Sınıf İçi Ölçme ve Değerlendirmede Puanlara Anlam Kazandırma: %70 Doğru Yanıt Yöntemi

Bu çalışmanın amacı sınıf içi ölçme ve değerlendirme uygulamaları kapsamında geliştirilen testler temel alınarak, %70 doğru yanıt yöntemi ile puanlara anlam kazandırılıp kazandırılamayacağını araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda %70 doğru yanıt yöntemiyle elde edilen soru gruplarının bilişsel taksonomiye göre sıralanıp sıralanmadığı ve  %70 doğru yanıt yöntemi ile elde edilen soru grupları ile madde haritalama yöntemi sonucunda elde edilen soru gruplarının uyumu incelenmiştir. Araştırmanın bulguları, %70 doğru yanıt yöntemi kullanılarak elde edilen soru gruplarının testin geliştirilmesinde temel alınan, TIMSS matematiksel düşünme becerilerine dayalı olarak hiyerarşik yapıda olduğu görülmüştür. Ayrıca bulgular %70 doğru yanıt yöntemi ve madde haritalama yöntemi ile belli ölçüde benzerlik gösterdiğine işaret etmektedir. Bu yöntemin sayesinde öğretmenlerin elde ettikleri test sonuçlarını kullanarak daha sık anlamlı geri bildirim verebilecekleri düşünülmektedir

öğrenci seçme sınavının yapı geçerliği ve gruplar arası faktör yapılarının incelenmesi

In developing countries, there is a great demand for university education. In order to select students to universities a standardized test score is used. In Turkey, the Student Selection Test (SST) have important role in admission to universities. However, there is very limited knowledge about what SST mathematics sections actually measures. The main purpose of the present study is to evaluate the content of the mathematics subtest of the SST in line with mathematical cognitive skills and eventually provide construct related evidence for dimensionality of the test items. Within this framework, it is aimed to cross validate the mathematics subtest across gender groups, school types and two consecutive years. Also relations among mathematical abilities are investigated. This study is first in investigating what is measured by SST Mathematics sections and analyzing construct validity by testing several nested confirmatory factor models. Comparison of fit indices of five competitive models showed three-factor model has better fit indices in which Basic Computation Ability, Advanced Computation Ability and Geometry Ability is measured. It is concluded that problem solving items are not measuring a different process, but measures some sort of computation ability. There is a problem related to the content of the mathematics subtests of the SST in line with mathematical cognitive skills. Higher order cognitive skills are not measured properly. Three-factor model is tested about the invariance of the factors across gender, school types and years. It is concluded that invariant factor structure indicates that SST mathematics section is operating similarly for subgroups and years. The relations among mathematical abilities on three-factor model are investigated by item mapping and structural equation models. It is seen that Basic Computation Ability is a prerequisite to acquire Geometry Ability and Advanced Computation Ability.Ph.D. - Doctoral Progra

Bel ağrısı çeken sedanter bayanlarda bel egzersizlerinin ağrı durumlarına etkisi

15 sedentary women were taken to study with the aim of to determine the effect of four week exercise at the middle aged women suffering from low back pain (age 27,933±3,104, height 163,266±5,573, body weight 59,466±9,905, BMI 21,933±3,127). Participants was informed about low back health and given exercise program. Exercises were put in to practice twice a day for four weeks. Exercise were started five times repeat in first week, ten times in second and it continued fifteen times in third and fourth weeks. Before and the after the exercise program Oswestry Each scale was applied to participants. First and the last tests were compared repeated t test, and the results were evaluated at the level of p<0,05. Decreasing the pain was determined after exercise program of ache, personal caring, heaving, walking, sitting, sleeping, wandering, sexual and social life. In conclusion the exercise program which was applied by the participants, were reduced their low back pain.Bel ağrısı çeken orta yaş sedanter bayanlarda dört haftalık bel egzersizlerinin ağrı durumuna etkisini tespit etmek amacı ile yapılan çalışmaya toplam 15 sedanter bayan (yas 27,933±3,104, boy 163,266±5,573, vücut ağırlığı 59,466±9,905, VKİ 21,933±3,127) alınmıştır. Katılımcılara bel sağlığı kapsamında bilgi ve egzersiz programı verilmiştir. Egzersiz programı 4 hafta boyunca her gün ve günde iki defa uygulatılmıştır. Egzersizlere 1. hafta 5 tekrar ile başlanmış, 2. hafta 10 tekrar, 3.ve 4. haftalarda 15 tekrar seklinde devam edilmiştir. Katılımcılara egzersiz programı öncesi ve sonrasında Oswestry Ağrı Skalası uygulanarak ağrı değerleri tespit edilmiştir. Katılımcıların egzersiz programı öncesi ve sonrası değerleri paired t- testi ile karsılaştırılmış, sonuçlar p<0,05 seviyesinde değerlendirilmiştir. Katılımcıların ağrı, kişisel bakım, ağırlık kaldırma, yürüme, oturma, uyku, gezi, cinsel ve sosyal yasam değerlerinde egzersiz programı sonrasında ağrının azaldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak bel ağrılı sedanter bayanlara uygulanan dört haftalık bel egzersizlerinin ağrı düzeylerinde anlamlı azalmalara sebep olduğu tespit edilmiştir

TERMOALKALİFİLİK AMİLAZ VE SELÜLAZ ENZİM (MULTİENZİM) ÜRETİCİSİ BACILLUS sp. İZOLASYONU, ENZİMLERİN KARAKTERİZASYONU VE BİYOTEKNOLOJİK UYGULANABİLİRLİĞİ

Bu çalışmada, doğal ortamdan izole edilen Bacillus sp. SHK-7 suşundan termoalkalifilik amilaz ve selülaz (multienzim) enzimlerinin üretimi ve karakterizasyonu gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, optimum aktivite sıcaklığı, optimum pH, pH stabilitesi ve sıcaklık stabilitesi analizleri gerçekleştirilmiştir. Amilaz enzimi optimum aktivitesini pH 8.0 ve 80°C’de göstermiştir. Enzim 30-100ºC arasında 60 dakikada aktivitesinin yaklaşık %93’ünü korumuştur. Amilaz enzimi 50ºC’de pH 8.0-13.0 aralığında 24 saat süreyle ortalama %84 stabil kalmıştır. Selülaz enzimi optimum aktivitesini 60°C ve pH 8.0’de göstermiştir. Enzim 30-100°C arasında 60 dakikada aktivitesinin yaklaşık %98 ini korumuştur. Selülaz enzimi 50°C’de pH 9.0-12.0 aralığında 24 saat süreyle ortalama %72 stabil kalmıştır. Bu sonuçlara göre SHK-7 amilaz ve selülaz enzimleri termofil, alkalifil, termostabil ve alkali-stabil özellik göstermekte olup başta deterjan endüstrisi olmak üzere tekstil, gıda ve içecek endüstrilerinde kullanılabilir özelliktedir

ÖSS ve LES ile Ölçülen Sayısal ve Sözel Beceriler Arasındaki İlişki

Geçmişten günümüze hangi becerilerin geliştiği, hangilerinin gerilediği ve hangilerinin zaman içinde sabit kaldığı merak uyandırmaktadır. Ülkemizdeki üniversite giriş sisteminde ve lisansüstü eğitime girişte sayısal ve sözel becerilerin ölçüldüğü sınavlar yapılmakta ve bu sınav sonuçları bölümlere girişte belirleyici olmaktadır. Bu araştırmanın amacı, ülkemizdeki üniversite ve lisansüstü eğitime giriş sınavları arasındaki ilişkiyi sayısal ve sözel becerileri göz önünde tutarak ortaya çıkarmaktır. Çalışmada, lisansüstü eğitimi sınavı (LES) puanlarını, üniversiteye giriş sınavı (ÖSS) puanlarını kullanarak tahmin etmenin mümkün olup olmadığı; mümkün ise sayısal becerinin mi, yoksa sözel becerinin mi bu dört yıllık zaman içinde göreceli olarak daha sabit kaldığı araştırılmaktadır. Ülkemizdeki üniversiteye giriş sınavının yordama geçerliği lisansüstü eğitim sonuçları da kullanılarak sadece bu araştırmada incelenmiştir. Çalışmada, ÖSS’ye girdikten 4 sene sonra LES’e giren toplam 43505 öğrencinin boylamsal verisi kullanılmıştır. Kanonik korelasyon analizi yöntemi ile ÖSS ve LES kapsamındaki sayısal ve sözel puanlar arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmanın sonuçları göstermektedir ki, ÖSS ve LES puanları arasında anlamlı bir ilişki vardır ve öğrencilerin lise mezuniyeti sonunda sahip oldukları beceriler kullanılarak, üniversite mezuniyetinde sahip olduğu beceri düzeyleri tahmin edilebilmektedir. Ayrıca, sayısal beceriler arasındaki ilişkinin sözel beceriler arasındaki ilişkiye göre daha güçlü olduğu görülmüştür. ÖSS ve LES puanları arasında anlamlı bir ilişkinin bulunması ve ÖSS puanları kullanılarak LES puanlarının tahmin edilebilmesi, ÖSS puanlarının LES puanlarını yordayabildiği, bir başka deyiş ile ÖSS puanları yordama geçerliği için LES puanlarının bir kriter olarak kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Sayısal puan sözel puana göre ÖSS ve LES puanları arasındaki ilişkiyi belirlemede daha etkilidir

Y KUŞAĞI TÜKETİCİLERİNİN ALIŞVERİŞ STİLLERİ: CİNSİYETE GÖRE BİR ARAŞTIRMA

DergiPark: 364571klujfeasObjectives: The purpose of this paper is to investigate the clothing shopping styles of generation Y consumers and  whether there exist differences in shoppingstyles according to the gender of generation Y consumers. Methods: Forthe main purpose, a questionnaire was designed from the literature review.Convenience sampling is used and data were gathered from a survey of 402respondents aged between 18-36 who completed a questionnaire, which was thenfactor-analysed to identify generationY consumers shopping styles and t-tests were conducted for hypothesestesting. Results:Findings indicate that seven shopping styles are valid and reliable: quality conscious, brand conscious, noveltyseeking, entartainment conscious, confused by overchoice, habitual/brand loyal,and fashion conscious. The results of study show that two shoppingstyles are different by gender of generation Y consumers. These gender-based shopping styles differences are fashion conscious and entartainment concious. This study isproviding useful data for the consumer behavior of generation Y and deeperunderstanding for their shopping styles.Amaç: Buçalışmanın amacı, Y kuşağı tüketicilerinin giyim konusundaki alışveriş stillerinive tüketicilerin cinsiyetlerine göre alışveriş stillerinde farklılıklar olupolmadığını araştırmaktır. Yöntem: Temel amaççerçevesinde literatür taraması yoluyla anket soruları tasarlanmıştır. Kolaydaörneklem yöntemi kullanılmış ve anketi tamamlayan 18-36 yaşları arasındaki 402katılımcıdan veriler toplanmıştır. Y kuşağı tüketicilerinin alışverişstillerini belirlemek için faktör analizi yapılmış ve hipotez testi için ttesti uygulanmıştır. Bulgular: Bulgularagöre yedi alışveriş stilinin geçerli ve güvenilir olduğu saptanmıştır. Bunlar;kalite bilinci, marka bilinci, yenilik arayışı, eğlence bilinci (hazcı), fazlaseçenek ile oluşan kafa karışıklığı, bağımlı/marka sadakati ve moda bilincidir.Çalışmanın sonuçlarına göre iki alışveriş stilinin Y kuşağı tüketicilerinincinsiyetlerine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Cinsiyet bazındafarklılık gösteren bu alışveriş stilleri; moda bilinci ve eğlence bilincidir.(hazcı). Bu çalışma, Y kuşağının tüketici davranışları konusunda faydalıbilgiler sunmakta ve alışveriş stillerinin daha detaylı anlaşılmasınısağlamaktadır

Exploring the relationship among new literacies, reading, mathematics and science performance of Turkish students in PISA 2012

Turkish students on average had lower scores than OECD countries on mathematics, science, and reading at international assessment programs. As PISA measures the extent to which 15-year-old students are prepared to handle the challenges they may encounter in their future lives, and evaluates students’ ability to reflect and to apply their knowledge and experience to real-life situations, low scores on this assessment should be investigated carefully. Therefore, in this study we aimed to explore the relationships between new literacy skills, reading, mathematics, and science performance of Turkish students. The results showed that new literacy skills measured in PISA had two dimensional structure including at and outside of school new literacy skills. These new literacy skills were shown to predict reading performance significantly, at school negatively and outside of school positively. It was also shown that reading performance and new literacy skills were effective in the prediction of both mathematics and science performances