KÜPRİK OKSİT/SİLİSYUM HETEROEKLEMLİ NANODİYOTLARIN FOTOVOLTAİK ÖZELLİKLERİ

Aygıt uygulamaları için nanoyapılı materyallerin sentezlenmesinde, ucuz olması sebebiyle solüsyon-bazlı yaklaşımlar kullanılır. Bu çalışmada, Küprik oksit/Silisyum p-n heteroeklemli nanodiyotların fotovoltaik performansı incelenmiştir. Yüksek yoğunluklu ve dikey olarak düzgün sıralanmış Silisyum nanotel kümeleri, n-tipi (100)-yönelimli kristal Silisyum dilimi üzerine akımsız dağlama tekniği ile sentezlendi. Daha sonra, üç-boyutlu heteroyapılar üretmek için p-tipi Küprik oksit ince filmleri Silisyum nanoteller üzerine kimyasal depolama yöntemi ile kaplandı. Akım-gerilim (I-V) ölçümleri, üretilen heteroeklemli diyotların fotovoltaik özelliklerini incelemek için kullanıldı. AM 1.5 G aydınlatma koşulları altında en yüksek güç dönüştürme verimliliği %0,58 olarak bulundu. Ayrıca, 400-1100 nm arasında geniş bir dalgaboyu spektrumunda oldukça yüksek dış kuantum verimi saptandı

Fe-resonant valence band photoemission and oxygen NEXAFS study on La1-xSrxFe0.75Ni0.25O3-{\delta}

Iron resonant valance band photoemission spectra of Sr substituted LaFe0.75Ni0.25 O3-{\delta} have been recorded across the Fe 2p - 3d absorption threshold to obtain Fe specific spectral information on the 3d projected partial density of states. Comparison with La1-xSrxFeO3 resonant VB PES literature data suggests that substitution of Fe by Ni forms electron holes which are mainly O 2p character. Substitution of La by Sr increases the hole concentration to an extent that the eg structure vanishes. The variation of the eg and t2g structures is paralleled by the changes in the electrical conductivity

Evaluation of the relationship between rosacea cutaneous subtype and meibography findings

Acne rosacea (AR) is a chronic inflammatory skin disease that can cause serious ocular complications. This study was designed to evaluate dry eye disease (DED) and meibomian gland dysfunction (MGD) in AR patients and to investigate the relationship between the cutaneous subtype of AR and ocular involvement. Materials and Methods: This study included 67 participants with AR and 50 healthy individuals. Patients diagnosed with 3 cutaneous subtypes were examined: erythematotelangiectatic rosacea (ETR), papulopustular rosacea (PPR), and phymatous rosacea (PR). An ophthalmatological examination was performed that included an evaluation of lid margin alterations due to meibomian gland (MG) obstruction, Ocular Surface Disease Index assessment, tear film break-up time testing, Schirmer testing, and a corneal conjunctival fluorescein staining assessment. Meibography was used to evaluate the upper and lower lids for MG loss. Results: Findings in the AR group revealed MGD in 45.5% and DED in 28.1%. The meibomian gland loss rate (MGLR) was 38.7±16.9% and the meibomian gland loss grade (MGLG) was 1.57±0.82%. The rate of MGLR and MGLG was significantly greater in the AR group than in the control group (p<0.001). PPR was seen in 59.7% of the 67 patients, ETR in 29.9%, and PR in 13.4%. A comparison of the MGD, MGLR, MGLG, and presence of DED in the 3 cutaneous subtype groups yielded statistically insignificant results. Conclusion: AR can affect MG morphology, which may result in MGD or DED. Though we did not find a significant difference in the ocular findings by subgroup, ocular involvement is a recognized risk in AR. Ophthalmologists and dermatologists should cooperate in the evaluation of AR patients. Additional studies to further examine the effects in subtype groups are recommended

Corneal biomechanical properties in thyroid eye disease

AbstractThe purpose of this study is to investigate the effect of thyroid eye disease (TED) on the measurement of corneal biomechanical properties and the relationship between these parameters and disease manifestations. A total of 54 eyes of 27 individuals with TED and 52 eyes of 30 healthy control participants were enrolled. Thyroid ophthalmopathy activity was defined using the VISA (vision, inflammation, strabismus, and appearance/exposure) classification for TED. The intraocular pressure (IOP) measurement with Goldmann applanation tonometer (GAT), axial length (AL), keratometry, and central corneal thickness (CCT) measurements were taken from each patient. Corneal biomechanical properties, including corneal hysteresis (CH) and corneal resistance factor (CRF) and noncontact IOP measurements, Goldmann-correlated IOP (IOPg) and corneal-compensated IOP (IOPcc) were measured with the Ocular Response Analyzer (ORA) using the standard technique. Parameters such as best corrected visual acuity, axial length, central corneal thickness, and corneal curvature were not statistically significant between the two groups (p > 0.05). IOP measured with GAT was higher in participants with TED (p < 0.001). The CH of TED patients was significantly lower than that of the control group. There was no significant difference in the corneal resistance factor between groups. However, IOPg and IOPcc were significantly higher in TED patients. CH and VISA grading of TED patients showed a negative correlation (p = 0.007). In conclusion, TED affects the corneal biomechanical properties by decreasing CH. IOP with GAT and IOPg is found to be increased in these patients. As the severity of TED increases, CH decreases in these patients

“Pop-on and pop-off” surface chemistry of alanine on Ni{111} under elevated hydrogen pressures

The co-adsorption of hydrogen with a simple chiral modifier, alanine, on Ni{111} was studied using Density Functional Theory in combination with ambient-pressure X-ray photoelectron spectros opy and X-ray absorption spectroscopy at temperatures of 300 K and above, which are representative of chiral hydrogenation reactions. Depending on the hydrogen pressure, the surface enables protons to ''pop on and off'' the modifier molecules, thus significantly altering the adsorption geometry and chemical nature of alanine from anionic tridentate in ultra-high vacuum to predominantly zwitterionic bidentate at hydrogen pressures above 0.1 Torr. This hydrogen-stabilised modifier geometry allows alternative mechanisms for proton transfer and the creation of enatioselective reaction environments

"Pop-On and Pop-Off" Surface Chemistry of Alanine on Ni{111} Under Elevated Hydrogen Pressures

The co-adsorption of hydrogen with a simple chiral modifier, alanine, on Ni{111} was studied using Density Functional Theory in combination with ambient-pressure X-ray photoelectron spectroscopy and X-ray absorption spectroscopy at temperatures of 300~K and above, which are representative of chiral hydrogenation reactions. Depending on the hydrogen pressure, the surface enables protons to "pop on and off" the modifier molecules, thus significantly altering the adsorption geometry and chemical nature of alanine from anionic tridentate in ultra-high vacuum to predominantly zwitterionic bidentate at hydrogen pressures above 0.1 Torr. This hydrogen-stabilised modifier geometry allows alternative mechanisms for proton transfer and the creation of enatioselective reaction environments

Zihin Engelliler Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Uygulaması Dersine ve Uygulama Okullarına İlişkin Beklentilerinin Belirlenmesi

Bu çalışmanın amacı, özel eğitim öğretmen adaylarının Öğretmenlik Uygulaması dersine ve dersin yürütüldüğü uygulama okullarına ilişkin beklentilerinin belirlenmesidir. Çalışmada durum çalışması deseni kullanılmıştır. Çalışmaya, zihin engeliler öğretmenliği programına devam eden ve Öğretmenlik Uygulaması I dersini alan 75 özel eğitim öğretmen adayı katılmıştır. Veriler, açık-uçlu sorulardan oluşmuş, yarı-yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analiz kullanılmıştır. Değerlendiriciler arası güvenirlik ortalama %97 bulunmuştur. Bulgular, öğretmen adaylarının Öğretmenlik Uygulaması dersiyle ilgili beklentilerinin, dersin amacı, içeriği, işlenişi ve değerlendirmesiyle tutarlı olduğunu ortaya koymaktadır. Öğretmen adaylarının dersin öğretim elemanından hem mesleki hem de kişisel beklentileri olduğu görülmektedir. Öğretmen adayları ayrıca, dersin yürütüldüğü uygulama okullarına ilişkin hem fiziksel hem de sosyal beklentilere; uygulama okulundaki personele ilişkin ise hem mesleki hem de kişisel beklentilere sahiptir. Çalışmanın bulguları, uygulamalara ve ileriki araştırmalara ilişkin öneriler açısından tartışılmıştır

Yüksek basınç x-ışını fotoelektron spektroskopisi ve uygulamaları.

TEZ9113Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010.Kaynakça (s. 175-189) var.xxxi, 197 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Son on yıllık zaman sürecinde, yüksek basınç fotoelektron spektrokopisi (APXPS)’nin uygulanması, çevre ve malzeme bilimi, enerji ve diğer birçok alandaki çalışmalarda önemli bir deneysel araç olarak kabul gördü. Bugünlerde, tekniğin hızlı bir şekilde yayılmasına öncülük eden Amerika ve diğer uluslararası sinkrotron merkezlerinde birçok APXPS sistemi kurulum aşamasındadır veya kurulumu planlanmaktadır. Bu tez çalışmasında, Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuarı/ Advanced Light Source’da deney istasyonu 9.3.2’de kurulan yeni APXPS sisteminin tasarımı ve calışma performansı sunulmaktadır. Yeni sistem, Scienta R4000 HiPP, Advanced Light Source ve onun endüstriyel partneri olan VG-Scienta arasındaki işbirliği sonucu kurulmuştur. R4000 HiPP sistemi, üstün elektron iletimi ile birlikte 24° geliş açısı için simüle edilmiş-0.5° çözünümlü açı-çözünüm modu ve bir boyutta 16 ?m uzamsal çözünümlü spektromikroskopik mod gibi özellikler sunmaktadır. Bu tez çalışmasında APXPS’nin uygulamaları da verilmektedir. İlk uygulamada APXPS ve kütle spektrometresi, CO ve O2 gazlarının Pt(110) yüzeyindeki adsorpsiyonunu ve katalitik oksidasyonunu incelemek üzere kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar, CO ve O2 gazlarının 250 mTorr’ a kadar çeşitli basınçlarda oluşturduğu reaksiyon şartları altında Pt üzerinde yüzey oksit oluşumunun gerçekleşmediğini göstermektedir. Bununla birlikte, belirtilen basınç değerindeki CO oksidasyonu, O2 /CO oranı ve sıcaklık rejimi Langmuir– Hinshelwood reaksiyon mekanizması ile uyumludur. İkinci uygulama NiTi şekil hafızalı alaşımların yüzey oksidasyon basamaklarının APXPS ve NEXAFS teknikleri kullanılarak çalışılmasıdır. Çalışmada sıcaklığın NiTi yüzeyindeki pasivasyon tabakasının oluşumu üzerine etkisi işaret edilmiştir.During the past decade, the application of Ambient Pressure X-ray Photoelectron Spectroscopy (APXPS) has been recognized as an important in situ tool to study environmental and materials science, energy related science, and many other fields. Several APXPS endstations are currently under planning or development at the USA and international light sources, which will lead to a rapid expansion of this technique. The present work describes the design and performance of a new APXPS instrument at the Advanced Light Source beamline 9.3.2 at Lawrence Berkeley National Laboratory. This new instrument, Scienta R4000 HiPP, is a result of collaboration between Advanced Light Source and its industrial partner VGScienta. The R4000 HiPP provides superior electron transmission as well as spectromicroscopy modes with 16 ?m spatial resolution in one dimension and angleresolved modes with simulated 0.5° angular resolution at 24° acceptance. Applications of APXPS have been also given in this work. In the first study the APXPS and mass spectrometry have been utilized to investigate the CO and O2 co-adsorption and the catalytic oxidation of CO on a Pt(110) surface under various pressures of CO and O2 (up to 250 mTorr). Studies suggest that there is no surface oxide formation on Pt under our reaction conditions. However, CO oxidation in this pressure (<500 mTorr), O2 to CO ratio (<10), and temperature (150 °C) regime is consistent with the Langmuir–Hinshelwood reaction mechanism. Second work was to study early oxidation stages of NiTi shape memory alloys using APXPS and NEXAF. The role of the temperature on the formation of passivation layer on NiTi was pointed out.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: FEF2007D19