The relationship between cyberbullying behaviors and parental attitudes in secondary school students

Bu çalışma ortaöğrenim öğrencilerinde siber zorbalık ve ebeveyn tutumları arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırma katılımcıları Adıyaman Anadolu Lisesinde 2019-2020 eğitim öğretim yılında devam eden 120 öğrenci, 120 anne(baba)dan oluşmuştur. Bu çalışmada veri toplama amacıyla katılımcılara Demografik Bilgi Toplama Formu, Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ), Siber Zorbalık Ölçeği uygulanmıştır. Araştırma soruları çerçevesinde gerçekleştirilen analizler neticesinde ebeveynlerin izin verici tutuma sahip olma (r:0,365 p:0,000) ve otoriter tutuma sahip olma özellikleri ile öğrencilerin siber zorbalığa maruziyet düzeyleri arasında pozitif yönlü ve orta düzeyli ilişki olduğu (r: 0.334 p:0,000) tespit edilmiştir. Bununla birlikte ebeveynlerin demokratik tutuma sahip olması ile öğrencilerin siber zorbalığa maruziyet düzeyleri arasında negatif yönlü ve orta düzeyli ilişki olduğu (r:-0,552 p:0,000) tespit edilmiştir. Siber zorbalık üzerine internet kullanım özellikleri ve ebeveyn tutumlarının etkisi çoklu regresyon analizi ile incelenmiş ve kullanılan medya türü (e-posta), internet süresi ve demokratik ebeveyn tutumu değişkenlerinin oluşturduğu modelin siber zorbalığa maruziyet üzerinde %42,2 düzeyinde açıklayıcı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuçları öğrencilerin otoriter ve izin verici ebeveyn tutumları ile karşı karşıya kaldıklarında siber zorba davranışlara maruziyetlerinin daha da artacağı, internet kullanım süresi denetlenen, demokratik tutuma sahip ebeveynlerin çocuklarında ise siber zorba davranışlara maruziyetin azalacağını göstermektedir.This study aims to investigate the relationship between cyberbullying and parental attitudes in secondary school students. The participants of the research consisted of 120 students and 120 mothers (fathers) attending Adıyaman Anatolian High School in the 2019-2020 academic year. In this study, Demographic Information Collection Form, Parental Attitude Scale (ETS), Cyber Bullying Scale were applied to the participants for data collection. As a result of the analyzes carried out within the framework of the research questions, it was determined that there is a positive and moderate relationship (r: 0.334 p: 0.000) between the characteristics of parents having a permissive attitude (r:0,365 p:0.000) and having an authoritarian attitude and students' exposure to cyberbullying. On the other hand, it was determined that there was a negative and moderate relationship (r:-0.552 p:0.000) between parents' democratic attitudes and students' exposure to cyberbullying. The effects of internet usage characteristics and parental attitudes on cyberbullying were examined by multiple regression analysis and it was determined that the model formed by the used media type (e-mail), internet time and democratic parental attitude variables had an explanatory effect at the level of 42.2% on exposure to cyberbullying. The results of the study show that when students are faced with authoritarian and permissive parental attitudes, their exposure to cyberbullying will increase, and the exposure to cyberbullying will decrease in children of parents whose Internet usage time is controlled and who have democratic attitudes

İlkokul Algısı Yazı Farkındalığı Becerilerine Göre Değişmekte Midir?

Bu araştırma okul öncesi dönemdeki çocukların yazı farkındalıkları ile ilkokul algılarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çocukların yazı farkındalıklarına göre ilkokul algılarının değişiklik gösterip göstermediği sorusuna yanıt aranmıştır. Araştırma, karma yöntemlerden açımlayıcı sıralı karma desene göre tasarlanmıştır. Bu kapsamda öncelikle nicel veriler toplanıp analiz edilmiş, ardından nitel veriler toplanarak nicel veriler eşliğinde derinlemesine incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu yaşları 60-66 ay arasında değişen ve bağımsız bir anaokuluna devam eden 102 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada çocukların yazı farkındalığı becerileri Erken Okuryazarlık Becerilerini Değerlendirme Aracı vasıtasıyla nicel olarak değerlendirilmiştir. Ardından, araştırma deseni ile uyumlu olacak şekilde yazı farkındalığı puanı okul ortalamasının bir standart sapma altında ve üzerinde olan 10’ar çocuk tesadüfi şekilde seçilerek, bu çocuklarla ilkokul algısına yönelik görüşme yapılmış ve resim çizmeleri istenmiştir. Araştırma sonucunda çocukların, ilkokul öğretmenine yönelik düşünceleri dışında, ilkokula dair genel görüşlerinin ve beklentilerinin yazı farkındalık puanlarına göre değişiklik gösterdiği belirlenmiştir

Clinical and molecular evaluation of MEFV gene variants in the Turkish population: a study by the National Genetics Consortium

Familial Mediterranean fever (FMF) is a monogenic autoinflammatory disorder with recurrent fever, abdominal pain, serositis, articular manifestations, erysipelas-like erythema, and renal complications as its main features. Caused by the mutations in the MEditerranean FeVer (MEFV) gene, it mainly affects people of Mediterranean descent with a higher incidence in the Turkish, Jewish, Arabic, and Armenian populations. As our understanding of FMF improves, it becomes clearer that we are facing with a more complex picture of FMF with respect to its pathogenesis, penetrance, variant type (gain-of-function vs. loss-of-function), and inheritance. In this study, MEFV gene analysis results and clinical findings of 27,504 patients from 35 universities and institutions in Turkey and Northern Cyprus are combined in an effort to provide a better insight into the genotype-phenotype correlation and how a specific variant contributes to certain clinical findings in FMF patients. Our results may help better understand this complex disease and how the genotype may sometimes contribute to phenotype. Unlike many studies in the literature, our study investigated a broader symptomatic spectrum and the relationship between the genotype and phenotype data. In this sense, we aimed to guide all clinicians and academicians who work in this field to better establish a comprehensive data set for the patients. One of the biggest messages of our study is that lack of uniformity in some clinical and demographic data of participants may become an obstacle in approaching FMF patients and understanding this complex disease