22 research outputs found

    Growth hormone (GH), prolactin (PRL), and diacylglycerol acyltransferase (DGAT1) gene polymorphisms in Turkish native cattle breeds

    Get PDF
    The aim of this study was to determine the genetic diversity of 4 native Turkish cattle breeds, based on the growth hormone (GH), prolactin (PRL), and diacylglycerol acyltransferase (DGAT1) genes. In order to study the polymorphisms in these genes, the polymerase chain reaction and restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP) method was performed. A 329-bp fragment and a 223-bp fragment of GH, a 156-bp fragment of PRL, and a 411-bp fragment of DGAT1, thus 4 loci of 3 genes, were amplified via PCR. These fragments were then restricted with the enzymes MspI, Alu1, RsaI, and CfrI, respectively. In this study, 2 types of alleles, (+) and (-) for the GH-MspI, L and V for the GH-Alu1, A and B for the PRL, and K and A for the DGAT1 loci, were observed. The results of the present study will contribute to the polymorphism data on the world's cattle breeds. Furthermore, the above-mentioned allele frequencies of Turkish native breeds are evaluated in relation to their genetic relatedness, and to infer their milk production properties on the basis of the available literature. In turn, these results can be utilized for future breeding programs of dairy cattle in Turkey

    Yurtdışı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde teknoloji destekli satış yöntemlerinin müşteriler üzerindeki rolü

    No full text
    Teknolojinin hızlı gelişmesinin bir sonucu olarak kitle iletişim araçları çeşitlenmiş ve insanların birbirleriyle olan etkileşimlerinde artış yaşanmıştır. İnsanları doğrudan etkileyen teknolojik gelişmeler sonucunda, teknoloji gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve tüketicilerin, var olan bütün mal ve hizmetler hakkında küresel bir farkındalığa sahip olmalarını sağlamıştır. Böylelikle yaşanan teknolojik gelişmeler, tüketicilerin yaşam tarzlarını ve alışkanlıklarını değiştirmeye itmiştir. Değişen tüketici davranışları günümüz çağdaş pazarlama anlayışıyla birleşince işletmeler için müşterilere sadece hizmet sunmak değil, kaliteli bir hizmet sunmak işletmeler için hayati önem taşımaya başlamıştır. Rekabette öne geçmenin önemli adımlarından biri olan müşteri ilişkilerinin geliştirilmesi müşteriyle uzun ve bütünleşik ilişkiler kurmak ancak müşteri beklentilerini algılayıp beklentileri karşılayarak yapılmaktadır. Bu gelişim süreci için de teknolojiden yardım almak kaçınılmazdır. Bu çalışmada eğitim hizmetleri sektörünün önemli bir birleşeni olan, yurtdışı eğitim hizmetleri sektöründe, müşterinin firmayı tercih etme nedenlerini etkileyen ve firmanın hizmet kalitesini artırmak için geliştirdiği yazılımı kullanan müşterilerinin, teknolojiyi kabul etme etkisini ölçmek hedeflenmiştir. Teknoloji kabul modelinin alt boyutlarının, hizmet kalitesi alt boyutlarının birbirinden etkileşimini ölçmek için Endless Abroad Yurtdışı Eğitim firmasını tercih eden müşterilere anket çalışması yapılarak bu etki ölçülmeye çalışılmıştır. Araştırmanın birinci bölümünde hizmet kavramı ve yurtdışı eğitim hizmetleri ile ilgili detaylı bilgi verilmiş olup araştırmanın ikinci bölümünde de müşteri ve müşterinin teknolojiyi kabul etmesi üzerine araştırmalar yapılmıştır. Araştırmanın son bölümünde ise anket çalışması uygulanarak birleştirilmiş teknoloji kabul modeli değişkenleri ve Hizmet Kalitesi - SERVQUAL modelinin değişkenleri uygulanarak ölçümler yapılmıştır. Uygulama, hizmet sektöründe önemli bir yere sahip olan eğitim hizmetlerinin alt dallarından biri olan yurtdışı eğitim hizmetlerini temsilen bir firmanın müşterileri üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın bulguları, yurtdışı eğitim firmasının sunduğu hizmetlerin müşteriler tarafından kalitesinin değerlendirilmesi ve bu hizmetlerin teknolojik yazılımlarla desteklendiği durumlarda müşterilerin üzerinde teknolojiyi kabul etme eğilimini nasıl etkilediğini gösterirken, ayrıca artan rekabet ortamında araştırmaya konu olan firmanın stratejileri ve uygulamalarında yapması gerekenler hakkında da bilgiler vermektedir. -------------------- As a result of the rapid development of technology, mass communication devices have diversified and people's interaction with each other has increased proportionally. As a result of technological developments that have an observable effect on people, technology has become an indispensable part of daily life and has enabled consumers to have a global awareness of all existing goods and services. In this way, technological developments have led consumers to change their lifestyles and habits. When changing consumer behaviors are combined with today's modern marketing approach, it leads to providing not only service to customers but also quality services have become vital for businesses. Developing customer relations, which is one of the most important steps to get ahead in the competition, is to establish long and integrated relations with the customer, but only by perceiving customer expectations and meeting with the expectations. For this development process, it is inevitable to get help from technology. In this study, it is aimed to measure the effect of accepting the technology of the customers who use the software developed to improve the service quality of the company and that affect the reasons of the customer to prefer the company in the Overseas Education services sector, which is an important component of the education services sector. In order to measure the interaction of the sub-dimensions of the technology acceptance model and the sub-dimensions of the service quality, this effect was tried to be measured by conducting a survey to customers who prefer Endless Abroad Education Company. In the first part of the research, detailed information about the concept of service and foreign education services is given and in the second part of the research, researches are made on customer acceptance of the technology. In the last part of the research, the variables of the model of unified technology acceptance model and the Quality of Service - SERVQUAL model were applied by using a questionnaire. The application was made on the customers of a company representing Overseas Education Services which is one of the sub-branches of education services which has an important place in the service sector. The findings of the research show the evaluation of the quality of the services offered by the overseas education company by the customers and how these services affect the tendency of the customers to accept the technology in cases where these services are supported with technological software, and also give information about the strategies and practices of the foreign education companies in the increasing competition environment

    Siyah alaca süt sığırlarında laktasyon biyometrisi üzerine bir araştırma

    No full text
    Bu çalışmada, Balıkesir’de yetiştirilen Siyah Alaca süt sığırlarının laktasyon biyometrisi dört farklı model (Üssel model, Wood modeli, Wilmink modeli ve Cobby ve Le Du modeli) kullanılarak karşılaştırılmıştır. Aylık kontrol süt verim kaydı tutulan inekler, laktasyon sırasına ve buzağılama mevsimine göre gruplandırılmıştır. Çalışmada laktasyon sırasına göre düzeltilmiş 305 günlük süt verimleri 1. laktasyon (4921 kg), 2. laktasyon (5228 kg), 3. laktasyon (5854 kg) ve 4. laktasyon (5561 kg) için hesaplanmıştır. Wood modeline ait maksimum günlük süt veriminin elde edildiği gün (Tmax), günlük maksimum süt verimi (Ymax) ve persistensi (S) değerleri sırasıyla 45.28 gün, 27.63 kg ve 6.53 olarak hesaplanmıştır. Tüm laktasyonlara bakıldığında Wilmink modeline göre hayvanların %69’ u tipik laktasyon ve %31’ i atipik laktasyon modeli gösterirken; Wood modeline göre %79’ u tipik laktasyon ve %21’ i atipik olarak bulunmuştur. Wood, Üssel, Wilmink ve Cobby Le Du modellerinde yer alan başlangıç süt verimi (a), genel ortalamaya bakıldığında her dört laktasyon için sırasıyla 17.61±1.23 kg, 25.13±0.86 kg, 25.16±0.96 kg ve 24.47±0.77 kg olarak bulunmuştur. Çalışmada kullanılan dört model için R2d değerine bakıldığında genel olarak Wood modelinde %70.22, Üssel modelde %58.39, Wilmink modelinde %67.59 ve Cobby ve Le Du modelinde ise %57.54 olarak belirlenmiştir. Bu değerlere göre en iyi uyumu Wood modelinin gösterdiği belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Laktasyon Biyometrisi, Wood, Üssel, Wilmink ve Cobby Le Du Model

    Türkiye Anadolu Mandası Populasyonlarında Süt (Gh-Mspi, Gh-Alu1 Leptin Ve Dgat1) Veriminde Etkili Olduğu Belirlenen Gen Bölgelerinin Polimorfizmlerinin İncelenmesi

    No full text
    Bu çalışmada, Anadolu mandasında, süt verimi ve kompozisyonu ile ilişkili olduğu düşünülen GH-MspI, GH-AluI, DGAT1 ve Leptin gen bölgelerine ait polimorfizmler incelenmiştir. Proje kapsamında Anadolu mandasına ait bireylerin tüm ülke populasyonlarını tam olarak temsil edebilmesi açısından 5 farklı bölgeden seçilmiş olan örneklerde çalışılmıştır. Tüm bireylerde ilgili gen bölgeleri Polimeraz Zincir Reaksiyonu metodu ile çoğaltılarak, DNA dizi analizi yöntemi ile dizilenmiş ve ardından elde edilen veriler farklı programlarda analiz edilmiştir. Çalışmada GH-MspI gen bölgesini içeren 347 bç’lik bir bölge, GH-AluI gen bölgesini içeren 404 bç’lik bir bölge, DGAT1 gen bölgesini içeren 412 bç’lik bir bölge ve leptin gen bölgesini içeren 522 bç’lik bölge polimeraz zincir reaksiyonu ile çoğaltılmıştır. Elde edilen DNA dizileri veri bankasından toplanan diğer ülkelere ait sığır ve mandalara ait örneklerle karşılaştırılmış farklı sayılarda tek nükleotid farklılıklarının mevcut olduğu gözlemlenmiştir. Bu tek nükleotid farklılıkların GH-MspI gen bölgesinde 19, GH-AluI gen bölgesinde 12, DGAT1 gen bölgesinde 5 ve Leptin gen bölgesinde ise 9 olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları, Dünya’daki manda ırkları polimorfizm verilerine katkı sağlamakta ve Anadolu mandası populasyonlarında süt verim ve kompozisyonunda etkili olan gen bölgelerindeki polimorfizmler hakkında ön bilgiler vermektedir. Ayrıca süt verimi ve kompozisyonu ile ilişkili olduğu düşünülen tek nükleotid farklılıklarının Anadolu mandasında genetik çeşitliliğinin değerlendirilmesine ve literatüre katkı sağlamaktadır.The present study, the polymorphism in GH-MspI, GH-AluI, diacylglycerol acyltransferase (DGAT1) and Leptin genes thought to be related to some milk composition traits were investigated in Anatolian water buffalo. In order to study the polymorphism in these genes, the polymerase chain reaction and DNA sequence analysis methods was performed. A 347-bp fragment and a 404-bp fragment of GH (MspI, AluI), a 412-bp fragment of DGAT1, and a 522-bp fragment of leptin, thus 4 loci of 3 genes, were amplified via PCR. Comparative sequence analysis of GH (MspI, AluI), DGAT1 and Leptin fragments in different cattle and buffalo sample revealed different number of SNPs. Nineteen SNPs were detected in GH-MspI, 12 SNPs in GH-AluI, 5 SNPs in DGAT1, 9 SNPs in Leptin gene. The results of the present study will contribute to the polymorphism data on the world’s water buffalo breeds. Furthermore, the above-mentioned SNPs of Anatolian water buffalo are evaluated in relation to their genetic diversity, and to infer their milk production properties on the basis of the available literature

    Yunan iç savaşında bir Türk : Mihri Belli

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2014.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Öztürk, İbrahim Mert

    Profiles and Interventions Related to Individualized Developmental Care of Neonatal Nurses in Turkey

    No full text
    Amaç: Araştırma, Türkiye’de Sağlık Bakanlığına bağlı kurumların Yenidoğan ünitelerinde görev yapan hemşirelerin profillerini ve bireyselleştirilmiş gelişimsel bakıma yönelik uygulamalarını belirlemek amacıyla gerçekleştirildi.Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki araştırmanın verileri OcakMayıs 2015 tarihleri arasında Türkiye’nin 79 ilindeki 2.965yenidoğan hemşiresinden anket formu aracılığıyla toplandı.Elde edilen verilerin analizinde yüzdelik, aritmetik ortalama,Pearson ki-kare ve varyans analizi (ANOVA) kullanıldı.Bulgular: Türkiye’deki yenidoğan hemşirelerin yaş ortalamalarının 31,846,60 yıl, %60,7’sinin çalışma deneyiminin 0-4yıl, %52,8’inin lisans mezunu, %83,6’sının bireyselleştirilmişgelişimsel bakım hakkında bilgi sahibi olduğu belirlendi.Hemşirelerin eğitim, sertifika programlarına katılım ve bireyselleştirilmiş gelişimsel bakım uygulama durumları arasındakifarkların bölgeler arasında istatistiksel olarak anlamlı olduğusaptandı (p0,001).Sonuç: Türkiye’deki yenidoğan hemşirelerinin bireyselleştirilmiş gelişimsel bakım yaklaşımı konusunda bilgi sahibi oldukları ancak uygulamaların halen yeterli düzeyde olmadığı,hemşirelerin eğitim durumları ve uyguladıkları yöntemlerinbölgeler arasında farklılıklar göstediği belirlendi.Objective: This study was conducted to determine profiles andinterventions related to individualized developmental care ofneonatal nurses in Neonatal Units of the Health Ministry inTurkey.Methods: The data of this descriptive study were collectedfrom 2965 neonatal nurses in Turkey’s 79 provinces betweenJanuary to May 2015 using questionnaire forms. Percentage,arithmetic mean, Pearson chi square and variance (ANOVA)were used in the analysis of the obtained data.Results: The mean age of neonatal nurses was 31.846.60years. While 60.7% of them had 0-4 years of work experience,and 52.8% of them had bachelor’s degree. Most (83.6’s%) ofthem had information about individualized developmentalcare. Statistically significant interregional differences werefound as for nurses’ participation in training, and certificateprograms and application of individualized developmentalcare (p0.001).Conclusion: It has been determined that neonatal nurses inTurkey have information on individualized developmental careapproach, but the practices were still not at an adequate level,and also the educational status of nurses and the methods theyapplied showed differences between the regions
    corecore