26 research outputs found

    Long-Term Outcomes of Chest Wall Resection in Non- Small Cell Lung Cancer in Geriatric Patients

    Get PDF
    Aim:Lung cancer has become a global health problem today. Both patients and physicians prefer oncologic treatment approaches rather than surgery in T3 and T4 lung cancers in the geriatric age group. The objective of this study was to assess the long-term survival outcomes of patients aged 70 years and older, who underwent chest wall resection due to non-small cell lung cancer, and the prognostic factors affecting morbidity.Methods:Eighteen patients, who underwent chest wall resection due to non-small cell lung cancer, were assessed retrospectively.Results:A total of 18 patients (16 male and 2 female) with a mean age of 74.28±3.81 years were included in the study. The most common surgery was right upper lobectomy (55.6%, n=10). Complications were detected in nine patients (50%). The most common complication was arrhythmia. Mortality was detected in four patients (22%). The mean two-year and five-year survival rates were 77.9% and 41.4%, respectively. Lymph node status, adjuvant treatment and tumor stage were prognostic factors affecting survival (p=0.001).Conclusion:Age should not be the only criterion for surgery. Appropriately selected patients should be offered anatomical resection. Long-term survival can be achieved in these patients

    Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Örtü Altı Organik Domates Üretiminde Hastalık, Zararlı ve Yabancı Otların Mücadelesinin Yönetimi

    Get PDF
    Bu çalışma, 2004-2007 yılları arasında Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ne ait organik-topraklı, topraksız kültür (organik-inorganik yetiştirme ortamları) ve kontrol seralarında yürütülmüş olup, örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde karşılaşılan hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı organik tarıma uygun mücadele yöntemlerinin uygulanabilirliği, en uygun sulama programı araştırılmıştır. Organik-topraklı sera ve organik-inorganik kökenli dört farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür seralarında her türlü girdiler ve yapılacak işlemler Tarım Bakanlığınca yayımlanan organik tarım yönetmeliğe uygun olarak seçilmiştir. Organik-topraklı seradan elde edilen ürüne ‘organik ürün’ sertifikası alımına yönelik gerekli denetlemeler danışman kuruluş tarafından yapılarak ürün sertifikalandırılmıştır. Örtü altı organik domates yetiştiriciliğinde kültürel önlemlerden solarizasyonun yanı sıra yararlı mikrorganizmalardan da yararlanılması ile hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrollerinde mücadele sayısının azaltıldığı ve verimde geleneksel yetiştiriciliğe oranla ekonomik anlamda bir azalma görülmediği sonucuna varılmıştır. Organik topraklı, kontrol serası ve farklı yetiştirme ortamlarında organik domates yetiştiriciliğinde su kullanım etkinliği değerleri her üç deneme yılında da artan sulama suyuna bağlı olarak azalma göstermiştir. Organik-inorganik kökenli farklı yetiştirme ortamlarından oluşan topraksız kültür yetiştiriciliğinin ise gerek topraktan kaynaklanan hastalık, nematod ve yabancı ot çıkışının olmaması gerekse erkenci olması açısından dolayı özellikle toprağın bulaşık olduğu alanlarda organik-topraklı tarıma alternatif bir yetiştiricilik olabileceği kanısına varılmıştır

    Investigation of the employer/employer representatives about occupational health and safety

    No full text
    İstanbul Bilim Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu.Amaç: İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda kaliteli, amacına ulaşan hizmet alımı için işveren/işveren vekillerinin bilgilendirilmesi gereken öncelikli konu başlıklarının, bilgilendirilecek taraf ve bilgilendirecek taraflara sorularak tespiti ile; beklentilerin karşılanarak, bilgi eksikliklerinin giderilmesiyle işletmelerin İSG kültürünün geliştirilmesine katkı sağlamak. Yöntem: 18.02.2014-10.03.2014 tarihleri arasında, 253 kişiye uygulanan anketle, “İş sağlığı ve güvenliği konusunda işveren/işveren vekillerinin bilgilendirilmesi için öncelikli konu başlıkları” sorgulandı. Konular A ve B grubu olarak sınıflandırıldı ve öncelikli grubun tespiti ve her gruptaki konu başlıklarının önceliğe göre sıralanması istendi. Çalışma Google Drive programı ile hazırlanıp, gönderilen link üzerinden doldurulup onaylandığında tek tek istatistik bilgilerine eklenen anket sonuçlarının değerlendirilip yorumlanması ile sonuçlandırıldı. Bulgular: 148 kişinin yanıtladığı İSG profesyonelleri anketinde 74 iş hekimi, 51 iş güvenliği uzmanı ,11 diğer sağlık personeli, 12 insan kaynakları sorumlusu görüş bildirmiştir. 105 kişinin yanıtladığı işveren/işveren vekili anketinde, eğitimli call center elemanlarınca telefonla anket verileri toplanmıştır, iletilen linklerden de anket dönüşleri olmuştur. Her iki grup da, B grubu konuların öncelikli tercih olacağını belirtmiştir: İSG profesyonelleri %73, İşveren %62.9 oranlarıyla. İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonellerinin A grubu konulardaki sıralamaları: (Her bir konu başlığı için tek tek sorgulandığında, tercih eden oranı ve karşılığı olan yüzdelik oran olarak belirtilmiştir; önceden sıralamaya giren bir konu değerlendirmede yüksek yüzde almışsa atlanarak ikinci en yüksek değerli konu sıralamaya yerleştirilmiştir) 6331 sayılı İSG Kanunu % 38, İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları % 30.4 , İSG Profesyonelleri ve OSGB Seçimi %20.3 , Güncel Yönetmeliklerde Öne Çıkan Noktalar % 24,2, Güvenlik Kültürü % 52.6; İşveren/işveren vekillerinin A grubu konulardaki sıralamaları: İSG Profesyonelleri ve OSGB Seçimi % 40.9 , İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları % 37.2, Güncel Yönetmeliklerde Öne Çıkan Noktalar %38.1, 6331 sayılı İSG Kanunu 36.2 , Güvenlik Kültürü % 41.9; İSG profesyonellerinin B grubu konulardaki sıralamaları: İşveren/işveren vekillerinin cezai-hukuki sorumlulukları % 45.9, İş kazası-meslek hastalıklarında tazminat bedelleri % 38.5, İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işverene ekonomik ve sosyal katkısı % 30.4, İnsan Kaynakları Birimlerinin İSG açısından önemi % 43.3, İşveren/işveren vekili kimdir % 43.2; İşveren/işveren vekillerinin B grubu konulardaki sıralamaları: İşveren/işveren vekillerinin cezai-hukuki sorumlulukları %43.9, İş kazası-meslek hastalıklarında tazminat bedelleri % 37.2, İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işverene ekonomik ve sosyal katkısı % 34.3, İnsan Kaynakları Birimlerinin İSG açısından önemi % 33.4, İşveren/işveren vekili kimdir % 45.8; görüldüğü gibi İSG profesyonelleri ile aynı sıralama olarak tespit edilmiştir. Sonuç: A grubu konularda işveren/işveren vekillerinin “İSG Profesyonelleri ve OSGB Seçimi” konusuna ilk sırada yer vermeleri kaliteli, amacına ulaşan hizmet almaları konusunda belli kaygı ve soruları olduğunu göstermesi bakımından anlamlıdır (bu önemin kalite kaygısı yanında ücretlendirme kaygıları ile de olabilirliği açısında işverenlere yönelik derinleştirilmiş bir sorgulama yerinde olacaktır) ve İSG profesyonelleri için bu konunun üçüncü sırada yer alması düşündürücüdür. İşveren/işveren vekillerinin 6331 sayılı İSG Kanununa dördüncü sırayı vermeleri, bu konuda yeterince bilgilendiklerini düşündüklerini göstermektedir. Güvenlik Kültürü konusunun en alt sırada olması ise kaygı yaratmalıdır, çünkü İSG uygulamaları ancak bu kavramı n üzerine oturtulursa amacına ulaşabilecektir; işverenlerin diğer beklentileri ancak işletmelerin İSG kültürleri olumlu yönde şekillenip, olgunlaşıp, benimsenip, uygulandıkça karşılanabilecektir.Purpose: To contribute the development of corporate Occupational Health and Safety culture through identification of primary subject titles that Employers/Employee agents need to be informed in order to attain qualified and efficient service procurement, by asking these to information-provider and information-receiver parties, by covering the expectations and overcoming informational deficiencies. Method: With a survey conducted with 253 people between the dates of 18th February 2014 and 10th March 2014, “Primary subject headings to inform employers/employer agents about Occupational Health and Safety “were asked. Subjects were categorized as Group A and B. It was requested to identify the prior group and to put the subject headings of each group in order. The study was prepared at Google Drive and the relayed link was filled and approved by the parties. The study was completed with the evaluation and interpretation of the obtained statistical results. Findings: In the OHS Professionals Survey conducted with 148 people, 74 occupational physicians, 51 occupational safety experts, 11 other health staff and 12 human resources responsibles expressed opinion. For the employer / employee agent survey, trained call center personnel collected data via telephone and survey returns via forwarded links were also received. Both groups mentioned that Group B subjects should be primary preference: OHS Professionals with a rate of 73% and Employers with a rate of 62,9%. Group A Subjects Rank by Occupational Health and Safety Professionals: (Each individual was questioned for each subject heading and rate of preferred individuals and its correspondence of percentage ratio is given. If a subject that has entered the ranging beforehand received a high percentage at the evaluation, then it was skipped here and placed to the range of secondarily important subjects). No. 6331 OHS Act 38%, Occupational Health and Safety Applications 30,4%, OHS Professionals and OSGB Selection 20,3%, Outstanding Subjects at Current Bylaws 24,2%, Safety Culture 52.6%. Group A Subjects Rank by Employers/Employee Agents: OHS Professionals and CHSU Selection 40,9%, Occupational Health and Safety Applications 37,2%, Outstanding Subjects at Current Bylaws 38,1%, No. 6331 OHS Act 36,2%, Safety Culture 41.9%. Group B Subjects Rank by Occupational Health and Safety Professionals: Penal-legal Liabilities of Employers/Employer Agents 45,9%, Indemnity Compensation Amounts at Occupational Accidents-Illnesses 38,5%, OHS Services’ Economic and Social Benefits to the Employer 30,4%, Importance of Human Resource Departments in Means of OHS 43,3%, Who is an Employer/Employee Agent 43,2%. Group B Subjects Rank by Employers/Employee Agents: Criminal and Civil Liabilities of Employers/Employee Agents 43,9%, Indemnity Compensation Amounts at Occupational Accidents and Illnesses 37,2%, OHS Services’ Economic and Social Benefits to the Employer 34,3%, Importance of Human Resource Departments in Means of OHS 33,4%, Who is an Employer/Employee Agent 45,8%. As seen, it was determined as the same array with that of OHS Professionals. Conclusion: It is meaningful that Employers/Employer agents place the “OHS Professionals and CHSU Selection” to the first rank of Group A since this suggests that they possess specific concerns and questions on procurement of qualified an d efficient service. (It shall be appropriate in this point to carry out a detailed examination with the employers whether this attributed importance is relevant with pricing as well as with quality). It is thought-provoking that this subject is on third rank for OHS Professionals. The fact that Employers/Employee agents place the No.6331 OHS Act at the fourth rank shows that they consider themselves adequately equipped on this subject. Meanwhile Safety Culture subject being at the last rank is challenging because OHS Applications should only be effective if built on this particular concept

    Screening of damage induced by lead (Pb) in rye (Secale cereale L.) – a genetic and physiological approach

    No full text
    The fields in which lead (Pb) finds application in the modern world have increased dramatically in recent years. As a consequence of this intensive utilization of Pb, its toxicity tends to pose more and more environmental problems. The aim of this study was to evaluate the genotoxic potential of Pb and to characterize some physiological parameters in Secale cereale under Pb stress. Plants were subjected to different exposure levels of Pb (0, 100, 200 and 400 µmol/L) for two weeks. At the end of the experimental period, the effects of Pb exposure on the photosynthetic pigments content (chlorophyll a and b, total chlorophyll, chlorophyll a/b and carotenoids) and genetic material of S. cereale were studied. To evaluate the genotoxic effect of Pb, random amplified polymorphic DNA – polymerase chain reaction (RAPD-PCR) was employed. The obtained results showed alteration in the photosynthetic pigments content and RAPD-PCR profiles of S. cereale grown in the presence of Pb. The alterations in the RAPD-PCR profiles following Pb treatments appeared to be losses of normal bands and occurrences of new bands compared to unexposed plantlets. Overall, the content of chlorophyll a, chlorophyll b, total chlorophyll and carotenoids decreased by 6.68%, 6.08%, 2.89% and 8.57%, respectively, under severe Pb stress (400 µmol/L)

    Xylitol Containing Chewing Gums in the Management of Chronic Otitis Media with Effusion

    No full text
    OBJECTIVE: To determine the efficacy of the xylitol in chewing gums in combination with the antibiotics for treatment of the chronic otitis media with effusion

    RESPONSES OF SOME FRAGARIA CHILOENSIS GENOTYPES TO THE VARIOUS SALT (NaCl) CONCENTRATIONS DURING IN VITRO PROPAGATION

    No full text
    Kültür çileği (Fragaria ×ananassa) Güney (F. chiloensis) ve Kuzey Amerika’dan (F. virginiana) iki ayrı türün doğal melezlemesiyle ortaya çıkmıştır. Genellikle ebeveyn türler kültür çileğine oranla daha geniş bir çeşitlilik göstermektedirler. Kültür çileği tuza hassas bitkiler arasında yer almaktayken, ebeveyn türlerden F. chiloensis’in tuza tepkisi daha önce bilinmemektedir. Bu nedenle tuza dayanıklı çilek genotiplerinin elde edilmesinde bu yabani türün tuza dayanıklılığının test edilmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmada çilek çekirdek koleksiyonundan dört F. chiloensis’in (2 TAB 4B, CFRA 1267, HM1 ve Scotts Creek) in vitro koşullarda değişik NaCl konsantrasyonlarına (0, 25, 50, 75 ve 100 mM) tepkileri araştırılmıştır. 45 günlük deneme sonucunda çoğaltma katsayısı ve kuru ağırlık ile birlikte bazı besin elementlerinin (K, Ca, Mg, Na) bitkilerdeki konsantrasyonları belirlenmiştir. Deneme sonuçları, yüksek tuz konsantrasyonunun çoğaltma katsayısını azalttığı, kuru ağırlık, Ca, Na konsantrasyonlarını da etkilediği tespit edilmiştir. En yüksek bitki Na konsantrasyonları 75 ve 100 μM NaCl uygulamalarından, en yüksek Ca konsantrasyonu ise 0 ve 25 mM NaCl uygulamalarından elde edilmiştir. Genotiplerin kuru ağırlıklarında, K/Na ve Ca/Na oranlarında genelde NaCl konsantrasyonundaki artışa bağlı olarak bir azalma gözlemlense de, bu azalma en düşük olarak da HM1 genotipinde kaydedilmiştir. Denemede elde edilen sonuçlar doku kültürü yoluyla çilek genotiplerinin yüksek NaCl konsantrasyonlarına tepkilerinin, hızlı ve etkili bir şekilde belirlenebileceğini göstermektedir
    corecore