Artırılmış gerçeklik okul öncesinde ne kadar gerçek? çocukların AG deneyimlerinin incelenmesi

The research aims to examine augmented reality (AR) technology during the preschool years. For this purpose, we created activities with AR cards and compared them to activities with other materials. We designed the study as a case study, a qualitative research model. We used the convenience sampling method to select the study group, and we used the criterion sampling method from the selection methods. The study group consists of 18 children, nine boys and nine girls attending kindergarten. Children are between 54-and 77 months. We gathered data through semi-structured interviews, observation, and audio and video recordings. We used the content analysis method to analyze the data, creating codes and themes. Findings show that using AR technology in the preschool period attracts children's attention, gives them a sense of reality, embodies the content, supports peer relationships positively, and allows children to participate in activities willingly and focus on the activity. Furthermore, we have seen that AR technology can be a distraction. When comparing AR technology to other materials, we discovered that children prefer materials that directly connect to real life. They prefer materials that contain AR to materials that do not. We presented recommendations for the use of AR in the preschool period and for future research.Bu çalışmanın amacı, artırılmış gerçeklik teknolojisinin okul öncesi dönemde kullanımını incelemektir. Bu amaçla artırılmış gerçeklik kartları kullanılarak etkinlikler geliştirdik ve bu etkinlikleri diğer materyal kullandığımız etkinliklerle kıyasladık. Çalışmayı, nitel bir araştırma modeli olan durum çalışması şeklinde desenledik. Çalışma grubunu uygun örnekleme yöntemiyle seçtik, seçim yöntemlerinden ise ölçüt örnekleme yöntemini kullandık. Çalışma grubunu anaokuluna devam eden onu erkek sekizi kız olmak üzere toplam18 çocuk oluşturmaktadır. Çocuklar 54-77 ay aralığındadır. Uygulama süreci dört hafta sürmüştür. Verileri, yarı yapılandırılmış görüşme, gözlem, ses ve video kayıtları yardımıyla topladık. Verileri, kod ve temalar oluşturularak içerik analizi yöntemi ile analiz ettik. Çalışmanın sonuçları, artırılmış gerçeklik teknolojisinin okul öncesi dönemde kullanılmasının çocukların ilgisini çektiği, çocuklara gerçeklik hissi yaşattığı, içeriği somutlaştırdığı, akran ilişkilerini olumlu yönde desteklediği, çocukların etkinliklere istekli katılmalarını ve etkinliğe odaklanmalarını sağladığını göstermektedir. Bunun yanında artırılmış gerçeklik teknolojisinin, bazen dikkat dağıtan bir araç olabildiğini gördük. Ayrıca, artırılmış gerçeklik teknolojisini diğer materyallerle kıyaslandığımızda, çocukların doğrudan gerçek yaşamla bağlantısı bulunan materyalleri tercih ettiğini, gerçek yaşamla doğrudan bağlantısı bulunmayan materyallerde ise artırılmış gerçeklik teknolojisi içeren materyalleri tercih ettiğini gördük. Çalışmanın sonunda artırılmış gerçeklik teknolojisinin okul öncesi dönemde kullanımına ve gelecek çalışmalara yönelik öneriler sunduk

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Adaylarının Programlama Sürecini Etkileyen Faktörler

The aim of this study is to determine the problems effecting programming process of preservice information technology teachers and the reasons of these problems by monitoring programming process. In this study, programming processes of pre-service teachers were investigated with cognitive task analysis. Six Information Technologies teacher candidates, taking Internet Based Programming course in Fall Semester of 2011-2012 academic year at the Department of Computer Education and Instructional Technologies (CEIT) at Hacettepe University, participated in the study. Participants were divided to three groups, namely advanced, intermediate and beginner according to their prior programming knowledge and experiences, Tasks of writing program and reading program were assigned to the participants. After the tasks of reading program and thinking and writing program simultaneously, interviews were made with retrospective thinking aloud procedure. The data was analyzed by the NVivo 8 package program. It was found that while participants in advanced level were more successful in the task of writing program, participants in intermediate level were more successful in the task of reading program. The findings indicated that these two processes, writing program and reading program, may require different skills and cognitive processes.Bu çalışmanın amacı, bilişim teknolojileri öğretmen adaylarının programlama sürecini izleyerek, bu süreçteki sorunları ve bu sorunların nedenlerini belirlemektir. Bu çalışmada bilişsel görev analizi ile öğretmen adaylarının programlama süreçleri incelenmiştir. Çalışmaya Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) Bölümü’nde 2011-2012 Güz Dönemi’nde İnternet Tabanlı Programlama dersine devam eden 6 bilişim teknolojileri öğretmen adayı katılmıştır. Katılımcılar önceki programlama bilgi ve deneyimlerine göre ileri, orta ve düşük olmak üzere üçe ayrılmıştır. Katılımcılara program yazma ve program okuma görevleri verilmiştir. Program okuma görevi ile eş-zamanlı düşünme ve program yazma görevinden sonra geriye dönük sesli düşünme ile görüşme yapılmıştır. Veriler NVivo 8 programı yardımıyla analiz edilmiştir. Program yazma görevinde ileri düzeydeki katılımcılar daha başarılı olurken, program okuma görevinde orta düzeydeki katılımcıların daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu durum, program yazma ve okuma görevlerinin birbirinden farklı beceriler gerektirdiğini ve farklı bilişsel süreçler içerdiğini göstermektedir

Investigating Student Opinions about Classroom Management in a Virtual Classroom

Bu araştırmada sanal sınıf üzerinden eğitim gören öğrencilerin, sınıf yönetimine yönelik görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma betimsel tarama modeli ile desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü İnternet ve Bilişim Teknolojileri Yönetimi (Tezli Yüksek Lisans) bölümünde okuyan 56 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Sınıf Yönetimi Ölçeği (SYÖ) kullanılmıştır. Verilerin toplanması aşamasında çevrimiçi anket kullanılmıştır. Verilerin analizinde öğrencilerin ölçeğin tamamından ve alt boyutlarından almış oldukları betimsel istatistikler kullanılmıştır. Araştırma bulguları, sanal sınıf ortamında öğrenim gören öğrencilerin, SYÖ ve yedi alt faktörüne ilişkin görüşlerinin pozitif yönde olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonucunda, öğrencilerin SYÖ alt boyutlarından almış olduğu puanlar incelenmiş ve orta seviyenin üstünde çıkmıştır. Öğrencilerin sanal sınıf ortamında iletişim kurmanın kolay olduğu, öğretim elemanı ve sınıf arkadaşlarıyla iletişim kurmanın başarısını arttırdığı, öğretim elemanının dersi yönlendirici etkide olduğu, ders işlenişi planlaması iyi yapıldığında öğrencinin motivasyonunun arttığı, zaman yönetiminin iyi planlandığında etkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.In this research, it is aimed to examine the opinions of students who are studying through virtual classroom. The research was designed with a descriptive survey model. The study group of the study consists of 56 students studying in Afyon Kocatepe University, Graduate School of Natural and Applied Sciences Internet and Information Technologies Management master program. Classroom Management Scale was used as data collection tool. An online questionnaire was used during the collection of data. In the analysis of the data, descriptive statistics are used which are taken from the students' complete and subscales of the scale. The findings of the research showed that the students in the virtual classroom environment had positive views on the Classroom Management Scale and the seven sub-factors. As a result of the research, the scores that the students have taken from the subscales of the Classroom Management Scale were examined and they reached higher than middle level. It is aimed that the students who are studying in the study virtual class have their opinions about class management in the direction of this purpose and include the suggestions

Istraživanje poznavanja mrežnoga pedagoškog sadržaja nastavnika prirodnih predmeta

The purpose of this study was to investigate the web pedagogical content knowledge of science teachers. As a mixed method design, this study was carried out with science teachers. A total of 229 science teachers participated in the quantitative part of the study, and 17 science teachers with different year experience took part in the qualitative part. Quantitative data in the study were collected through the Web Pedagogical Content Knowledge Scale, and the qualitative data were collected by a semi-structured interview. The obtained quantitative data were analyzed using descriptive statistics, Mann-Whitney U test and Kruskal-Wallis H test. The content analysis was used on the qualitative data. The quantitative results of the research indicated that the levels of teachers’ self-efficacy perceptions regarding web pedagogical content knowledge were very high. Moreover, the scores obtained from the overall scale and its sub-dimensions significantly differed with regards to work experience of science teachers. The qualitative findings of the study revealed that science teachers made use of the Web for lectures, experiments, practice, visual support, videos, and compensating the lack of materials. It was also emphasized that teachers should be educated to use the Web in their teaching practices.Cilj ovoga istraživanja bio je ispitati poznavanje mrežnoga pedagoškog sadržaja nastavnika prirodnih predmeta. Istraživanje je zasnovano na dizajnu miješanih metoda i provedeno je s uzorkom nastavnika prirodnih predmeta, koji je obuhvatio ukupno 229 nastavnika u kvalitativnom dijelu studije i 17 nastavnika prirodnih predmeta, s različitim iskustvom, u kvalitativnom dijelu istraživanja. Kvantitativni podatci u istraživanju sakupljeni su upotrebom Skale poznavanja mrežnoga pedagoškog sadržaja, a kvalitativni podatci sakupljeni su polustrukturiranim intervjuom. Deskriptivne statistika, Mann-Whitney U test i Kruskal-Wallis H test upotrijebljeni su za analizu kvantitativnih podataka, a metodom analize sadržaja obrađeni su kvalitativni podatci. Kvantitativni rezultati istraživanja pokazuju vrlo visoke razine percepcije samoučinkovitosti vezane za poznavanje mrežnoga pedagoškog sadržaja nastavnika prirodnih predmeta. Osim toga, rezultati dobiveni primjenom sveukupne Skale i njezinih poddimenzija značajno se razlikuju s obzirom na iskustvo nastavnika. Kvalitativni rezultati studije otkrili su da nastavnici prirodnih predmeta koriste mrežu za predavanja, eksperimente, praksu, vizualnu podršku, videozapise i kompenzaciju manjka materijala. Također je naglašeno da nastavnici trebaju biti obrazovani kako bi koristili mrežu u svojim praksama poučavanja

Işbirlikli Çevrimiçi Ortamlarda Katılımın Sürdürülebilirliğine Etki Eden Sosyo-Bilişsel Değişkenlerin Modellenmesi

The purpose of this study was to investigate some socio-cognitive variables affecting online collaborative learning process, and to suggest a model regarding the sustainability of participation in online collaborative learning environments.For this purpose, social, economic and environmental dimensions found in the sustainability literature have been discussed in the context of socio-cognitive variables that are thought to be effective in online collaborative learning processes.There were 69 undergraduate students in the study, who took BTO411 Project Management and Development course in 2013-2014 Fall semester at the Deparment of Instructional Technology and Computer Education at the Education Faculty of Hacettepe University in Ankara, Turkey. Path analysis was conducted to examine the complex relationships among variables of the study and the passive participation was found to be related with the active participation and the number of the messages.Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin bir proje geliştirme sürecinde çevrimiçi işbirlikli öğrenme sürecini etkileyen birtakım sosyo-bilişsel değişkenleri incelemek ve çevrimiçi işbirlikli öğrenme ortamına katılımın sürdürülebilirliğine yönelik bir model önermektir. Bu amaçla sürdürülebilirlik alanyazınında bulunan sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar, çevrimiçi işbirlikli öğrenme sürecinde etkili olduğu düşünülen birtakım değişkenler bağlamında ele alınmıştır. Çalışmaya, Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü nde (BÖTE), 2013-2014 Güz döneminde, BTO 411 Proje Yönetimi ve Geliştirme I dersini alan toplam 69 öğrenci katılmıştır. Araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacı ile yapılan yol analizi (path analizi) sonucunda pasif katılımın, aktif katılım ve mesaj sayısı ile ilişkili olduğu görülmüştür. Ortam görev etkileşimine yönelik algılanan karmaşıklık pasif katılım üzerinde etkilidir

Investigating Teacher's Views For Technology Use In Preschool Education

Teknoloji doğru ve amaca uygun bir şekilde kullanıldığında okul öncesi çocuklarının gelişim alanlarına ve başarısına olumlu yönde bir etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda okul öncesi eğitimde teknolojinin kullanılıyor olmasından daha çok hangi amaçlar doğrultusunda kullanıldığı ve okul öncesi öğretmenlerinin teknolojiyi ne olarak gördüğü önemlidir. Yapılan araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin teknolojiye bakış açılarını, teknolojiyi kullanma durumlarını, teknolojiyi hangi amaç doğrultusunda kullandıklarını saptamak ve özel anaokulu, bağımsız anaokulu ve ilkokul bünyesinde bulunan anasınıfının sağladığı olanaklar arasında herhangi bir farklılık olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 eğitim öğretim yılında bağımsız anaokulunda görev yapan 2 okul öncesi öğretmeni, özel okulda görev yapan 2 okul öncesi öğretmeni ve anasınıfında görev yapan 2 okul öncesi öğretmeni olmak üzere toplamda 6 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacı tarafından hazırlanan 10 adet yarı yapılandırılmış görüşme sorusu ile toplanmıştır. Elde edilen veriler ile araştırmacı ve bir uzman tarafından temalar ve kodlar oluşturulmuştur. İki kodlayıcı arasında %83 uyum görülmüştür. Yapılan araştırma neticesinde, idareciler tarafından teknolojik araç gereç önerme ve öğretmen bilinçlendirmesi yapma konusunda sadece özel okulların farklılık gösterdiği diğer konularda ise herhangi bir farklılık bulunmadığı saptanmıştır. Okul öncesi dönemde teknoloji kullanımının okul olanakları ve öğretmen yeterlilik düzeylerine göre değişim gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır

The effects of 3D multi-user virtual environments on freshmen university students' conceptual and spatial learning and presence in departmental orientation

Search ScienceDirect Advanced Outline Highlights Abstract Keywords 1. Introduction 2. Theoretical framework and relevant literature 3. Methodology 4. Findings 5. Discussion 6. Conclusion and future work Acknowledgments References Figures (3) Fig.1. Components of the Active Worlds interface Fig.2. Authentic and virtual environments from air view Fig.3. Orientation environment from air view Tables (2) Table 1 Table 2 Elsevier Computers & Education Volume 94, March 2016, Pages 228-240 Computers & Education The effects of 3D multi-user virtual environments on freshmen university students' conceptual and spatial learning and presence in departmental orientation Author links open overlay panelHakanTüzünaFatihÖzdinçb Show more https://doi.org/10.1016/j.compedu.2015.12.005Get rights and content Highlights • We examine the usefulness of 3D MUVEs for freshmen orientation purposes. • Conceptual knowledge increased significantly in virtual and authentic orientations. • Virtual orientation participants recalled spatial route details better. • Decreasing distraction in virtual space increases conceptual and spatial learning. • Virtual orientation has similar or better results than authentic orientation. Abstract The purpose of this study was to examine the usefulness of 3D multi-user virtual environments (MUVEs) for freshmen orientation purposes. To do so, a virtual orientation environment was developed on the Active Worlds MUVE. The study sample included 55 students who were enrolled in a university department. The study has a quasi-experimental control group design. The orientation was carried out a week before the academic semester. The virtual departmental orientation was conducted with 25 participants in the 3D MUVE, while the authentic departmental orientation was conducted with 30 participants who were led through the department by a guide. Both groups were administered a Conceptual Knowledge Test before and after their orientations along with a Spatial Knowledge Inventory and an Orientation Evaluation Questionnaire after the interventions. In addition, the Presence Questionnaire in Virtual Environments was administered to the virtual orientation participants. While the conceptual knowledge posttest scores of experimental and control groups increased significantly, there was no significant difference between them. It was found that students in the virtual orientation recalled spatial route details better than the participants in the authentic orientation, while there was no significant difference between the groups in terms of spatial landmark details and overall spatial scores. When the groups were compared in terms of evaluation factors, significant differences were observed in the effect on general learning and simplicity in favor of the virtual orientation, while there were no significant differences in perceived usefulness and enjoyment. Participants perceived a high level of presence in the virtual orientation. There was a small positive correlation between presence and conceptual knowledge and a moderate positive correlation between presence and spatial knowledge. Decreasing distraction factors in the virtual environment had a positive influence on students' conceptual and spatial learning. In general, the virtual orientation has similar or better results than authentic orientation in terms of the variables examined in this study. These findings demonstrate that 3D MUVEs can be effectively used by freshmen students for orientation purposes

Investıgatıon the usabılıty of educatıon ınformatıon network (eın) web sıte by eye trackıng and authentıc tasks

*Bu çalışma, Aksaray Üniversitesi BAP Komisyonu tarafından desteklenmiştir *Pala, Ferhat Kadir ( Aksaray, Yazar )Eğitim Bilişim Ağı (EBA) web sitesi hem öğrenciler, hem öğreticiler hem de eğitimle uğraşan kişiler için kaynak sağlamaktadır. Bu çalışmada EBA’nın kullanılabilirliğinin test edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla kullanılabilirlik ölçütü olarak kullanıcıların sistemi etkin kullanımları ve sisteme yönelik görüşleri incelenmiştir. Araştırma grubu Aksaray ilinde çalışmakta olan çeşitli alanlardan yedi öğretmen oluşturmuştur. Yapılan ön görüşmeler doğrultusunda EBA’da kullanıcıların en çok kullandığı ve ihtiyaç duyulabileceği düşünülen otantik görevler havuzu oluşturulmuş ve göz izleme cihazıyla incelemek üzere sekiz görev belirlenmiştir. Veriler görüşme notları, sesli kayıtlar ve göz izleme cihazından elde edilmiştir. Elde edilen veriler analiz edilerek tasarım ve içerik boyutunda kullanılabilirlik sorunları ortaya koyulmuş ve bu sorunlara çözüm önerileri üretilmiştir. Göz izleme cihazı verilerine göre en fazla sorun videolar bölümünde ve sitenin genel tasarımda ortaya çıkmıştır. Görüşme verilerine göre ise tasarımın ilk sürüm dikkate alındığında düzelme göstermesine rağmen alan içeriklerinin yetersiz olması ve arama motorunun verimsiz çalışması söylenebilir.The Education Information Network (EBA) website provides resources for both students, educators and people who deal with education. It is aimed to test the usability of EBA in this study. For this purpose, the criterion of usability identified as the participants efficient use of the system and perceptions about the system are examined. The research group consisted of seven teachers from different disciplines working in Aksaray. In line with the preliminary talks, a pool of authentic tasks that users are most used and thought to be needed was established and eight tasks were set to be examined with the eye tracking device. The data were obtained from the interview notes, voice recordings and eye tracking device. By analysing the obtained data, the usability problems in the design and content dimensions are presented and the suggested solutions are formed. According to the eye tracking device data, most of the problems are in the videos section and the web site’s general design. In addition, according to the interview data, although web site design is improved compared to the initial version, the content is inadequate and the search engine is inefficient