17 research outputs found

    MEDIASTINAL CASTLEMAN'S DISEASE: REPORT OF TWO CASES AND REVIEW OF THE LITERATURE

    Get PDF
    Castleman hastalığı, yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak görülen lenf nodlarının aşırı büyümesidir. Kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilen ve histopatolojik inceleme sonunda Castleman hastalığı tanısı alan 37 yaşında kadın ve 38 yaşında erkek olgular tartışılmaktadır. Her iki hastaya da tanısal torakotomi yapılarak kitleler rezeke edilmiş ve patoloji sonuçları hyaline-vasküler tipte Castleman hastalığı olarak bildirilmiştir. Olgular halen takip altında ve asemptomatiktirler. Castleman's disease is an enlargement of lymph nodes without differentiaton of age and sex. A 37-year-old woman and a 38-year-old man patients were treated surgically in our clinic who were diagnosed as Castleman's disease with histopathological examination. For both of the patients diagnostic thoracotomy was performed and tumoral masses were resected. Postoperatively, hyaline-vascularized type Castleman's disease was diagnosed and our patients were remained asymptomatic at follow-up. Our patients were remained asymptomatic for follow-up after operation

    An interesting journey of an ingested needle: a case report and review of the literature on extra-abdominal migration of ingested Foreign bodies

    Get PDF
    Swallowed foreign bodies encounter a major problem especially in children, but fortunately they mostly do not cause any related complication and are easily passed with the stool. In this paper, an interesting journey of a needle is presented. A 20-year old female admitted to our emergency service after she had swallowed a sewing machine needle, which is initially observed in the stomach in the plain abdominal radiography. During the follow-up period, the needle traveled through bowels, and surprisingly was observed in the left lung on 10th day of the follow-up. It was removed with a thoracotomy and pneumotomy under the fluoroscopic guidance. The postoperative period was uneventful and the patient was discharged from the hospital on the day 5. We also review the literature on interesting extra-abdominal migrations of swallowing foreign bodies

    El dokumaları sektöründe Niş pazar potansiyeli

    No full text
    Küreselleşme sürecinde yaşanan gelişmeler sonucunda tüm dünyada sermaye hareketlerinin hacmi de büyümüştür. Bu hacmin önemli bir kısmının gelişmekte olan ülkelere yöneldiği görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye, coğrafi konumu sayesinde önemli pazarlara yakın olması ile uluslararası yatırımcılar gözünde gelecekte dünya ekonomisinde rekabet edebilmek için yatırım yapılması gereken bir çekim merkezi haline gelmiştir. 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren kitlesel üretim ve tüketim yaklaşımı, yaşam standartlarının yükselmesi, geçmişe oranla tüketicilerin daha bilinçli hale gelmesi ve birçok ürün alternatifinin olması nedeniyle değişime uğramış ve dolayısıyla firmaları müşteri odaklı olmaya yöneltmiştir. Tüketicilerin tüketim kalıpları, değer ve fayda kavramları değişmiş, özellikli yani farklılaştırılmış mal talepleri artmıştır. Bunun sonucunda da birçok firma rekabetçi yapılarının sürekliliğini sağlamak amacıyla, tüketici davranışlarındaki bu değişime paralel olarak farklılaştırılmış ürünler üretmek durumunda kalmıştır. Diğer taraftan yükselen Çin baskısı da kitlesel üretim yapan firmaları alternatif Pazar arayışlarına iten başka bir faktör olmaktadır. Ancak Çin’in kaliteli ürünleri düşük maliyetlerle üretebilme yeteneği sadece maliyet odaklı rekabet avantajına sahip olan ülkeler için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Günümüzde çoğunlukla standart ürünleri üreterek rekabet etmeye çalışan tekstil sektörümüz, farklılaşmış ürünlerin hakim olduğu niş pazar potansiyelini kullanabilirse, bu tehditten daha az etkilenebileceği gibi post-fordist üretim sürecindeki esnek üretim modeline uygun olarak rekabet avantajı da kazanabilecektir. Dolayısıyla üreticilerimiz spesifik hale gelen niş pazarlara daha iyi konumlanacak, küresel rekabette yer alma fırsatı yakalayacak ve daha yüksek karlılığa ulaşabileceklerdir. Çin’in de büyük ölçüde katkıda bulunduğu kitlesel üretimin pazarları doygunluğa ulaştırması ve karlılığının azalması sadece Türkiye’yi etkilememiş, Meksika ve Bolivya gibi ülkelerde de dokuma sektörünü geliştirmek amacıyla ekonomik kalkınma programları uygulanmıştır. Bu çalışmada adı geçen ülke pazarlarından örneklerle, tekstil ve özellikle el dokuma sektöründe maliyet liderliğine dayalı bir rekabet anlayışı yerine, farklılaştırılmış ürünlerle rekabet gücüne sahip olabilmek için neler yapılabileceği ortaya konulmaya çalışılacaktı

    Our clinical experience on unilateral cleft lip in Zonguldak Karaelmas University

    No full text
    Amaç: Kliniğimizde, Millard prosedürü kullanılarak tedavi edilen 14 olgunun estetik sonuçları Anastassov-Chipkov görsel değerlendirme skalası ile incelenerek sunulmuştur. Yarık dudak damak olgularına ek anomali ve sendromların eşlik edebileceği, hastaların ayrıntılı muayene edilmesi gerekliliği de ayrıca vurgulanmıştır. Yöntem: Millard prosedürü ile ameliyat edilen tüm hastalar için değerlendirme postoperatif altıncı ayda çekilen uzun dönem takip fotoğrafları yardımıyla gerçekleştirildi. Değerlendirme işleminde modifiye Anastassov-Chipkov skalası kullanıldı. Bu skalaya göre sonuçlar, mükemmelden kötüye doğru artan puanlarla derecelendirilerek verildi; mükemmel (0-1.1), oldukça iyi (1.5-2.6), iyi (3-4.1), yeterli (4.5-6), kötü (6.3-12). Bulgular: Olgulardan 7’si erkek, 7’si kız idi. Yarıkların sol/sağ yerleşim oranları 4/1 olarak tespit edildi. 7 olguda sadece dudak, diğer 7 olguda ise hem dudak hem de damak yarığı vardı. Dudak yarıklarının 11 tanesi (% 80) komplet, 3’ü (% 20) inkompletti. Sonuçlar: 6 hasta mükemmel, 4 hasta oldukça iyi, 2 hasta iyi, 2 hasta yeterli olarak değerlendirildi. En sık rastlanan dudak deformiteleri yarık hattının bir yanında dudak sarkması (bulging, 8 olgu, % 57), çentiklenme (notching, 4 olgu, % 28), vermillo-cutan hatta düzensizlik (3 olgu, % 21) olarak saptandı. Dudak damak yarıklarının onarımında geçmişte çok çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Bu metodlardan yalnızca birkaçı diğerlerine üstünlük sağlamıştır ve günümüzde yaygın olarak kullanılan teknik Millard prosedürüdür. Opere olan hastaları subjektif skala ile değerlendirdiğimizde sonuçların estetik açıdan memnuniyet verici olduğunu gözlemledik.Objective: 14 unilateral cleft lip cases treated by using Millard procedure in our clinic are presented in this article. Their aesthetical results were evaluated by Anastassov–Chipkov rating scale. Additionally, accompaning syndromes and anomalies, importance of carefully examination were accented in this article. Methods: Postoperative assesments made by photographs at the end of six month follow up period. Modified Anastassov-Chipkov Scale has been used. Results were determineted as; excellent (0-1.1), very good (1.5-2.6), good (3-4.1), satisfactory (4.5-6), poor (6.3-12). Results: 14 cleft lip cases (7 girl, 7 boy) included to our trial. Left / right cleft ratios determined as 4/1. 7 of 14 cases were only cleft lip the others were combine cleft lip and palate. 11 of 14 cleft lips were complete (80%), 3 of cleft lips (20%) were incomplete. For the 14 unilateral cleft lip cases: 6 “excellent”, 4 “very good”, 2 “satisfactory” and 2 poor result were obtained. The most common secondary deformities after operation were bulging (8 patients, % 57), notching (4 patients, % 28), defects of the vermilion border (3 patients, %21). Conclusion: A lot of methods have been used in cleft lip reconstruction up to day. A few of these methods demonstrates superiority upon others. One of them is Millard procedure. We evaluated results with subjective rating scale and we got acceptable results for aesthetic results

    A medical trauma which occurs frequently in old patients: "Extravasation injuries" classification and treatment approaches

    No full text
    Ekstravazasyon travmalarından sonra sıklıkla gelişebilen deri nekrozu, ciddi estetik-fonksiyonel problemlere yol açabilen bir durumdur. Toksik özellik taşıdığı bilinen ajanlar, kanser terapisinde yaygın olarak kullanıldığı için bu yaralanmalar gittikçe artan bir önem kazanmaya başlamışlardır. Ekstravazasyon travmalarının sonuçları, verilen maddenin cinsine göre lokal irritasyondan, deri nekrozuna kadar değişebilir. Ekstravazasyon travmasına neden olan ajanlar dokuyu irrite etme mekanizmalarına göre sınıflandırılır. Sınıflandırma uygulanacak tedavi prosedürüne karar vermeyi kolaylaştırır. Bir çok tedavi seçeneği olan bu lezyonların tedavisi hala tartışmalıdır. Özellikle geriatrik hasta gruplarında yaşla paralel olarak intravenöz ilaç uygulamaları artmaktadır. Bu artış yaşlıların daha sık ekstravazasyon travmalarına maruz kalmasına yol açmaktadır. Bu yazıda ekstravazasyon travması yapan maddeler gözden geçirilmiş ve tedavi seçeneklerini tartışılmıştır.Local skin necrosis after extravasation injury is a distressing situation that can easily occur and may cause severe aesthetic and functional problems. It is of growing importance to become acquainted with the toxicities of these biological agents as they are increasingly used for cancer therapy. Consequences of extravasation injury vary in degree from local irritation to skin necrosis depending on the drug administered. The drugs that may cause extravasation injury are classified regarding their tissue irritation mechanisms. This classification is helpful to decide for the treatment procedure. Despite the several treatment options, the management of such lesions is still controversial. Geriatric patient population and cancer patients are risk groups for this type of injury. In this paper, the classification of extravasative drugs, and the treatment options were discussed

    An unusual form of central serous chorioretinopathy: Ooze sign

    No full text
    Santral seröz koryoretinopatinin tipik formları çoğunlukla 3-4 ay içinde görme kaybı olmaksızın kendiliğinden iyileşmektedir. Ancak bazı nadir formları retina pigment epitel atrofisi ile beraber kronik gidiş göstermekte ve kötü görsel prognozla seyretmektedir. Bu retina pigment epitel atrofileri vertikal, aşağıya doğru uzanan yol şeklinde izlenebilmekte ve bazen seröz sıvının yer değiştirmesi ile alt yarıda büllöz retina dekolmanına sebep olmaktadırlar. Bu görünüm tanı ve tedavide ikilemlere yol açmaktadır. Burada atipik bir santral seröz koryoretinopati olgusunun klinik, floresein ve indosiyanin yeşili anjiografik özelliklerini tartışmaktayız.Most eyes with typical forms of central serous chorioretinopathy (CSR) undergo spontaneous resolution in 3-4 months without visual disturbance. However, some rare forms progress into chronic state with retinal pigment epithelial atrophy resulting with poor visual prognosis. These atrophic retinal pigment epithelial areas form a vertical tract extending to the inferior retina and may lead to bullous retinal detachments located inferiorly due to displacement of the serous fluid. This appearance may cause confusion in the diagnosis and treatment. We here present clinical and angiographic (fluorescein and indocyanin green) features of an atypical case of CSR

    Liver Transplantation in a Patient with Absent Inferior Vena Cava: Case Report

    No full text
    Transplantation procedure used if the recipient and donor do not have a special anatomicalvariation today; left lateral segment in the pediatric age group, and right lobe in the adult agegroup. Biliary atresia in children and various liver diseases like metabolic events in adults arethe major causes of liver transplantation. Liver transplantation is challenging in the patientswith congenital vascular anomalies. Infrahepatic interruption of the inferior vena cava (IVC)is a rare congenital anomaly with the incidence of 0.6% to 2% and mostly found withcongenital heart disease. In this study we tried to report a 58-year old male patient with adiagnosis of decompensated liver cirrhosis caused by the hepatitis B virus (HBV) who washospitalized for the first time for living donor liver transplantation.Günümüzde alıcı ve vericinin özel anatomik bir varyasyonunun yokluğunda kullanılan transplantasyon prosedürü; pediatrik yaş grubu için sol lateral segmentin alınması, erişkin yaş grubunda ise sağ lobun kullanılmasıdır. Çocuklarda biliyer atrezi, erişkinlerde ise metabolik olaylar gibi çeşitli karaciğer hastalıkları karaciğer transplantasyonu için başlıca nedenlerdir. Karaciğer transplantasyonu, konjenital damar anomalisi olan hastalar için oldukça zor bir işlemdir. İnferior vena cavadaki, infrahepatik kesinti %0,6 ile %2 oranında gerçekleşen oldukça nadir bir konjetinal anomalidir ve genellikle konjenital kalp hastalığı ile birlikte görülür. Biz bu çalışmada, hepatit B virüsü (HBV) zemininde gelişen dekompanse karaciğer yetmezliği tanısı olan ve canlı vericiden karaciğer nakli için ilk kez hastaneye yatışı yapılan 58 yaşındaki erkek hastayı takdim etmek istedik.2-s2.0-8508528441
    corecore