40 research outputs found
Clinical and Laboratory Characteristics of Hyperprolactinemia in Children and Adolescents: National Survey
Conclusion: We present the largest cohort of children and adolescents with hyperprolactinemia in the literature to date. Hyperprolactinemia is more common in females and cabergoline is highly effective and practical to use in adolescents, due to its biweekly dosing. Indications for surgery in pediatric cases need to be revised
Fransa’da 15 yaş grubu Türkçe-Fransızca ikidilli öğrencilerin Türkçe ve Fransızca okuryazarlık yeteneklerinin PISA testi ile değerlendirilmesi
International audienceSon yıllarda, Batı Avrupa’da doğup büyüyen Türk göçmen kökenli ailelerin çocuklarının hem ana dilde hem de okul dilindeki yeteneklerini inceleyen çalışmalar çoğalmaktadır (Backus, 2013; Yağmur 2016, Akıncı, 2017). Bu çocukların konumu yalnızca ebeveynlerini (ana dili koruma, akademik veya iş hayatında başarı arzusu) ve politikacıları (yaşadıkları ülke toplumuna uyum) değil aynı zamanda eğitimcileri de (okul dilini öğrenme, eğitimde başarı...) yakından ilgilendirmektedir. Özellikle ana ve ilkokul öğretmenleri bu çocukları her iki dili de iyi derecede konuşamamakla suçlayıp sınırlı iki dillilik tabiriyle tanımlamaktadır (Akıncı, 2017). Diğer taraftan, PISA (Programme for International Student Assessment) gibi uluslararası alanda kabul görmüş anketlerde göçmen aile kökenli çocukların bulundukları ülkenin eğitim kalitesini düşürdüğü kanısı yaygındır (Stanat & Christensen, 2006; Werning, Löser & Urban, 2008; Baudelot, & Establet, 2009). Oysaki, karşılıklı bağımlılık teorisi (The Linguistic Interdependence Hypothesis, Cummins, 1979) üzerine yapılan birçok çalışma birinci (veya ana dildeki) ve ikinci dil becerileri arasında dilsel bağımlılık olduğunu ispatlamış, öyle ki eğer 1. dilde temel dil yetenekleri sağlam ise, 2. dil becerilerinde daha iyi olacağı kanıtlanmıştır. Aksine, 1. dillerindeki dilsel ve bilişsel beceriler yeterince gelişmemiş ise, bunun 2. dil becerilerine de yansıdığı gösterilmiştir (Barac & Bialystok, 2012). Bu durumda, eğitimci ve politikacılar bu çocukların 1. dil becerilerinin kullanım ve edinimlerini sınırlayarak, 2. dil becerilerini de sınırlamış oluyorlar.Bu bildiride, Fransa’daki 15 yaş iki dilli (Türkçe-Fransızca) Türk çocuklarına 2009 yılı PISA döngüsü okuma becerisi sorularından 20 soru (11 çoktan seçmeli ve 9 açık uçlu olmak üzere) Türkçe ve Fransızcaya çevrilmiş olarak uygulanmıştır. Bu öğrencilerin okuduklarını anlama ve yazı becerileri sonuçları aynı soruların uygulandığı 15 tek dilli Türk, 15 tek dilli Fransız aynı yaş grubu akranlarının sonuçlarıyla karşılaştırarak bir durum tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Böylece çalışmamızda bu öğrencilerin hem Türkçelerinde hem de Fransızcalarındaki okuma anlama yeterlilik düzeyleri incelenmiş aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:1) İki dilli Türk göçmen kökenli aileden gelen öğrencilerin, Fransızca ve Türkçe testlerinin sonuçları nedir?2) Açık uçlu sorulara verilen cevaplarda Fransızca ve Türkçedeki yazım hataları hangileridir?3) Diller arası aktarımlar gözlemlenmiş midir?Elde edilen sonuçlar, iki dilli öğrencilerin hem Türkçelerinde hem de Fransızcalarında okuma ve yazma konusunda tek dilli akranlarına ulaşmadıklarını göstermiştir. İki dilliler ile tek dillilerin yazım hataları arasında farklılıklar bulunmuştur. Öğrencilerin cinsiyetine göre sonuçlara bakıldığında, iki dilli Türk kız öğrencilerin Fransızcada, erkek öğrencilerin ise Türkçede daha başarılı oldukları bulgusuna varılmıştır. Bu sonuçlardan yola çıkarak sorulması gereken soru şudur: Karşılıklı bağımlılık teorisi kapsamında Fransa’daki bu öğrencilerin hem Fransızcalarında hem de Türkçelerinde okuryazarlık yeteneklerinin ileri düzeye getirilmesi için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Bildiride bu yönde birkaç öneride bulunulacaktır
Fransa’da 15 yaş grubu Türkçe-Fransızca ikidilli öğrencilerin Türkçe ve Fransızca okuryazarlık yeteneklerinin PISA testi ile değerlendirilmesi
International audienceSon yıllarda, Batı Avrupa’da doğup büyüyen Türk göçmen kökenli ailelerin çocuklarının hem ana dilde hem de okul dilindeki yeteneklerini inceleyen çalışmalar çoğalmaktadır (Backus, 2013; Yağmur 2016, Akıncı, 2017). Bu çocukların konumu yalnızca ebeveynlerini (ana dili koruma, akademik veya iş hayatında başarı arzusu) ve politikacıları (yaşadıkları ülke toplumuna uyum) değil aynı zamanda eğitimcileri de (okul dilini öğrenme, eğitimde başarı...) yakından ilgilendirmektedir. Özellikle ana ve ilkokul öğretmenleri bu çocukları her iki dili de iyi derecede konuşamamakla suçlayıp sınırlı iki dillilik tabiriyle tanımlamaktadır (Akıncı, 2017). Diğer taraftan, PISA (Programme for International Student Assessment) gibi uluslararası alanda kabul görmüş anketlerde göçmen aile kökenli çocukların bulundukları ülkenin eğitim kalitesini düşürdüğü kanısı yaygındır (Stanat & Christensen, 2006; Werning, Löser & Urban, 2008; Baudelot, & Establet, 2009). Oysaki, karşılıklı bağımlılık teorisi (The Linguistic Interdependence Hypothesis, Cummins, 1979) üzerine yapılan birçok çalışma birinci (veya ana dildeki) ve ikinci dil becerileri arasında dilsel bağımlılık olduğunu ispatlamış, öyle ki eğer 1. dilde temel dil yetenekleri sağlam ise, 2. dil becerilerinde daha iyi olacağı kanıtlanmıştır. Aksine, 1. dillerindeki dilsel ve bilişsel beceriler yeterince gelişmemiş ise, bunun 2. dil becerilerine de yansıdığı gösterilmiştir (Barac & Bialystok, 2012). Bu durumda, eğitimci ve politikacılar bu çocukların 1. dil becerilerinin kullanım ve edinimlerini sınırlayarak, 2. dil becerilerini de sınırlamış oluyorlar.Bu bildiride, Fransa’daki 15 yaş iki dilli (Türkçe-Fransızca) Türk çocuklarına 2009 yılı PISA döngüsü okuma becerisi sorularından 20 soru (11 çoktan seçmeli ve 9 açık uçlu olmak üzere) Türkçe ve Fransızcaya çevrilmiş olarak uygulanmıştır. Bu öğrencilerin okuduklarını anlama ve yazı becerileri sonuçları aynı soruların uygulandığı 15 tek dilli Türk, 15 tek dilli Fransız aynı yaş grubu akranlarının sonuçlarıyla karşılaştırarak bir durum tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Böylece çalışmamızda bu öğrencilerin hem Türkçelerinde hem de Fransızcalarındaki okuma anlama yeterlilik düzeyleri incelenmiş aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:1) İki dilli Türk göçmen kökenli aileden gelen öğrencilerin, Fransızca ve Türkçe testlerinin sonuçları nedir?2) Açık uçlu sorulara verilen cevaplarda Fransızca ve Türkçedeki yazım hataları hangileridir?3) Diller arası aktarımlar gözlemlenmiş midir?Elde edilen sonuçlar, iki dilli öğrencilerin hem Türkçelerinde hem de Fransızcalarında okuma ve yazma konusunda tek dilli akranlarına ulaşmadıklarını göstermiştir. İki dilliler ile tek dillilerin yazım hataları arasında farklılıklar bulunmuştur. Öğrencilerin cinsiyetine göre sonuçlara bakıldığında, iki dilli Türk kız öğrencilerin Fransızcada, erkek öğrencilerin ise Türkçede daha başarılı oldukları bulgusuna varılmıştır. Bu sonuçlardan yola çıkarak sorulması gereken soru şudur: Karşılıklı bağımlılık teorisi kapsamında Fransa’daki bu öğrencilerin hem Fransızcalarında hem de Türkçelerinde okuryazarlık yeteneklerinin ileri düzeye getirilmesi için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Bildiride bu yönde birkaç öneride bulunulacaktır
An interesting foreign body: Polyester fiber
Foreign body ingestion in children is a common reason for seeking medical care in emergency departments (EDs) worldwide as well as in Turkey. Although most foreign bodies easily pass through the gastrointestinal system and are removed from the body, the condition causes concern and anxiety for families. Diagnosing the ingestion of foreign bodies might be difficult even when patient history suggest such intake. We share this case in order to provide an etiology for children presenting to the ED with repeated vomiting for unknown reason
Hemodialysis as an alternative treatment of mexiletine intoxication
Mexiletine is a class IB antiarrhythmic agent. Although it is primarily used in treating ventricular arrhythmias, recent indications for use of mexiletine include chronic and neuropathic pains. At high doses, mexiletine causes drowsiness, confusion, nausea, hypotension, sinus bradycardia, paresthesia, seizures, bundle branch block, atrioventricular heart block, ventricular arrhythmias, asystole, cardiovascular collapse, and coma. A 23-year-old male patient presented to the emergency department with intentional ingestion of high-dose mexiletine. Despite decontamination and supportive treatment, his vitals deteriorated during the observation period; and he developed stupor and dysarthria. Patient then underwent hemodialysis. His vital signs and overall condition improved rapidly following hemodialysis treatment. In this case report, we aimed to emphasize hemodialysis as a useful alternative therapy for severe mexiletine intoxications
An Interesting Foreign Body: Polyester Fiber
Foreign body ingestion in children is a common reason for seeking medical care in emergency departments (EDs) worldwide as well as in Turkey. Although most foreign bodies easily pass through the gastrointestinal system and are removed from the body, the condition causes concern and anxiety for families. Diagnosing the ingestion of foreign bodies might be difficult even when patient history suggest such intake. We share this case in order to provide an etiology for children presenting to the ED with repeated vomiting for unknown reason
Radiopaque Fecaloma wich Mimic Foreign Body
Fecalomas are hard, laminated, and calcified fecal masses, that sometimes may mimic carcinoma. They are frequently radiopaque, usually found in the rectosigmoid region, and rarely in the more proximal colon. Chronic constipation is one of the most common causes of fecaloma in adults. Fecalomas are usually radiopaque and laminated on X-Ray. Initially, therapy should be conservative. Rarely, laparotomy is required to remove the mass. Rarely, fecalomas can radiologically mimic foreing bodies. Herein we report a rare case that haswell defined contoured, eliptic shaped radiopaque rectal fecaloma which mimic a foreign body
The Effects of External Supports on Knee Flexion Degree
[Purpose] The aim of the study was to investigate the effects of external Supports oil the degree of knee flexion. [Subjects] Twenty volunteers (40 knees) were recruited to the study. [Methods] Active knee flexion was measured using a goniometer with the patient in the supine position. After measuring the knee flexion with the leg naked, the same procedure was repeated after application of ail elastic stocking, ail elastic bandage or a Jones bandage. [Results] The Jones bandage appeared to inhibit the knee flexion angle by 16.8%. This value was 2.7% for the elastic stockings and 4.2%. for the elastic bandage. [Conclusion] These results may be used in the modification of the rehabilitation regime after total knee replacement
Case of acute pancreatitis following high-dose naproxen intake
Non-steroid anti inflammatory drugs (NSAID) have been used extensively around the world as well as in Turkey. We present a case of 32 year-old female patient who ingested naproxen sodium for suicidal purpose. The patient developed acute pancreatitis during clinical observation period. Although development of acute pancreatitis is a rare complication of NSAID intake, it should be kept in mind as potential mechanism in young patients who develop acute pancreatitis without presence of other relevant risk factors