Kırsal Rekreasyon Katılımcılarının Sürdürülebilirlik Bakış Açısında Sorumlu Davranış Analizi

Çalışma, kırsal rekreasyon etkinliğine katılan ziyaretçilerin etkinlik süreçlerinde sürdürülebilirlik paradigması kapsamında doğal, kültürel ve ekonomik çevreyi kapsayan sorumlu davranışlarının analiz edilmesi amacı ile hazırlanmıştır. Çalışmanın evrenini kırsal rekreasyon etkinliklerine katılan bireyler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini kırsal rekreasyon etkinliklerine katılan 483 birey oluşturmaktadır. Araştırmada rafting etkinlik türüne katılanların yüksek araştırma davranışına sahip oldukları, suda dalış ve yamaç paraşütü etkinlik türlerine katılanların yüksek doğal kaynak davranışına sahip oldukları belirlenmiştir. Offroad etkinlik türüne katılanların daha yüksek yerel kaynak davranışına sahip oldukları, suda dalış etkinlik türüne katılanların balon, kampçılık ve rafting etkinlik türüne katılanlardan daha yüksek geri bildirim davranışına sahip olduğu tespit edilmiştir. Kırsal rekreasyon faaliyetlerine katılan bireyler hakkında detaylı bilgiye erişilmeli ve etkinliklere katılım nedenlerinin üzerinde durulması gerektiği düşünülmektedir

Türkiye’nin Afrika Siyasetinde Diplomatik Kabiliyeti

2005 yılından itibaren Afrika’da diplomatik misyonunu arttırması, Türkiye’yi kıtada daha görünür kılmıştır. Bu da uluslararası camiada “Türkiye, Afrika’da ne yapıyor?” sorusunu gündeme getirmiştir. 2020 sonrasında dünyanın Afrika’yla ilişkileri çok farklı noktalara erişmiştir. Buna en iyi hazırlanan ülkeler arasında Türkiye de yer almaktadırTürkiye, Batılı sömürgeci devletlerin etkisi devam ettiği için Afrika’yla 1960’lı yıllara kadar ilgilenememiştir. Türkiye’nin kıtaya dönüş yapması, yeni sömürgeciliği devam ettiren büyük güçler tarafından istenmemiştir. 1990’lı yıllarda Türkiye’nin açılım eylem politikası başarılı olmamıştır. 2008 yılında Afrika’da diplomatik misyon sayıları artmaya başlamıştır. 2008 öncesinde Türkiye’nin insan kaynağı ve maddi kaynak bakımından yeterli olmadığı için yeni elçilikler açamayacağı iddiası mevcuttu, ancak 2009 yılında 12 olan büyükelçilik sayısı 2022 yılında 44’e yükselmiştir. Türkiye, kıtada en çok elçiliğe sahip dördüncü ülke konumundadır.Türkiye, Afrika’ya açılmayı başardıktan sonra her yerde faaliyet göstermeye başlamıştır. Bu ilgi, geniş bir tabana ve birçok sektöre yayılmıştır. Bunun daha da ileriye taşınması için Türkiye’de Afrika uzmanlığının geliştirilmesi son derece önemlidir. Bilhassa Afrika sömürgecilik tarihinin kıtadaki sonuçlarının çok iyi bilinmesi ve buradan hareketle bir yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Afrika’da imajı artan ve azalan devletlerle ilgili ciddi bir değerlendirmenin yapılması, Türkiye’nin gelecek politikalarına yön verebilmesi için yerinde bir strateji olacaktı

NADİR METABOLİK HASTALIKLARDA TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ: METİL MALONİK ASİDEMİ OLGU SUNUMU

Bu olgu sunumunda metil malonik asidemi tanılı hastanın hikayesine, kullandığı ilaçlara, kantitatif plazma aminoasit değerlerine, rutin takiplerine ve hastaya önerilen tıbbi beslenme tedavisine yer verilmiştir

Dokümantasyon Yönetim Prosedürü(Rev.02)

PEMER-PR-01 Dokümantasyon Yönetim Prosedürü(Rev.02

Flame characteristics and emission behaviors of JP8/biogas mixtures under external acoustic enforcement frequencies

The combustion of aviation fuels with high stability and low emissions is of great importance among current studies. In particular, the use of Sustainable Aviation Fuels (SAF) instead of fossil fuels is valuable both economically and in terms of climate studies. The effect of fossil fuel use on the carbon footprint has accelerated the studies. The most commonly used of these fossil fuels in the military aviation field is known as JP8 (Jet Propellant 8). In this study, the combustion behavior of JP8 fuel used in military aviation was studied. In the study carried out in the thermo-acoustic model combustion chamber, Biogas was added as an alternative fuel to JP8. Tests were carried out up to 50 % JP8 50 % Biogas ratio by increasing the biogas addition according to the thermal power meeting ratio. In the study, JP8/Biogas mixture flames were subjected to external acoustic en forcements at different frequencies and dynamic pressure changes were recorded. The results showed that the addition of Biogas increased the stability of the JP8 flame under external acoustic enforcements. As a result of the Biogas addition, a decrease in both CO (Carbon Monoxide) and NO X (Nitrogen Oxide) emissions was detected up to 33 % Biogas ratio. The addition of biogas increased the combustion chamber exit temperatures up to 93 Kelvin. In addition, in this study, image processing of the flame was carried out with an open source program. As a result of image processing, it was determined that the addition of Biogas increased the flame length and thickness

ENS._A.014.DOKTORA TEZ ÖNERİSİ SAVUNMASI İŞ AKIŞI

ENS._A.014.DOKTORA TEZ ÖNERİSİ SAVUNMASI İŞ AKIŞ

Bülten Kapadokya Şubat 2025

Kapadokya Üniversitesi Bülten Şubat 202

LİSANSÜSTÜ ADAY ÖĞRENCİ BAŞVURUSU İŞ AKIŞI

ENS.İA.009.LİSANSÜSTÜ ADAY ÖĞRENCİ BAŞVURUSU İŞ AKIŞ

The rhetoric of tourism diplomacy: a study on Türkiye’s tourism cooperation with Russia and Germany

This research was conducted to explain the tourism collaboration agreements signed with Germany and Russia, Türkiye’s leading target markets, through tourism diplomacy and to evaluate tourist flows. The research was designed with qualitative research methods and was carried out by document scanning method. Research data were analyzed using content analysis. Firstly, the recurring and prominent keywords in the texts of tourism cooperation agreements were coded thematically. Then, tourist flows were examined descriptively. In the research, it was seen that Türkiye’s tourism cooperation with Germany dates back further than that of Russia. At the same time, it has been determined that since 1980, tourists visiting Türkiye from Germany are significantly more than those visiting from Russia. There has been an increase in Türkiye’s tourism collaborations with Russia, especially after 2010. After this date, it has been observed that there has been a great increase in the number of tourists visiting Türkiye from Russia compared to those visiting from Germany. Thanks to tourism cooperation, in the last decade, Turkiye’s tourist target group has been tourists from Russia. This research develops the concept of tourism diplomacy, which has been discussed to a limited extent in the literature, and reveals its functioning between states

Environmental Sustainability and Land Use Decisions: Hürmetçi and KOIZ

This study highlights the importance of considering long-term economic and environmental sustainability in selecting locations for Organized Industrial Zones (OIZs). However, land-use decisions often neglect ecological concerns, posing significant threats to sensitive areas. The research focuses on the environmental impacts of the Kayseri Organized Industrial Zone (KOIZ) on the nearby Hürmetçi Marsh Wetland, a biodiversity-rich ecological site. Using qualitative methods like literature reviews, field observations, and PESTLE analysis, the study reveals that KOIZ activities and potential expansions jeopardize the wetland's ecological health. The PESTLE framework identifies political, economic, social, technological, legal, and environmental factors influencing the interaction between industrial development and ecological stability. Based on these findings, the study proposes several sustainable management strategies. These include enforcing strict environmental regulations, adopting eco-friendly industrial practices, and creating buffer zones to protect sensitive areas. Wetland restoration projects, along with sustainable water and waste management systems, are recommended to mitigate environmental damage. Continuous monitoring and adaptive research are emphasized to refine conservation strategies over time. The study also underscores the importance of local community involvement through education and awareness initiatives. A participatory approach not only strengthens community ties to the environment but also ensures broader support for preservation efforts, fostering shared responsibility for sustainable development. These measures aim to balance industrial growth with the preservation of vital ecological areas like the Hürmetçi Marsh Wetland