Uma Análise da Competitividade do Destino Sarikamiş na Perspectiva dos Atletas de Luge: a relação entre a experiência do turismo e a competitividade percebida do destino

The purpose of this research is to examine the competitiveness of Sarıkamış destination from the perspectives of the licensed luge athletes participating in 2019 Interclub Natural Luge Turkey Championship competition. The research also intends to reveal the relationship between perceived destination competitiveness and tourism experience. Two research questions were addressed in this research. The first question was to examine to what extent the competitiveness of Sarikamis destination from the luge athletes’ perspective. The second question was to reveal the relationship between the tourism experience and perceived destination competitiveness. The Luge athletes have the opportunity to get experience in a wide range of ski centers at national or international area. Therefore, the perspectives of experienced athletes are important in determining the competitive advantage elements of Sarikamis destination. The data collection of this research is the questionnaire conducted with the luge athletes participating in the competition (n=191). The results indicated Sarikamis destination competitiveness from the luge athletes’ perspective that the highest three mean scores were “The destination’s overall favorable image in the world community, “The destination’s commitment to promoting a positive image” and this was following: “The destination’s commitment to providing a safe and secure environment. The research also revealed that the luge athletes’ perception of destination competitiveness and tourism experience in the destination do positively relate to each other. The research provided managerial implications to Sarıkamış destination managers and marketers based on the research findings. Effective image studies should be conducted in order to ensure that the Sarıkamış Cıbıltepe Ski Center can compete with other destinations internationally. In Sarıkamış Cıbıltepe Ski Center, high-quality health services should be provided against the possible injuries and accidents of the athletes. Key words: Destination Competitiveness, Tourism Experience, Sports Tourism, Luge Athletes, Sarıkamış.El propósito de esta investigación es examinar la competitividad del destino Sarıkamış desde la perspectiva de los atletas con licencia que participan en la competencia del Campeonato Interclub Natural Luge Turkey 2019. La investigación también pretende revelar la relación entre la competitividad percibida del destino y la experiencia turística. Dos preguntas de investigación fueron abordadas en esta investigación. La primera pregunta era examinar en qué medida la competitividad del destino Sarikamis desde la perspectiva de los atletas luge. La segunda pregunta fue revelar la relación entre la experiencia turística y la competitividad percibida del destino. Los atletas de Luge tienen la oportunidad de adquirir experiencia en una amplia gama de centros de esquí en el área nacional o internacional. Por lo tanto, las perspectivas de los atletas experimentados son importantes para determinar los elementos de ventaja competitiva del destino Sarikamis. La recopilación de datos de esta investigación es el cuestionario realizado con los atletas luge que participan en la competencia (n = 191). Los resultados indicaron la competitividad del destino Sarikamis desde la perspectiva de los atletas luge de que las tres puntuaciones medias más altas fueron "La imagen favorable general del destino en la comunidad mundial," El compromiso del destino de promover una imagen positiva "y esto fue lo siguiente:" El compromiso del destino con proporcionando un ambiente seguro y protegido. La investigación también reveló que la percepción de los atletas luge de la competitividad del destino y la experiencia turística en el destino se relacionan positivamente entre sí. La investigación proporcionó implicaciones gerenciales a los gerentes de destino y comercializadores de Sarıkamış con base en los resultados de la investigación. Deben realizarse estudios de imagen eficaces para garantizar que el centro de esquí Sarıkamış Cıbıltepe pueda competir con otros destinos a nivel internacional. En el centro de esquí Sarıkamış Cıbıltepe, se deben proporcionar servicios de salud de alta calidad contra las posibles lesiones y accidentes de los atletas.  Palabras clave: Competitividad del destino; Experiencia turística; Turismo deportivo; Atletas de Luge; Sarıkamıs.O objetivo desta pesquisa é examinar a competitividade do destino Sarıkamış a partir da perspectiva dos atletas de Luge [trenó] participantes da competição do Campeonato Interclubes Natural Luge Turquia de 2019. A pesquisa também visa revelar a relação entre a percepção da competitividade do destino e a experiência turística. Duas questões de pesquisa foram abordadas nesta pesquisa. A primeira questão era examinar até que ponto a competitividade do destino Sarikamis a partir da perspectiva dos atletas de Luge. A segunda questão era revelar a relação entre a experiência turística e a percepção da competitividade do destino. Os atletas de Luge têm a oportunidade de ganhar experiência em uma ampla gama de estações de esqui na área nacional ou internacional. Portanto, as perspectivas dos atletas experientes são importantes para determinar os elementos de vantagem competitiva do destino Sarikamis. A coleta de dados desta pesquisa é o questionário realizado com os atletas de Luge que participam da competição (n = 191). Os resultados indicaram a competitividade do destino Sarikamis a partir da perspectiva dos atletas de calibre que as três pontuações médias mais altas foram "A imagem geral favorável do destino na comunidade global", “o compromisso do destino em promover uma imagem positiva” e daí se segue: “o compromisso do destino em proporcionar um ambiente seguro e protegido”. A pesquisa também revelou que a percepção dos atletas sobre a competitividade do destino e a experiência turística do destino estão positivamente relacionadas umas com as outras. A pesquisa forneceu implicações gerenciais para os gerentes de destino e marqueteiros do Sarıkamış com base nos resultados da pesquisa. Estudos de imagem eficazes devem ser conduzidos para garantir que o Sarıkamış Cıbıltepe Ski Centre possa competir com outros destinos internacionalmente. No Centro de Esqui Sarıkamış Cıbıltepe, serviços de saúde de alta qualidade devem ser fornecidos contra possíveis lesões e acidentes dos atletas. Palavras-chave: Competitividade no Destino; Experiência Turística; Turismo Esportivo, Atletas de Luge, Sarıkamı

The Affect of Non Governmental Organizations Upon Turkish Touristic Image: Germany Application

Dünyada turizme katılan sayısı her geçen gün artmaktadır, Dünya Turizm Örgütü tahminlerine göre 2020 yılında dünyada turizmden elde edilen gelirin 2 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir. Bu durum sonucunda turizm sektöründe oluşan dev ekonomiden pay almak isteyen ülkeler arasında büyük bir rekabet ortaya çıkmış, ülke yönetimleri, gerek ülkelerinin içindeki belirli bir bölgeyi gerekse tüm ülkeyi bir turizm destinasyonu olarak pazarlama gayreti içerisine girmişlerdir. Yeni bir turizm destinasyonu oluşturulması ya da var olan bir turizm destinasyonunun geliştirilmesi çok yönlü pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini içeren karmaşık bir süreçtir. Öncelikle bir destinasyonun başarılı şekilde pazarlanabilmesi için doğru bir destinasyon imajının oluşturulması gerekmektedir. Çünkü doğru bir destinasyon imajı oluşturulması, destinasyonun tanıtımı, pazarlaması, destinasyon kimliği oluşturulması, destinasyon markası oluşturulması gibi pek çok faaliyetin temelini oluşturur. Destinasyon imajı ile ilgili yapılan çalışmalardan anlaşılacağı üzere destinasyon imajının turistlerin bir destinasyonu diğerine tercih etmesinde etkili bir kavram olduğu görülmektedir. Destinasyon imajı ile ilgili çalışmalarda dikkat çeken bir diğer husus destinasyon imajını etkileyen bilişsel ve duygusal pek çok faktörün bulunmasıdır. Bunların bir kısmı destinasyonla ilgili bilgileri içerirken, bir kısmı destinasyon hakkında neler hissedildiğiyle ilgilidir. Bilişsel ve duygusal faktörler turist çeken ülke tarafından yapılan başarılı reklam, tanıtım, halkla ilişkiler çalışmaları, turist çeken ülke hakkında yapılan olumlu veya olumsuz propagandalar, turist gönderen ülkedeki önyargılar, medya turist çeken ülkeyle ilgili yer alan haberler, sosyal medyada yer alan yorumlar gibi pek çok husustan etkilenir. Turist çeken ülkeler, destinasyon imajını oluşturmak veya geliştirmek için imajlarını olumlu yönde etkileyen hususları desteklemek, olumsuz yönde etkileyen hususları ise engellemek için çalışmalar yapmak zorundadır. Özellikle turist çeken ülkeler ülke aleyhindeki kara propagandalar, turist gönderen ülkenin medyasında yer alan olumsuz haberler, vb. hususlarda lobicilik, halkla ilişkiler, kültürel diplomasi gibi çalışmalar yapmaktadırlar. Sivil toplum örgütleri, hükümet dışındaki gönüllü yapılanmaları içerir ve demokrasiden ayrı düşünülemeyen, farklı düşünceleri, farklı ihtiyaçları ve çıkarları temsil eden yapılardır. Aynı zamanda sivil toplum örgütleri profesyonel bir şekilde organize olduklarında, medya organlarını, diğer sivil toplum örgütleri, kamuoyu gibi farklı aktörleri yanlarına aldıkların da hükümetlerin kararlarını etkileyen, temsil ettikleri topluluğun yararına karar almasını sağlayan bir baskı grubuna dönüşmektedirler. Ayrıca ülke yönetimleri kültürel diplomasinin bir aracı olarak sivil toplum örgütlerini kullanmaktadır. Bunun için kültürel diplomasinin yapılacağı ülkede sivil toplum örgütlerini kurmakta, kamuoyunun sempatisini kazanmak için çeşitli faaliyetler düzenlemektedir. Almanya'da 3 milyonun üzerinde Türk yaşamaktadır ve özellikle 70'li yıllardan itibaren örgütlenerek, sivil toplum örgütlerini oluşturmuşlardır. Sivil toplum örgütleri çoğu gönüllü, profesyonelce olmayan ancak iyi niyetli faaliyetlerinde Alman kamuoyunda zaman zaman ses getiren işler yapmaktadırlar. Bu noktadan hareketle çalışmanın temel amacı, Almanya'daki Türk sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin, Alman toplumundaki yansıması sonucunda, Türkiye'nin turistik imajına etkisini ortaya koymaktır. Ayrıca bu amaç doğrultusunda sivil toplum örgütlerinin Almanya'daki faaliyetlerinden Alman turistlerin ne derece haberdar oldukları, farkındalık düzeylerinin tespit edilmesidir. Ayrıca Alman turistlere yönelik literatür taraması sonucu oluşturulan anket uygulanmıştır. Aynı zamanda Almanya'daki Türk sivil toplum örgütleriyle bir mülakat yapılarak, mevcut durum, faaliyetleri ve Alman toplumuyla ilişkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın evrenini Türkiye'yi ziyaret eden Alman turistler oluşturmaktadır. Bu amaçla oluşturulan anket 2014 yılında Antalya'ya tatil amaçlı gelen Alman turistlere uygulanmış olup 415 adet anket değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Elde edilen verilerin analizi SPSS 19 istatistik paket programı ile yapılmıştır. Araştırmada Alman turistlerinin bireysel özelliklerine ve seyahat deneyimlerine yönelik verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz, varyans analizi (ANOVA), bağımsız örneklemler için t testi, levene testi, regresyon ve içerik analizi kullanılmıştır. Almanya'daki Türk Sivil Toplum Örgütleriyle görüşme neticesinde elde edilen bulgular, değerlendirilerek raporlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, Alman turistlerin bireysel özelliklerine, seyahat deneyimlerine, bilgi kaynaklarına, sivil toplum örgütleri hakkındaki düşüncelerine göre destinasyon imajında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunduğu görülmüştür.The number of countries joining to tourism in the world is getting inreased recently.According to the estimation of World Tourism Organization, it is supposed that the income from tourism will be about 2 trillion dollars.So there is a great rivalry among the countries which want to get more income from tourism and the goverments of these countries started to market work both a special area of their countries or the whole country as a tourism destination.To make a new tourism destination or to develop a present tourism destination is a complicated process including versatile marketing and promotion. In order to market a destination succesfully first of all we have to make a right destination image.So that it contributes the base of lots of activities such as making a right destination image, promoting destination,marketing, making the destination identitity, making destination trademark. It is clear that as a result of this study related with destination image, it is an effective concept for the tourist to prefer a destination to another. Other remarkable studies about destination image is that there are a lot of cognitive and affective factors which effect destination image. While some of them have got information about destination and some have got effects about destination. Cognitive and affective factors are impressed by successful advertisement, promotion, public relations works, positive and negative propagandas about destination countries, prejudice in origin countries, news in media about destination countries, comments in social media. Destination countries must study for constituting or developing destination image in order to contribute the cases in positive way and prevent the negative cases. Esspecially Destination countries must study to prevent black propagandas, negative news in national media and make lobby activities, public relations and cultural diplomacy. Non-governmental organisations contains nonix governmental volunteer structure and which can not be thought away from democracy but meeting different needs and interests. At the same time when non-governmental organisations are organised profesionally, media organs, other non-governmental organisations, different actors succes public opinion, they become pressure groups which effects governments decisions in the way for the profit of their representative community. Moreover governments make use of non-governmental organisations as a means of cultural diplomacy. For that reason they constitute non-governmental organisations in the country where they will do cultural diplomacy and arrange various activities so as to get public opinions sympathy. There are more than 3 million Turkish people in Germany and they have organised since 1970s they constituted their non-governmental organisations. These non-governmental organisations are volenteer not professional but they do gracious activities which are appreciated by German public opinion.From that point of view the main goal of the study is to find out effect about Turkish touristic image as a result of Turkish non governmental organisations activities and reflection in German public opinion. Also, in accordance with this purpose we have to find out how much German tourists are aware of the Turkish Non-Governmental Organisations activities in Germany. Also we conducted a questionnaire which was formed after literature search for the German tourists. At the same time we had an interview with the Turkish Non- Governmental Organisations in Germany, and tried to find out the relations with German community. The target population of this study is the German tourists. 415 quastionnaires were conducted to German tourist who came to Antalya for vacation in 2014. The analysis of this data was made by means of SPSS 19 statistic packed program. Descriptive analysis, variance analysis (ANOVA), t-test for independent variables, levene test, regression and content analysis were used to analyse the data for the German tourists' personal characteristics and travel experiences. We have reported the data that we got from the interview with Turkish Non-Governmental Organisation in Germany. According to the result of this researh we have found out that there are statistically significant difference in destination image in terms of German tourists' personal characteristics and travel experiences, information sources and ideas about non-governmental organisations

The effects of Turkish soap operas on Turkey’s image: the case of Sudan

Turistler her dönem yeni deneyim ve destinasyon arayışı içinde bulunduklarından destinasyonlar, rakiplerini de dikkate alarak turistlerin bu arayışlarını kendilerine doğru yönlendirmek arzusundadırlar. Bu nedenle turistlerin dikkatini çekerek destinasyonları ziyaret etmelerini sağlamak için birçok tanıtım ve pazarlama çalışması yapılmaktadır. Özellikle destinasyonların pazarlanması aşamasında tüketicilerin zihninde olumlu bir imajın oluşturulması için birçok uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamalarından biri de film ve dizilerdir. Film ve dizilerde yer alan destinasyonlar ve destinasyonların tarihi, kültürel ve turistik öğeleri hem mevcut hem de potansiyel ziyaretçilerin dikkatini çekmekte, turistlerin bu destinasyonlara yönelmelerini sağlamaktadır. Ayrıca film ve diziler turistlerin ilgili destinasyon hakkındaki fikirlerini etkilemekte ve ziyaret kararı verme aşamasında da önemli bir rol oynamaktadır. Türk film/dizi sektörünün gelişimi ile paralel olarak yurtdışında Türk film ve dizilerinin özellikle de Türk dizilerinin izlenmesi de artmaktadır. Bu nedenle bu çalışmanın temel amacı yurtdışında yayınlanan Türk dizilerinin Türkiye imajına etkisini ortaya çıkarmaktır. Filmlere nazaran dizilerin daha fazla olması ve daha uzun süreyle yayınlanması gibi nedenlerden dolayı bu çalışmada sadece Türk dizileri dikkate alınmıştır. Bu noktadan hareketle Türk dizilerinin yayınlandığı ülkelerden biri olan Sudan’da 01 Haziran – 05 Temmuz 2012 tarihleri arasında Türk dizilerini izleyen 314 Sudanlı’ya 24 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır. Elde edilen verilen SPSS istatistik analiz programı ile değerlendirilmiştir. Uluslararası litaratürde film ve dizi odaklı çalışmalar yapılmakla birlikte Türk dizilerinin algılanan Türkiye imajı üzerine etkisini ortaya koyan çalışmaların sınırlı oluşu ve bu dizilerin etkisinin henüz ortaya çıkarılmamış olması bu çalışmanın önemini artırmaktadır. Bu nedenle bu çalışmanın bu boşluğun doldurulmasında bir nebze de olsa fayda sağlayacağı ümit edilmektedir. Buna rağmen araştırmanın sadece bir ülkede yapılmış olması çalışmanın kısıtlarından birini oluşturmaktadır. İleriki araştırmalarda ülke sayısının artırılması çalışma sonuçlarının genellenmesini sağlayacaktır. Ayrıca araştırmanın sonunda uygulamaya yönelik öneriler de sunulmuştur

Investigation of the effects of diclofenac sodium in rat ovary on the number of preantral follicles by stereological methods in prenatal period

For healthy future generations pregnancy is a period in which maximum amount of attention should be given. In this period, choice, duration and dosage of medication as well as the changing physiology of the mother should be taken into account. Non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs) are a group of drugs that have analgesic, anti-pyretic and antiinflammatory effects. This group of drugs can be used in the treatment of the ongoing rheumatic diseases or which occur during the pregnancy period and the complications that occur due to pregnancy. We aimed to show how it affects the number of ovarium preantral follicles of newborn fetus on rats by using Diclofenac Sodium which belongs to this drug family group. Diclofenac Sodium (1 mg / kg, IM) was injected for 15 days from the 5th day of pregnancy to pregnant rats in Diclofenac Sodium group and saline (1 ml / kg, IM) was injected to the pregnant rats of the sham group at the same time period. In the 4th week after birth, ovarian tissue preparates of rat pups were stained with hematoxylin-eosin and ovarian total tissue volumes and preantral follicle counts were evaluated under light microscope. There was no statistically significant difference between groups for ovarium total tissue volumes and preantral follicle numbers (p>0.05). Lowest value of follicular intensity was observed in Diclofenac sodium group among study groups however no statistically important difference was found (p>0.05). Results obtained in our study may be related with administration of drug in not a high dosage (1mg/kg). Further studies may be performed with higher doses.For healthy future generations pregnancy is a period in which maximum amount of attention should be given. In this period, choice, duration and dosage of medication as well as the changing physiology of the mother should be taken into account. Non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs) are a group of drugs that have analgesic, anti-pyretic and antiinflammatory effects. This group of drugs can be used in the treatment of the ongoing rheumatic diseases or which occur during the pregnancy period and the complications that occur due to pregnancy. We aimed to show how it affects the number of ovarium preantral follicles of newborn fetus on rats by using Diclofenac Sodium which belongs to this drug family group. Diclofenac Sodium (1 mg / kg, IM) was injected for 15 days from the 5th day of pregnancy to pregnant rats in Diclofenac Sodium group and saline (1 ml / kg, IM) was injected to the pregnant rats of the sham group at the same time period. In the 4th week after birth, ovarian tissue preparates of rat pups were stained with hematoxylin-eosin and ovarian total tissue volumes and preantral follicle counts were evaluated under light microscope. There was no statistically significant difference between groups for ovarium total tissue volumes and preantral follicle numbers (p>0.05). Lowest value of follicular intensity was observed in Diclofenac sodium group among study groups however no statistically important difference was found (p>0.05). Results obtained in our study may be related with administration of drug in not a high dosage (1mg/kg). Further studies may be performed with higher doses

Evaluation of the Kyrgyzstan online destination image

Destinasyon imajı, turistlerin destinasyon seçimini etkileyen en önemli unsurlardan bir tanesidir. Bu çalışma Kırgızistan‘ın çevrimiçi destinasyon imajını seyahat edenlerce oluşturulan çevrimiçi yorumlar vasıtasıyla incelemektedir. Seyahat edenlerin seyahatlerine ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştıkları seyahat yorum sitelerindeki metinler içerik analiz yöntemiyle araştırmaktadır. Yorumlarda kullanılan kelimeler kullanım sıklıklarına göre sıralanmış ve ilişkilerine göre bilişsel ve duygusal destinasyon imaj boyutları altında toplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre bilişsel boyutta on tema duygusal boyutta da dört temanın ortaya çıktığı görülmektedir. Bu araştırmanın sonuçları turistlerin Kırgızistan‘ı turistik çekicilikleri, doğal çevresi ve yerel halkına ilişkin özellikler ile algıladığını göstermektedir. Ayrıca araştırmanın sonunda destinasyon imajının yönetilmesine yönelik olarak uygulamacılara ve gelecekteki araştırmalara öneriler de sunulmaktadır

Adverse effects of oxytetracycline and enrofloxacin on the fertility of Saanen bucks

This study aimed to determine the adverse effects of oxytetracycline and enrofloxacin application on the fertility of Saanen bucks. For this purpose, twenty-four bucks were divided into three groups. Group I (control group) received only 5 ml of 0.9% NaCl for 7 days, group II was given a single dose of 20 mg/kg oxytetracycline and group III was given at a dose of 2.5 mg/kg per day for 7 days intramuscularly. Serum and semen samples were collected from the bucks at post-treatment 1, 3, 5, 7, and 9 days and examined spermatological parameters (quantity, motility, density, abnormal sperm ratio, and live-dead sperm ratio), serum testosterone levels (with ELISA) and sperm DNA parameters (with Comet assay). The results showed no change in sperm volume, abnormal sperm rate, and dead-live sperm ratio in group II and III following oxytetracycline and enrofloxacin administration. However, a decrease in sperm density, sperm motility, mass activity, and testosterone levels, and an increase in sperm DNA damage were detected. These spermatological parameters (density, motility, mass activity) and testosterone levels were less decreased and sperm DNA damage was less increased in group II than group III. The greater damage in group III may be attributed to the longer duration of enrofloxacin administration compared to oxytetracycline and the effect of enrofloxacin on DNA. The results obtained from this study suggest that usage of oxytetracycline and especially enrofloxacin should be restricted and antibiotics with fewer side effects on sperm should be preferred in Saanen bucks during the reproduction period

The Pitfalls and Important Distances in Temporal Bone HRCT of the Subjects with High Jugular Bulbs - Preliminary Report

INAL, MIKAIL/0000-0003-0642-7913;WOS: 000355532300019PubMed: 25931366Background. High jugular bulb (HJB) may be detected unilaterally or bilaterally in temporal bone high resolution computerized tomography (HRCT). Objectives. In this retrospective study, we investigated the pitfalls and important surgical distances in patients with unilateral and bilateral HJB via temporal bone HRCT. Material and Methods. In this preliminary report, the study group consisted of 20 adult patients (12 male, 8 female), or 40 ears, all of which underwent temporal bone HRCT. We divided them into groups that consisted of bilateral HJB (14 ears), unilateral HJB (13 ears), and control (No HJB, 13 ears). The anotomical relationships of the sigmoid sinus, jugular bulb, and carotid artery with several landmarks in the temporal bone were studied via temporal bone axial and coronal HRCT. The shortest distances between certain points were measured. These measurements were analyzed in respect to pneumatization. Dehiscence on the jugular bulb (JB) and internal carotid artery (ICA) and the dominance of JB were also evaluated for all of the groups. Results. In the axial sections of the temporal bone HRCTs, the sigmois sinus (SS)-external auditory canal (EAC) distance of the bilateral HJB group (14.00 +/- 1.17 mm) was significantly lower than that of the control group (16.46 +/- 2.14 mm). The JB-posteromedial points of the umbo on the ear drum (ED) distance of the bilateral HJB (6.28 +/- 1.72 mm) and the unilateral HJB groups (7.23 +/- 2.00 mm) were significantly lower than that of the control group (11.15 +/- 2.30 mm). In the coronal sections of the temporal bone HRCT, the JB-F distance of the bilateral HJB group (5.42 +/- 2.10 mm) was significantly lower than that of the control group (8.30 +/- 2.28 mm). As the mastoid pneumatisation and mastoid volume increased, the percentage of ICA-dehiscence and the percentage of JB-dehiscence increased. Conclusions. In subjects with well-pneumatised mastoids, the doctors should be aware of the increased risk of ICA-dehiscence and JB-dehiscence. These measurements should be done in greater series to yield more thorough knowledge