27 research outputs found

    CONTENT ANALYSIS OF FACTORS AFFECTING ICT INTEGRATION IN TEACHING-LEARNING PROCESS

    Get PDF
    Bilgi ve iletişim teknolojilerinin öğrenme-öğretme süreçlerine entegrasyonu, çok boyutlu bir süreçtir. Sürecin çok boyutluluğu, alanyazında BİT entegrasyonu ile ilgili yapılan çalışmalarda da çeşitliliği beraberinde getirmiştir. Bu çalışmaların bazıları süreci sistem açısından ele alırken bazıları da bireysel bağlamda ele almışlardır. Bu çalışmanın amacı, öğrenme ve öğretme süreçlerinde BİT entegrasyonu konusunda yapılmış araştırmalarda, süreci açıklayan faktörleri ortaya koymak ve bu faktörlerden yola çıkılarak genişletilmiş bir bakış açısıyla BİT entegrasyon modeli önermektir. Bu amaçla son 10 yıl içerisinde eğitsel bağlamda BİT entegrasyonu konusunda yayınlanmış araştırma makaleleri, ISI Web of Knowledge ve ERIC veritabanlarında taranmıştır. Tam metin olarak ulaşılabilen 130'dan fazla çalışma incelenmiştir. Yapısal eşitlik modeli ve regresyon analizi kullanarak faktör analizi yapan makaleler çalışmaya dahil edilmiştir. Sonuç olarak 40 makale içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda entegrasyon sürecinin açıklanabilmesine katkı sağlayan faktörler belirlenmiş, tüm bu faktörlerin sürece katkısını göz önünde bulundurularak bir model önerisi ortaya konulmuştur. Integration of Information and Communication Technologies (ICT) in teaching and learning is a multidimensional process. Because the process is multidimensional, related researches in literature are appeared in a wide range. Some of these researches handle the process from a system view; some of them handle in an individualistic context. The purpose of this study is to determine the factors affecting ICT integration and use process in integration research literature and by using these factors to examine ICT integration process from an extended point of view. For this purpose, research articles published in last decade in educational context are searched in ISI Web of Knowledge and ERIC databases. Full text of more than 130 articles are retrieved and examined. As the main purpose of this study is to investigate effective factors in integration process, a second elimination is applied to articles. Articles using factor analysis with structural equation model or regression analysis are included in this research. As a result, 40 articles are analyzed with content analysis. At the end of the analysis, a model proposal is produced with the factors that are determined to have effect on explanation of integration proces

    Antakya yöresi kuzularında Eimeria türlerinin prevalansı

    No full text
    Bu çalışma, Antakya yöresi kuzularmdaki Eimeria türlerini tespit etmek amacı ile yapılmıştır. Bu amaçla, altı farklı ilçedeki, rastgele seçilen 34 kuzu sürüsünden 248 örnek toplanmıştır. Örneklerin laboratuvar incelemelerinde, Antakya yöresi kuzularında 10 farklı Eimeria türünün varlığı tespit edilmiştir. Bu türler, E. ahsata (9611,29), E. bakuensis (% 38,70), E. crandallis (% 64,91), E. faurei (% 11,29), E. intricata (% 9,27), E. marsica (% 16,93), E. ovinoidalis (% 55,24), E. pallida (% 3,62), E. parva (% 13,30) ve E. weybridgensis (% 30,24) olarak belirlenmişlerdir. Bu türlerden Eimeria weybridgensis, E. marsica ve E. crandallis'in varyeteleri (küçük ve mavi varyete) Türkiye'de ilk defa Antakya yöresinde tespit edilmiştir. Antakya yöresi kuzularında, E. gilruthi, E. gonzalezi, E. granulosa ve E. punctata tespit edilememiştir.This study was conducted to identify Eimeria species in lambs in Antakya province. For this purpose, 248 samples were collected from 34 randomly selected lamb herds in 6 different towns. In the laboratory examination of samples, 10 different Eimeria species were identified in Antakya province. These species were E. ahsata (11.29%), E. bakuensis (38.70%), E. crandallis (64.91%), E. faurei(11.29%), E. intricata ( 9.27%), E. marsica (16.93%), E. ovinoidalis (55.24%), E. pallida (3.62%), E. parva (13.30%), and E. weybridgensis (30.24%). Among these species, E. weybridgensis, E. marsica and the varieties of E. crandallis (small and blue varieties) are reported for the first time in Antakya province. E. gilruthi. E. gonzalezi, E. granulosa and E. punctata were not observed

    Bilişsel Beceri Öğretiminde Ontoloji Tabanlı Bilişsel Destek Sisteminin Tasarımı, Uygulanması ve Değerlendirilmesi

    No full text
    This research is aimed to determine how cognitive apprenticeship framework could be utilized in designing and realizing of an ontology based cognitive support system (OBCSS). It is also aimed to evaluate the use of OBCSS in educational settings in order to determine how much mental effort is needed for students to use it and to determine whether use of OBCSS decreases disorientation and supports navigation as stated in literature.As a result, it can be solid that OBCSS can offer a personalized learning experience according to the needs of the learners and provide a personalized learning environment. So regardless of expertise in computer and internet use and participants gender, every learner can build their own learning path and use this learning environment without disorienting or require too much mental effort by using OBCSS.Bu çalışmanın amacı ontoloji tabanlı bilişsel destek sisteminin (OTBDS) tasarımı ve uygulamasında, bilişsel çıraklık çatısının nasıl kullanılabileceğini ve OTBDS nin eğitim ortamında kullanımının, öğrenen açısından ne kadar zihinsel çaba gerektirdiğini, yönelim kaybını azaltarak, öğrenene alanyazında belirtildiği gibi kullanım kolaylığı sağlayarak bir gezinim desteği sağlayıp sağlamadığını belirlemektir.Sonuç olarak hazırlanan ontoloji tabanlı bilişsel destek sisteminin bireylerin ihtiyaçlarına göre farklılaşabilen bir öğrenme deneyimi sunarak, öğrenene göre kişiselleştirilmiş bir öğrenme ortamı sağlayabileceği görülmektedir. Bu sayede sistemin bilgisayar ve internet kullanımında deneyimli ya da deneyimsiz, kız ya da erkek birbirinden farklı her bir öğrenene kendi ihtiyacı doğrultusunda bir ortam sunarak, öğrenenin aşırı zihinsel çaba harcamadan, yönelim kaybı algısına kapılmadan kendi öğrenme patikasını oluşturarak e-öğrenme ortamını kullanabileceği ortaya konmuştur

    Asi Nehri (Kuzeydoğu Akdeniz, Türkiye) karabalıkları (Clarias gariepinus Burchell, 1822)’nda rastlanılan kan paraziti, Trypanosoma sp.

    Get PDF
    Fifteen African sharptooth catfish (Clarias gariepinus Burchell, 1822) were collected from the River Asi (River Orontes) in Antakya (Hatay, Turkey) in November 2007, and fish blood samples were examined for the presence of blood parasites. The existence of infection with Trypanosoma (hemoparasite) was identified in 13 out of the 15 fish specimens. Currently there are no records of the presence of any species of Trypanosoma infecting Clarias gariepinus in Anatolia. Thus this study is the first report of Trypanosoma sp. infections in Clarias gariepinus in Turkey.Asi Nehri’nden Kasım 2007’de elde edilen 15 adet karabalık, kan paraziti varlığı yönünden incelenmiştir. 15 balığın 13 adedinde hemoparazit Trypanosoma sp. varlığına rastlanılmıştır. Anadolu’dan Clarias gariepinus için Trypanosoma enfeksiyonu daha önce bildirilmediğinden, bu çalışma ile ilk kez Asi Nehri karabalıklarında Trypanosoma sp.’nin varlığı bildirilmiştir

    Bilim ve Sanat Merkezi Öğretmenlerinin İki Kere Farklı Öğrencilere Karşı Yaklaşımlarının İncelenmesi

    No full text
    MilliEğitim Bakanlığı’na bağlı bilim ve sanat merkezlerinde sanat veya genel yetenekanlamında özel yetenekli çocuklara yönelik öğretim destekleri verilmektedir.Ancak her okulda karşılaşıldığı gibi bilim ve sanat merkezlerinde de farklıözel gereksinimlere sahip öğrenciler de bulunabilmektedir. Özel yeteneğine ek olaraksahip oldukları bu farklılıklar dolayısıyla bu öğrenciler iki kere farklıolarak adlandırılmaktadır. Özel yetenekli öğrencilerin bu farklılıklarınınöğretmenler tarafından farkında olunması ve bu ihtiyaçlarına göre eğitimalmaları önem arz etmektedir. Özel yetenekli çocuklar, her çocukta aynıolmaksızın, depresyona yatkınlık, kurallara karşı aşırı direnç gibi özellikleresahiptirler. Bunun yanında öğrenme güçlüklerine de yatkındırlar. Özel yetenekliçocuklarda en sık görülen öğrenme güçlüklerinden biri de dikkat eksikliği vehiperaktivite bozukluğudur. Özel yetenekli bireylerin sahip olduğu özelliklerile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yaşayan bireylerin sahipolduğu özelliklerin benzerlik göstermesi de durumu karmaşık hale getirmektedir.Çünkü sadece özel yetenekli ya da sadece DEHB’li bir bireyin ihtiyaçlarıylaikisini de bünyesinde taşıyan bireylerin ihtiyaçları birbirinden farklılıkgöstermektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu problemi yaşayanöğrencilerin özelliklerine bakıldığında; aşırı konuşma, diğer bireylerin sözünükesme, koşma, komutları takip edememe, &nbsp;zihin aktivitesi gerektiren işlerden kaçmagibi okul hayatını zorlaştıracak davranışlar gözlemlenmektedir. Hem özelyetenekli olan hem de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu problemiyaşayan bireylerde ise rutin görevleri reddetme, uygunsuz şakalara yatkınlık,konular arası geçişe uyum sağlayamama, otoriteyi reddetme ve inatçılık gibidavranışların olduğu görülmektedir. İki kere farklı bireyler belirtilen özelliklerdendolayı yönlendirilmeye daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yönlendirmede enbüyük pay ise öğretmenlere düşmektedir. Bu bağlamda araştırmanın amacı bilim vesanat merkezi öğretmenlerinin iki kere farklı öğrencilere yönelik yaklaşım veuygulamalarını ortaya koymaktır. Araştırmanınçalışma grubunu Kayseri Çetin Şen Bilim ve Sanat Merkezi’nde görev yapmakta olanfarklı branşlardan 20 öğretmen oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerindenfenomenolojinin kullanıldığı bu araştırmada veriler yarı yapılandırılmışgörüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Veriler nitel veri analiztekniklerinden biri olan betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırmasonucunda genel anlamda bireysel farklılıklar ile ilgili bilgi ve tecrübesahibi olan öğretmenlerin, iki kere farklı öğrenciler ile ilgili eğitimeksikliği yaşadıkları ve bundan kaynaklı onlarla çalışma konusunda yeterli olamadıklarıve ayrıca kendilerini bu konuda çok yeterli hissetmedikleri sonucunavarılmıştır. Bu noktada, rehber öğretmen eksikliğinin, sorumlu olunan öğrencisayılarının fazlalığının, ders saatlerinin azlığının, bilim ve sanatmerkezlerini çeşitli yetersizliklerinin olumsuz etkileri üzerinde durulmuştur.Katılımcılar kendilerini yeterli hissettikleri noktaların ise sınıf mevcudununazlığına ve esnek öğretim sürecine bağlı olarak farklılaştırılmış eğitimuygulamaları olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programıkapsamında 1919B012003934 başvurunumarasıyla desteklenmiştir.</p

    İki kere farklı öğrencilere yönelik bilim ve sanat merkezi öğretmenlerinin yaklaşımlarının incelenmesi

    No full text

    100. Yaşındaki Sosyal Bilgiler Dersini Sosyalleşme ve Toplu Öğretim Ekseninde Yeniden Düşünmek

    Get PDF
    Okullarda dilsel, sayısal vb. &ccedil;eşitli bilgi ve becerilerin &ouml;ğrencilere kazandırılması i&ccedil;in bazı dersler oluşturulmuştur. Sosyal ifade becerilerinin kazandırılması i&ccedil;in de Sosyal Bilgiler dersi tasarlanmıştır. Ancak zamanla Sosyal Bilgilerin; T&uuml;rkiye&rsquo;de sadece bilgi ezberletilen, değer ve beceri kazandırmaktan uzak ve yaşamdan kopuk bir derse d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir. Oysaki bu dersin temel varoluş amacı, bireyin &uuml;lkesine, milletine ve insanlığa y&ouml;nelik g&ouml;rev ve sorumluluklarını yerine getirerek toplumsal yaşama uyum sağlamasına ve mutlu bir hayat s&uuml;rd&uuml;rmesine yardımcı olmaktır. 1916 yılında Amerika Birleşik Devletleri&rsquo;nde d&uuml;nya literat&uuml;r&uuml;ne giren bu ders, bug&uuml;n d&uuml;nyada 100. yaşını geride bırakmıştır. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise Sosyal Bilgiler dersi 50. yaşına yaklaşmıştır. Ancak g&uuml;n&uuml;m&uuml;z T&uuml;rkiye&rsquo;sinde Sosyal Bilgiler dersinin, tasarım gerek&ccedil;eleri ve temel anlayışlarından hatta yaşamdan uzaklaştırıldığı s&ouml;ylenebilir. Bu nedenle Sosyal Bilgileri en yalın haliyle yeniden d&uuml;ş&uuml;nme gereksiniminin ortaya &ccedil;ıktığı anlaşılmıştır. &Ccedil;alışmada Sosyal Bilgiler dersinin tarihsel temelleri ve tasarım gerek&ccedil;elerine değinilerek bug&uuml;n geldiği durum tartışılmaktadır. Buna dayalı olarak bir asırdır uygulanan, incelenen, tartışılan Sosyal Bilgiler dersinin temelinde hangi d&uuml;ş&uuml;nceler yer almaktadır? sorusuna literat&uuml;r ışığında yanıt aranmaya &ccedil;alışılmaktadır.At schools, several courses have been designed to make students gain certain knowledge and skills in language, numeric, etc. To help them gain the skills of social expression, social studies course has been designed. However, in time, this course has turned to be a kind of oral course in which the knowledge is memorized and learners hardly ever gain the expected skills. On the contrary, social studies course exists to help individuals adapt the life of the society, have a happy life and fulfil their responsibilities towards their country, nation and the humanity. This course, which was first put into the literature in the USA in 1916, is now at the age of 100 in the world, and it is about to be 50 in Turkey. However, it is thought that the social studies course is deviated from its basic principles and background in Turkey today. For this reason, it is necessary to reconsider this course with its simple form. In this sense, this study argues the current situation of social studies course by touching upon its historical background and the purposes behind its design. It also aims to find out the basic considerations in social studies course, which has been applied, examined and discussed for about a century, in the light of the literature. Keywords: Social Studies Course, Socialization, Integrated Education</p

    Utilizing a smart cognitive support system for K-8 education

    No full text
    Abstract This research is aimed to determine how cognitive apprenticeship framework could be utilized in designing and utilizing an ontology based cognitive support system (OBCSS). It is also aimed to evaluate the use of OBCSS in educational settings to determine how much mental effort is needed for students to use it and to determine whether use of OBCSS decreases disorientation and supports navigation as stated in literature. Scales are used to get perceived behavioral data from the participants. This data is used to investigate experiences of users who have gender and computer experience diversities. Personal information form, mental effort evaluation scale and perceived disorientation scale are used to collect data. Log data is collected from learners’ interaction with system. Sample of this study are fifth and sixth grade students at three state schools and one private school in Central Turkey. At the first phase, data is collected from 83 students, and this data is used for Reliability and Validity of the disorientation scale. At second phase data is collected from 89 students, and this data is used for the analysis of the OBCSS. System is evaluated by collecting data from real time users. According to results of statistical analyses, mental efforts of learners did not differ across gender, daily average computer and internet use, and frequency of internet use for studying. Similarly, perceived disorientation and perceived ease of use did not differ across gender, daily average computer and internet use and frequency for using internet to study. According to log data, OBCSS can provide different personalized learning paths based on the current knowledge of learners

    World Health Organization and International Health Regulations: The COVID-19 Case And Combating Epidemics Under International Law

    No full text
    This article examines the World Health Organization (WHO), which plays the biggest role in combating the current COVID-19 pandemic. The WHO likewise provides for International Health Regulations as its most important normative regulatory measure for confirming and controlling pandemics. In the first section, the historical background leading to the establishment of the WHO and its organs and their powers that are established by the constitution is explained. In the second section of this article, the WHO's powers and responsibilities and the member states' obligations for pandemics are analyzed in the context of International Health Regulations. The last section considers some criticism leveled against the WHO for handling the current pandemic. It shall also discuss possible international legal consequences that may arise from the same
    corecore