Poly[triaquabis­(μ2-3-carboxy­pyrazine-2-carboxyl­ato)dilithium(I)]

In the title compound, [Li2(C6H3N2O4)2(H2O)3]n, the coordination number for both independent Li+ cations is five. One of the Li+ ions has a distorted trigonal–bipyramidal geometry, coordinated by one of the carboxyl O atoms of a 3-carboxy­pyrazine-2-carboxyl­ate ligand, two O atoms from two water mol­ecules, and an N and a carboxyl­ate O atom of a second 3-carboxy­pyrazine-2-carboxyl­ate ligand. The other Li+ ion also has a distorted trigonal–bipyramidal geometry, coordinated by one water mol­ecule and two 3-carboxy­pyrazine-2-carboxyl­ate ligands through an N and a carboxyl­ate O atom from each. One of the carboxyl groups of the two ligands takes part in an intra­molecular O—H⋯O hydrogen bond. The stabilization of the crystal structure is further assisted by O—H⋯O, O—H⋯N and C—H⋯O hydrogen-bonding inter­actions involving the water mol­ecules and carboxyl­ate O atoms

Poly[[diaqua­caesium(II)]bis­(μ3-3-carboxy­pyrazine-2-carboxyl­ato)]. Corrigendum

Corrigendum to Acta Cryst. (2007), E63, m1783–m1784

1,4-Diferrocenylbutane-1,4-dione

In the crystal structure of the title compound, [Fe2(C5H5)2(C14H12O2)], each carbonyl group is coplanar with the adjacent cyclo­penta­dienyl ring, thus maximizing the π-orbital overlap and electronic inter­actions between the groups. In the crystal structure, there are inter- and intra­molecular C—H⋯O contacts

Torasik Ekspansiyon ve Göğüs Kafesi Genişlemesine Yönelik Farklı Mobilizasyon Tekniklerinin Anlık Etkisinin Karşılaştırılmasına Dair Pilot Çalışma

Amaç: Bu çalışma iki farklı mobilizasyon tekniğinin torakal kifoz, torakal hareket açıklığı ve göğüs kafesi ekspansiyonuna anlık etkisini belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya gönüllü 20 asemptomatik birey katıldı. Randomizasyonla belirlenen 9 kişi deney grubunda, 11 kişi ise kontrol grubunda yer aldı. Deney grubuna torasik aksesuar ve fizyolojik mobilizasyon tekniği, kontrol grubuna ise self torasik mobilizasyon tekniği uygulandı. Katılımcıların torakal kifoz ve torakal hareket açıklığı fotogrametre yöntemiyle belirlendi. Torakal ekspansiyonları ise 5. ve 10. torakal vertebra seviyelerinden yapılan göğüs duvarı çevre ölçümüyle belirlendi. Ölçümler uygulama öncesi uygulama sonrası ve uygulamadan 1 saat sonra tekrarlandı. Bulgular: Kifoz (F (2, 0,43) =10,40, p> 0,05), torakal hareket açıklığı (F (2, 8,74) =1,06, p> 0,05) ve göğüs ekspansiyonu (F (2, 10,33) =0,59, p> 0,05) uygulama öncesi uygulama sonrası ve uygulamadan bir saat sonra yapılan ölçümler arasında fark bulunamadı. Sonuç: Tek seans uygulanan torasik aksesuar ve fizyolojik mobilizasyon tekniği veya self torasik mobilizasyon tekniği kifoz açısı, torakal fleksiyon ekstansiyon hareket açıklığı ve göğüs kafesi ekspansiyonu üzerine etkili olmamaktadır

Edmonds Öğrenme Stilleri Belirleme Ölçeğinin Türkçeye Uyarlama Çalışması

Bu araştırmanın amacı, Reinert (1976) tarafından geliştirilen Edmonds Öğrenme Stilleri Belirleme Ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanarak geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılmasıdır. Tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilen bu araştırmanın örneklem grubu, Karabük Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nda A2 düzeyinde öğrenim gören 356 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Geçerlik çalışmaları kapsamında öncelikle bir uzman grubu tarafından ölçeğin Türkçe’ye çevirisi gerçekleştirilmiş, bu çeviri ile orijinal ölçek maddeleri karşılaştırılarak dilsel eşdeğerlik sağlanmıştır. Uzman görüşleri doğrultusunda gerçekleştirilen kapsam geçerliği çalışmalarının sonucuna göre ölçekte yer alan tüm maddeler için elde edilen kapsam geçerliği indeks (KGİ) değerlerinin ≥ 0.80 olduğu hesaplanmış ve ölçeğin kapsam geçerliğini sağlandığı görülmüştür. Geçerlik çalışmalarının tamamlanmasının ardından ölçeğin iç tutarlık güvenirlik katsayıları incelenmiştir. Dilsel eşdeğerliği sağlanan nihai formun uygulanmasının ardından elde edilen verilere göre ölçeğin iç tutarlık güvenirlik katsayısı 0.81 olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Türkçe’ye uyarlanan 50 maddeden oluşan Edmonds Öğrenme Stilleri Belirleme Ölçeğinin Türkiye’de yükseköğretim kurumlarında uygulanabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu kanıtlanmıştır

ANAHTARLAMALI RELÜKTANS MOTORLARIN HIZ KONTROLUNDAKİ TİTREŞİMLERİN AZALTILMASI

Bu  çalışmada anahtarlamalı relüktans motorlar (ARM) için en uygun çalışma şartlarını sağlayan bir hız kontrol devresi geliştirilmiştir. ARM’ın özellikle düşük hızlarında karşılaşılan titreşimler ve tork dalgalanmaları giderilmeye çalışılmıştır. Motoru sürmek için üçgen ve trapez olmak üzere iki farklı dalga şekli kullanılmıştır.Söz konusu dalga  şekilleri EPROM’a yazılan bir program aracılığıyla elde edilmiştir. Motoru sürmek için kullanılacak bir adım dalga  şekli onaltı parçacığa bölünmüştür Ayrıca iki faz enerjili tam adım modu dalga şekli de tasarlanan devreden elde edilerek motorun hız kontrolunda kullanılmış ve her bir dalga şekliyle ayrı ayrı sürülen motorun titreşim, gürültü, tork dalgalanma seviyeleri ve performansları karşılaştırılmıştır

Covıd- 19 ve Emek Piyasaları: Etkiler ve Muhtemel Yönelişler

DergiPark: 757322trakyaiibfİnsanlık tarihinde yakın geçmişte de domuz gribi, ebola, SARS ve kuş gribi gibi salgınlar görülmüştür. Bu salgınların yayılma hızı ve etki alanı sınırlı kalmıştır. COVID-19 daha önceki salgınlarla karşılaştırılamayacak bir hızda yayılmakta ve etkisini genişletmektedir. Salgının yayılma hızını düşürmek ve etki alanını daraltmak için uygulanan sosyal tecrit tedbirleri özellikle emek piyasalarında derin ve olumsuz etkilere yol açmış ve muhtemel birtakım muhtemel yönelişleri beraberinde getirmiştir. Yapılan çalışmada COVID-19’un küresel ölçekte çalışma sürelerini azalttığı, işsizliği arttırdığı ve kayıt dışı istihdamın payını düşürdüğü gözlenmiştir. Salgın sonrası emek piyasalarında kısmi süreli çalışma ve aralıklı çalışma gibi uzaktan esnek çalışma sürelerinin ve uzaktan çalışma ve platform tabanlı çalışma şekillerinin yaygınlaşması beklenmektedir. Ayrıca, işgücünün vasıf/beceri niteliklerinin değişmesi ve yeni bir istihdam öncelikli ekonomi politikasının geliştirilmesi muhtemel diğer yönelişler olacaktır

A Novel Design and Structural Analysis of Spring Landing Gear for Unmanned Air Vehicles

Aircraft are subjected to an impact load during landing. This situation becomes more important for unmanned aerial vehicles that are remotely controlled and must serve in extreme conditions. Because the landing gear should absorb this impact load as much as possible and prevent damage to the unmanned aerial vehicle body and its components. In this study, a landing gear design was developed for unmanned aerial vehicles that can absorb more impact load during landing. Numerical analyzes were performed to determine the fa-tigue life and the maximum impact load that the developed design could withstand. In addi-tion, a conventional landing gear was modeled and the results were compared. The properties of 7075-T6 Aluminum alloy were used as the landing gear material. As a result of the finite element analyzes made with Ansys software, it had been understood that the newly designed landing gear could absorb more energy than the conventional landing gear. It had also been determined that it could be used at values up to 3700N impact loa

Lise Üçüncü Sınıf Fen Bölümü Öğrencilerinin Matematik Dersi Öğretmenlerinden Okulda Ders İçi ve Ders Dışı Davranışlarına İlişkin Beklentileri

Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde matematik dersinin en başarısız olunan dersler arasında yer aldığına dair yaygın bir kanı vardır. Bu başarısızlığın bütün boyutlarının (program, öğretmen, öğrenci) araştırılıp matematik programlarının etkililiğinin artırılmasına gerek duyulmaktadır

Trueness and precision of combined healing abutment scan body system scans at different sites of maxilla after multiple repositioning of the scan body.

OBJECTIVES To evaluate the accuracy of the scans of the combined healing abutment-scan body (CHA-SB) system located at different sites of the maxilla when SBs are replaced in between each scan. METHODS Three SBs were seated into HAs located at the central incisor, first premolar, and first molar sites of a maxillary model inside a phantom head, and the model was scanned extraorally (CEREC Primescan SW 5.2). This procedure was repeated with new SBs until a total of 10 scans were performed. Standard tessellation language files of CHA-SBs at each implant location were isolated, transferred into analysis software (Geomagic Control X), and superimposed over the proprietary library files to analyze surface (root mean square), linear, and angular deviations. Trueness and precision were evaluated with one-way analysis of variance and Tukey tests. The correlation between surface and angular deviations was analyzed with Pearson's correlation (α=.05). RESULTS Molar implant scans had the highest surface and angular deviations (P≤.006), while central incisor implant scans had higher precision (surface deviations) than premolar implant scans (P=.041). Premolar implant scans had higher accuracy than central incisor implant scans on the y-axis (P≤.029). Central incisor implant scans had the highest accuracy on the z-axis (P≤.018). A strong positive correlation was observed between surface and angular deviations (r=.864, P<.001). CONCLUSION Central incisor implant scans mostly had high accuracy and molar implant scans mostly had lower trueness. SBs were mostly positioned apically; however, the effect of SB replacement can be considered small as measured deviations were similar to those in previous studies and the precision of scans was high. CLINICAL SIGNIFICANCE Repositioning of scan bodies into healing abutments would be expected to result in similar single crown positioning regardless of the location of the implant, considering high scan precision with the healing abutment-scan body system. The duration of the chairside adjustments of crowns in the posterior maxilla may be longer than those in the anterior region