60 research outputs found
Co-circulation of West Nile virus and distinct insect-specific flaviviruses in Turkey
Background: Active vector surveillance provides an efficient tool for monitoring the presence or spread of emerging or re-emerging vector-borne viruses. This study was undertaken to investigate the circulation of flaviviruses. Mosquitoes were collected from 58 locations in 10 provinces across the Aegean, Thrace and Mediterranean Anatolian regions of Turkey in 2014 and 2015. Following morphological identification, mosquitoes were pooled and screened by nested and real-time PCR assays. Detected viruses were further characterised by sequencing. Positive pools were inoculated onto cell lines for virus isolation. Next generation sequencing was employed for genomic characterisation of the isolates. Results: A total of 12,711 mosquito specimens representing 15 species were screened in 594 pools. Eleven pools (2%) were reactive in the virus screening assays. Sequencing revealed West Nile virus (WNV) in one Culex pipiens (s.l.) pool from Thrace. WNV sequence corresponded to lineage one clade 1a but clustered distinctly from the Turkish prototype isolate. In 10 pools, insect-specific flaviviruses were characterised as Culex theileri flavivirus in 5 pools of Culex theileri and one pool of Cx. pipiens (s.l.), Ochlerotatus caspius flavivirus in two pools of Aedes (Ochlerotatus) caspius, Flavivirus AV-2011 in one pool of Culiseta annulata, and an undetermined flavivirus in one pool of Uranotaenia unguiculata from the Aegean and Thrace regions. DNA forms or integration of the detected insect-specific flaviviruses were not observed. A virus strain, tentatively named as “Ochlerotatus caspius flavivirus Turkey”, was isolated from an Ae. caspius pool in C6/36 cells. The viral genome comprised 10,370 nucleotides with a putative polyprotein of 3,385 amino acids that follows the canonical flavivirus polyprotein organisation. Sequence comparisons and phylogenetic analyses revealed the close relationship of this strain with Ochlerotatus caspius flavivirus from Portugal and Hanko virus from Finland. Several conserved structural and amino acid motifs were identified. Conclusions: We identified WNV and several distinct insect-specific flaviviruses during an extensive biosurveillance study of mosquitoes in various regions of Turkey in 2014 and 2015. Ongoing circulation of WNV is revealed, with an unprecedented genetic diversity. A probable replicating form of an insect flavivirus identified only in DNA form was detected
Türkiye’de bankacılık sektörünün sermaye piyasasındaki faaliyetleri ve İMKB’de işlem gören bankaların hisse senedi piyasasındaki yeri ve önemi
ÖZETTÜRKİYE'DE BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE PİYASASINDAKİ FAALİYETLERİ VE İMKB'DE İŞLEM GÖREN BANKALARIN HİSSE SENEDİ PİYASASINDAKİ YERİ VE ÖNEMİBir ülke ekonomisinin büyümesini etkileyen en önemli unsur finansal piyasaların gelişmişliğidir. Finansal piyasaların küreselleşmesi ve hızlı değişim sürecinin etkisi ile bankaların sermaye piyasasındaki faaliyetlerinde artış yaşanmıştır. Sermaye piyasaları gelişmiş ve organize olmuş piyasalar olup, ekonomilerdeki gelişmişlik düzeyi ile sermaye piyasalarının büyüklüğü arasında doğru orantılı bir ilişki bulunmaktadır.Bankalar sermaye piyasalarında aracılık faaliyetlerinin yanı sıra kurumsal yatırımcı olarak önemli bir konuma sahiptir. Finansal faaliyetlerin küreselleşmesi sonucu ulusal sınırlar ortadan kalkmış, para piyasaları ve bankacılıkta başlayan küreselleşme süreci sermaye piyasalarını da etkisi altına almıştır.Bankacılık sektörü hisse senetleri piyasasında işlem gören sektörler arasında en yüksek işlem hacmine sahiptir. Yani bankalar sermaye piyasasının gelişiminde hem aracı kuruluş, hem kurumsal yatırımcı hem de İMKB’de işlem gören şirketler olarak en aktif oyuncu konumundadırlar.Anahtar Kelimeler: Finansal Sistem, Finansal Küreselleşme, Bankacılık Sektörü, Sermaye Piyasası Hisse Senetleri Piyasası, Uluslararası Bankacılık, İMKBABSTRACTTHE OPERATIONS OF TURKISH BANKING SECTOR IN CAPITAL MARKET, THE SITUATION AND IMPORTANCE IN EQUITY MARKETS OF BANKS TRADED ON ISTANBUL STOCK EXCHANGE Development level of financial markets is the crucial element that affects economic growth of a country. As a result of globalization of financial markets and rapid changes, transactions of banks in capital markets have increased. Capital markets are developed and organized markets so development level of a country’s economy is directly proportionate to total volume of capital markets. Besides their intermediary role in capital markets, banks have an important role as an institutional investor. As a result of globalization in financial activities, national borders were removed; globalization process in money markets and banking sector has also affected the capital market.Banking sector has the largest business volume in sectors which trading in equity market. Consequently, banks have a key role in the development process of capital markets as they act as an intermediary institution, institutional investor and as a public–traded company on Istanbul Stock Exchange (IMKB).Key Words: Financial System, Financial Globalization, Banking Sector, Capital Market, Equity Market, International Banking, IMKB (Istanbul Stock Exchange
Oryantasyon eğitiminin örgütsel bağlılığa olan etkisi
Bu çalışma, oryantasyon eğitiminin örgütsel bağlılığa olan etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Literatürde eğitim-örgütsel bağlılık ilişkisini araştıran çalışmalara rastlanırken oryantasyon eğitiminin örgütsel bağlılığa olan etkisini konu alan araştırmalar sınırlı sayıdadır.
Çalışmanın uygulama kısmında toplam beş bölümden oluşan anket yoluyla araştırma verileri toplanmış olup anketin birinci bölümü kişisel bilgilere yönelik sorulardan oluşmaktadır. İkinci bölüm oryantasyon eğitiminde verilen bilgilere yönelik ifadelerden oluşmuş olup analiz sonucunda “kurum/sektör hakkında genel bilgilendirme” ve “süreç/işleyiş hakkında bilgilendirme” olarak iki faktör, üçüncü bölüm oryantasyon eğitiminin çalışan üzerindeki etkilerine ilişkin ifadelerden oluşup “kurum kültürünü benimseme ve örgütsel sosyalleşme”, “iş bilgisi/iş yapmaya ilişkin gereklerin öğrenilmesi” ve “görev/pozisyonun gereklerinin öğrenilmesi” olarak üç faktör, dördüncü bölüm olarak tasarlanan oryantasyon eğitiminin etkinliğinin değerlendirilmesine ilişkin ifadelerden “eğitim içeriği ve planlaması” ile “uyum ve açıklık” olarak iki faktör elde edilmiştir. Son olarak örgütsel bağlılık konusunda, duygusal, ahlaki, zorunlu bağlılık ve özdeşleşme olmak üzere dört faktör belirlenmiştir.
Çalışmaya oryantasyon eğitimi alan 1578 çalışan katılmış ve katılımcılara 81 soruluk anket uygulanmıştır.
Yapılan analizler sonucunda, duygusal, ahlaki ve zorunlu bağlılık için oryantasyon eğitiminde verilen bilgiler ve eğitimin etkinliği, oryantasyon eğitiminin çalışan üzerindeki etkileri ile birlikte bağlılık yaratırken, oryantasyon eğitiminde verilen bilgiler ve eğitimin etkinliği, oryantasyon eğitiminin çalışan üzerindeki etkileri aracılığıyla özdeşleşme bağlılığı yaratmaktadır sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda özdeşleşme bağlılığı için, oryantasyon eğitiminin çalışan üzerindeki etkileri olarak yer alan ara değişkenin “kurum kültürünü benimseme ve örgütsel sosyalleşme” ile “görev/pozisyonun gereklerinin öğrenilmesi” olan iki faktörünün anlamlı olduğu bulunmuş olup, özdeşleşme bağlılığı için ara değişkenin varolduğu sonucuna ulaşılmıştır.
ABSTRACT
In research phase of study, questionnaire, which is divided into 5 parts, was applied and data was collected, the first part of survey is dedicated to demographic questions, while second part is focused on expressions of information that are given in orientation training, after analysis two factors, “organization/sector general information” and “process/operation information” were identified. In third part of survey which is combined of expressions that focused on impact of orientation training on employees. Three factors, “adoption of corporate culture and organizational socialization”, “job knowledge/learning of job requirements”, “learning of duty/position requirements” were identified. In fourth part of survey was designed to evaluate the effectiveness of orientation training and “planning & content of training”, “adaptation and clarity” were identied as two factors. For last part, affective, normative, continuance and identification commitment were found out as other four factors.
Consequently, for affective, continuance and normative commitment given information in orientation training and effectiveness of orientation training with impact of orientation training on employees are together created organizational commitment. The result of research shows that “identification commitment” is created via both “given information in orientation training” and “effectiveness of orientation training” are influential in “impact of orientation training on employees”. In this context for identification commitment after analysis, intervening variable “impact of orientation training on employees” is found meaningful with factors “adoption of corporate culture and organizational socialization” and “learning of duty/position requirements“; for identification commitment it is concluded existence of intervene variable
Türkiye Sivrisinek Faunası Üzerine Dna Barkodlama Yöntemiyle Moleküler Analizler
Turkey is situated in a geography that has favourable environmental conditions for mosquito born infectious diseases. These organisms have to be thoroughly investigated mainly because mosquito species of Anatolia are proven or suspected vectors. Uncertainties on mosquito taxonomy and scarcity of sufficient information on the mosquito species of the country makes it necessary to make an up-to-date revision of the fauna of Turkey. The objective of this study is to reduce this lack of information, using mitochondrial cytochrome oxidase I gene, which is accepted as the universal DNA barcode for the animal kingdom, and list the mosquito species present in Turkey.During this study, 6318 samples were collected from 34 cities and identified morphologically. 1015 were chosen from within and their identifications were confirmed analysing mitochondrial COI gene sequences.Türkiye, sivrisinek aracılığıyla bulaşan enfeksiyon hastalıkları için uygun çevresel koşullar içeren bir coğrafyada bulunmaktadır. Anadolu’da yayılış gösteren sivrisinek türlerinin kanıtlanmış ya da olası vektörler olmaları, bu organizmaların ayrıntılı bir şekilde araştırılmasını gerektirmektedir. Ancak sivrisinek taksonomisindeki belirsizlikler ve ülkemizdeki sivrisinek türleri ile ilgili bilginin yetersizliği, Türkiye faunasının moleküler yöntemler kullanılarak güncel bir revizyondan geçmesi gerektiğini göstermiştir. Bu tez çalışmasında, söz konusu bilgi eksikliklerinin giderilmesine katkıda bulunması amacıyla, hayvanlar alemi için evrensel DNA barkod gen bölgesi olarak kabul edilen mitokondri DNA’sı sitokrom oksidaz 1 (COI) gen bölgesi dizileri kullanılarak, Türkiye’de bulunan sivrisinek türlerinin listelenmesi amaçlanmıştır
Türkiye’de bankacılık sektörünün sermaye piyasasındaki faaliyetleri ve İMKB’de işlem gören bankaların hisse senedi piyasasındaki yeri ve önemi
TÜRKİYE'DE BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE PİYASASINDAKİ FAALİYETLERİ VE İMKB'DE İŞLEM GÖREN BANKALARIN HİSSE SENEDİ PİYASASINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Bir ülke ekonomisinin büyümesini etkileyen en önemli unsur finansal piyasaların gelişmişliğidir. Finansal piyasaların küreselleşmesi ve hızlı değişim sürecinin etkisi ile bankaların sermaye piyasasındaki faaliyetlerinde artış yaşanmıştır. Sermaye piyasaları gelişmiş ve organize olmuş piyasalar olup, ekonomilerdeki gelişmişlik düzeyi ile sermaye piyasalarının büyüklüğü arasında doğru orantılı bir ilişki bulunmaktadır.
Bankalar sermaye piyasalarında aracılık faaliyetlerinin yanı sıra kurumsal yatırımcı olarak önemli bir konuma sahiptir. Finansal faaliyetlerin küreselleşmesi sonucu ulusal sınırlar ortadan kalkmış, para piyasaları ve bankacılıkta başlayan küreselleşme süreci sermaye piyasalarını da etkisi altına almıştır.
Bankacılık sektörü hisse senetleri piyasasında işlem gören sektörler arasında en yüksek işlem hacmine sahiptir. Yani bankalar sermaye piyasasının gelişiminde hem aracı kuruluş, hem kurumsal yatırımcı hem de İMKB’de işlem gören şirketler olarak en aktif oyuncu konumundadırlar.
Anahtar Kelimeler: Finansal Sistem, Finansal Küreselleşme, Bankacılık Sektörü, Sermaye Piyasası Hisse Senetleri Piyasası, Uluslararası Bankacılık, İMKB
ABSTRACT
THE OPERATIONS OF TURKISH BANKING SECTOR IN CAPITAL MARKET, THE SITUATION AND IMPORTANCE IN EQUITY MARKETS OF BANKS TRADED ON ISTANBUL STOCK EXCHANGE
Development level of financial markets is the crucial element that affects economic growth of a country. As a result of globalization of financial markets and rapid changes, transactions of banks in capital markets have increased. Capital markets are developed and organized markets so development level of a country’s economy is directly proportionate to total volume of capital markets.
Besides their intermediary role in capital markets, banks have an important role as an institutional investor. As a result of globalization in financial activities, national borders were removed; globalization process in money markets and banking sector has also affected the capital market.
Banking sector has the largest business volume in sectors which trading in equity market. Consequently, banks have a key role in the development process of capital markets as they act as an intermediary institution, institutional investor and as a public–traded company on Istanbul Stock Exchange (IMKB).
Key Words: Financial System, Financial Globalization, Banking Sector, Capital Market, Equity Market, International Banking, IMKB (Istanbul Stock Exchange
Dual activity of serum lipoprotein-associated phospholipase A(2) yielding positive and inverse associations with cardiometabolic risk
Background: The clinical relevance of serum lipoprotein-associated phospholipase A(2) (Lp-PLA(2)) in populations prone to cardiometabolic risk needs exploration. We determined major covariates of Lp-PLA(2) mass, and its associations with cardiometabolic disorders
İzole sıçan sural sinirlerinde 4-aminopiridin tetiklemeli potansiyellere okskarbazepin'in etkisi
Amaç: Okskarbazepin nöropatik ağrıların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Sıçan sural sinirlerinde yapılan bu çalışmada, okskarbazepin'in bileşik sinir aksiyon potansiyeli (BAP) amplitüdüne ve nöropatik ağrılarda önemli bir rolü olan depolarize edici art potansiyellere etkisi incelendi. Materyal ve Metod: Araştırmalar, elektrofizyolojik bir yöntem olan sukroz-gap tekniği ile Wistar türü sıçanların izole sural sinirlerinde yapıldı. 0,1, 0,2, 0,4 ve 0,8 mM konsantrasyonlarındaki okskarbazepin'in, BAP ve 2 mM 4-aminopiridin (4-ap) ile oluşturulan art potansiyellere etkisi araştırıldı. Bulgular: Okskarbazepin tüm konsantrasyonlarında BAP genliğini konsantrasyon-frekans bağımlı olarak anlamlı azaltarak yükselme ve ½ düşme süresini uzattı (P<0,01). Tonik iletim blokları 0,1 mM; %14,7 ± 1,7, 0,8 mM; %73,3 ± 3,0 ve 100Hz deki fazik bloklar 0,1 mM; %15,9 ± 1,4, 0,8 mM; %96,6 ± 3,3 (n=6) olarak belirlendi. 4-ap, BAP düşme fazını uzatarak depolarize edici art potansiyeller oluşmasına neden oldu. Ayrıca, okskarbazepin, 4-ap'li ortamda oluşturulan depolarize edici art potansiyellerin genliğini, BAP genliğine oranla daha fazla düşürdü. Sonuç: Bulgular, yüksek oranda duyusal akson içeren sural sinirlerde, okskarbazepin'in nöropatik ağrıların oluşmasında önemli rolü olan depolarize edici art potansiyelleri azaltabileceğini gösterdi. Araştırma sonuçlarının, okskarbazepin'in duyusal sinirlerdeki etkisinin ve nöropatik ağrıların tedavisindeki rolünün daha iyi anlaşılmasında yararlı olabileceğini düşünüyoruz.Objective: Oxcarbazepine is used for the treatment of neuropathic pain syndromes. In the present study, we have investigated the effect of oxcarbazepine on the amplitude of compound action potentials (CAP), and the depolarizing after-potentials induced by 4-aminopyridine in the rat sural nerves which plays an important role of the neuropathic pain. Material and Method: The experiments were conducted with sucrose-gap technique, which is an electrophysiological method on the isolated wistar rat sural nerves. Effects of oxcarbazepine at 0.1- 0.8 mM on the nerve conduction and 4-aminopyridine (4-ap) induced depolarizing after potentials were investigated. Results: All concentrations of oxcarbazepine exerted a significant concentration- and frequency dependent reduction in the amplitude of CAP, and prolonged the rising and the ½ falling phase of the CAP (<0.01). The tonic blocks were measured as 0.1 mM; 14.7 ± 1.7%, 0.8 mM; 73.3±3.0%, and the phasic blocks (100Hz) were 0.1 mM; 15.9 ± 1.4%, 0,8 mM; 96.6±3.3% (n=6). 2 mM 4-ap prolonged the falling phase of CAP and produced a depolarizing after-potential. Oxcarbazepine reduced the amplitude of the depolarizing after-potential, which was more pronounced than that of the amplitude of the CAP in the presence of 4-aminopyridine. Conclusions: The findings showed that oxcarbazepine may reduce the amplitude of depolarizing afterpotentials in the rat sural nerves which contributes to sensory signaling and may play a role in neuropathic pain. We concluded that the results may be relevant to our understanding of effect of oxcarbazepine on sensory nerves and its therapeutic role on neuropathic pain
- …