9 research outputs found

    Automatisierung von geschaftsprozesse durch workflow management systeme

    No full text
    GENEL BİLGİLER İsim ve Soyadı : Fahri Kaan Toker Anabilim Dalı : İşletme Programı : Enformatik (Almanca) Tez Danışmanı : Prof. Dr. Leonhard von Dobschütz Tez Türü ve Tarihi : Yüksek Lisans – Eylül 2003 Anahtar Kelimeler: İş akışı, süreç otomasyonu İş akışı yönetim sistemi (İAYS) yazılımları kurumlarda iş akışlarının standart bir yapıya kavuşmasını ve otomasyonunu sağlayan ve bu kapsam çerçevesinde bilgisayar ortamında iş süreçlerinin modellenmesi, yönetimi, kontrolü ve raporlamasına imkan veren yazılımlardır. İAYS yazılımlarının kullanımı kurumlarda kalite ve verimlik artışı sağlamaktadır. Gelişen teknoloji ve piyasadaki rekabet koşulları kurumları sürekli olarak verimliliklerini arttırmaya ve iş akışlarının giderek daha büyük bir kısmını elektronik ortama taşımaya yöneltmektedir. Ülkemizde günden güne yaygınlaşmakta olduğunu gördüğümüz e-devlet ve e-iş uygulamaları kurumların iş akışı yönetim sistemi yazılımlarına olan ihtiyacını özelikle daha da arttırmaktadır. Bu çalışma çerçevesinde elektronik bir iş akışı yönetim sistemi uygulaması kullanan bir firmada başarı faktörleri belirlenmeye çalışılmış. Örnek bir süreç çerçevesinde elektronik iş akışı uygulamasına geçiş adım adım incelenmiştir. INFORMATIONEN Vorname und Name : Fahri Kaan Toker Institut : Sozialwirtschaftswissenschaften Abteilung : Wirtschaftsinformatik Berater : Prof. Dr. Leonhard von Dobschütz Arbeitstyp und Datum : Masterarbeit- September 2003 Keywords : Workflow, Geschäftsprozess ZUSAMMENFASSUNG Der Einsatz von WfMS verspricht den Unternehmen Flexibilität und Effektivität und verbesserung von Arbeitsqualität aber eine kontinuierliche Verbesserung von Geschäftsprozessen kann nicht ohne die Mitarbeiter erfolgen. Der Erfolg eines stetigen Verbesserungsprozesses hängt unmittelbar davon ab, inwieweit sich die Mitarbeiter damit identifizieren können und sich aktiv beteiligen. Der Grad an Identifikation wiederum hängt davon ab, wie die Interessen und Erfahrungen der Mitarbeiter bei der Optimierung eingebracht werden können und berücksichtigt werden. Aus diesem Grunde ist es notwendig mitarbeiterorientierte Vorgehensweisen für die Einführung und Nutzung eines WfMS sowie für die Durchführung eines stetigen Verbesserungsprozesses den Unternehmen zur Verfügung stellen zu können. Im Umfeld dieser Arbeit wird versucht, den Weg festzustelle

    Mobile Marketing Dundamentals And Strategy

    No full text
    163hal.;xii.;22c

    Predictors of attitudinal and behavioral outcomes in mobile advertising: A field experiment

    No full text
    The study examines consumer responses to SMS-based mobile advertising campaigns using a field experiment with actual behavioral responses. Specifically, the effects of message characteristics (i.e., incentives and prior permission) and individual differences of message recipients (i.e., content involvement, prior experience with the mobile medium, and medium-fit perceptions) on the attitudinal and behavioral outcomes of such campaigns are investigated. Perceived intrusiveness of the message and attitude toward the campaign are conceptualized as key attitudinal reactions triggered by a mobile advertising message, which in turn influence the behavioral responses generated by the campaign. Findings suggest that, in comparison to permission and incentive, individual differences are stronger determinants of responses to mobile advertising campaigns. Additionally, intriguing insights with respect to the effectiveness of different types of incentives are provided

    İstanbul Protokolü Eğitimleri Öncesi Türkiye Genelinden Gözaltı Giriş ve Çıkış Raporlarının Değerlendirilmesi

    No full text
    Türk Tabipleri Birliği ve İşkence Kurbanları İçin Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi işbirliği ile 2007-2009 yılları arasında yürütülen; “İstanbul Protokolü Eğitimi Programı: Adli Tıp Uzmanı Olmayan Hekimlerin, Hâkimlerin ve Savcıların Bilgi Düzeyini Yükseltme” projesi kapsamında eğitimlere paralel yürütülen bir dizi çalışma olmuştur. İşkencenin önlenmesine katkı amacıyla hekimlik uygulamaları ile tıbbi ve yasal prosedürün geliştirilmesine ilişkin çalışmalardan biri de Türkiye genelinden gözaltı giriş ve çıkış raporlarının değerlendirilmesidir. Bu çalışmada; gözaltı giriş ve çıkış muayene ve raporlamasının; İstanbul Protokolü eğitimlerinin öncesinde uygulamada nasıl yapıldığını ortaya koyabilmek ve İstanbul Protokolüne uygunluğu yönünden tespitler yapıp, öneriler geliştirebilmek amaçlanmıştır. Bu amaçla tüm Türkiye genelini en iyi yansıtacak şekilde çok merkezli kalitatif bir çalışma planlandı. Ocak 2008 - Şubat 2009 tarihleri arasında her bölgeden 2 kent olmak üzere toplam 14 farklı ilden, 42 farklı birimden toplanan gözaltı giriş ve çıkış raporları değerlendirildi. Toplanan 1288 raporun analizi; Sağlık Bakanlığı Adli Tabiplik Hizmetlerinin Yürütülmesi esaslarını içeren 2005 Genelgesine ekli Genel Adli Muayene Rapor Formlarının kullanımı ve bu formlarda bulunan her adımı sorgulayan anahtar soru kağıdı oluşturularak gerçekleştirildi. İstanbul Protokolüne uygunluk yönünden yapılan analiz sonuçları hemen hiçbir il ve birimde belirgin bir farklılık göstermiyordu. Bir standart sağlayacak olan genel adli muayene rapor formlarının genelinde kullanılmadığı, bu formlarda olması gereken adımların çoğunun gerçekleştirilmediği, muayene ve raporlamanın her bir aşamasının % 70-100 oranında yapılmadığı tespit edildi. Sonuçlara göre adli tıp uzmanları dahil, adli hekimlik hizmetlerini yürüten hekimlerin İstanbul Protokolü eğitimi alması gereği vurgulandı ve öneriler sunuldu.   Anahtar kelimeler: Adli hekimlik; Eğitim; Genel Adli Muayene Rapor Formları; Gözaltı giriş-çıkış raporu; İstanbul Protokolü.

    Physician preferences for management of patients with heart failure and arrhythmia

    No full text
    corecore