10 research outputs found

    Sialolit: 3 olgunun klinik, radyografik ve ultrasonografik bulguları ile birlikte değerlendirilmesi

    Get PDF
    TANITIM: Sialolitler (tükürük bezi taşı) tükürük bezinde veya kanalında oluşan kalsifiye tıkanıklıklardır. Tükürük bezlerinin en sık görülen rahatsızlıkları içinde yer alırlar. Sialolitlerin büyük bir kısmı submandibular bezdemeydana gelmektedir ve her yaşta izlenebilmektedir. Klinik muayene ile birlikte konvansiyonel radyografi, ultrasonografi (USG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) tanıda kullanılan yöntemlerdendir. OLGU BİLDİRİMİ: Birinci olguda 66 yaşındaki kadın hastadan dental nedenlerle istenilen panoramik radyografta, sağmandibula korpusunun hemen altında ve solmandibula angulus bölgesinde radyoopak oluşumlar izlendi. Ultrasonografik incelemede bu oluşumların sialolit olduğu belirlendi. Herhangi bir semptomu bulunmayan hasta periyodik takibe alındı. İkinci olguda 61 yaşındaki erkek hastanın intraoral muayenesinde, ağız tabanında sol submandibular bez bölgesinde sert kitleler palpe edildi ve sol Wharton kanalında tükürük akışının olmadığı gözlemlendi. Panoramik ve alt oklüzal radyograflarda izlenen radyoopasiteler üzerine istenen ultrasonografide sialolit ön tanısı doğrulandı ve sialolitler intraoral olarak eksize edildi. Üçüncü olguda, kliniğimize sağ yanak ve kulak bölgesinde yemek yerken oluşan ağrı şikayetiyle başvuran 55 yaşındaki kadın hastanın intraoral muayenesinde Stenon kanal ağzında püy akışı izlendi. Bunun üzerine istenen ultrasonografide sialolit tespit edildi ve enfekte olan sağ parotis bezinin heterojen ekojenitede olduğu izlendi. Genel anestezi altında cerrahi eksizyon yapıldı. SONUÇ: Sialolitlerin teşhisinde doğru görüntüleme yönteminin seçilmesi ve yorumlanması büyük önem taşımaktadır; teşhis ve tedavi aşamalarımultidisipliner yaklaşımgerektirir

    Analysis of building damage caused by earthquakes in Eastern Turkey

    Get PDF
    Od 23. listopada 2011. do danas u istočnoj Turskoj svjedočili smo brojnim podrhtavanjima tla različite jačine. Dvije takve pojave u gradovima Vanu i Ercişu odnijele su mnoge živote i uzrokovale veće materijalne štete. Više od 600.000 ljudi osjetilo je posljedice potresa u tom razdoblju. Van je jedna od najnovijih i najbrže izgrađenih pokrajina Turske, te je potrebno temeljito ispitati karakteristike građevina navedene regije u kontekstu potresa. U članku se analiziraju vrste oštećenja zgrada uslijed potresa te uzroci nastajanja oštećenja na različitim građevinama u Vanu i Ercişu.Numerous ground motions of various intensities have been registered in Eastern Turkey since 23 October 2011. Two of them resulted in severe loss of life and great material damage in the towns of Van and Erciş. More than 600,000 people were affected by damage caused by earthquakes in that period. Van is one of the most recent and fastest developing regions of Turkey, which is why thorough investigations must be made to check seismic properties of buildings erected in this region. Types of seismic damage inflicted on buildings, and causes of damage to various buildings built in Van and Erciş, are analysed in the paper

    Anomaly detection over network based on slowdown data

    No full text
    Bu çalışmamızda, bilgisayarlarda meydana gelen bazı anomalilerin neden olduğu yavaşlamayı, bilgisayar dışından ve edilgen olarak tespit etmeyi amaçlayan bir yaklaşımı test ediyoruz. Bu yaklaşımın farklı olduğu nokta ve önemli özelliği, bilgisayar üzerinden yapılan ölçümlerle değil, tamamen dışarıdan, ağ etkileşimlerinin esas alınmasıyla çalışıyor olmasıdır. Burada önerilen yaklaşım, bilgisayarın bazı ağ etkileşimlerinde sunucuya yanıt verme sürelerinin dışarıdaki bir gözlemci bilgisayar üzerinden ölçülmesi ve bu verinin çözümlenmesiyle yavaşlamanın tespit edilmesidir. Bu amaçla bazı istatistiksel testler ve bunlara dayalı algoritmalar denenmiş ve ne düzeyde başarılı oldukları incelenmiştir.Bilgisayarın yavaşlamasına sebep olan anomaliler, donanımsal ve yazılımsal değişiklikler, hatalar ve sorunlar, kötü amaçlı yazılımların bulaşması olarak tanımlanmıştır. Bu etkenlerin sebep olduğu etkilerin tespit edilebilmesi için bu etmenleri içeren farklı sistem yapılandırmaları üzerinde testler yapılmış ve bunlardan alınan verilerle yöntem incelenmiştir.Verilerin toplanabilmesi için bir test ortamı oluşturulmuş ve belirli etkinlikleri içeren uygulamalar istemci makine üzerinde çalıştırılarak, istemcinin ağ trafiği gözlemci bir makine üzerinden toplanmıştır. Bu veri içerisinden bazı protokoller için yanıt süreleri hesaplanmış ve yapılan istatistiksel testler sonucunda yavaşlama miktarının dışarıdan ölçülebilir ve temel durumdan ayırt edilebilir boyutta olduğu görülmüştür. Sonuçlar, önerilen yaklaşımın kullanılmaya uygun olduğunu göstermektedir.In this work, we test an approach for passively detecting the slowdown which arises from some anomalies on computers over the network. This novel approach is important and differs from some other methodologies because it works without the measurements done on the computer itself, but it is based on the observation of client's network interactions out of the client. The proposed approach relies on detecting the slowdown via measurement of the elapsed time while client responds to the server in some network protocols. For this purpose, we tested and examined some statistical tests and algorithms based on these.Anomalies which cause the slowdown of computers are defined as hardware and software changes, errors and problems, malicious software infection. In order to detect the effects of these factors, we tested the methodology over the data we collected over different systems which include these activities.We have designed different test environments to collect data over client running some applications which include specific activities to be tested. In this setup, the client network traffic is captured over the network by an observer machine. We have calculated the response times and have seen that the slowdown amount is sufficient for detection of anomalies in reference to the ground state. Results have shown that the approach is suitable for measurement of the slowdown

    İzmir İlinde Tekstil ve Hazır Giyim Sanayindeki Ergonomik Sorunlar

    No full text
    The textile and ready-to-wear industry has grown rapidly with the export-oriented development policy that was put into practice in 1980, and the investments made in this sector from day to day increased. Textile and garment industry together provide 10% of GDP to my country. Ergonomic solutions are undoubtedly successful for protecting workers from work accidents and diseases, ensuring continuity of production lines and increasing productivity. in the study, companies providing services in the textiles and apparel sector in İzmir were informed about ergonomics, occupational health and the current situation of the employer in terms of work safety and employers' improvement of productivity and productivity thanks to ergonomic improvements.The study data were collected by using two different questionnaires, 19 and 20 questions, which were prepared by observing the blue and white collar workers in the textile and garment industry in İzmir. According to the results of these surveys, white collar workers only complained about dust problems, depending on ambient conditions.7% of white collar workers complain about dust problems 66% of blue collar workers report noise, 37% of vibration, 76% of temperature, 6% of lighting and 78% of dust problems. in health relatedTekstil ve hazır giyim sanayii, 1980 yılında uygulamaya konulmuş olan ihracata yönelik kalkınma politikası ile hızla büyüyerek ve bu tarihten günümüze kadar sektöre yapılan yatırımlar çoğalmıştır. Tekstil ve hazır giyim sanayii birlikte ülkemize GSYH'nin %10'luk kısmını sağlar. Çalışanların iş kazalarından ve hastalıklarından korunması, üretim hattının sürekliliğinin sağlanması ve verimliliğinin arttırılmasında ergonomik çözümlerin başarısızlığı tartışmasız ortadadır. Araştırmada, İzmir ilindeki tekstil ve hazır giyim sektöründe hizmet veren firmalarda ergonomi, işçi sağlığı ve işletmenin iş güvenliği açısından mevcut durumu ve işverenlerin ergonomik iyileştirmeler sayesinde üretim ve verimliliğinin artırılması konusunda bilgilendirilmesi sağlanmıştır. Çalışma verileri İzmir'deki tekstil ve hazır giyim sanayinde çalışanlarla, mavi ve beyaz yakalı ayrımı gözeterek hazırlanan 19 ve 20 soruluk iki farklı anket kullanılarak toplanmıştır. Bu anket sonuçlarına göre, beyaz yaka çalışanlarda ortam koşullarına bağlı olarak sadece toz sorunu şikayetine rastlanmıştır. Beyaz yaka çalışanları %7'si toz sorunundan şikâyetçidir Mavi yaka çalışanların %66'sı gürültü, %37'si titreşim, %76'sı sıcaklık, %6'sı aydınlatma ve %78'i toz sorunundan rahatsızlık bildirmektedir. Sağlık ile ilgili sorunlarda ise, en çok kas ağrısı sorunu bildirilmiştir. Beyaz yaka çalışanların %77'si, mavi yaka çalışanların ise %87'si kas ağrısı sorunu yaşamaktadı

    Ferhunde Erkin’in hayatı ve Türk müziğindeki yeri

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2015.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Öztürk, İbrahim Mert

    Pankreas Adenokarsinomlarında Sistemik İnflamasyon Belirteçlerinin Prognostik Önemi

    No full text
    AMAÇ: Pankreas adenokarsinomu; çoğunlukla erken teşhis edilemeyen ve sağkalım oranlarının düşükseyrettiği bir klinik gidişi karşımıza çıkarmaktadır. Burada hastaların tedavi seçeneğinden faydagöreceğine yönelik öngörü hayati önem arz etmektedir. Ancak bunu sağlayacak prognostikbelirteçlerin saptanması ile doğru hasta seçimi yapılabilir. Böylece sağkalımda olumlu ilerlemeler eldeedilirken gereksiz cerrahinin mortalite ve morbiditesinden de kaçınılmış olur. Çalışmamızda pankreasduktal adenokarsinomu nedeniyle ameliyat edilen hastalarda sistemik inflamasyon belirteçlerininprognostik bir değerinin olup olmadığı veriler değerlendirilerek irdelenmiştir.YÖNTEM: Ocak 2010 ile Ocak 2022 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Kliniğitarafından pankreas duktal adenokarsinomu nedeniyle total pankreatikoduodenektomi, proksimalpankreatikoduodenektomi ve metastazektomi yapılan 135 hasta retrospektif olarak incelendi.BULGULAR: Kaplan Meier analizinde pronostik nütrisyonel indeks (p=0,034) ve lenfosit monosit oranı(p=0,016) kümülatif sağkalım açısından, Glasgow prognostik skoru (p=0,035) ve modifiye Glasgowprognostik skoru (p=0,043) hastalıksız sağkalım açısından istatistiki olarak anlamlı değerlerdir. Çokdeğişkenli Cox regresyon analizinde yaş (HR: 1,04 % 95 CI: 1,02-1,07 p&lt;0,001) ve lenfosit monositoranı (HR: 0,63 %95 CI:0,40-0,98 p=0,044) istatistiki olarak anlamlı değerler olarak görülmüştür.SONUÇ: Preoperatif hesaplanan prognostik nütrisyonel indeks ve lenfosit monosit oranı küratifcerrahi planlanan pankreas duktal adenokarsinom tanılı hastalarda kümülatif sağkalım açısındanprognostik belirteç olarak kullanılabilir.Anahtar Kelimeler: pankreas duktal adenokarsinomu, pankreatikoduodenektomi, Glasgowprognostik skoru, prognositk nütrisyonel indeks, lenfosit monosit oranı</p

    Metu-Defocusing Beamline : A 15-30 Mev Proton Irradiation Facility and Beam Measurement System

    No full text
    Middle East Technical University – Defocusing Beam Line (METU-DBL) project is an irradiation facility providing 15 MeV to 30 MeV kinetic energy protons for testing various high radiation level applications, ranging from Hi-Lumi LHC upgrade, space electronic components to nuclear material research. The project located inside the premises of the TAEA (Turkish Atomic Energy Agency) SANAEM (Saraykoy Nuclear Education and Research Center) close to Ankara, provides users a wide selectable flux menu (105–1010 p/cm2/s). The facility is now being commissioned and the facility will be providing a large test area (20 cm x 15 cm) for material, detector and electronics tests. The proton beam is monitored along the beamline using aluminum oxide screens and the flux and uniformity is measured using three detectors attached to the robotic system for cross- checks. A fiber scintillator detector scans the large irradiation area while small area diamond detector and Timepix3 detector are used for spot checks for calibration. Several samples can be radiated simultaneously inside the irradiation area and the robotic system provides 5 separate holders for samples which can be moved in or out, providing users flexibility for the desired fluence. This talk will first introduce METU- DBL as a radiation test facility, then discuss the radiation monitoring of the beam area and the radiation room, while highlighting how this facility can be used for future testing of materials for radiation tolerance
    corecore