221 research outputs found
Konaklama i̇şletmeleri̇nde çevreye duyarlı uygulamalar: Yeşi̇l yıldızlı otelleri̇n web si̇teleri̇ni̇n i̇ncelenmesi̇
Çevreye duyarlı uygulamaları ile yeşil yıldız belgesi alan işletme sayısı her geçen gün hızla
artmaktadır. Bu çalışmanın amacı, yeşil yıldıza sahip konaklama işletmelerinin çevreye
duyarlı uygulamalarının incelenmesidir. Bu kapsamda çevreye duyarlı, yeşil yıldız belgeli
tesislerin web siteleri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu işletmeler ile ilgili kriterleri temel
alınarak içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda 7 temel kod ve 12 alt kod
oluşturulmuştur. Bu kodlar konaklama işletmelerinin genel yönetim kategorisi altında
çevre politikası, ödül ve sertifikalar ile etkinlikler, eğitim kategorisi altında personel
eğitimi ve misafir eğitimi, çevre uyumu kategorisi altında ekolojik çevre ve ekolojik mimari,
enerji ve su kategorisi altında enerji tasarrufu, su tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynağı
kullanımı, atıklar ve kimyasallar kategorisi altında atıkların değerlendirilmesi ve
kimyasalların kullanılmaması, yiyecek-içecek ve çevre ile ilgili diğer konularda yaptığı
uygulamalardan elde edilmiştir. Sonuç olarak konaklama işletmelerinin büyük
çoğunluğunun web sitelerinde yeşil yıldız belgesi ve çevre yönetimi ile ilgili uygulamaları
hakkında bilgi vermediği ortaya çıkmıştır. Öte yandan çevreye duyarlı konaklama
işletmelerinin web sitelerinde en fazla yer verilen çevre unsuru ödül ve sertifikalar iken,
en fazla üzerinde durulan konular da çevre politikası, atıkların değerlendirilmesi, personel
ve misafir eğitimi ile enerji tasarrufudur. Çevre ile ilgili duyarlılığın artması
doğrultusunda yeşil yıldız belgesine sahip olan konaklama işletmelerinin yaptığı çevre
uygulamalarını bir pazarlama aracı olarak web sitelerinde daha fazla duyurmaları
önerilmektedir
Konaklama i̇şletmelerinin yeşil yıldız uygulamaları kapsamında çevreye duyarlılığının değerlendirilmesi
Bu araştırmanın amacı, yeşil yıldız belgeli konaklama işletmelerinin çevreye duyarlılığını web siteleri üzerinden inceleyerek bu uygulamalardan hangilerine daha fazla vurgu yaptıklarını belirlemektir. Yeşil yıldız belgeli 309 konaklama işletmesi araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın belirlediği çevreye duyarlılık kriterleri temel alınmıştır. Veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesi kullanılırken, verilerin analizinde içerik analizi ve betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. İçerik analizi sonucunda yedi temel ve 12 alt kategori elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, konaklama işletmelerinin büyük çoğunluğunun yeşil yıldız belgesi ve çevre yönetimi ile ilgili uygulamaları hakkında bilgi vermediği ortaya çıkmıştır. Yeşil yıldızlı konaklama işletmeleri web sitelerinde en çok çevreyle ilgili sahip oldukları ödül ve sertifikalara yer vermektedir. Çevre politikası, atıkların değerlendirilmesi, personel ve misafir eğitimi ile enerji tasarrufu en fazla üzerinde durulan diğer konular arasındadır
Mobile Applications in Mobile Era: A Study on Local Chain Hotels in Turkey
Dünya genelinde birçok otel mobil pazarlama faaliyetlerinden yararlanmakta ve giderek artan bir şekilde mobil cihazları misafirleri ile doğrudan iletişim kurmak için kullanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de faaliyet gösteren yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanım durumlarını saptamak ve kullanılan mobil uygulamaların içerik ve özelliklerini belirlemektir. Bu kapsamda araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup, yöntem sonucunda elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile incelenmiş ve 13 temel kategori ve 8 alt kategori altında toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki yerli otel zincirleri oluşturmaktadır. Çalışma, 2014 ve 2016 yıllarında iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye'de faaliyet gösteren 143 yerli otel zinciri olduğu ve 2014 yılında bu zincirlerden yalnızca %15'inin, 2016 yılında ise %22'sinin mobil uygulama kullandığı belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, Türkiye'deki yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanım oranının yıllara göre artış gösterse de oldukça düşük olduğu saptanmıştır. Mobil uygulamaya sahip otel zincirlerinden büyük çoğunluğunun daha fazla kullanıcıya ulaşabilmek için tek bir uygulama sağlayıcısı yerine birden fazla uygulama sağlayıcısını tercih ettiği ayrıca tespit edilmiştir. Mobil uygulamalarda en fazla yer alan içerik otellerin adres, telefon, e-posta gibi bilgilerini içeren iletişim kategorisidir. Oda bilgileri, yeme ve içme ve fotoğraf galerisi de en fazla kullanılan kategorilerdendir. Öte yandan mobil uygulamalarda en az yer verilen içerik ise destinasyon hakkında bilgi kategorisidir. Kampanya ve teklifler, otel içi kullanım ve mobil rezervasyon da en az kullanılan diğer kategoriler arasında yer almaktadır. Sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak ve marka sadakati yaratmak isteyen işletmelerin bu tarz teknolojik yenilikleri takip etmeleri ve güncelliklerini korumaları önem taşımaktadır. Türkiye'deki yerli otel zincirlerinin mobil uygulama kullanma durumlarını ve içeriklerinin eksikliklerini tespit etmesi yönü ile bu çalışma alan yazına ve sektöre sağlayacağı katkı bakımından önem taşımaktadır
The relationship between tourism and commodification: A conceptual approach
By underlining the phenomena of globalization, cultural homogeneity and heterogeneity, this paper focuses on the positive and negative effects of commodification on culture, and tries to bring a comparative perspective on the relationship between tourism and commodification. The purpose of the study is to examine the relationship between tourism and commodification, and propose a conceptual model to understand the leading patterns that cause commodification. The lack of a clear consensus in the literature makes this study’s attempt for conceptual clarification significant. The research claims that both cultural homogeneity and heterogeneity create commodification, and that this cycle helps cultural values to revive, diversify, renew and remain on the one hand, while causing a loss of authenticity, deterioration or degeneration on the other
Evaluation of the mobile phone electromagnetic radiation on serum iron parameters in rats
Background: Electromagnetic fields (EMF) created by mobile phones during communication have harmful effects on different organs.Objectives: It was aimed to investigate the effects of an EMF created by a mobile phone on serum iron level, ferritin, unsaturated iron binding capacity and total iron binding capacity within a rat experiment model.Methods: A total of 32 male Wistar albino rats were randomly divided into the control, sham, mobile phone speech (2h/day) and stand by (12 h/day) groups. The speech and stand by groups were subjected to the EMF for a total of 10 weeks.Results: No statistically significant difference was observed between the serum iron and ferritin values of the rats in the speech and stand by groups than the control and sham groups (p>0.05). The unsaturated iron binding capacity and total iron capacity values of the rats in the speech and stand by groups were significantly lower in comparison to the control group (p<0.01).Conclusion: It was found that exposure to EMF created by mobile phones affected unsaturated iron binding capacity and total iron binding capacity negatively.Keywords: cellular phone, electromagnetic fields, ferritin, serum iro
Age, Growth and Mortality of Unio tigridis (Bourguignat, 1852)
Unio tigridis has an importance for the biodiversity of freshwater ecosystem of the Turkey. However, there is no available literature in the world on the growth of this species yet. The aim of this study, therefore, was to describe the age, growth and mortality of this species living in Lake Gölbaşı from Hatay providence, Turkey. A total 428 of specimen were collected using by divers with hand dredges in depth of 1 to 6 meters based on annual sampling strategy from June- 2004 to May- 2005. Lengths and weighs of sample were ranged as 2.1 to 9.2 cm (6.79 ± 1.52) and 1.1 to 73.05 g (34.18 ± 15.56), respectively. Weight-Length relationship of all specimens was described as W=0.193L2.63 (R2=0.94). Thus, a negative allometric growth was detected in the sampled population. The age of each individual was determined by counting the external shall annuli-growth interruption lines. The sampled population was composed of 18 age classes. Specimen belong to age class 7 was the most presented with 20.33 percent in the population. The rate of male to female (m:f) was 0.91:1. Seasonalized von Bertalanffy growth model (SVBGM) was used to describe the growth. From these results, it was shown that seasonality in growth does not occur in this lake for this species (L∞ = 8.80 cm (Shell Length), K = 0.271 year-1, t0 = -0.161 year, C = 0.014, ts = 0.100 year with RSS = 23.22). The total mortality rate (Z ± Se) was calculated as 0.401 ± 0.015 year-1 with R-square = 0.99 (CL of Z with 95 % = 0.361 - 0.440 year-1). Although, there is no fishing, no pollution and no predation risk on this species yet, due to growth characteristic, high K and low L∞, this type of species are vulnerable to extinction
Altı Şapkalı Düşünme Tekniğinin İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi
The aim of this study is to determine the academic achievement of “the Six Thinking Hats Technique” in Social Studies among the sixth grade primary education students. The population of the research has been the sixth grade students of the Bahçelievler Primary School in the province of Elazığ. The samples are in total 50 which have been chosen from the population. The research has been applied via the experimental design by planning “pre-test, post-test in a control group”. In the experimental group, lessons were followed by daily plans which were prepared according to “the Six Thinking Hats Technique”, and in the control group traditional methods such as lecture and catechetical method were used. The data has been collected via achievement test and interview questions. At the end of the research, it has been determined that “the Six Thinking Hats Technique” has improved the achievement much more and the students were willingful to wear especially the white hat. In order to improve the achievement of students, methods and techniques should be used in which they are more active.Bu araştırmanın amacı, Altı Şapkalı Düşünme Tekniği’nin ilköğretim altıncı sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersindeki akademik başarısına olan etkisini belirlemektir. Araştırmanın evreni, Elazığ İli Bahçelievler İlköğretim Okulu altıncı sınıfa devam eden 110 öğrencidir. Örneklemi ise, yansızlığı sağlamak için dört ölçüt kullanılarak yapılan kümeleme (cluster) analizi sonucunda belirlenen toplam 50 öğrencidir. Araştırma deneysel bir model üzerinde yürütülerek “öntest-sontest kontrol gruplu” desene göre planlanmıştır. Deney grubuna, Altı Şapkalı Düşünme Tekniği dikkate alınarak hazırlanmış günlük planlarla, tekniğe uygun dersler işlenmiş, kontrol grubunda ise geleneksel yöntemler (düz anlatım, sorucevap) kullanılmıştır. Veriler, başarı testi ve görüşme soruları ile toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda Altı Şapkalı Düşünme Tekniği’nin başarıyı daha çok artırdığı, öğrencilerin özellikle beyaz şapkanın takılması konusunda ısrarlı davrandıkları belirlenmiştir. Buna göre, başarıyı artırmada öğrencilerin daha aktif olduğu yöntem ve teknikler kullanılmalıdır denilebilir
- …