11 research outputs found

    Sekonder peritonitte prokalsitonin, CRP ve tiroit hormonlarının prognostik değeri; ileriye yönelik çalışma

    No full text
    AMAÇ: Enfeksiyon ve sepsis, sekonder peritonitli hastalarda morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biri olmaya devam etmektedir. Klinisyenler helen septik komplikasyonların erken ve güvenilir tanı yöntemini bulma konusunda çaba sarfetmektedir. Bu çalışmada sekonder peritonitin şiddetini belirlemede enflamatuvar markır olarak Prokalsitonin (PKT), C-reaktif protein (CRP) ve tiroit hormonlarının yerini değerlendirmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2008-Ocak 2010 tarihleri arasında, sekonder peritonit nedeniyle ameliyat olan 84 ardışık hasta üzerinde ameliyat öncesi ve sonrası 1-3-5-7-14. günlerde PKT, CRP ve tiroit hormaon seviyeleri incelendi. Veriler Statistical Package for Social Sciences 15.0 (SPSS 15.0) programında analiz edildi. BULGULAR: Organ perforasyonu (peptik ülserperforasyonu, ince bağırsak ve kolon perforasyonu) olan olgular değerlendirildiğinde, PKT anlamlı olarak düşük seyretti. Ameliyat sonrası komplikasyonu olan veya ölen hastalara göre ameliyat sonrası dönemi sorunsuz olan veya taburcu olan hastalarada yüksek tiroit hormon düzeyler gözlendi. PKT düzeyleri ise CRP düzeylerleri ve beyaz küre sayısıyla anlamalı olarak ilişkili bulundu. TARTIŞMA: Ameliyat sonrası komplikasyonların yokluğunda PKT, sekonder peritonit tanısında CRP'den daha iyi bir belirliyicidir. Çalışmamız sekonder peritonitin şiddetini belirlemede düşük tiroit hormon düzeylerinin önemli bir prognostik faktör olduğunu ortaya koymuştur.AMAÇ: Enfeksiyon ve sepsis, sekonder peritonitli hastalarda morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biri olmaya devam etmektedir. Klinisyenler helen septik komplikasyonların erken ve güvenilir tanı yöntemini bulma konusunda çaba sarfetmektedir. Bu çalışmada sekonder peritonitin şiddetini belirlemede enflamatuvar markır olarak Prokalsitonin (PKT), C-reaktif protein (CRP) ve tiroit hormonlarının yerini değerlendirmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2008-Ocak 2010 tarihleri arasında, sekonder peritonit nedeniyle ameliyat olan 84 ardışık hasta üzerinde ameliyat öncesi ve sonrası 1-3-5-7-14. günlerde PKT, CRP ve tiroit hormaon seviyeleri incelendi. Veriler Statistical Package for Social Sciences 15.0 (SPSS 15.0) programında analiz edildi. BULGULAR: Organ perforasyonu (peptik ülserperforasyonu, ince bağırsak ve kolon perforasyonu) olan olgular değerlendirildiğinde, PKT anlamlı olarak düşük seyretti. Ameliyat sonrası komplikasyonu olan veya ölen hastalara göre ameliyat sonrası dönemi sorunsuz olan veya taburcu olan hastalarada yüksek tiroit hormon düzeyler gözlendi. PKT düzeyleri ise CRP düzeylerleri ve beyaz küre sayısıyla anlamalı olarak ilişkili bulundu. TARTIŞMA: Ameliyat sonrası komplikasyonların yokluğunda PKT, sekonder peritonit tanısında CRP’den daha iyi bir belirliyicidir. Çalışmamız sekonder peritonitin şiddetini belirlemede düşük tiroit hormon düzeylerinin önemli bir prognostik faktör olduğunu ortaya koymuştur

    Characteristics of primary glomerular diseases patients with hematuria in Turkey: the data from TSN-GOLD Working Group

    No full text
    Purpose Hematuria is one of the most common laboratory findings in nephrology practice. To date, there is no enough data regarding the clinical and histopathologic characteristics of primary glomerular disease (PGD) patients with hematuria in our country. Methods Data were obtained from national multicenter (47 centers) data entered into the Turkish Society of Nephrology Glomerular Diseases (TSN-GOLD) database between May 2009 and June 2019. The data of all PGD patients over the age of 16 years who were diagnosed with renal biopsy and had hematuria data were included in the study. Demographic characteristics, laboratory and biopsy findings were also recorded. Results Data of 3394 PGD patients were included in the study. While 1699 (50.1%) patients had hematuria, 1695 (49.9%) patients did not have hematuria. Patients with hematuria had statistically higher systolic blood pressure, serum blood urea nitrogen, creatinine, albumin, levels and urine pyuria. However, these patients had statistically lower age, body mass index, presence of hypertension and diabetes, eGFR, 24-h proteinuria, serum total, HDL and LDL cholesterol, and C3 levels when compared with patients without hematuria. Hematuria was present 609 of 1733 patients (35.8%) among the patients presenting with nephrotic syndrome, while it was presented in 1090 of 1661 (64.2%) patients in non-nephrotics (p < 0.001). Conclusion This is the first multicenter national report regarding the demographic and histopathologic data of PGD patients with or without hematuria. Hematuria, a feature of nephritic syndrome, was found at a higher than expected in the PGDs presenting with nephrotic syndrome in our national database

    Characteristics of primary glomerular diseases patients with hematuria in Turkey: the data from TSN-GOLD Working Group

    No full text
    Purpose Hematuria is one of the most common laboratory findings in nephrology practice. To date, there is no enough data regarding the clinical and histopathologic characteristics of primary glomerular disease (PGD) patients with hematuria in our country. Methods Data were obtained from national multicenter (47 centers) data entered into the Turkish Society of Nephrology Glomerular Diseases (TSN-GOLD) database between May 2009 and June 2019. The data of all PGD patients over the age of 16 years who were diagnosed with renal biopsy and had hematuria data were included in the study. Demographic characteristics, laboratory and biopsy findings were also recorded. Results Data of 3394 PGD patients were included in the study. While 1699 (50.1%) patients had hematuria, 1695 (49.9%) patients did not have hematuria. Patients with hematuria had statistically higher systolic blood pressure, serum blood urea nitrogen, creatinine, albumin, levels and urine pyuria. However, these patients had statistically lower age, body mass index, presence of hypertension and diabetes, eGFR, 24-h proteinuria, serum total, HDL and LDL cholesterol, and C3 levels when compared with patients without hematuria. Hematuria was present 609 of 1733 patients (35.8%) among the patients presenting with nephrotic syndrome, while it was presented in 1090 of 1661 (64.2%) patients in non-nephrotics (p < 0.001). Conclusion This is the first multicenter national report regarding the demographic and histopathologic data of PGD patients with or without hematuria. Hematuria, a feature of nephritic syndrome, was found at a higher than expected in the PGDs presenting with nephrotic syndrome in our national database
    corecore