14 research outputs found

    ÖRGÜTLERDEKİ YALNIZ KALPLER: YALNIZ ÇALIŞANLARIN SİNİK TUTUMLARI ÜZERİNDE ALGILANAN YÖNETİCİ DESTEĞİNİN ARACILIK ROLÜ

    Get PDF
    Yalnızlık örgütte, çalışanların karşılaşabileceği acı veren sosyal bir durumdur. Teknolojinin gelişmesi ve bunun yanında bireyselliğin artması işyerlerinde kendini yalnız hisseden insanların sayısını her geçen gün arttırmakta ve bazı bireyler sürekli, bazı bireyler ise zaman zaman kendini yalnız hissetmektedir. Örgüt içerisinde yakın ya da destekleyici ilişkileri olmayan çalışanların kendilerini yalnız hissetmeleri ve bununla bağlantılı olarak örgüte karşı negatif tutum ve davranışlar içerisine girmeleri beklenebilir. Yöneticilerin çalışanların tutum ve davranışlarında belirleyici bir etkisinin olması itibariyle yönetici desteğinin yalnızlık ve sinizmi azaltıcı bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma, çalışanların iş yaşamında karşılaştıkları yalnızlık ile örgütsel sinizm arasındaki ilişkiyi araştırarak, bu ilişkide algılanan yönetici desteğinin üstlendiği rolü ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında, bir kamu kuruluşunda görev yapmakta olan 150 çalışandan anket aracılığıyla veri toplanmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek amacıyla Cronbach Alfa güvenilirlik analizi, korelasyon ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, çalışanların işyerinde yalnızlık ile örgüte yönelik sinik tutumların arasında pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Algılanan yönetici desteği ile işyerinde yalnızlık ve sinizm arasında negatif yönde bir ilişki olduğu elde edilen bir diğer sonuçtur. Son olarak işyerinde yalnızlık ile çalışanların örgüte karşı sinik tutumları arasındaki ilişki üzerinde algılanan yönetici desteğinin aracılık etkisinin olduğu bulunmuştur. Bu sonuca göre yönetici desteği algılamayan çalışanın, yalnızlık duygusunun örgüte yönelik sinik tutumunu daha az etkilemektedir. İşyeri yalnızlığı literatürde nispeten az ilgi görmüş konulardan biridir, bu bağlamda çalışmanın literatüre katkısı olacağı düşünülmektedir

    Öz-Yeterlik Algısı ve Örgütsel Sinizm İlişkisi: Algılanan Yönetici Desteğinin Aracılık Rolü

    Get PDF
    Bu çalışmada, çalışanların öz-yeterlik algıları ve örgütsel sinizm arasındaki ilişki araştırılmıştır. Ayrıca bu ilişki üzerinde algılanan yönetici desteğinin aracılık etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamında farklı kamu kuruluşlarında görev yapan 150 kişiyle anket yapılmıştır. Araştırma modelini test etmek için korelasyon analizi, doğrusal regresyon analizi ve hiyerarşik regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, öz-yeterlilik algısı ile çalışanların örgüte karşı sinik tutumları arasında aynı yönde ilişki olduğu ve bu ilişki üzerinde algılanan yönetici desteğinin tam aracılık etkisine sahip olduğu bulunmuştur

    University libraries reopening kit

    Get PDF
    Libraries reopening, the details will need to be carefully planned by library managers to mitigate any remaining risks for staff and library users. Reopening will not mean going back to the way things were pre-COVID-19; it will mean putting in place the ‘new normal’ approach to library services. For this purpose, necessary images have been designed for libraries to use.Kütüphaneleri yeniden açarken kütüphane personeli ve kullanıcılar için mevcut risklerin azaltılarak ayrıntıların kütüphane yöneticileri tarafından dikkatle planlanması gerekecektir. Kütüphanelerin yeniden açılması, COVID-19 öncesine geri dönmek anlamına gelmeyecektir; bu yeniden açılış kütüphane hizmetlerine ‘yeni normal’ yaklaşımını koymak anlamına gelecektir. Bu amaçla kütüphanelerin kullanımı için gerekli görseller İYTE, MEF, KOÇ ve İstanbul Bilgi Üniversiteleri kütüphanecileri tarafından tasarlanmıştır.İYTE, MEF, KOÇ ve İstanbul Bilgi Üniversiteler

    AMES TEST SİSTEMİ İLE CALENDULA OFFICINALIS’İN ETANOL VE KLOROFORM EKSTRELERİNİN ANTİ-MUTAJENİK VE MUTAJENİK AKTİVİTELERİNİN ARAŞTIRILMASI

    Get PDF
    Halk arasında antimutajen olarak bilinen aynısefa (C.officinalis) bitkisinin EtOH ve kloroform ekstrelerinin farklı dozlarının anti-mutajenik ve mutajenik etkilerinin Ames test sistemi ile test edilmesi amaçlanmıştır

    Fokal megalensefalinin eşlik ettiği tuberoskleroz kompleksinin manyetik rezonans görüntüleme bulguları: Olgu sunumu

    Get PDF
    WOS: 000372008100017Hemimegalencephaly (HME) is a rare cortical developmental anomaly that can be defined as abnormal neural and glial proliferation localized to all or part of a cerebral hemisphere. Tuberous sclerosis complex (TSC) is an autosomal dominant, multisystem disease that most frequently involves the central nervous system, skin, heart, kidneys, and eyes. Herein, we report the magnetic resonance imaging findings of a rare case of focal megalencephaly with TSC.Hemimegalensefali serebral hemisferin tamamının veya bir kısmının etkilendiği anormal nöral ve glial proliferasyon ile tanımlanabilen ender bir kortikal gelişimsel anomalidir. Tuberoskleroz kompleksi (TSK) otozomal dominant geçişli, başta santral sinir sistemi olmak üzere kalp, böbrek, göz ve cildi tutan multisistem hastalığıdır. Çalışmamızda ender olarak görülen fokal megalensefalinin eşlik ettiği TSK olgusunun manyetik rezonans görüntüleme bulgularını sunmayı amaçladık

    Real World Survival Data of A Rare Malignancy: Anal Cancer Results in Hiv Negative Patients From Turkey

    No full text
    Background/Aims: An organ preservation approach using chemoradiotherapy has been established for anal cancer. This retrospective cohort study aimed to define the clinico-demographic characteristics and outcomes of cases of human immunodeficiency virus (HIV)-negative anal carcinoma during a period of 20 years in a single comprehensive cancer institute. Materials and Methods: This was a single-center retrospective cohort study of patients who were treated between January 1995 and January 2015. The primary outcome measures that were investigated included overall survival (OS), progression-free survival (PFS), colostomy rates, and colostomy-free survival (CFS). Results: A total of 28 patients who were principally treated with standard 5-fluorouracil + mitomycin combination chemoradiotherapy were eligible for analysis. The 3- and 5-year PFS rates were 92.4% and 63%, respectively. The lower T stage was found to be associated with a prolonged PFS (p=0.001). The 3- and 5-year CFS rates were 84.3% and 74.9%, respectively. A longer CFS was observed with lower T stages (p=0.05). At the last follow-up, 75% of the patients with anal cancer were alive, and 71.4% of the patients were disease free. The median OS was not reached with a median follow-up of 54 months (range, 6-115 months). The 3- and 5-year OS rates were 82% and 71.1%, respectively. No late toxicity was observed during the follow-up period. Discussion: The short- and long-term prognoses of HIV-negative patients with anal squamous cell carcinoma were good, and low-grade toxicity was rare, thereby demonstrating that these patients can be successfully treated in a real-life setting with favorable outcomes.Wo
    corecore