Giresun University Institutional Repository
Not a member yet
4224 research outputs found
Sort by
ST yükselmesiz miyokart infarktüslü hastalarda algılanan stres düzeyi ile koroner arter hastalığı ciddiyeti arasındaki ilişkinin belirlenmesi
Amaç: Bu araştırma, ST yükselmesiz miyokart infarktüsü (NSTEMI) tanısıyla yatış yapılan hastalarda algılanan stres düzeyi (ASÖ-14) ile koroner arter hastalığı (KAH) ciddiyeti arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı türde olan araştırma, Ocak 2024-Kasım 2024 tarihleri arasında, Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde NSTEMI tanısıyla acil servise kabul edilen ve Koroner ve Kalp Damar Cerrahisi yoğun bakım ünitesine yatışı yapılan 240 hasta ile yürütüldü. Verilerin toplanmasında "Hasta Soru Formu", "Algılanan Stres Ölçeği-14", "SYNTAX skoru" ve "GRACE risk skoru" kullanıldı. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hastaların yaş ortalaması 60,75±11,75 yıl ve %72,5'i erkek olduğu belirlendi. Araştırma kapsamına alınan hastaların ASÖ-14 puan ortalamalarının 31,70±6,71, SYNTAX puan ortalamaları 11,90±9,21 ve GRACE puan ortalamaları 101,27±24,48 olduğu saptandı. Hastaların SYNTAX skoru ile ASÖ-14 puanı (r=0,0550; p<0,001) ve GRACE skoru (r=0,555; p<0,001) arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu bulundu. Katılımcıların ASÖ-14 puanı ile GRACE skoru arasında ise pozitif yönde zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlendi. (r=0,261; p<0,001) Sonuçlar: NSTEMI'li hastalarda algılanan stres düzeyinin ortalamanın üzerinde olduğu ve artan stres yükünün koroner arter hastalığının ciddiyetini artırdığı tespit edildi. Bu sonuçlar doğrultusunda hastaların stres düzeyini azaltmaya yönelik hemşirelik girişimlerinin uygulanması önerilmektedir
1980-2020 döneminde Türkiye'de dış ticaretin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri
Bir ülkenin ekonomik açıdan büyümesi ve kalkınması sürecinde dış ticaret önemli bir yere sahiptir. İktisat literatüründe yapılan araştırmalar, dış ticaretin ülkelerin ekonomik büyüme ve gelişmişlik düzeylerinde önemli bir faktör olduğunu kabul etmektedir. Ülkelerin sahip oldukları kaynakların diğer ülkelerin ihtiyaçlarına çözüm olması neticesiyle yapılan dış ticaret ülkelerin ekonomilerine önemli bir katkı sağlamaktadır. Ekonomisini sağlam temellere atan ve sürekli olarak ekonomik istikrarını koruyan ülkeler yurt içi ve yurt dışı alanlarda etkin rol oynamaktadır. Güçlü bir ekonomi alt yapısı oluşturan ülkeler yurt dışında yeni pazar ağları elde ederek kendi ülkelerine katkı sağlamaya devam ederken dış ticarette söz sahibi olmaktadırlar. Küreselleşme olgusunun kendisini her alanda hissettirmesi dünya üzerinde yaşayan ülkelerin kaçınılmaz sonu olmaktadır. Özellikle ekonomi alanında yaşanan küreselleşme hareketleri ülkeler açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Türkiye de diğer ülkeler gibi kendini küreselleşme hareketlerine dahil ederek dış ekonomide rekabet edecek önemli gelişmeleri uygulamaya çalışmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'nin 1980-2020 döneminde gerçekleştirmiş olduğu dış ticaretin ekonomi üzerine olan etkisi tablo ve grafikler aracılığıyla incelenmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar Türkiye'de uygulanan dış ticaret politikalarının ticari stratejileri ve dolayısıyla ekonomik büyüme dinamiklerini gözle görülür biçimde artırdığını göstermektedir
1901-1912 arasında Türk edebiyatında eski yeni tartışmaları
Eski-yeni tartışmaları bir edebiyat tarihinin teşekkülünü sağlayan en önemli etkendir. 1901'de Servet-i Fünûn kapatıldıktan sonra, 1905'te Çocuk Bahçesi'nde Rıza Tevfik ve Ömer Naci arasında hece-aruz tartışması yaşanmıştır. 1908'e kadar ciddi bir tartışma olmasa da mevcut dergilerdeki tartışma mahiyetinde makale ve musahabe metinleri yazılmış değerlendirilmiştir. Fecr-i Âtî topluluğu sanatçılarının verdiği eserler üzerinden de eski-yeni tartışmaları gerçekleşmiştir. Meşrutiyet döneminde daha çok Servet-i Fünûn ile Fecr-i Âtî karşılaştırmaları sonucunda eski-yeni, dünküler-bugünküler gibi isimlendirmelerle tartışmalar olmuştur. Sonrasında Genç Kalemler'in Yeni Lisan hareketi ile eski lisan-yeni lisan, hece vezni- aruz vezni tartışılmıştır. Genç Kalemler'de yine dünküler-bugünküler tartışması devam etmiştir. Bu çalışmada 1901-1908 arasındaki eski ve yeni tartışması mahiyetindeki yazılar ve 1908-1912 Meşrutiyet dönemindeki eski-yeni tartışmaları değerlendirilerek bu süreçlerin millî edebiyatı hazırlayan etkisinden bahsedilmiştir. Ayrıca eski-yeni tartışmalarının makale, musahabe gibi metinler haricinde edebî metinlere de konu olmasına dikkat çekilmiş ve örnek metinler incelenmiştir. Ayrıca Meşrutiyet döneminde ses getiren ve yeni sayılabilecek bazı edebî adımların mecmualardaki yansımalarına değinilmiştir. Eski-yeni mevzusu ile ilgili metinlerin fihristleri verilmiştir
Biyonik okuma tekniğinin ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin okuma sürelerine ve okuduklarını anlamalarına etkisi /
Teknolojinin ilerlemesi ve her şeyin gün geçtikçe daha hızlı yapılabiliyor olması, insanların herhangi bir eğitim almadan ve zaman kaybı olmadan, okuma materyalinde bazı değişikler yapılarak hem okuma hızını artırabileceği hem de etkili okumanın gerçekleşebileceği biyonik metin çalışmalarını ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmanın amacı da biyonik metinlerle gerçekleştirilen okumanın ortaokul 6. sınıf öğrencilerindeki okuma hızına etkisini gözlemlemek ve bu teknikle yapılan hızlı okumanın okuduğunu anlama oranını belirlemektir. Araştırmanın örneklemini 2022-2023 eğitim öğretim yılında Giresun ili Teyyaredüzü Şehit Ufuk Bingöl Ortaokulu 6. sınıfa devam eden ve yansız atamayla seçilmiş 20 deney grubu, 20 kontrol grubu olmak üzere toplam 40 öğrenci oluşturmaktadır. İlk olarak deney grubuna ders kitaplarından seçilen metinlerle 6 haftalık biyonik okuma ön uygulaması yapılmıştır. 7. hafta kontrol ve deney grubuna ortaokul Türkçe 6. sınıf ders kitabı okuma metinlerinden bir olay metni, bir düşünce yazısı metni ve bir de şiir olmak üzere 3 metinle uygulama yapılıp sonuçlar analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında kullanılan metinler biyonik okuma web sitesi üzerinden dönüştürülmüştür. Araştırmanın verileri okuma hızı ölçümleri ve "Okuma ve Okuduğunu Anlama Becerisi Ölçeği" aracılığıyla toplanmıştır. Ölçüm araçları araştırma yapacak kişi tarafından ders kitaplarından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden " Sontest Kontrol Gruplu Deneysel Model" yöntemleri kullanılmıştır
Giresun ilinde arıcılığın genel yapısı ve arıcılık faaliyetleri
Bu tez çalışmasında, Giresun ilinde arıcılık faaliyeti sürdürenlerin çalışma prensipleri ve temel sorunları ele alınmaktadır. Arıcılıkta uygulanan yöntemler ve arıcılık uygulamalarında karşılaşılan sorunlar hakkında bilgi vermekte ve bu durumlar Giresun ili bazında değerlendirmektedir. Giresun ilinin klimatik ve topoğrafik özellikleri dikkate alınarak bu faktörlerin arıcılık üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Giresun ilinde arı yetiştiricilerinin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellikleri, arı yetiştiriciliği, besleme, üretim, hasat durumları, arı yetiştiricilerine sunulan destek, örgütlenme ve denetim hizmetleri, arı hastalıkları, arıları kışlatma, koloni kayıpları, ürünlerin pazarlama ve ticaretinde karşılaşılan durumlar hakkında bilgiler elde edilmek için bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Arıcılık faaliyetlerini etkileyen faktörleri tespit etmek için Giresun il merkezi ve merkeze bağlı 15 ilçesinde Giresun Arıcılar Birliğine kayıtlı olan, 150 arı işletmecisine yüz yüze anket uygulanmış ve istatistiksel verilere ulaşılmıştır. Arıcılık birliklerine ve işletmelerine bağlı olarak çalışan ve arıcılık faaliyeti ile uğraşan insanlarla doğrudan saha içinde uygulanan yüz yüze anket formalarının sonuçları, araştırmanın veri kaynaklarını oluşturmaktadır
Çocuklara yönelik sinema filmlerinin Türkçenin söz varlığı unsurları bakımından incelenmesi
Çocukların hayatında önemli bir yeri olan çizgi filmler ve çocuklara yönelik sinema filmleri çocukların ilgisini en çok çeken ürünlerdendir. Çocuklar gününün önemli bir bölümünü ekran karşısında geçirirler ve en sevdikleri aktivitelerden biri de sinemaya gitmektir. Bundan dolayı çocuklara yönelik yayınlanan ürünler çocukların dil gelişiminde büyük önem taşımaktadır. Kullanılan cümleler nitelikli ve çocukların kelime dağarcığını geliştirecek şekilde olmalıdır. Çalışmada nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden olan temel araştırma modeli ile modellenmiştir. Veri toplama aracı olarak da doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. İncelemeye konu çocuklara yönelik sinema filmlerindeki söz varlığı unsurlarından atasözleri, deyimler, kalıp sözler ve ikilemeler tespit edilmiştir. Seçilen sinema filmleri izlenme oranları ve aynı serinin devamı olmaması şartlarıyla belirlenmiş ve araştırmada bu şartları taşıyan 3 yerli ve 3 yabancı film seçilmiştir. Çalışmada belirlenmiş söz varlığı unsurlarının toplam adetinin 1452 olduğu tespit edilmiş ve bunların 865'inin kalıp söz, 42 adetinin ikileme, 545 adetinin deyim olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İncelemesi yapılan sinema filmlerinin hiçbirinde bir atasözüne ulaşılamamıştır. İncelenen çocuklara yönelik çizgi filmlerin atasözleri dışında belirlenen Türkçenin söz varlığı unsurlarına belli bir düzeyde yer verdikleri ve dolayısıyla bu ürünlerin çocukların söz varlığını geliştirebilir durumda oldukları sonucuna varılmıştır
Ordu ili sahillerinde (Türkiye) mikroplastik karekterizasyonu, bolluğu ve dağılımı
Denizlerimizi kirleten en yaygın malzemelerden biri olan plastikler, artık küresel çapta ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu plastikler, çevremizde uzun süre kalıcılık gösterir ve giderek mikroplastik adını verdiğimiz çok daha küçük parçacıklara dönüşürler. Bu çalışması kapsamında, Ordu İli sahillerinden, 6 farklı istasyondan alınan kum ve deniz suyu numunelerinde, mikroplastik profili detaylı bir şekilde incelenmiştir. Mikroskopik ve μ-FTIR spektroskopu kullanılarak yapılan analizler sonucunda, kum ve deniz suyu numunelerinde mikroplastiklerin varlığı belirlenmiş ve bunların karakterizasyonu bolluğu ve dağılım özellikleri ortaya konmuştur. Bu çalışmada, sediman örneklerinde 291,11 öğe kg-1 ve su örneklerinde 0,263 öğe L-1 mikroplastik bulunmuştur. En fazla lif ve film tipi mikroplastik parçalarına rastlanmış olup, bu parçaların genellikle mavi ve saydam renklerde olduğu tespit edilmiştir. Mikroplastiklerin yaygın olarak 0-50µm boyut aralığında (%50,71) olduğu ve tespit edilen mikroplastiklerin 800 µm'den daha büyük olmadığı gözlemlenmiştir. Gözlemlenen Mikroplastik çeşitlerinden çoğunlukla (%46) Polietilen ve bunu sırayla, Polipropilen (%19), Polisitren (%16), Polivinil Asetat (%15) ve Polirtilen Tereftelat (%4) takip etmiştir. Sonuç olarak, mikroplastikler insan sağlığına ve çevreye yönelik ciddi tehditler oluşturmakta ve denizlere bırakılan atıkların neden olduğu riskin azaltılması için öncelikle atık üretiminin azaltılması, gerekli önlemlerin alınması, izleme çalışmalarının yapılması ve gerekli giderim yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir
Batı vizöründen Doğu'ya bakmak: Arabesk filmlerde oryantalist söylemin yeniden üretimi
Bu tez, arabesk kültürün iki önemli çıktısından biri olan arabesk filmlerde oryantalist söylemin yeniden üretimini konu edinmektedir. Kültürel metinler aracılığıyla kendi coğrafyasını veya toplumunu temsil etme eylemini üstlenen Doğulu sanatçı, oryantalist söylemin yeniden üretimine neden olan Batı üretimi temsillere bilinçli veya bilinçsiz olarak başvurabilmektedir. Bu çalışma da arabesk filmlerde söz konusu klişelerin benzer biçimde kullanıldığını ve Türkiye'de oryantalist söylemin sadece Batı değerlerini içselleştirmiş sanatçıların temsilleri aracılığıyla üretilmediğini göstermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda örneklem olarak seçilen beş film, eleştirel söylem çözümlemesinin sunduğu çok katmanlı bir yapı içerisinde çözümlenmiştir. Elde edilen bulgular, arabesk filmlerin gerek dramatik gerekse teknik unsurları bakımından oryantalist söylemin yeniden üretimine neden olduğunu göstermiştir. Arabesk filmlerde oryantalist söylemin taşıyıcısı olma rolünü yönetmenlerin, senaristlerin, bu filmlerde başrol olan ses sanatçılarının ve yan rollerde yer alan oyuncuların üstlendiği anlaşılmıştır. Ayrıca oryantalist söylemin yeniden üretimine neden olmasının yanı sıra arabesk filmler aracılığıyla modernlik karşıtı bir söylemin de açığa çıktığı belirlenmiştir
Afet ve acil durum yönetimi başkanlığı tarafından verilen afet gönüllülüğü eğitimlerinin gönüllüler tarafından değerlendirilmesi
Bu araştırmanın amacı, Afet ve Acil Durum Başkanlığı Gönüllülük Sistemi üzerinden verilen afet gönüllülüğü eğitimlerini, afet gönüllerinin görüşlerine dayanarak değerlendirmektedir. Bununla birlikte; afet gönüllülerinin verilen eğitimlere yönelik görüşlerinde cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim düzeyi ve meslek değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği de araştırılmıştır. Bu amaçları gerçekleştirmek için araştırmada nicel verilerle nitel verilerin birlikte değerlendirildiği karma araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini; basit seçkisiz örneklem yöntemiyle seçilen, Afet ve Acil Durum Başkanlığı Gönüllülük Sistemi üzerinden afet eğitimi alan 653 kişi oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak; araştırmacı tarafından geliştirilen ''afet gönüllüleri görüşleri anket formu'' kullanılmıştır. Anket etik izin alındıktan sonra afet gönüllülerine çevrimiçi olarak Google Form aracılığıyla uygulanmıştır. Elde edilen nicel veriler IBM SPSS 23.0 istatistik programında analiz edilmiştir. Verilerin analizinde non-parametrik testlerden Mann- Whitney-U testi, Kruskal Wallis-H testi ve çoklu karşılaştırma testlerinden Bonferroni Posthoc Testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre; katılımcıların AFAD Gönüllülük Sistemine yönelik görüşlerinin olumlu olduğu tespit edilmiştir. Afet gönüllülerinin afet eğitimlerine yönelik görüşlerinde cinsiyet, medeni durum ve meslek değişkenlerinde anlamlı bir fark bulunmadığı, yaş ve eğitim faktörü değişkenlerinde ise anlamlı farklılık bulunduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuçlar ilgili alanyazın ile tartışılarak öneriler sunulmuştur
Fen bilimleri öğretmenlerinin kütle ve ağırlık konusundaki pedagojik alan bilgileri
Pedagojik alan bilgisi (PAB) konuyu öğrencilerin anlayabileceği hale dönüştürme bilgisi olarak tanımlandığından öğretmen yeterlikleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Konuya göre değişen bu bilgi çeşidi öğretmenlerin öğretim uygulamaları üzerinde etkili olduğu için, bu çalışma ile fen bilimleri öğretmenlerinin kütle ve ağırlık konusunda sahip oldukları pedagojik alan bilgilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Özel durum yönteminin benimsendiği çalışmada veri toplama aracı olarak bir PAB testi kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen test, alan bilgisi, öğrenci ön bilgisi, öğrenci zorlukları bilgisi ve öğretim yöntemleri ve sunum bilgisi şeklindeki bilgi türlerini içermektedir. Çalışma dört farklı ilde Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okullarında çalışan 14 fen bilimleri öğremeni ile yürütülmüştür. Katılımcılar kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Veriler tümden gelimli analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Bulgular öğretmenlerin testin alan bilgisi bölümünden diğer bilgi alanlarına göre daha yüksek puanlar aldıklarını göstermiştir. Öğrenci bilgisi bileşenlerine bakıldığında, öğretmenlerin öğrencileirn karşılaşabilecekleri zorluklar hakkındaki bilgilerinin, öğrencilerin sahip olabilecekleri ön bilgler hakkındaki tahminlerinden daha fazla olduğu belirlenmiştir. Öğretim yöntemleri ve sunum bilgisi bölümünden alınan puanlar, öğretmenlerin öğretmen merkezli yaklaşımları ve yöntemler hakkında daha fazla bilgi sahibi oldukları ve bunları öğretimde kullanmayı tercih ettiklerini ortaya koymuştur. Çalışma katılımcı öğretmenlerin kütle ve ağırlık konusundaki alan bilgilerinin iyi olmasına karşın, pedagojik alan bilgilerinin gelişmesi gerektiğini ortaya koymuştur