97 research outputs found
MOBİLYADA TÜKETİCİ TERCİHLERİ VE TASARIM BEKLENTİLERİ
Tasarım genel anlamda bir planın gerçekleştirilmesi ve bir ürünün görünüş ve fonksiyonlarına karar verilmesi sürecidir. Günümüzde pek çok üretici tasarımın önemini tüketicinin tasarım beklentilerini karşılamak üzere oluşturulan üretim ve satış stratejisi olarak vurgulamaktadır. Tüketici mobilya satın alırken, zevkine uygun seçim yaparken fiyat konusunu da göz önünde bulundurmak zorundadır. Mobilya satın alındığında uzun süre kullanılan bir üründür. Bu anlamda tüketiciler fiyat, estetik ve konfor özelliklerinin yanı sıra kalite ve dayanım özelliğini de göz önünde bulundurmaktadır. Gelir düzeyi yükseldikçe tüketici, satın alacağı mobilyalarda değeri sadece fiyat ile ölçmemektedir. Tasarım değeri de önem kazanmaktadır. Bu da yüksek standartlarda üretim gereğini beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada tüketicinin kişisel yaşam ortamlarını oluştururken tercihlerini etkileyen faktörlerle, üreticinin tasarım stratejileri incelenmektedir
Awareness raising about protection from sexual abuse in mild mental disabled children parents: Practice sample of an educationHafif zihinsel engelli çocukların ebeveynlerinde çocuk cinsel istismari konusunda farkındalık yaratma: Eğitim uygulaması örneği
Increasing awareness of the mental disabled children and their families related to sexual abuse could help them in protecting from this experience. This study was conducted to conceive awareness about sexual abuse in mental disabled children families as experimental with pre-post test design. Fifteen mild mental disabled children parents were taken to the study. Data were collected with Parent Interview Form by the researcher. Education for the parents was given with Parents Education Guide Booklets and PowerPoint presentations in 6 sessions. Ethical institute assent and written consents of the parents were taken. For analysis number, percentage and Wilcoxon tests were used.Also, parents' general knowledge scores increase in all educational subjects. İt is determined that there was a statistical difference regarding to the parents’ scores of general knowledge about all education subjects between before and after the education (p<0.05).After the study; the awareness of mental disabled children parents about protecting from a possible sexual abuse were increased as desired with educations about protecting from sexual abuse. Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file.ÖzetZihinsel engelli çocukların ailelerinin çocuk cinsel istismarı konusunda farkındalıklarının artması çocuklarının karşılaşabilecekleri olası bir cinsel istismar deneyiminden korunmaları konusunda yardımcı olabilir.Bu araştırma, zihinsel engelli çocukların ebeveynlerinde cinsel istismar konusunda farkındalık yaratmak amacıyla öntest-sontest yarı deneysel desende yapılmıştır. Araştırma 15 hafif zihinsel engelli çocuk sahip ebeveyn ile gerçekleştirilmiştir. Veriler Ebeveyn Görüşme Formu kullanılarak toplanmıştır. Eğitimler Ebeveyn Eğitimi Kılavuz Kitapçıkları ve Sunuları ile 6 eğitim oturumunda gerçekleştirilmiştir. Etik kurul onayı ve ebeveynlerden yazılı bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır. Değerlendirmede sayı, yüzdelik ve Wilcoxon testi kullanılmıştır.Ebeveynlerin tüm eğitim konularında genel bilgi puanlarının arttığı ve eğitim öncesi ve sonrası arasında istatistiksel fark olduğu (p<0.05) belirlenmiştir.Araştırma sonucunda; zihinsel engelli çocukların ebeveynlerine verilen cinsel istismardan korunma eğitimleri ile olası bir cinsel istismardan korunmada farkındalıkları istendik yönde arttırılmıştır
Value based nursing educationDeğer temelli hemşirelik eğitimi
Nursing aims to help individuals, families and society, with find solutions to health problems; and give them quality of life. Nurses provide qualified services by respecting the life, honor, individuality and integrity, values and decisions of the person whom he regards as the most valuable asset. The training of the nurses who can serve the mentioned quality is possible with the education based on the values.Nursing education is the whole of efforts to create good people, good life, good professional members and a healthy society. For this reason, it is important that nursing education has to structured to reach the cognitive, emotional and psychomotor skills aimed at giving universal values to the students. Students' awareness of certain values, production of new values, adoption and internalization of behaviors and exhibitions should be the primary responsibility of nursing education. In the literature; it is emphasized that the education programs based on universal values increase the democratic values of the individual, increase self-esteem and self-esteem significantly but the issue of how to do this is not addressed. For this reason, answers to ‘What values should education bring?’ and ‘What values, how should they be taught?’ questions in education programs should be sought.When nursing education programs are examined, it is noteworthy that the values are placed in the contents of the courses and there is no standardized structure. It should be kept in mind that today's changing student profiles and learning styles will also affect the ways in which education is based on valued. In this review, the importance of value-based nursing education will be emphasized and suggestions will be presented according to today's changing conditions.Literature review by searching primary documents of original researches on international database, making a critical and thorough evaluation of such documents. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.ÖzetHemşirelik birey, aile ve topluma yardım etmeyi, sağlık sorunlarına çözüm bularak yaşama nitelik kazandırmayı amaçlar. Hemşireler, en değerli varlık olarak gördüğü insanın yaşamına, onuruna, bireysellik ve bütünlüğüne, değerlerine ve kararlarına saygı duyarak nitelikli hizmet verir. Sözü edilen nitelikte hizmet verebilecek hemşirelerin yetiştirilmesi değerlere temellenen eğitim ile mümkündür.Hemşirelik eğitimi, iyi yaşam, iyi insan, iyi meslek üyesi ve sağlıklı bir toplum oluşturmaya yönelik çabaların bütünüdür. Hemşirelik eğitiminin, öğrencilere evrensel değerleri kazandırmayı hedefleyen bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilere ulaştıracak yapıda olması önemlidir. Öğrencilerin belirli değerlerin farkına varması, benimsemesi ve içselleştirerek davranışları yoluyla sergilemesi, hemşirelik eğitim kurumlarının öncelikli sorumlulukları arasındadır. Literatürde evrensel değerlere temellenen eğitim programlarının bireyin demokratik değerler kazanımını, özgüven ve benlik saygısını anlamlı düzeyde yükselttiği vurgulanmakta ancak nasıl yapılacağı konusu ele alınmamaktadır. Bu nedenle eğitim programlarında “Eğitim hangi değerleri kazandırmalı?” “Hangi değerler, nasıl öğretilmeli?” sorularına cevap aranmalıdır. Günümüzde değişen öğrenci profili ve öğrenme biçimlerinin eğitimde değer kazandırılmasında izlenecek yolları da etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hemşirelik eğitim programları incelendiğinde, kazandırılması hedeflenen değerlerin ders içeriklerinde yer aldığı, değer temelli eğitime ilişkin standart bir uygulamanın olmadığı dikkat çekmektedir. Bu derlemede, değer temelli hemşirelik eğitimi kapsamlı olarak incelenecek, bu amaç doğrultusunda temel ilke ve öneriler tartışılacaktır.Çalışma, uluslararası veritabanı ile ilgili orijinal araştırmaların birincil belgelerini arayarak, bu belgelerin eleştirel ve kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ile yapılmıştır
TÜRKİYE MOBİLYA ENDÜSTRİSİNE STRATEJİK BİR BAKIŞ
Mobilya endüstrisi son yıllarda gösterdiği gelişimle, Türkiye’nin hızlı büyüyen ve ticari dengesi pozitif seyreden önemli sektörlerinden biri olmuştur. Üretim değeri 19 milyara ulaşmış, 200’ü aşkın ülkeye 2,2 milyar dolar ihracat yapmıştır. Sektör yarattığı katma değerle imalat sanayi içinde % 2,38’lik bir paya sahiptir. Yeni teknoloji ve işletmecilik uygulamaları yaygınlaşmaktadır. Ancak bu olumlu göstergelere karşın, henüz dünyada Türk mobilyası imajı yeterince yerleşmemiştir. Girdilerin ve ürünlerin belgelendirilmesi yetersizdir Kurumsallaşma, kalite güvence sistemlerinin etkinliği, AB mevzuatının uygulanabilirliği tartışmalıdır. AR-GE harcamaları artmakla birlikte, üniversite-sanayi işbirlikleri yeterince değer yaratıcı görünmemektedir. Mobilya endüstrisinin Vizyon 2023 hedeflerine ulaşması, olumlu göstergelerini güçlendirmesine ve olumsuz göstergeleri düzeltmesine bağlıdır
THE REFLECTİONS OF LOCAL CULTURE TO THE PICTURES OF CHİLDREN İN 9-12 AGE GROUPS OF ŞANLIURFA PRIMARY SCHOOLS
Araştırmada Şanlıurfa Merkez okullarında okuyan 9-12 yaş çocuk
resimlerinde, yöresel özelliklerin yansımaları değerlendirilmiştir.
Araştırmanın evrenini Şanlıurfa ilindeki benzer sosyo-ekonomik ve sosyokültürel
özelliklere sahip, ilköğretim okullarında okuyan 4, 5, ve 6. sınıf öğrencileri
kapsamaktadır. Örneklemi; merkezde bulunan ve random (şans) yöntemiyle
belirlenmiş 4 ilköğretim okulundan 9-12 yaş grubu toplam 120 öğrenci
oluşturmaktadır. Araştırmada öğrencilere 6 soruluk birer ön anket uygulanmış ve
konular görsel sanatlar müfredatlarından seçilmiştir.
Araştırmada elde edilen resimler, araştırmacının, uzmanların yardımları ile
belirlediği kriterlere göre değerlendirilmiş ve analiz edilmiştir. Ön anketlerle elde
edilen bilgiler ise belirtke tablosu ile verilmiş ve sorulara verilen yanıtlar frekans ve
yüzde olarak ortaya konulmuştur. Resimler ise 3 alan uzmanı tarafından
değerlendirilmiş ve bu değerlendirmeler araştırmacı tarafından şekil ve grafiklerle
belirtilmiştir.
Araştırma sonucunda;
1. Yöresel özelliklerin, çocuk resimlerine anlatım çeşitliliği kazandırdığı ve bu
resimlerin renk, şema, mekan ve anlatımsallığa değişik şekillerde yansıdığı
gözlemlenmiştir.
2. Şanlıurfa ilinin yöresel özellikleri bakımından oldukça zengin bir kaynak
olduğu sonucuna varılmıştır.
3. Araştırmaya katılan öğrencilerin çoğunun, çizgisel gelişim basamağının
gerisinde yer aldığı belirlenmiş,bu duruma sınıf ortamlarının fazla kalabalık
oluşu, atölyelerin yetersizliği ve öğretmenlerin yanlış yönlendirmelerinin
etkileri olduğu görülmüştür.
4. Araştırmaya katılan öğrencilerin yöresel özelliklere karşı iyi bir tutum
içerisinde oldukları, bunun resimlerindeki anlatımsallığa ve uygulanan ön
anketlere verilen cevaplara yansıdığı gözlemlenmiştir.In thıs research the reflections of local culture to the pıctures of children in 9-
12 age group in Şanlıurfa schools have been evaluated.
The environment of research contains students in primary schools at the age
of 4, 5 and 6 who have common social economic backgrounds. The sample of
research has been carried out with totally 120 students at the age of 9-12 centre
schools of Şanlıurfa with the method of random. In research questionarries with 6
questions were given to students and topics were chosen rom fine arts curriculum.
The pıctures in research have been evaluated and analyzed with researchers
criterion based on specialists asistance. The ınformatıon taken with publıc
surveyform is given as emblem table and answers given to the questions are shown
as frequency and percentage. The pıctures have been considered by 3 associated
specialists and results have been shown by diagrams.
With the result of the research;
1- It has been observed that local culture provides variety of
expressions to the chıldren pıctures, colors, diagrams, places and
expressions are reflected in different ways.
2- It has been seen that the city of Şanlıurfa is a valuable resource in
terms of locak culture.
3- It has been determined that most of the students participate in
research are not succesful in terms of striation improvement andı t
has been seen that crowded classes, lack of workshops and
mısleading teachers contribute this situation.
4- It has been observed that students in survey have a good behaviour
to local cultures. This is reflected in expressions, pictures and
answers given to the questionarries
Assessment of the use of complementary and alternative medicine with respect to illness perception among individuals with chronic diseases
This study aims to assess the use of complementary and alternative medicine with respect to illness perception, among individuals with chronic diseases. The sample of this descriptive and cross-sectional study comprises 350 patients with chronic diseases, who have applied to a governmental hospital in Giresun province of Turkey. Questionnaire form and illness perception questionnaires have been used for data collection. During the analysis of the data; frequency, percentage, t test and Kruskal Wallis variance analysis have been utilized. The mean age of the patients is 6016.09. 47.1% of the patients declared that they use complementary and alternative medicine methods. It is found that the patients who use complementary and alternative medicine have significantly higher illness duration, personal control, and treatment control subscale scores (P0.05) where these are the subscales of the illness perception. According to the results of the study; knowing that the illness is of long duration, the will to have personal control over health and to control this long treatment period; complementary and alternative medicine methods are used by the patient
Life Satisfaction and Psychological Status of Mothers with Disabled Children: A Descriptive Study
WOS: 000419462100013PubMed: 28364299The purpose of this study is to determine the life satisfaction, general health conditions, and depression levels of mothers with disabled children and the problems they experienced. This descriptive study was conducted between 1 and 30 December 2014 in a rehabilitation center that renders services for totally 254 physically and mentally-disabled children in Turkey. 184 mothers participated in the study. The data were collected by using an information form, the life satisfaction scale, the general health questionnaire, and the Beck depression inventory. General Health Questionnaire scores of the mothers who had another disabled child and Beck Depression Inventory scores of the working mothers were significantly high. In addition, a significant difference was found between the scores of Life Satisfaction Scale, General Health Questionnaire, and Beck Depression Inventory by mothers who had difficulties regarding care of their children, were worried for their children, and experienced uncertainty with regard to the future
Assessment of the problematic internet use of university students and their opinions about its effects on their health
Amaç: Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımı ve sağlıklarına olan etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma, Sağlık Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören öğrencilere uygulanmıştır. Veriler sosyodemografik özellikler, internet kullanımı ve sağlığa etkileri ile ilgili sorulardan oluşan anket formu ve genelleştirilmiş problemli internet kullanım ölçeği 2 (GPİKÖ 2) ile elde edilmiştir.Bulgular: Öğrencilerin GPİKÖ 2 puan ortalaması 50,619,6 olarak belirlenmiştir. Günde 2 saat ve üzerinde internet kullananların toplam GPİKÖ 2 puanı, öz denetim yoksunluğu puanı (P0,001), duygu durumu düzenleme puanı (P0,05) ve olumsuz sonuçlar puanı (P0,05) anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Öğrenciler internet kullanımının en çok göz problemleri yaşamalarına neden olduğunu ve psikolojik olarak da olumsuz etkilerinin olduğunu belirtmişlerdir.Sonuç: İnternetin yaşamın kaçınılmaz bir parçası olduğu günümüzde sağlık üzerine olan etkileri ve bilinçli internet kullanımı ile ilgili çalışmalar yararlı olacaktırObjective: The aim of this study is to assess the problematic internet use among university students and its effects on their health.Methods: The study is applied to students who are receiving their university education at the Faculty of Health Sciences. The data are collected using a questionnaire which includes questions on socio-demographic characteristics, internet use, and its effects on health, together with the generalized problematic internet use scale 2 (GPIUS 2). Results: The mean GPIUS 2 score of the students was determined to be 50.619.6 points. For those students who were using the internet daily for 2 hours or more; the total GPIUS 2 score, deficient self-control score (P0.001), mood regulation score (P0.05) and negative outcomes score (P0.05) were significantly higher. The students Alındığı tarih: 09.01.2017 indicated that internet use had mostly affected their eyes and had negative psychological effects.Kabul tarihi: 03.03.2017 Conclusion: Since nowadays internet is an indispensable part of our daily lives, it will be useful to conduct studies about its effects on health and conscious use of the interne
İnmeli Hastalarda Disfajinin Yönetiminde Geliştirilen Kanıta Dayalı Rehberin Hasta Çıktılarına Etkisi
Özer Küçük, E., The Effect of Developed Evidence-Based Guideline for Management of Dysphagia in Stroke on Patient Outcomes, Hacettepe University, Institute of Health Sciences, Internal Medical Nursing Program PhD Thesis, Ankara, 2018This study was conducted to develop an evidence-based guide to the management of post-stroke dysphagia for nurses, to evaluate of the developed guide effects on and the satisfaction, nutritional status and length of hospital stay, the Nursing Outcomes Classification (swallowing and prevention of aspiration) and to garner the opinions of nurses on the use of this guide. The study was conducted in five stages, involving methodologic, experimental and qualitative phases. The first two stages of the research were conducted methodologically, involving the development of an evidence-based guide and tested the validity of the Turkish version of the NOC of swallowing disorders. An “Advanced Research and Clinical Practice Model Based on Close Collaboration” was used to encourage nurses to put the evidence-based information in the guides into practice. In the experimental phase of the research (time series design), the effects of the guide on nursing outcomes, satisfaction, nutritional status and length of hospital stay were evaluated. The study sample included 60 patients (30 in the experimental group, 30 in the control group) who were admitted to the neurology clinics of ANEAH hospital between October 2016 and June 2018 with a diagnosis of acute stroke, and who met the study inclusion criteria. The results of the study revealed that the evidence-based guide has a positive effect on the nursing outcomes of prevention of aspiration and patient satisfaction (p0,05). The final phase of the research, designed as a qualitative study, evaluated the opinions of the participating nurses on the use of the evidence-based guide. The study found that the use of the guide by the nurses improved patient safety, care quality, professional competence, and patient and nurse satisfaction. Furthermore, this recently developed guide was defined as a valuable source, facilitating access to evidence-based knowledge. Based on these findings, it is suggested using the evidence-based guide developed for nurses in the management of dysphagia in stroke patients.
Keywords: stroke, dysphagia, evidence-based, nursing, guidelineİÇİNDEKİLER
ONAY SAYFASI iii
YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iv
ETİK BEYAN V
TEŞEKKÜR Vİ
ÖZET Vİİ
ABSTRACT Vİİ
İÇİNDEKİLER İX
SİMGELER VE KISALTMALAR Xİİ
ŞEKİLLER Xİİİ
TABLOLAR XİV
1. GİRİŞ 1
1.1. Problem Tanımı ve Önemi 1
1.2. Araştırmanın Amacı 5
1.3. Araştırmanın Hipotezleri 5
1.4. Araştırmanın Etik Yönü 6
2. GENEL BİLGİLER 7
2.1. İnme 7
2.1.1. İnme Tanımı ve Sıklığı 7
2.1.2. İnmeli Hastalarda Gelişen Komplikasyonlar 7
2.1.3. İnme ve Disfaji 8
2.2. Disfaji Yönetiminde Hemşirelik Yaklaşımları 9
2.2.1. Tedavi Yöntemleri 9
2.2.2. Güvenli Beslenme Stratejileri 10
2.2.3. Disfajide Ağız Bakımı Uygulamaları 11
2.2.4. Beslenme ve Hidrasyonun Sürdürülmesine Yönelik Müdehaleler 12
2.2.5. Hasta ve Sağlık Personelinin Eğitimi 13
2.3. Kanıta Dayalı Klinik Uygulama Rehberleri 14
2.3.1. Klinik Uygulama Rehberlerinin Özellikleri 15
2.3.2. Kanıta Dayalı Klinik Uygulama Rehberi Geliştirme 15
2.3.3. Kanıta Dayalı Rehberin Uygulanması 17
2.3.4. Kanıta Dayalı Rehberlerin Hemşirelik Uygulamalarinda Kullanımı 18
2.4. Kanıta Dayalı Hemşirelik ve Uygulama Modellleri 19
2.4.1.Araştırma Kullanımı ve Kanıta Dayalı Uygulama 19
2.4.2. Kanıta Dayalı Hemşirelik Uygulama Modelleri 19
2.4.3. ARCC Model - Yakın İşbirliğine Dayalı İleri Araştırma ve Klinik
Uygulama Modeli (YİDAKUM) 21
2.5. Hemşirelik Sınıflama Sistemleri 23
2.5.1. Hemşirelik Çıktıları Sınıflama Sistemi (NOC) 24
2.5.2. NOC Yutma Bozukluğu Çıktıları 26
3. GEREÇ VE YÖNTEM 27
3.1. Araştırmanın Şekli 27
3.2.Araştırmanın Yeri ve Zamanı 27
3.3.Araştırmanın Evreni ve Örneklemi 27
3.4.Örneklem Seçimi 29
3.5.Verilerin toplanması 31
3.5.1.Veri Toplama Araçları 31
3.6. Araştırmanın Uygulaması 36
3.7.Verilerin Değerlendirilmesi 46
4. BULGULAR 48
4.1. Hastaların Sosyo-Demografik ve Tıbbi Özelliklerine İlişkin Bulgular 49
4.2. Kontrol ve Müdahale Grubundaki Hastaların Değişkenlere
Karşılaştırılmasına ilişkin Bulgular 51
4.3. Kanıta Dayalı Rehberin Kullanımına Ilişkin Hemşirelerin Görüşlerine
Ait Bulgular 52
5. TARTIŞMA 60
6. SONUÇ VE ÖNERİLER 68
6.1.Sonuçlar 68
6.2.Öneriler 68
7. KAYNAKÇA 69
8. EKLER
Ek-1: Tez Çalışması ile İlgili Etik Kurul İzinleri
Ek-2: Tez Çalışması Orjinallik Raporu
Ek-3: Tez Çalışması ile İlgili İzin Yazılar
Ek-4: Yutma Bozukluğu NOC çıktıları ölçeği (Türkçe uyarlaması)
Ek-4: Hasta Bilgi Formu
Ek-5: NIH (Ulusal Sağlık Enstitüleri) İnme Skalası
Ek-6: Modifiye Barthel İndeksi
Ek-7: Mini Nutrisyonel Değerlendirme Testi Kısa formu
Ek-8: Newcastle Hemşirelik Bakımından Memnuniyet Ölçeği
Ek-9: Yatak Başı Yutma Değerlendirme Testi
Ek-10: Yutma Bozukluğu NOC çıktıları ölçeği (Türkçe uyarlaması)
Ek-11: Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu
Ek-12: ’Hemşirelerin Tanıtıcı Bilgi Formu
Ek-13:Davies Tekniğine Göre Ölçeğin Maddelerinin Kapsam Geçerlilik Çalışması
Ek-14: Yutma Bozukluğu NOC çıktıları ölçeği (İngilizce orjinal versiyonu)
Ek-15:Kanıta dayalı rehber geliştirme basamakları
Ek-16: İnmeli Hastalarda Disfajinin Yönetiminde Hemşirelere Yönelik Kanita Dayalı Rehber
Ek-15: Disfaji yönetimi ile ilgili hazırlanan broşürler
Ek-16: Disfaji yönetimi ile ilgili hazırlanan afişler
9.ÖZGEÇMİŞÖzer Küçük, E., İnmeli Hastalarda Disfajinin Yönetiminde Geliştirilen Kanıta Dayalı Rehberin Hasta Çıktılarına Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İç Hastalıkları Hemşireliği Programı Doktora Tezi, Ankara, 2018. Bu çalışmanın yapılma amacı, inme sonrası disfaji yönetiminde hemşirelere yönelik kanıta dayalı rehber geliştirilmesi, geliştirilen rehberin NOC çıktıları (Yutma durumu, Aspirasyonun önlenmesi), memnuniyet, beslenme durumu ve yatış gün sayısına etkisinin değerlendirilmesi ve rehberin kullanımına ilişkin hemşire görüşlerinin belirlemesidir. Çalışma metodolojik, deneysel ve nitel tasarımda beş aşamada gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ilk iki aşaması, metodolojik olarak yürütülmüştür. Metodolojik aşamada kanıta dayalı rehber geliştirilmiş ve Yutma bozukluğu NOC çıktılarının Türkçeye dil geçerliliği test edilmiştir. Çalışmada hemşirelerin geliştirilen rehberde yer alan kanıta dayalı bilgileri, uygulamaya aktarmalarını geliştirmek için “Yakın İşbirliğine Dayalı İleri Araştırma ve Klinik Uygulama Modeli” kullanılmıştır. Araştırmanın deneysel (zaman serileri tasarımı) tasarımına uygun olarak yürütülen aşamasında rehberin NOC çıktılarına, memnuniyet, beslenme durumu ve yatış gün sayısına etkisi değerlendirilmiştir. Araştırmanın örneklemine; Ekim 2016 –Haziran 2018 tarihleri arasında ANEAH hastanesinin nöroloji kliniğine akut inme tanısı ile yatışı yapılan, araştırma kriterlerine uyan 30’u deney 30’u kontrol grubunda toplam 60 hasta alınmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; kanıta dayalı rehberin hasta memnuniyeti ve aspirasyonun önlenmesi NOC çıktısını olumlu etkilediği (p0,05). Araştırmanın son aşaması, kanıta dayalı rehberin kullanımına ilişkin hemşirelerin görüşlerini belirlemek için nitel araştırma tasarımında yürütülmüştür. Çalışmamızda, hemşirelerin rehber kullanımının, hasta güvenliği, bakım kalitesi, mesleki yeterlilik, hasta ve hemşire memnuniyetini artırdığı belirlenmiştir. Ayrıca geliştirilen rehber, kanıta dayalı bilgiye ulaşımı kolaylaştıran bir kaynak olarak tanımlanmıştır. Bu sonuçlara göre; hemşirelerin inmeli hastalarda, disfaji yönetiminde hemşirelere yönelik geliştirilen kanıta dayalı rehberin kullanılması önerilir.
Anahtar kelimeler: inme, disfaji, kanıta dayalı, hemşirelik, rehbe
- …