Sekonder peritonitte prokalsitonin, CRP ve tiroit hormonlarının prognostik değeri; ileriye yönelik çalışma

Abstract

AMAÇ: Enfeksiyon ve sepsis, sekonder peritonitli hastalarda morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biri olmaya devam etmektedir. Klinisyenler helen septik komplikasyonların erken ve güvenilir tanı yöntemini bulma konusunda çaba sarfetmektedir. Bu çalışmada sekonder peritonitin şiddetini belirlemede enflamatuvar markır olarak Prokalsitonin (PKT), C-reaktif protein (CRP) ve tiroit hormonlarının yerini değerlendirmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2008-Ocak 2010 tarihleri arasında, sekonder peritonit nedeniyle ameliyat olan 84 ardışık hasta üzerinde ameliyat öncesi ve sonrası 1-3-5-7-14. günlerde PKT, CRP ve tiroit hormaon seviyeleri incelendi. Veriler Statistical Package for Social Sciences 15.0 (SPSS 15.0) programında analiz edildi. BULGULAR: Organ perforasyonu (peptik ülserperforasyonu, ince bağırsak ve kolon perforasyonu) olan olgular değerlendirildiğinde, PKT anlamlı olarak düşük seyretti. Ameliyat sonrası komplikasyonu olan veya ölen hastalara göre ameliyat sonrası dönemi sorunsuz olan veya taburcu olan hastalarada yüksek tiroit hormon düzeyler gözlendi. PKT düzeyleri ise CRP düzeylerleri ve beyaz küre sayısıyla anlamalı olarak ilişkili bulundu. TARTIŞMA: Ameliyat sonrası komplikasyonların yokluğunda PKT, sekonder peritonit tanısında CRP'den daha iyi bir belirliyicidir. Çalışmamız sekonder peritonitin şiddetini belirlemede düşük tiroit hormon düzeylerinin önemli bir prognostik faktör olduğunu ortaya koymuştur.AMAÇ: Enfeksiyon ve sepsis, sekonder peritonitli hastalarda morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biri olmaya devam etmektedir. Klinisyenler helen septik komplikasyonların erken ve güvenilir tanı yöntemini bulma konusunda çaba sarfetmektedir. Bu çalışmada sekonder peritonitin şiddetini belirlemede enflamatuvar markır olarak Prokalsitonin (PKT), C-reaktif protein (CRP) ve tiroit hormonlarının yerini değerlendirmeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2008-Ocak 2010 tarihleri arasında, sekonder peritonit nedeniyle ameliyat olan 84 ardışık hasta üzerinde ameliyat öncesi ve sonrası 1-3-5-7-14. günlerde PKT, CRP ve tiroit hormaon seviyeleri incelendi. Veriler Statistical Package for Social Sciences 15.0 (SPSS 15.0) programında analiz edildi. BULGULAR: Organ perforasyonu (peptik ülserperforasyonu, ince bağırsak ve kolon perforasyonu) olan olgular değerlendirildiğinde, PKT anlamlı olarak düşük seyretti. Ameliyat sonrası komplikasyonu olan veya ölen hastalara göre ameliyat sonrası dönemi sorunsuz olan veya taburcu olan hastalarada yüksek tiroit hormon düzeyler gözlendi. PKT düzeyleri ise CRP düzeylerleri ve beyaz küre sayısıyla anlamalı olarak ilişkili bulundu. TARTIŞMA: Ameliyat sonrası komplikasyonların yokluğunda PKT, sekonder peritonit tanısında CRP’den daha iyi bir belirliyicidir. Çalışmamız sekonder peritonitin şiddetini belirlemede düşük tiroit hormon düzeylerinin önemli bir prognostik faktör olduğunu ortaya koymuştur

    Similar works