15 research outputs found

    relationship between social efficacy and problem solving abilities of students in Department of Physical Education and Sports Teaching.(1st,2nd,3rd and 4 th grades)

    No full text
    Bu çalışma, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencilerinin (1.2.3.4. sınıflar) sosyal öz-yeterlikleri ile problem çözme becerileri arasında bir ilişki olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 2009-2010 eğitim-öğretim döneminde farklı üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinin 1., 2., 3. ve 4. sınıflarında okuyan 791 öğrenci katılmıştır. Araştırmada, ölçme araçları olarak Sosyal Öz-Yeterlik Envanteri (SÖZYE) ve Problem Çözme Envanteri (PÇÖ) kullanılmıştır. Sonuç olarak; Beden eğitimi öğrencilerinin öz-yeterlikleri ile problem çözme becerileri arasında düşük düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Öz-yeterlik konusunda kız ve erkek öğrencilerin puanları arasında erkekler yönünde anlamlı bir fark bulunmuştur. Öz-yeterlikleri üzerinde farklı sınıflar düzeyinde üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin puanlarının 1. Sınıf öğrencilerinden yüksek olması nedeniyle anlamlı farklılıklar görülmüştür. Öz-yeterlikleri üzerinde farklı yaşlar düzeyinde 21-23 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarının 18-20 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarından yüksek olmasından, 24 ve üzeri yaş grubundaki öğrencilerin puanlarının da 18-20 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarından yüksek olmasından dolayı anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Problem çözme becerileri puanları üzerinde farklı yaşlar düzeyinde 21-23 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarının 18-20 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarından yüksek olmasından, 24 ve üzeri yaş grubundaki öğrencilerin puanlarının da 18-20 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarından yüksek olmasından dolayı anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Problem çözme becerileri puanları üzerinde mezun oldukları ortaöğretim kurumu açısından, meslek lisesi grubundaki öğrencilerin puanlarının genel lise grubundaki öğrencilerin puanlarından yüksek olması sebebiyle anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Öz-yeterlikleri üzerinde yaşamını geçirdiği yerleşim yeri açısından, büyük şehirde yaşayan öğrencilerin puanlarının köyde ve ilçede yaşayan öğrencilerin puanlarından daha büyük çıkması, diğer farkın da şehirde yaşayan öğrencilerin puanlarının, köyde yaşayan öğrencilerin puanlarından daha yüksek olmasından kaynaklanması nedeniyle anlamlı farklılıklar bulunmuştur

    The comparison of the state anxiety of sportsman of (Volleyball, Handball, Badmington) National Team, playing sports as in team in sports hall, and the sportsman of (Judo, Taekwando, Gymnastics) National Team, playing sports as individually in sports hal

    No full text
    YÖK Tez ID: 115352ÖZET Bu çalışmanın amacını, "Salonda takım sporu yapan voleybol, hentbol, badminton Erkek Milli Takım sporcuları ile salonda ferdi spor yapan judo, tekwando, cimnastik Erkek Milli Takım sporcularının durumluk kaygılarının karşılaştırılması" konusu belirlemektedir. Bu çalışmada veri toplama tekniği olarak "anket survey" tekniği kullanılmıştır. Deneklerin görüşleri anket yoluyla belirlenmiştir. Araç olarak, 20 maddelik "Durumluk Kaygı Envanteri" testi (State Anxiety Invertory) ve 7 maddelik kişisel bilgi sorularından oluşmaktadır. Anket, voleybol, hentbol, badminton, judo, tekwando, cimnastik Erkek Milli Takım sporcularından 200 sporcuya uygulanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS paket proramı kullanılmıştır. Hesaplamalarda frekans, yüzde, standart sapma, ortalama, t testi, One-way ANOVA testi uygulanmıştır. Değerlendirmede anlamlılık düzeyi.05 olarak kabul edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; - Ferdi ve takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcuları arasında en yüksek kaygı x = 63.24 ile voleybolcularda, en düşük kaygı ise x = 59.34 ile judocularda görüldüğü bulunmuştur. - Ferdi spor yapan Erkek Milli Takım sporcularının %57.3' ü ünversite mezunu veya üniversitede okuyor, takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcularının %63.3' ünün üniversite mezunu veya üniversitede okuduğu bulunmuştur. - Ferdi ve takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcular arasında en yüksek kaygı x = 63.30 ile 17 ve üzeri yaş grubunda, en düşük kaygı x = 59.12 ile 7-10 yaş grubunda, spora başlayan sporcularda bulunmuştur. - Ferdi ve takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcular arasında en yüksek kaygı X = 62.39 ile üniversitede okuyan veya mezun olanlarda, en düşük kaygı ise x - 57.00 ile ilkokul mezunu sporcularda bulunmuştur. - Ferdi ve takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcuların anneleri arasında arasında en yüksek kaygı X = 65.50 ile üniversite mezunu annelerde, en düşük kaygı ise x = 59.43 ile lise mezunu annelerde bulunmuştur.- Ferdi ve takım sporu yapan Erkek Milli Takım sporcuların babalan arasında en yüksek kaygı X = 62.76 ile ortaokul mezunu babalarda, en düşük kaygı ise X - 60,64 ile lise mezunu babalarda bulunmuştur. Yapılan çalışmaya göre, ferdi ve takım sporu yapan erkek Milli Takım sporcularının kaygı puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Elde ettiğimiz bu sonucu destekleyen birçok çalışma yapılmıştır.ABSTRACT The subject, " The comparison of the state anxiety of sportsmen of volleyball, handball and badmington National Team, playing sports as in team in sports hall, and the sportsmen of judo, teakwando and gymnastics National Team, playing sports as individually in sports hall " defines the aim of this study. In this study, the method " questionnaire survey " have used as data collection method. The opinion of the test subjects obtained by means of questionnaire. The State Anxiety Invertory test, consists of 20 item, and Personal information questions, consists of 7 item, have formed as means. The questionnaire has applied 200 sportsmen in National Team of volleyball, handball, badmington, judo, teakwando and gymnastics. SPSS packet program has been used for statistical analysis of data. In calculations, frequency, percentage, standart deviation, average, t-test and One-way ANOVA test have been applied. In evaluation, meaningfulness level has been accepted as 0,05. According to the results of the research; - Among the National Team male sportsmen, playing sports as individually and as in team, it has been obtained that volleyball sportsmen have highest anxiety with x = 63,24 and judo sportsmen have lowest anxiety with x = 59,34. - It has been obtained that National Team male sportsmen, playing sports as individually, have university degree or still in university with the percentage of %57,3 and also National Team male sportsmen, playing sports as in team, have university degree or still in university with the percentage of %63,3. - Among the National Team male sportsmen, playing sports as individually and in team, it has been obtained that 17 and over 17 age group has highest anxiety with x = 63,30 and on the other hand, 7-10 age group,beginning stage of the sport, has lowest anxiety with x =59,12. - Among the National Team male sportsmen, playing sports as individually and as in team, it has been obtained that sportsmen, still in university or have an university degree, have highest anxiety with x = 62,39 and sportsmen, have a primary school degree have lowest anxiety with x = 57,00.- Among the mothers of male sportsmen, playing as individually or as in team, in National Team, it has been obtained that mothers, having university degree, have highest anxiety with x =65,50 and at the same time, mothers, having high school degree, have lowest anxiety with x =59,43. - Among the fathers of male sportsmen, playing as individually or as in team, in National Team, it has been obtained that fathers, having secondary school degree, have highest anxiety with x =62,76 and at the same time, fathers, having high school degree, have lowest anxiety with x =60,64. According to the this survey, it can not be observed a certain differences among the anxiety value of the male sportsmen, playing as individually or as in team, in National Team. There have been many studies that support these obtained results

    Analysis Of State Anxiety And Trait Anxiety Levels Of Athletes Attending Inter-Universities Basketball Competition Held In Samsun

    No full text
    Anxiety is one of the factors affecting success or failure. Individuals may encounter state or trait anxiety. Defining anxiety level and using it in a positive way will bring success. In this study, it is aimed to examine the athletes' state anxiety and trait anxiety levels in inter-university 1st League basketball competitions. The study group consists of students who play basketball in Karadeniz Technical University, Cumhuriyet University, Gaziosmanpaşa University, Giresun University, May 19 University and Atatürk University basketball teams during the 2010-2011 academic year. The study is a descriptive study of data analysis and was carried out on the computer statistical package SPSS for windows 17:00. In the study, the study group consists of 43 female and 57 male athlete students from Blacksea Technical University, Cumhuriyet University, Gaziosmanpaşa University, Giresun University, 19 May University and Atatürk University Turkish adaptation of “State and Trait Anxiety Inventory” has been written by Le Compte and Öner (1976). Öner (1977) has conducted the validity and reliability studies of the scales. As a result, athletes' gender was significant in terms of levels of state anxiety. This difference results from the fact that women athletes score higher scores than male athletes. Athletes' state anxiety levels according to years of licensed player were significant. This difference happens because of that licensed athletes of 8-11 years score higher than 0-3 years, and over 12 years of being licensed score more than 0-3 years of licensed athletes.Kaygı, sporda başarı yada başarısızlığı etkileyen unsurlardan biridir. Kişiler durumluk kaygı yada sürekli kaygı ile karşı karşıya kalabilirler. Kaygı düzeyinin belirlenmesi ve olumlu yönde kullanılması başarıyı getirecektir. Bu çalışmada, üniversitelerarası 1. Lig basketbol müsabakalarına katılan sporcuların durumluk kaygı ve sürekli kaygı düzeylerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Araştırma da, çalışma grubu olarak 2010-2011 eğitim-öğretim döneminde Karadeniz Teknik Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesinin basketbol takımlarında oynayan sporcu öğrencilerden meydana gelmiştir. Betimsel bir çalışma olan araştırmanın veri analizleri SPSS for windows 17.00 istatistik paket programıyla bilgisayarda gerçekleştirilmiştir. Araştırma da, çalışma grubu olarak 2010-2011 eğitim-öğretim döneminde Karadeniz Teknik Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesinin basketbol takımlarında oynayan 43 kadın, 57 erkek sporcu öğrencilerden meydana gelmiştir. Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri'nin (DSKE) Türkçeye adaptasyonu, Le Compte ve öner (1976) tarafından yapılmıştır. Öner (1977) ölçeklerin geçerlik ve güvenirlik çalışmalarını yapmıştır. Sonuç olarak; sporcuların cinsiyetleri açısından durumluk kaygı düzeylerinde anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu fark, bayan sporcuların puanlarının erkek sporcuların puanlarından yüksek olmasından kaynaklanmıştır. Sporcuların lisanslı oyunculuk senelerine göre durumluk kaygı düzeylerinde anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu fark, 8-11 senelik lisanslı sporcuların puanlarının 0-3 senelik lisanslı sporcuların puanlarından fazla olmasından, 12 ve üzeri senelik lisanslı sporcuların puanlarının 0-3 senelik lisanslı sporcuların puanlarından fazla olmasından meydana gelmiştir

    Interreader agreement in different PI-RADS systems in multiparametric prostate magnetic resonance imaging: A head-to-head comparison between PI-RADSv2 and v2.1

    No full text
    Aim The purpose of this study is to compare PI-RADSv2 with v2.1 in terms of interreader agreement and diagnostic performance in clinically significant prostate cancer (CSCa) detection. Materials and Methods Two hundred-two patients who had both multiparametric prostate magnetic resonance imaging (mpMRI) and 12 quadrant systematic biopsies were included in this retrospective study. Acquisition parameters were totally complied with proposal of PI-RADSv2 and 2.1 guidelines. mpMRIs were evaluated by two radiologists independently. Index lesion’s score was used to determine diagnostic performance of the systems. Gleason ≥ 3+4 tumors were considered CSCa. Kappa statistic was used to determine interreader agreement. Area under the curve (AUC) was calculated in detection of CSCa using receiver operating characteristic curve (ROC). Results The numbers of cases with PI-RADSv2 and v2.1 scores from 1 to 5 were 46, 21, 13, 41, 81 and 46, 26, 9, 43, 78, by reader 1 and 51, 10, 18, 43, 80 and 51, 15, 19, 37, 80 by reader 2, respectively. There was “substantial” agreement between two readers for both scoring systems. Kappa values were 0.600 in PI-RADSv2 and 0.624 in PI-RADSv2.1. Ninety-eight (48.5%) patients had CSCa. AUC values of PI-RADSv2 and v2.1 scoring systems were 0.861 and 0.851 for reader 1, 0.873 and 0.883 for reader 2, respectively. Conclusion Interreader agreement was “substantial” in mpMRI and slightly improved with PI-RADSv2.1. Diagnostic performance of the two systems were almost equal

    Empty Sella may be the Final Outcome in Lymphocytic Hypophysitis

    No full text
    Introduction. Lymphocytic hypophysitis (LH) is an autoimmune disorder associated with the infiltration of the pituitary gland by lymphocytes leading to different degrees of hypopituitarism. Females are affected more frequently than males and the disease is usually associated with pregnancy or postpartum period. Case. We present a case of LH who was first diagnosed with diabetes insipidus and hyperprolactinemia. In the follow-up, the patient developed growth hormone, gonadotropin, and thyroid stimulating hormone deficiency. The typical appearance of increased stalk thickness and diffuse homogenous contrast enhancement of pituitary on magnetic resonance imaging resulted in empty sella by time. Conclusion. The present case demonstrates the natural course of LH over a 13-year period in which the empty sella was the final outcome

    PRİMER PROGRESİF AFAZİ : BİR OLGU SUNUMU

    No full text
    Primer progresif afazi (PPA), hemen tüm dil işlevlerinde bozulmaya öncülük eden klinik olarak tanımlanmış dilde ilerleyici defisittir
    corecore