve Kant’ta Haklı Savaş Düşüncesi…………………………………………………………………......45 2.2.3 Suârez ve Grotius’ta Haklı Savaş Düşüncesi……………………………………………………………..………47 3. BÖLÜM: MICHAEL WALZER’IN HAKLI SAVAŞ DÜŞÜNCESİ....…..…….54 3.1. MICHAEL WALZER’IN AHLAK ANLAYIŞI.…………………….......54 3.2. HAKLI SAVAŞ TARTIŞMASI....……………………………………....60 3.3. SAVAŞTA HANGİ KURALLAR NE ZAMAN İHLAL EDİLEBİLİR?………………………………...……………………………………….71 3.4. SAVAŞTA SORUMLULUK……………………….............................79 SONUÇ …………..………..………………………………………………………….85 KAYNAKÇA…………………………………………………………………………..93Geçmişten günümüze kadar savaşa farklı tanımlar yapılmıştır. Savaş ve insan doğası arasındaki ilişkiye dair çeşitli tartışmalara girişilmiştir. Kimileri savaşı insan doğasının bir parçası olarak, kimileri sonradan öğrenilen silahlı bir mücadele olarak incelemişlerdir. İster insan doğasının bir parçası olsun, ister tarihsel süreç boyunca öğrenilen bir eylem olsun, mutlaka gerekçelendirilmeye ihtiyaç duyulmuştur. Bu gerekçelendirmeler ise haklı savaş kuramını ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada savaş ve insan doğası ilişkisi, savaşın ahlakiliği problemi, haklı savaş kuramı ve gelişimi bu kuramın günümüz temsilcilerinin en önemlilerinden biri olan Michael Walzer’ın görüşleri temelinde açıklanmıştır. Walzer’ın savaş suçu, savaş kuralları, savaş yöntemleri, savaşın ikilemleri, saldırganlık, insan hakları, toplumsal özgürlük, siyasi bağımsızlık ve ahlaki sorumluluk kavramları çerçevesinde ortaya koyduğu haklı savaş tezi incelenmiştir. Sonuç olarak bir savaşın haklı olabilmesi için haklı bir gerekçeyle başlamış olması yeterli değildir. Walzer’a göre savaşta kimlerin öldürüleceğinin, kimlerin öldürülemeyeceğinin ve kimlerin savaşın dışında kalacağının belirlenmesi gerekir. Saldırganlık durumunda savunmaya geçmek haklı bir tutumdur, suç olarak nitelendirilemez, ancak sınırların ihlal edilmesinin gerekli olduğu durumlarda ne yapılmalıdır? Jus in bello ile jus ad bellum arasındaki çatışmalar nasıl açıklanabilir? Bu ve benzeri sorulardan yola çıkılarak savaşın ahlaktan bağımsız olamayacağı ve savaşanların hiçbir koşulda ahlaki sorumluluklarının ortadan kalkamayacağı gösterilmeye çalışılmaktadır

    Effects of the citizens'on the local politics: 2004-2009 Localgovernments Example of Buca Municipality

    No full text
    Araştırmamızda bir sivil toplum kuruluşu örneği olan hemşehri derneklerinin siyasi olarak özellikle yerel yönetimler seçimlerine ne derece etkisi olduğunu, işlevlerini, seçim sürecinde üyelerini etkileyip etkilemedikleri üzerinde durulmuştur. Bu amaçla öncelikle sivil toplumun tarihsel süreç içerisinde gelişimi ele alınmış, sivil toplum örgütleri ile birlikte hemşehri ilişkilerinin seçim sürecinde formel olmayan yapısı üzerinde durulmuş, doğdukları kentlerden göç eden bu kişilerin siyasal tercihlerini kullanırken özellikle nelere dikkat ettikleri, hangi kriterleri baz aldıkları üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur. Siyasi partilerin halkın desteğini alabilmesi için devlet iktidarının kontrolünü ele geçirmeye ve sürdürmeye ve bu suretle ne şekilde politika belirlemesi gerektiği hususları çalışmamızda vurgulanmıştır. Siyasi partiler toplum için siyasi sosyalleşme amacıdır olgusundan hareket edersek hemşehri dernekleri de sivil toplum kuruluşu olarak buna bir aracı mekanizma konumundadır dememiz mümkün. Siyasi partiler iktidarı ele geçirmek ya da ortak olmak için kamuoyu oluşturmak veya kamuoyunu etkilemek için çeşitli propaganda yöntemlerine başvururlar bu kapsamda yapılacak propagandanın belirlenmesinde hemşehri derneklerine yönelik nasıl bir tavır sergilenmesi gerektiği tezimizde mevcuttur. Tezimiz üç bölümden oluşmakta olup birinci bölümde sivil toplumun tarihsel arka planı anlatıldıktan sonra, Türkiye'de sivil toplumun tarihsel süreci ele alınmış, Osmanlı'dan başlayan ve dönemin sivil toplum adını verebileceğimiz sistemini anlatan bölümün ardından Cumhuriyet Dönemi sivil toplumun oluşumlarından tek partili dönem ile çok partili dönem sınıflandırılması yapılarak bahsedilmiştir. Daha sonra 1980 sonrasında sivil toplumun gelişim süreci üzerinde durularak Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları örnek verilerek açıklanmıştır. Çalışmamızın ikinci bölümünde sivil toplum kuruluşu olarak dernekler ele alınmış, Türkiye'de dernek kurma hakkının tarihsel gelişimiæ Cumhuriyet Öncesi Dönem, Cumhuriyet Dönemi, 1961 Anayasası Dönemi ve 1982 Anayasası Dönemi çerçevesinde incelenmiştir. Dernek statüsünde kurulan hemşehri dernekleri ile ilgili kapsamlı bilgi baskı grupları ile birlikte değerlendirilerek verilmiş olup, hemşehri dernekleri alan araştırmamıza bilgi tutan ön çalışma kısmını oluşturmuştur. Üçüncü bölümümüzde de Buca ilçesinde bulunan, aktif bazı hemşehri dernekleri seçilerek onlar üzerinde anket uygulanmış olup, anketimizden çıkan her bir netice kendi içerisinde ayrı ayrı değerlendirilmiş ve sonunda da toplu analiz şeklinde bütünleşik bir çalışma ile hemşehri dernekleri üzerindeki araştırmamız anket çalışmamızın yorumlanması ile sonlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum, Hemşehri Dernekleri, Buca İlçesi, Yerel Siyaset In This research, the function of citizens' associations,the example of civil society estblishment, on the election of lical government politically and aat what extand they affect the elections of the local government and whether they affect the members in the election process are issued. for this reason, initially, the development of civil society in historical process is examined. Also, the informal structure of citizens' associations and the society establishments is mentioned. Furthermore, the interests of those immigrating from their hometown as politically and how they make their preferences while voting and the criterias of those while supporting a political party are the subject of this thesis.The fact that the political parties should take the control of the government and what political views they should have is emphasized in this study. Just as the aim of the political parties should socialize politically for the society so are the citizens' associations the inevitable groups that should be taken part in the process. Political parties apply several propagandas to take over the government or to be one of the partners or to influence the society.For this reason, in this thesis, we mention the propagandas that should be done to gain this purpose and we also mention how we should behave to the citizens' associations to gain their support. Our thesis consists of three parts. In the first part: after talking about the historical bacground of civil society we handle the process of civil society in Turkey. After the part where we talk about the civil society system in that era,we talk about the civil society establishments in Turkish Republic dividing the era into two parts as single-party era and multi -parties era.This study is explained by giving examples of civil society establishments in Turkey . In the second partæ we talk about the associations as civil establishments,the historical development of associations in Turkey the Republic of the period before,the Republican period,the perod of 1961 constitutionand 1982 constitution and the citizens' associations which have been found as associations are examinad. In the third partæ we declare the results of the survey we have done among some citizens' associations founded in Buca . We have analysed the results of the surveys and we have interpreted the results one by one and we explain them in our study. Key words: Civil Society , Citizens' Associations , Buca District , Local Politic

    Türkiye’de Hisse Senedi Getirileri, Enflasyon ve Büyüme İlişkileri: Wavelet Uyum Analizi

    No full text
    Hisse senedi piyasas ının etkin işleyişi ekonomik istikrar için önem arz etmektedir. Ekonomik istikrar ın temel unsurlarından ekonomik büyüme ve enflasyon hisse senedi getirilerine yön verebilmektedir. Çal ışmanın amac ı, Türkiye’de yat ırım arac ı olarak hisse senedi getirilerinin enflasyon karşısında güvenli bir liman olup olmadığının tespit edilmesi ve ekonomik büyümeyle ili şkinin ortaya konulmasıdır. Gerek enflasyonun gerekse ekonomik büyümenin hisse senedi getirileri üzerindeki etkisi farkl ı yönde ve dönemsel de ğişimler gösterebilmektedir. Bu de ğişimler, çe şitli teorik ve ampirik perspektiflerl e desteklenerek çal ışmanın amacına yönelik wavelet uyum analizi yöntemi kullan ılarak 2008-2022 aral ığında test edilmi ştir. Bulgular değerlendirildiğinde, hisse senedi getirileri, enflasyona kar şı güvenli bir liman olmakla birlikte ekonomik büyümeyle kar şılıklı etkileşim içermektedir

    Quality of Life in Oral Health: Effect of Diabetes Mellutus On Quality of Life

    No full text
    Bu çalışmanın amacı diyabet hastalığının ağız ve diş sağlığında yaşam kalitesi ve genel sağlık yaşam kalitesi üzerine etkisini değerlendirmektir. Çalışma evrenini Kırıkkale Ağız ve Diş Sağlığı merkezine başvuran hastalar oluşturmaktadır. Araştırmaya ilişkin veriler diyabet hastalarından (n259) ve sosyo-demografik özellikleri açısından eşleştirilen kontrol grubuna (n268) farklı sosyodemografik özellikleri içeren sorulardan ve ağız ve diş sağlığı ile ilgili yaşam kalitesi ölçekleri olan OHIP-14 ve OHQoL-UK ve genel sağlık yaşam kalitesi ölçeği olan SF-36'dan oluşan anket formu aracılığıyla toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda diyabet hastalarında ağız ve diş sağlığına ilişkin yaşam kalitesi ve genel sağlık yaşam kalitesi diyabet hastası olmayan bireylerden daha düşük bulunmuştur (p0,05). Bu araştırmada diyabet hastalığının ağız ve diş sağlığı yaşam kalitesi ve genel sağlık statüsünü anlamlı bir şekilde farklılaştırdığı bulunmuştur. Ayrıca araştırmada cinsiyetin yaşam kalitesi ve sağlık statüsünü etkileyen önemli bir değişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırma sonuçlarının diş hekimliği uygulamalarında sağlık yöneticilerine ve karar vericilere diyabet hastalığına ilişkin kanıta dayalı önemli bilgiler sağlaması beklenmektedir.The aim of this study to evaluate the effect of diabetes mellitus disease on oral health related quality of life and general health related quality of life. This study is also evaluate effects on oral health related quality of life of general health related quality of life dimensions. Outpatients of a public dental hospital, which is located in Kırıkkale province, are the universe of the study. Data were collected from diabetic patients (n259) and socio-demographic variables matched controls (n268) by the application of a survey form including different questions about socio-demographic features, and oral health related quality of life surveys OHIP-14 and OHQoL-UK and general health related quality of life survey SF-36. As a result of the study diabetes mellutus was a important variable for diffences in quality of life and general health status in oral health (p<0,05). Also, quality of life and general health status in oral health changed significantly in term of gender. The survey results are expected to provide important evidence based information on diabetes disease to health managers and decision makers in dental practices

    Comparison Of Drug Pricing And Reimbursement Policies In Turkey With Eu Countries

    No full text
    Sağlık hizmetlerinin insan hayatında vazgeçilemez olması ülkelerin sağlık ve sağlık hizmetleriyle ilgili konulara eğilimlerini artırmıştır. Toplumun sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık hizmeti sunmanın yolu ise iyi planlanmış bir sağlık sistemi ve kaynak dağıtım politikasına bağlıdır. Ayrıca sağlık ihtiyaçlarının istenen düzeyde karşılanması, sürekli olarak artış eğilimi gösteren sağlık harcamaları ile baş edebilme gücüne bağlıdır. Ülkelerin hem sağlık ihtiyacını karşılamak hem de artan sağlık harcamaları ile baş edebilmek için harcamaları artıran faktörleri doğru bir şekilde belirleyip ilgili alanlara sürekli düzenlemeler yapması gerekmektedir. Bu noktada toplam sağlık harcamaları içinde ilaç harcamalarının payının yüksek olması ve gün geçtikçe daha da yükselmesi tüm ülkeleri ilaç harcamalarının etkin bir şekilde kontrol altına alınmasını sağlayacak fiyatlandırma ve geri ödeme süreçlerine ilişkin sürekli olarak düzenlemeler yapmaya zorlamaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada Türkiye’deki ilaç fiyatlandırma ve geri ödeme politikalarının Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak PHIS indikatörlerinden fiyatlandırma ve geri ödeme başlığında yer alan indikatörler kullanılarak karşılaştırmalar gerçekleştirilmiştir. Değerlendirme sonucunda fiyatlandırma politikalarından AB ülkelerinde en çok uluslararası referans fiyatlandırma yönteminin kullanıldığı ve ülkelerin çoğunun üretici fiyatını kontrol ettiği ve normalde uygulanmakta olan KDV oranından farklı oranlarda KDV aldıkları görülmüştür. Geri ödeme politikaları kapsamında ise ülkelerin çoğunlukla pozitif liste kullandığı ve geri ödeme kriterlerinde sağlık teknolojilerinin değerlendirilmesini dikkate aldıkları görülmüştür.The fact that health services are essential in human life has increased countries’ focus on matters related to health and health services. The way of delivering health care to meet the health needs of a community depends on a well-planned health care system and resource allocation policy. In addition, meeting the health needs at the desired level depends on the ability to cope with the health expenditures, which tend to increase continuously. In order to meet the health needs and cope with increasing health expenditure, the countries need to accurately identify the factors that increase spending, and make continuous adjustments on these factors. At this point, the high share of drug spending within the total health expenditure and the gradual increase of this share compel all countries to make regular adjustments to their pricing and reimbursement processes to ensure that drug spending is effectively controlled. From this point of view, the purpose of this study is to compare the drug pricing and reimbursement policies in Turkey with those in the European Union (EU) countries. For this purpose, we made comparisons with PHIS indicators by using the ones included in the pricing and reimbursement headings. As a result of the evaluation, we found that, as a pricing policy, the EU countries mostly use the international reference pricing method, and most countries check the producer price and get different VAT rates than the normal VAT rate. In the context of reimbursement policies, we observed that countries often use a positive list and take into account the assessment of health technology in reimbursement criteria

    Stakeholder Analysis In Health Care Organisations

    No full text
    Paydaş analizi bir politikanın geliştirilmesinde ve uygulanmasında ilgili aktörlere ilişkin bilgi toplanmasını sağlayan bir stratejik yönetim aracıdır. Sağlık sektöründe paydaş analizi oldukça önemli olmasına karşın literatürde yer alan çalışmaların sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Ayrıca analiz gerçekleştirilirken hangi adımların izlenmesi gerektiğine ilişkin ulusal literatürde yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı literatürdeki bu boşluğu doldurmak ve ileride bu konuda yapılacak olan çalışmalara yol gösterici literatür bilgisi ortaya koymaktır. Bu amaca yönelik olarak paydaş analizinin tanımı ve öneminden, kullanım amacından ve yöntemlerden, sağlık kurumlarında paydaş analizinden ve aşamalarından bahsedilmiştir. Sonuç olarak sağlık kurumlarında paydaş analizinin yaygınlaştırılması ve politikaların hem geliştirilmesi hem de uygulanması aşamalarında kullanılması gerektiği ifade edilmiştirStakeholder analysis is a strategic management tool that generate knowledge about the relevant actors in the development and implementation of a policy. Although stakeholder analysis is essential in health care sector, it has been seen that there were limited studies in the literature. In addition there is not sufficient information about which steps need to be monitored when stakeholder analysis perform. The aim of this study is fill this gap in the literature and reveal a guiding literature information for the future studies. For this purpose in this study, the definition and importance of stakeholder analysis, intended use and methods, stakeholder analysis in health care organisations and stages were mentioned. As a result, generalise the stakeholder analysis in health care organisations and need to use both in the development and implementation stages of a policy were pointed ou
    corecore