90 research outputs found

    Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarının Sürdürülebilirlik Bilinci Açısından İncelenmesi

    Get PDF
    Sürdürülebilirlik, çevre ile insan etkileşiminde çevrenin en doğal haliyle korunması, insanın çevre üzerindeki olumsuz etkilerini çevreyi geri kazanabilmek adına düzenlemesi biçiminde tanımlanabilir. Çevresel konuların ele alınmasında ve çevreye yönelik bilinç kazandırılmasında önemli bir yere sahip olan sosyal bilgiler dersi öğrencilerde çevreye karşı bilgi, tutum ve katılım sağlamayı amaçlamaktadır. Sosyal bilgiler dersinin bu amaçlarını gerçekleştirmesinde önemli materyallerden biri de ders kitaplarıdır. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışma ile sosyal bilgiler dersinde eğitim materyallerinden olan ders kitaplarının sürdürülebilirlik bilincine yer verme durumu açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın veri kaynağını 2020-2021 eğitim öğretim yılında okutulmak üzere basılmış 4., 5., 6. ve 7. sınıf sosyal bilgiler ders kitapları oluşturmaktadır. Nitel araştırma yaklaşımının benimsendiği bu araştırmada doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırma sonuçları sosyal bilgiler 4., 5., 6. ve 7. sınıf ders kitaplarında sürdürülebilirlik bilincine yönelik ünite ve konulara yer verildiğini ancak bu içeriğin sürdürülebilirlik bilinci kazandırma bağlamında sınırlı olduğunu göstermektedir. 4., 5., 6. ve 7. sınıf sosyal bilgiler ders kitaplarında sürdürülebilirlik bilincini kazandırmayı amaçlayan çalışmaların ise açık uçlu sorular, okuma parçaları, proje çalışmaları, çoktan seçmeli sorular ve araştırma soruları olarak çeşitlendirildiği görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayalı olarak sosyal bilgiler ders kitaplarında sürdürülebilirlik bilincini kazandırmaya yönelik ünite, konu ve çalışmaların sayısının artırılması ile sosyal bilgiler ders kitaplarının diğer derslerin kitapları ile karşılaştırılarak incelenmesi önerilmiştir

    Heavy Workload of Nurses and Effects of It on Sleep/Rested Levels

    Get PDF
    DergiPark: 378985tmsjAims: In this definitive cross-sectional survey study, it has been aimed to research the effect of nurse workload increase on degradation of the sleep quality and daytime sleepiness.Methods: 204 volunteer nurses who work in Trakya University Faculty of Medicine Hospital clinics have attended to this study. In the survey , TISS-28 (Therapeutic Intervention Scoring System-28) for workload, Epworth Sleepiness Scale for evaluating the sleepiness and Pittsburg Sleep Quality Index have been used. TISS28 scale data has been divided into 4 sub-groups and compared to the rates it has got from the Epworth Sleepiness Scale and Pittsburgh Sleep Quality Index and a meaningful relationship between them has been looked for.Results: In relation to workload nearly half of the cluster (n:82) can be seen in the 2nd sub-group (p lt;0.05). We can accept that general nurse population spends a standart shift. In addition, there is a distinct statistical relationship between the degredation of sleepiness( Pittsburgh and Epworth) with the increase in the nurse workload(TISS-28). Conclusion: The increase of the nurse workload causes the degradation of the sleep status ad worsens the rested status. The degradation of the rested status and the sleep routines of the nurses, threats their health in the physical and mental way and on the other hand reduces the work effectiveness in the hospitals and causes a lot of stress and the other stress related problems in the work areas. In order to prevent this, the work condition of the nurses should be improved, their shift hours and workloads should be adjusted so as to not to disrupt their sleep statu

    Elderly and aged asthma have different characteristics: results of a multicenter study

    Get PDF
    Background/aim: Characteristics of asthma in the elderly population is not well-known. The aim of the present study was to evaluate asthma in the elderly population, to compare disease characteristics between patients diagnosed <60 (aged asthma) and ≥60 (elderly asthma) years of age. Materials and methods: The study was a prospective, multicenter, cross-sectional type. A questionnaire was filled out to patients 60 years of age and over, that have been followed for asthma for at least 3 months. Asthma Control Test (ACT), eight-item Morisky Medication Adherence Scale (MMAS-8) was filled out, inhaler device technique was assessed. Results: A total of 399 patients were included from 17 tertiary care centers across the country. Mean age was 67.11 years and 331 (83%) were female. The age at asthma diagnosis was ≥60 in 146 (36.6%) patients. Patients diagnosed ≥60 years were older (p < 0.001), had higher education level (p < 0.001), more commonly had first-degree relative with asthma (p = 0.038), asthma related comorbidities (p = 0.009) and accompanying rhinitis/rhinosinusitis (p = 0.005), had better asthma control (p = 0.001), were using less controller medications (p = 0.014). Inhaler technique was correct in 37% of the patients with no difference in between the groups. Treatment compliance was better in elderly asthma patients (p < 0.001). In the multivariate logistic regression analysis, having well-controlled asthma (odds ratio = 1.61, CI = 1.04-2.51), and high medication adherence rate (odds ratio = 2.43, CI = 1.48-4.0) were associated with being in the elderly asthma group. Conclusion: The characteristics of asthma are different among patients aged 60 years and over which seems to be related to onset age of asthma. In our cohort, the elderly asthma patients had higher education level, and treatment adherence and asthma control was better. Patients diagnosed ≥60 years of age did not have more severe disease

    Teknoloji destekli argümantasyon uygulamalarının 7. sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına, kavramsal anlamalarına ve tutumlarına etkisi : kuvvet ve enerji

    No full text
    Bu araştırmanın amacı; Teknoloji destekli argümantasyon uygulamalarının 7.sınıf öğrencilerinin “Kuvvet, İş ve Enerji” konusundaki kavramsal anlamalarına, tartışmacı tutumlarına ve teknolojiye yönelik tutumlarına etkisinin olup olmadığını incelemektir. Ayrıca bu araştırmada; argümantasyon yöntemi ile öğrenim gören 7. Sınıf öğrencileriyle teknoloji destekli argümantasyon yöntemi ile öğrenim gören 7. Sınıf öğrencilerinin tartışmacı tutumlarını, teknolojiye yönelik tutumlarını ve kavramsal anlamalarını karşılaştırmak amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2018 - 2019 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Kartal ilçesinde bulunan bir devlet ilköğretim okulunda öğrenim görmekte olan 7. Sınıf öğrencilerinden 3 grup oluşturmuştur. Çalışma grubunu oluşturan birinci deney grubu 27 kişi, ikinci deney grubu 28 ve kontrol grubu ise 25 kişiden oluşmaktadır. Çalışmada, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen uygulanmıştır. Ayrıca argümantasyona dayalı öğretimin öğrencilerin kavram öğrenmeleri üzerine etkisini belirlemek çalışmanın nitel kısmını oluşturmuştur. Tartışmacı Anketi, Öğrencilerin Teknolojiye Yönelik Tutum Ölçeği, Kuvvet ve Hareket Konusu Akademik Başarı Testi, Kuvvet ve Hareket Konusu Kavram Testi kullanılarak veriler toplanmıştır. Uygulanan ölçeklerden elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. Çalışma öncesinde ve sonrasında kontrol ve deney grubuna uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerden normal dağılım gösterenlere bağımsız örneklem ttesti, normal dağılım göstermeyenlere ise Mann-Whitney U Testi uygulanmıştır. Grupların ön test son test verileri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek için ise, uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerden normal dağılım gösterenlere bağımlı örneklem t-testi, normal dağılım göstermeyenlere ise Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi uygulanmıştır. “Kuvvet ve Hareket” ünitesinde teknoloji destekli argümantasyon uygulamaları, argümantasyon uygulamalarına ve program dahilindeki uygulamalara göre öğrencilerin teknolojiye yönelik tutumlarını daha çok arttırmıştır. Teknoloji destekli argümantasyon uygulamaları ve argümantasyon uygulamaları öğrencilerin tartışmacı tutumlarını ve akademik başarılarını program dâhilindeki uygulamalara göre daha istatistiksel olarak anlamlı düzeyde etki etmiştir. Fakat öğrencilerin kavramsal anlamaları üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır. -------------------- The purpose of this research; is to investigate whether technology-supported argumentation practices affect the conceptual understanding, argumentative and technology attitudes of 7th grade students on “Force, Work and Energy”. Also in this research; it is aimed to compare the argumentative attitudes, technology attitudes and conceptual understanding of 7th grade students who are educated with argumentation method and 7th grade students educated with technology supported argumentation method. The study group of the study consisted of 3 classer of 7th grade students attending a public elementary school in Kartal district of Istanbul province in the 2018 - 2019 academic year. The first experiment group, which constitutes the study group, consists of 27 people, the second experiment group consists of 28 people and the control group consists of 25 people. In the study, a semi-experimental desing with a pre-test-final test control group was applied. In addition, the qualitative part of the study was to determine the effect of argumentation based instruction on students' concept learning. Data were collected using the argumentative survey, the students ' attitude scale for Technology, The Force and Motion subject Academic Achievement Test, The Force and Motion subject concept test. Data from the applied scales were analyzed with the SPSS program. Before and after the study, independent sample t-test was applied to those who showed normal distribution and Mann- Whitney U test was applied to those who did not show normal distribution from the data obtained from the scales applied to the control and experiment group. To determine whether there is a significant difference between the pre-test and the final test data of the groups, the Sample t-test dependent on those with normal distribution from the data obtained from the applied scales, and the Wilcoxon marked rows test was applied to those with no normal distribution. Technology-supported argumentation practices in the” force and motion "unit have increased students' attitudes towards technology more than argumentation practices and applications within the program. Technology-supported argumentation practices and argumentation practices have influenced students ' argumentative attitudes and academic achievements more positively than those in the program. But it has had no meaningful impact on students ' conceptual understandings

    Teknoloji destekli argümantasyon uygulamalarının 7. sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına, kavramsal anlamalarına ve tutumlarına etkisi : kuvvet ve enerji

    No full text
    Bu araştırmanın amacı; Teknoloji destekli argümantasyon uygulamalarının 7.sınıf öğrencilerinin “Kuvvet, İş ve Enerji” konusundaki kavramsal anlamalarına, tartışmacı tutumlarına ve teknolojiye yönelik tutumlarına etkisinin olup olmadığını incelemektir. Ayrıca bu araştırmada; argümantasyon yöntemi ile öğrenim gören 7. Sınıf öğrencileriyle teknoloji destekli argümantasyon yöntemi ile öğrenim gören 7. Sınıf öğrencilerinin tartışmacı tutumlarını, teknolojiye yönelik tutumlarını ve kavramsal anlamalarını karşılaştırmak amaçlanmıştır.Araştırmanın çalışma grubunu, 2018 - 2019 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Kartal ilçesinde bulunan bir devlet ilköğretim okulunda öğrenim görmekte olan 7. Sınıf öğrencilerinden 3 grup oluşturmuştur. Çalışma grubunu oluşturan birinci deney grubu 27 kişi, ikinci deney grubu 28 ve kontrol grubu ise 25 kişiden oluşmaktadır. Çalışmada, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel desen uygulanmıştır. Ayrıca argümantasyona dayalı öğretimin öğrencilerin kavram öğrenmeleri üzerine etkisini belirlemek çalışmanın nitel kısmını oluşturmuştur.Tartışmacı Anketi, Öğrencilerin Teknolojiye Yönelik Tutum Ölçeği, Kuvvet ve Hareket Konusu Akademik Başarı Testi, Kuvvet ve Hareket Konusu Kavram Testi kullanılarak veriler toplanmıştır. Uygulanan ölçeklerden elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. Çalışma öncesinde ve sonrasında kontrol ve deney grubuna uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerden normal dağılım gösterenlere bağımsız örneklem ttesti, normal dağılım göstermeyenlere ise Mann-Whitney U Testi uygulanmıştır. Grupların ön test son test verileri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek için ise, uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerden normal dağılım gösterenlere bağımlı örneklem t-testi, normal dağılım göstermeyenlere ise Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi uygulanmıştır.“Kuvvet ve Hareket” ünitesinde teknoloji destekli argümantasyon uygulamaları, argümantasyon uygulamalarına ve program dahilindeki uygulamalara göre öğrencilerin teknolojiye yönelik tutumlarını daha çok arttırmıştır. Teknoloji destekli argümantasyon uygulamaları ve argümantasyon uygulamaları öğrencilerin tartışmacı tutumlarını ve akademik başarılarını program dâhilindeki uygulamalara göre daha istatistiksel olarak anlamlı düzeyde etki etmiştir. Fakat öğrencilerin kavramsal anlamaları üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır.--------------------The purpose of this research; is to investigate whether technology-supported argumentation practices affect the conceptual understanding, argumentative and technology attitudes of 7th grade students on “Force, Work and Energy”. Also in this research; it is aimed to compare the argumentative attitudes, technology attitudes and conceptual understanding of 7th grade students who are educated with argumentation method and 7th grade students educated with technology supported argumentation method.The study group of the study consisted of 3 classer of 7th grade students attending a public elementary school in Kartal district of Istanbul province in the 2018 - 2019 academic year. The first experiment group, which constitutes the study group, consists of 27 people, the second experiment group consists of 28 people and the control group consists of 25 people. In the study, a semi-experimental desing with a pre-test-final test control group was applied. In addition, the qualitative part of the study was to determine the effect of argumentation based instruction on students' concept learning. Data were collected using the argumentative survey, the students ' attitude scale for Technology, The Force and Motion subject Academic Achievement Test, The Force and Motion subject concept test. Data from the applied scales were analyzed with the SPSS program. Before and after the study, independent sample t-test was applied to those who showed normal distribution and Mann- Whitney U test was applied to those who did not show normal distribution from the data obtained from the scales applied to the control and experiment group. To determine whether there is a significant difference between the pre-test and the final test data of the groups, the Sample t-test dependent on those with normal distribution from the data obtained from the applied scales, and the Wilcoxon marked rows test was applied to those with no normal distribution.Technology-supported argumentation practices in the” force and motion "unit have increased students' attitudes towards technology more than argumentation practices and applications within the program. Technology-supported argumentation practices and argumentation practices have influenced students ' argumentative attitudes and academic achievements more positively than those in the program. But it has had no meaningful impact on students ' conceptual understandings

    yurdakök pediatri

    No full text

    An Analysis of the Role of Organizational Cynicism on Organizational Happiness According to Primary and Secondary School Teachers' Perceptions

    No full text
    Bu araştırma öğretmenlerin algılarına göre örgütsel sinizm ve örgütsel mutluluk arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Rize ilinin Çayeli ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretimde görev yapmakta olan 300 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın modeli, ilişkisel tarama modelidir. Elde edilen verilerin analizinde t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin örgütsel sinizm düzeyleri, medeni durum ve çalıştığı kurum değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterirken; cinsiyet, yaş ve hizmet yılı değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Bununla beraber öğretmenlerin örgütsel mutluluk algıları cinsiyet, yaş, medeni durum, çalıştığı kurum ve hizmet yılı değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin algılarına göre örgütsel sinizm ve örgütsel mutluluk arasında negatif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunduğu ve örgütsel sinizmin örgütsel mutluluğun anlamlı bir yordayıcısı olduğu görülmüştür.This research was carried out with the aim of determining the relationship between organizational cynicism and organizational happiness according to teachers’ perceptions. The research sample consisted of 300 teachers working at primary and secondary public schools in Çayeli, Rize. The research model is correlational survey model. t-Test, One-Way Analysis of Variance (ANOVA), correlation and regression analyses were used in order to analyse the data acquired from this research. As a result of the research, teachers’ level of organizational cynicism did not show the meaningful differences in the variables of gender, age and years of service. However, there was a meaningful difference in the variables of marital status and the organization where s/he works. In addition, teachers’ perception of organizational happiness showed no meaningful difference in the variables of gender, age, marital status, the organization where s/he works and years of service. This research indicated that there is a meaningful relationship in negative direction between organizational cynicism and organizational happiness, and organizational cynicism is a significant predictor of organizational happiness

    An analysis of relationship between schools' DNA profiles and organizational happiness according to the perception of teachers

    No full text
    This research was carried out with the aim of determining the relationship between schools' DNA profiles and organizational happiness according to teachers' perceptions. The research sample consists of 404 teachers who work at primary or secondary public schools in Rize, Turkey. The research model is a correlational survey model. As a result of the research, the resilient organizations have the highest perception level among the school DNA profiles according to the perceptions of teachers. In addition, it has been found out that a positive relationship exists between healthy organizations and organizational happiness and a negative relationship exists between unhealthy organizations and organizational happiness. Finally, school DNA profiles significantly predict organizational happiness and explain 35% of the variation occurred in organizational happiness

    İKTİSADİ, MALİ VE FİNANSAL UYGULAMALARIN AMPİRİK SONUÇLARI Cilt 2 – Maliye ve Finans Uygulamaları

    No full text
    Bu çalışmada üniversitede eğitim gören öğrencilerin finansal risk alma eğilimlerini etkileyen faktörler analiz edilecektir. Çalışmada, finansal risk algılarına yönelik davranış ve beklentilerinin tespit edilerek girişimcilik eğilimlerine yönelik tutumlarının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Özellikle üniversite eğitimi alan gençler arasında yenilikçi fikirlerin oluşması ve girişimcilik eğilimlerinin arttırılmasına yönelik çalışmalar ve teşvikler son yıllarda artmıştır. Bu girişimcilik ortamında bireylerin finansal risk algılarının ve ekonomik yapıya yönelik analizlerinin önemi yeni bir iş kurma fırsatını değerlendirilmesinde büyük önem arz etmektedir. Çalışmada üniversite öğrencilerinin özellikle risk alma eğilimlerine etki eden demografik özelliklerinin yanı sıra girişimcilik eğilimleri de incelenmiştir. Özellikle girişimci bireylerin kişilik yapıları ile risk algıları arasındaki ilişki birçok alanda incelenmektedir. Risk alma eğilimlerinin girişimcilerin hedeflerine ulaşmasında ve kararlarında etkisi kaçınılmazdır. Özellikle aile, eğitim, yaş, ekonomik koşullar gibi faktörlerden etkilenen girişimci ortamı üniversite öğrencileri açısından nasıl algılandığına yönelik bir analiz yapılmıştır. Çalışmada, Pandemi dönemi öncesi ve sonrasında gerçekleşen değişimleri de dikkate alarak analiz yapılmıştır. Çalışma sonucunda, erkek öğrencilerin risk tolerans değeri kadın öğrencilere göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Üniversitede yer aldıkları sınıflara göre risk toleranslarının farklılaştığı ve kendi işini yapmak isteyen öğrencilerinin yine yüksek risk toleransına sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Pandemi risk tolerans değerleri arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkarmamıştır
    corecore