18 research outputs found

    Kurumsal bir imalat bilişim modeli önerisi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bilişim teknolojileri ve imalat alanındaki çalışmalar incelendiğinde; imalat işletmelerinin bilişim teknolojilerinden etkin bir biçimde faydalanmaları ve kendi işletmelerine ait sağlam bir bilişim altyapısı ve modeli oluşturmaları gerekliliği dikkat çekmektedir.Yapılmış olan çalışmalar ışığında bu tez çalışmasında imalat işletmelerine yönelik olarak bütünleşik bir imalat bilişim sistemi kurmak amacıyla ?Kurumsal İmalat Bilişim Modeli? önerisinde bulunulmuştur. Bu model ile imalat işletmesi kurumsal, stratejik, fonksiyonel, teknik, değerlendirme ve uygulama alanlarında ele alınarak bütünleşik bir bilişim modeli geliştirilmiştir.Literatür çalışmalarında imalat işletmesini bir bütün olarak ele alıp, teknik altyapısı üzerinde bilişim sistemi planından yatırım değerlendirme sürecine kadar olan tüm aşamalara yer veren bir modelin eksikliğinin görülmesi üzerine bu çalışma gerçekleştirilmiştir.Bütünleşik olarak tasarlanmış olan bu model önerisi ile imalat yapan işletmelere kendi sistemleri ile uyumlu ve etkin bir bilişim sistemi altyapısı kurmaları için yol gösterilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca modelin gerçek bir sistemle örtüşmesinin ve benzerliğinin analiz edilmesi için iki farklı işletmede uygulama çalışması gerçekleştirilmiştir.When the literature on information technologies in manufacturing systems is studied, it is clear that manufacturing enterprises have to use information technologies effectively and these enterprises have to build a robust information infrastructure and information model for their organization.For this reason in this study an information model called ?Enterprise Manufacturing Information Model: EMIM? is proposed and developed to integrate manufacturing information system for the manufacturing firms. The manufacturing enterprise is analyzed on firm?s organizational, strategic, functional, technical, appraisal and integration-implementation areas by this model.There are a lot of information models for the manufacturing enterprises. These models focus on firms from local or processes point of view. They do not focus on the technical infrastructure in detail. This indicates the need for a more detailed analysis on the technical structure of firms from making the decision for the investment on information system stage to appraising the investment stage. That?s why, this study is conducted to cover this gap.With all of the stages of this integrated model, assisting an effective and compatible information infrastructure and guiding how to build an effective and robust information system is aimed. Also, similarity and overlapping analyses of the model and real enterprises are implemented in two different enterprises

    Endüstri 4.0 çağında iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki teknolojik gelişmeler

    Get PDF
    Bu araştırmanın amacı tüm dünyayı etkisi altına alan dijital dönüşüm çağının iş sağlığı ve güvenliği alanında ortaya çıkaracağı yenilikleri ele alarak kullanım alanlarına göre bu yeniliklerin getirilerini sunmak ve Endüstri 4.0 çağında iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki teknolojik gelişmeleri belirlemektir. Yazılım ve programlama, simülasyon ve artırılmış gerçeklik (AR), nesnelerin interneti ve Endüstri 4.0 akıllı üretim, Endüstri 4.0 tasarım prensibi, Endüstri 4.0’ın temel kavram ve terimleri, büyük veride bulut hesaplama, simülasyon, siber fiziksel sistemler, Endüstri 4.0 iş profili ve yeterlikleri, giyilebilir sensörler, giyilebilir yeni nesil sensörler, Endüstri 4.0 ve İSG uygulamalarında makine bağlantılı iletişim sistemi ve yeni nesil kobot ile yapay zeka tasarımlar, süreçler, operasyonlar ve hizmetlerle ilgili ürünler ve üretim sistemleri temel bileşenlerdir. Dünyada artan iş kazalarının altında yatan ilk ve en büyük neden çalışanların elverişsiz koşullarıdır. Bu koşullar arasına işçi, makine ve iş yerinden kaynaklanan faktörler girmektedir. Endüstri 4.0 çağında ortaya çıkan akıllı fabrikalar ile üretimde insan faktörünün en aza indirileceği, bu nedenle de gelişen teknolojilerin iş kazalarını azaltacağı öngörülmektedir. Bu öngörüden hareketle bu çalışmada, daha önce yapılan araştırmalardan yararlanılmış, iş sağlığı ve güvenliği alanına entegre edilen, iş kazalarını önlemek amacıyla kullanılan en güncel teknolojilerin tanıtılması, bu teknolojik gelişmelerin avantajları ve dezavantajları ele alınarak değerlendirilmiştir.The purpose of this study the age of digital transformation, which affects the whole world of innovation which have emerged in the field of Occupational Health and safety according to use and deliver this innovation by taking the benefits of technological developments in occupational health and safety practices in the age of Industry 4.0 is to identify. Software and programming, simulation and augmented reality (AR), Internet of things "the Internet of Things, (IoT), Industry 4.0 and Smart Manufacturing, Industry 4.0 design principles, basic terms and concepts of Industry 4.0, Big Data, Cloud Computing, simulation, cyber physical systems, Industry 4.0 business profile and competencies, wearable sensors, a new generation of wearable sensors, Industry 4.0 and OHS applications, the new generation of artificial intelligence and machine is connected with the communication system Kobot designs, processes, operations and production systems are the basic components of related products and services. The first and biggest reason underlying the increasing number of occupational accidents in the world is the unfavorable conditions of employees. Among these conditions, factors arising from the worker, machine and workplace are included Dec It is envisaged that the human factor will be minimized in production with intelligent factories that have emerged in the era of Industry 4.0, and therefore developing technologies will reduce occupational accidents. Based on this prediction, previous research was used in the research, the introduction of the latest technologies integrated into the field of occupational health and safety and used to prevent occupational accidents was evaluated by considering the advantages and disadvantages of these technological development

    Endüstri 4.0'ın insan kaynakları yönetimi uygulamalarına etkisi üzerine bir araştırma

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Günümüzde gittikçe önemi artan bir kavram olan Endüstri 4.0, teknolojinin daha da hızlı gelişmesiyle beraber her alanda görülmeye başlamıştır. Teknoloji, hayatımıza girmesinin ilk yıllarından bu yana, insanoğlunun işini kolaylaştırması amacıyla geliştirilmiştir. Bu bakımdan bu çalışmada Endüstri 4.0'ın insan kaynakları yönetimi alanına etkisi incelenmeye değer görülmüştür. Çünkü Endüstri 4.0 ve beraberinde gelen tüm yenilikler işgücü piyasalarını, dolayısıyla işletmelerdeki insan kaynağını etkilemektedir. Bu bağlamda, bu tez çalışmasının amacı, Endüstri 4.0 ve beraberinde getirdiği yeniliklerin insan kaynakları yönetimi alanındaki etkilerine dair teorisyenlerin öne sürdüğü iddiaların insan kaynakları yönetimi uygulamalarında karşılığının olup olmadığını ortaya koyabilmektir. Bu çalışmada yöntem olarak nitel araştırma deseni kullanılmış ve veriler yapılandırılmış mülakat ile ikincil veri kaynaklarından elde edilmiştir. Yapılandırılmış mülakatta 8 İK uygulayıcısı ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler MAXQDA 18 ile analiz edilmiştir. Bu tez çalışmasının sonucunda ise, Endüstri 4.0'ın insan kaynakları yönetimi alanını etkilediği tespit edilmiştir. Endüstri 4.0'ın en fazla etkilediği insan kaynakları fonksiyonları ise iş analizi, insan kaynakları planlaması ve seçme-yerleştirme olarak gösterilebilir. Her alanda dijitalleşmeye olan talep arttıkça ve daha fazla rekabet unsuru ortaya çıktıkça, bu varsayımlar Endüstri 4.0'ın insan kaynakları yönetimi alanını etkilemeye devam edeceğinin sinyallerini vermektedir. Sonuç olarak, Türkiye'de Endüstri 4.0 alanı yeni olması nedeniyle alana bir katkı yapılmış ve insan kaynakları yönetimi rolünde Endüstri 4.0'ın etkilere sahip olduğu tespit edilmiştir.Industry 4.0, which is an increasingly important concept, has started to be seen in every field with the development of technology. Technology has been developed since the early years of our lives, to facilitate the work of human beings. In this respect, the impact of Industry 4.0 on human resources management has been considered worthy of study in this paper. It is because Industry 4.0 and all the innovation that comes with it affects the labor markets, hence the human resources in the enterprises. In this context, the purpose of this study is to determine whether the claims of theorists about the effects of Industry 4.0 and its innovation in the field of human resources management are reflected in human resources management practices. In this study, the qualitative research design was used as a method and data were obtained from the structured interview and secondary data sources. In-depth interviews were conducted with 8 HR practitioners in the structured interview. Interviews were analyzed with MAXQDA 18. As a result of this paper, it is determined that Industry 4.0 affects the human resources management field. The human resources function most affected by Industry 4.0 can be shown as job analysis, human resources planning, and selection-placement. As the demand for digitalization in each area increases and more competitive elements emerge, these assumptions signal that Industry 4.0 will continue to affect the field of human resources management. As a result, 4.0 Industrial area in Turkey made a contribution to the field because of the new human resources and were determined to have the impact of the Industry 4.0 The role of management

    Wireless sensor networks applications and design of a sensor node

    Get PDF
    Yüksek Lisans Teziİletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve ihtiyaçların kablosuz ortama doğru kayması sonucunda günümüzde iletişim yöntemleri, kablosuz iletişim teknolojilerinin üzerine yoğunlaşılmasına neden olmuştur. Son yıllarda iletişim teknolojilerinde en çok gelişme ise Kablosuz Algılayıcı Ağlar üzerinde olduğu görülmektedir. Kablosuz Algılayıcı Ağları diğer ağlara göre farklılıklar göstermektedir. En belirgin özellikleri arasında; diğer kablosuz ağlarda tek taraflı iletişim var iken, veri gönderme veya alma, kablosuz algılayıcı Ağlarda ise çift taraflı iletişim söz konusudur. Ayrıca Kablosuz Algılayıcı Ağlar diğer ağlara göre Akıllı Ağ (Smart Network) sınıfına girmektedir. Bu ağlar; veriyi alma, gönderme ve yorumlama özelliklerine de sahiptirler. Kablosuz Algılayıcı Ağlar ilk zamanlarda özellikle askeri alanda yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Buna ek alarak teknolojik gelişmeler ve algılayıcı fiyatlarındaki düşüş nedeniyle sağlık, çevre ve habitat izleme alanında yoğunlaşmıştır. Daha sonra ise Tarım, Endüstri, Trafik, Eğitim gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaya başlamış ve neredeyse bütün sektörlere yayılmıştır. Bu tezde Kablosuz Algılayıcı Ağları'nın geçmişten günümüze kullanım alanları detayları olarak incelenmiştir. Bu inceleme sonuçları sektörel bazda sınıflandırılarak detaylı olarak anlatılmıştır. Bu tezde PIC tabanlı bir Kablosuz Algılayıcı Düğümü tasarlanmıştır. Bu düğüm bir Algılayıcı Düğüm ve bir Ana Düğümden oluşmaktadır. Düğümlerde PIC'ler C dili ile kodlanmıştır. Algılayıcı düğümde sıcaklık algılayıcı kullanılmaktadır. Alınan sıcaklık bilgisi RF aracılığıyla kablosuz olarak Ana Düğüme iletilmektedir. Yapılan düğüm tasarımının veri iletişimi bir insan üzerinde incelenmiştir. Alınan verilerin analizi için bir Seriport Arayüz Programı (Kablosuz Algılayıcı Uygulaması) C# programlama dilinde yazılmış ve verilerin bilgisayar ortamında grafik analizi ve veritabanına kaydedilmesi gerçekleştirilmiştir.AbstractToday communication methods, as a result of the developments and necessities moving towards wireless environment in communication technologies, resulted in focusing on wireless communication technologies. In recent years, a great progress has been seen on wireless sensor networks in communication technologies. Wireless sensor networks show differences compared to other networks. The most distinct features present; while there is a one-sided communication in other networks,whether sending or receiving data, in wireless sensor networks there is a mutual communication. Besides wireless sensor networks are classified in Smart Network class when compared to other networks. These networks have features such as receiving, sending and interpreting the data. In the beginning, wireless sensor networks were intensively used particularly for military use. In addition to this, as a result of the technological developments and decline in the prices of sensors, wireless sensor networks started to be used densely in health, environment and monitoring habitat areas. Later on, they have been widely used in Agriculture, Industry, Traffic and Education and penetrated to nearly all fields. In this thesis, areas of use of Wireless Sensor Networks was examined from past to present in a detailed way. These examination results was put forward via classifying in sectoral basis elaboratively. In this thesis, a PIC based Wireless Sensor Node was designed. This node is composed of a Sensor Node and a Main Node. In the nodes, PIC?s were coded via C. Temperature Detector is used in sensor node. The temperature data is transmitted into Main Node wirelessly via RF. The data communication of node design was examined on a human. A Serial Port Interface Programme (Wireless Sensor Application) was written in C# for the analysis of the data taken and graphical analysis and saving of the data to data base in computer environment was executed

    Kaynaklara dayalı yaklaşımın disipliner temelleri

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Stratejik yönetimin hâkim yaklaşımı kabul edilen kaynaklara dayalı yaklaşım, sürdürülebilir rekabet avantajı olgusunu açıklamak için ortaya çıkışından bu yana farklı disiplinlerden faydalanmıştır. Bu çalışma ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerinin Kaynaklara Dayalı Yaklaşıma katkılarını incelemektedir. Bu katkılara ek olarak, kaynaklara dayalı yaklaşımın yararlanabileceği yeni teorik çerçevelerle ilgili öneriler yapılmıştır. Kaynaklara dayalı yaklaşım ontolojik, epistemolojik ve metodolojik açıdan statik ve dinamik olarak ikiye ayrılmıştır. Ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerinin Kaynaklara Dayalı Yaklaşıma katkılarının belirlenmesinde bibliyometrik analiz ve doküman analizi kullanılmıştır. Kaynaklara dayalı yaklaşıma ait kavramların nasıl geliştikleri ve sürdürülebilir rekabet avantajı olgusunu açıkladıkları üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerde tartışılmıştır. Bu tartışmalar teorik tartışmalardır. Bu bölümlerde statik yaklaşımın kavramları ekonomi, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerindeki yapı yönelimli teorilerle, dinamik yaklaşımın kavramları bu disiplinlerdeki süreç yönelimli teorilerle ilişkilendirilmiştir. Altıncı bölümünde, kaynaklara dayalı yaklaşımın yararlanabileceği yeni teorik çerçeveler iki kısımda sunulmuştur. İlki, ilgili alan yazında son zamanlarda kaynaklara dayalı yaklaşımın yararlandığı teorik çerçevelerdir. İkincisi ise kaynaklara dayalı yaklaşım yazınında hiç kullanılmamış teorik çerçevelerdir. İlk kısımdaki teorik çerçevelerin kapsamına firmanın büyüme teorisi, yeni kurumsal ekonomiler, gerçek seçim teorisi, kurumsal teori, yaratıcı eylem teorisi, geçişken bellek sistemi teorisi, amaç çerçeveleme teorisi ve düzenleyici odak teorisi girmektedir. İkinci kısımdaki teorik çerçevelerin kapsamında ise sosyal değişim teorisi, sosyal biliş teorisi ve etkileşimsel yaratıcılık yaklaşımı yer almaktadır.The resource based approach which is regarded as dominating approach of strategic management has benefited from varied disciplines in order to explain the phenomenon of sustainable competitive advantage since it emerged. This study examines the contributions of economics, sociology and psychology disciplines to the resource based approach. In addition to these contributions, suggestions for new theoretical frameworks from which the resource-based approach can benefit were made. The resource-based approach is divided into static and dynamic in terms of ontological, epistemological, and methodological aspects. Bibliometric analysis from and document analysis were used in determining contributions of economics, sociology, and psychology disciplines to the resource based approach. How the concepts of resource based approach developed and the phenomenon of sustainable competitive advantage explained were discussed in the third, fourth and fifth chapters. These discussions are theoretical. In these sections, concepts of static approach are related to the structure-oriented theories in economics, sociology and psychology disciplines, and the concepts of dynamic approach are related to the process-oriented theories in the disciplines. In the sixth section, new theoretical frameworks from which the resource-based approach can benefit are presented in two parts. The first one is the theoretical frameworks from which the resource based approach was benefited recently in the relevant literature. The second one is the theoretical frameworks that have never been benefited in the literature of the resource-based approach. The company's growth theory, new institutional economics, the theory of real choice, institutional theory, the theory of creative action, the theory of transitional memory system, the theory of goal framing and the regulatory focus theory, are included in the first part of the theoretical frameworks. In the second part of the theoretical frameworks; social change theory, social cognition theory and interactive creativity approach are included

    Turizm Araştırmaları: Alternatif Yaklaşımlar

    Get PDF
    Kitap (Açık Erişim)12 Makal

    Tekstil sektöründe Avrupa Birliği IPPC direktifi ile uyum çalışmaları: BAT uygulamaları

    Get PDF
    TÜBİTAK ÇAYDAG15.01.2008Bu çalışma, Türkiye'de bir tekstil işletmesi için IPPC (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü) Direktifi kapsamında "Mevcut En İyi Teknikler"in ilk uygulaması ve değerlendirmesidir. IPPC Direktifi'nin hayata geçirilmesinde rehber olacak bir "en iyi uygulama örneği" tekstil sektörü için geliştirilmiş ve bu kapsamda işletme için "Mevcut En İyi Teknik" ihtiyaçları belirlenmiştir. Sürdürülebilir hammadde ve atık yönetimi için, ilk olarak, üretim süreçlerinin BREF ("Mevcut En İyi Teknikler" Referans) Dokümanı ile detaylı karşılaştırılması yapılmıştır. Su yoğun bir sektör olması sebebiyle, proseslerde geri kullanımı mümkün olabilecek atıksular belirlenip atıksu karakterizasyon çalışmaları yürütülmüştür. Proses atıksularında ve tesisten çıkan toplam atıksuda geri kazanım olanaklarının araştırılması için atıksu yönetim stratejisi oluşturulmuştur. Bu stratejiyle uyumlu olarak, üretim süreçlerinin BREF Tekstil Dokümanı ile detaylı karşılaştırılması yapılmış, gerek atıksuların geri kullanım amaçlı arıtılabilirliği gerekse su kullanımının ve atıksu üretiminin azaltımı üzerine çalışılmıştır. Uygulanabilir BAT önerileri fabrika yetkilileri ile birlikte çalışarak belirlenmiştir. Atıksu yönetimi çalışmalarının yanı sıra, enerji tüketiminin azaltılması, kimyasal değişikliği ve çevresel risk analizi çalışmaları da yürütülmüştür.This study was undertaken as the first application and evaluation of Best Available Techniques (BAT) within the context of the IPPC (Integrated Pollution Prevention and Control) Directive to a textile mill in Turkey. A “best practice example”, which will form a guideline for the implementation of the IPPC Directive, is to be developed for the textile sector; and within this context BAT requirements for the mill were determined. In order to achieve a sustainable resource and waste management; firstly, a detailed screening of the production processes with respect to BREF (BAT Reference) Textile Document was made. Being a water intensive sector, wastewater characterization study was conducted to identify the possible candidate wastewaters to be reused. A wastewater management strategy was adopted to investigate the possible reuse opportunities in the process wastewaters along with the composite mill effluent. In line with this strategy, production processes were analyzed in depth in accordance with the BREF Document not only to treat the generated wastewaters for their possible reuse but also to reduce the amount of water consumption and wastewater generation. Applicable BAT options were determined in cooperation with the mill staff. Besides studies related to wastewater management, minimization of energy consumption, chemical substitution and environmental risk analysis studies were also conducted

    Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu

    Get PDF
    SS: 278 Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyon
    corecore