Wertorientierungen

The contributions to this volume consider the meaning and treatment of values in literature, literary analysis, and advertising in the Turkish-German context. The work of Selim Özdoğan is strongly featured alongside examinations of texts by Emine Sevgi Özdamar, Deniz Utlu, and Cihan Acar. An excerpt from the English-language translation of Özdoğan's novel The Blacksmith’s Daughter, a discussion between the author and translators, as well as reports and reviews round out the volume

Recent Advances in Health Biotechnology During Pandemic

The outbreak of severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2), which emerged in 2019, cut the epoch that will make profound fluctuates in the history of the world in social, economic, and scientific fields. Urgent needs in public health have brought with them innovative approaches, including diagnosis, prevention, and treatment. To exceed the coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic, various scientific authorities in the world have procreated advances in real time polymerase chain reaction (RT-PCR) based diagnostic tests, rapid diagnostic kits, the development of vaccines for immunization, and the purposing pharmaceuticals for treatment. Diagnosis, treatment, and immunization approaches put for- ward by scientific communities are cross-fed from the accrued knowledge of multidisciplinary sciences in health biotechnology. So much so that the pandemic, urgently prioritized in the world, is not only viral infections but also has been the pulsion in the development of novel approaches in many fields such as diagnosis, treatment, translational medicine, virology, mi- crobiology, immunology, functional nano- and bio-materials, bioinformatics, molecular biol- ogy, genetics, tissue engineering, biomedical devices, and artificial intelligence technologies. In this review, the effects of the COVID-19 pandemic on the development of various scientific areas of health biotechnology are discussed

Özel Bir Beslenme Danışmanlık Merkezine Başvuran Obez Kadınların Öz Yeterlilik ve Beslenme Durumlarının Vücut Ağırlığı Yönetimi Programı ile Değerlendirilmesi

This research has been conducted to evaluate the relationship between the weight management program and the self-efficacy and nutritional status of obese women, aged between 32 and 51 years applied to a private nutrition consulting centre, with a Body Mass Index (BMI) between 30.0-39.9 kg/m², without any chronic diseases, in premenopausal period. A weight efficacy lifestyle questionnaire (WEL test) was applied to determine the self-efficacy status of the individuals prior to initiating the weight management programme. Recruited subjects were instructed by the researcher to record their 24-h dietary intakes for 3 consecutive days (with a one weekend day), the food frequencies and physical activities. For the first three days no change of lifestyle was recommended. For 6 weeks, the subjects were applied to a healthy weight-loss program, depending on their basal metabolic rate and lifestyle conditions. At the beginning and at the end of the programme body fat (BF) and fat free mass (FFM) were measured with Bioelectrical Impedance Analysis (BIA) technique. A significant decrease was observed in BMI between initial and final values (p0.05). In conclusion this research should be repeated in a more comprehensive sample group.Bu araştırma, özel bir beslenme danışmanlık merkezine başvuran, yaşları 32-51 yıl ve beden kütle indeksleri (BKİ) 30.0-39.9 kg/m² olan, kronik hastalığı bulunmayan, premenopoz döneminde 15 obez kadının öz yeterlilik ve beslenme durumlarının vücut ağırlığı yönetimi programı ile ilişkisinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Programa başlanmadan önce bireylerin öz yeterlilik durumlarının saptanması için Vücut Ağırlığı Öz Yeterlilik Yaşam Tarzı Sorukağıdı (Weight Efficacy Lifestyle Questionnaire: WEL test) uygulanmıştır. Bireylerden birbirini izleyen 3 gün süre ile (bir günü hafta sonu) 24-saatlik besin tüketimi ve besin tüketim sıklığı ile fiziksel aktivite kayıtları alınmıştır. İlk üç gün boyunca bireylere herhangi bir diyet ve egzersiz önerilmemiştir. Altı hafta izlem sonunda bireylere, bazal metabolizma hızlarına ve yaşam koşullarına uygun sağlıklı zayıflama diyeti önerilmiştir. Çalışma başında ve sonucunda, bireylerin Biyoelektriksel İmpedans Analizi (BİA) ile vücut yağ kütlesi (FM) ve yağsız vücut kütlesi (FFM) miktarı belirlenmiştir. Bireylerin BKİ değerlerinde başlangıca göre istatistiksel olarak anlamlı bir azalma belirlenmiştir (p0.05). Buna göre öz yeterlilik skoru ile bu değişkenler arasındaki ilişki daha büyük bir örneklemde irdelenmelidir

Pygmalion etkisi kapsamında yönetici beklentilerinin astlar tarafından algılanmasının astların performansı üzerindeki etkileri ve bir araştırma

Bu çalışmanın amacı, Pygmalion etkisi kapsamında yöneticinin beklentilerinin astlar tarafından algılamasının, astların performansı üzerindeki etkilerini incelemektir. Çalışmada, ilk olarak yöneticinin beklentisinin, astın performasını nasıl etkilediği; sonrasında astın yöneticinin beklentileri algılamasının astın performansını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Daha sonra yöneticinin beklentisinin ve astın algısının bir arada, astın performansını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Çalışmanın amacı kapsamında, araştırma bölümünde, sektör ayrımı gmeksizin, araştırma kapsamına dahil olan Türkiye’deki işletmelerde Pygmalion etkisi incelenmiştir. İşletmelerde çalışanlara doğrudan ulaşılmış; anket formu, bir yönetici ve o yöneticiye bağlı en az 2 çalışanın olduğu çalışma gruplarına uygulanmıştır. Sonuçta 63 yönetici ve bu yöneticilere bağlı 130 asttan oluşan çalışma gruplarına anket uygulanmıştır. Bu çalışmanın literatüre kuramsal ve uygulamada katkısı bulunmaktadır. Çalışmanın kuramsal katkısı, yöneticilerin beklentilerinin astlarının performansına etkisinin, daha önce kullanılmamış bütüncül bir modelde incelenmesi olacaktır. Ayrıca Pygmalion Ölçeği adı verilen bir ölçek geliştirilmiştir. Çalışmanın uygulamaya katkısı ise, Türkiye’de işletmelerde Pygmalion etkisinin ilk defa test edilecek olması ve ayrıca seçilen araştırma yöntemi ile, literatürde işletmelerde yapılan Pygmalion çalışmalarındaki “aldatıcı yön” adı verilen zorluğun aşılmış olmasıdır. Pygmalion deneyimlerinde araştırmacılar, yöneticilere astlarının nitelikleri hakkında yalan söylemektedir. Bu çalışmada ise, yöneticilere astları hakkında bir bilgilendirme yapılmayacak, yaratılan deneysel ortamda değil “gerçek hayatta” araştırma yapılacaktır. Bununla birlikte, astın performans skorları, gerçek performans verilerine dayanmaktadır. Araştırma sonuçları, yöneticinin astı hakkındaki beklentilerinin astın performansını etkilediğini; bununla birlikte astın yöneticinin beklentilerini algılamasının da, astın performansını etkilediğini göstermektedir. Yapılan analizlerin sonuçları, astın algısının, yöneticinin beklentisi ve performans ilişkisinde kısmi aracılık rolü olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Pygmalion Etkisi, Galatea Etkisi, Golem Etkisi, Kendini Gerçekleştiren Kehanet, yönetici beklentileri, astın algısı, performans ABSTRACT The aim of this study is to examine the effects of subordinates perception about manager expectations on subordinates performance in the context of Pygmalion effect. First the effects of manager expectations on subordinates performance, and then the effects of subordinates perception about manager expectations on subordinates performance are investigated. After that the effects of both manager expectations and subordinates perception on subordinates performance are investigated. In the context of study aim, Pygmalion effect is investigated in companies that are involved the research in Turkey. We communicate with personnel directly; 63 managers and 130 subordinates’s answers included in this research. This study has theoretical and practical contributions to the literature. This study’s theoretical contribution is examination of effects of manager expectations on subordinates performance in a comprehensive model. We create a new scale which is named as Pygmalion Scale. The practical contribution of this study is, Pygmalion effect is investigated for the first-time in the companies in Turkey. However, In Pygmalion experiments, researchers essentially lie to the manager about the quality of the subordinates. This is named as deceptive aspect. In this research, no false information is given to the managers and research is completed in the real life. Also, subordinates performance scores based on real performance scores that are given by managers. According to the results of the research, both managers expectations and subordinates perception effect subordinates performance. However, analysis results indicate that subordinates perception is partial mediator in the relationship between manager expectations and subordinates performance. Keywords: Pygmalion Effect, Galatea Effect, Golem Effect, Self-Fulfilling Prophecy, manager expectations, subordinates perception, performance

The effect of the muscle endurance training on the chronic low back pain

Purpose: To compare two different exercises programs in the treatment of chronic low back pain. Methods: This study was performed with 63 patients with chronic low back pain. The control group consisted of 32 patients. Classical Strength Exercises (CSE) consisting of stretching and strengthening exercises were applied to the control group. The experimental group consisted of 31 patients. Muscle Endurance Training (MET) consisting of warm-up, endurance exercises and cool down were applied on the experimental group. At the end of the treatment session, a hot-pack was applied to the patients in both of the groups. Postural education and back care advice were also given. Patients attended a therapy program 3 days a week for 6 weeks. The disability, pain and muscle endurance were assessed in the 1st, 3rd and 6 th weeks. Results: The 6th week measurement of disability was lower in the MET group than that of the CSE group (p<0.05). There was no significant difference in the VAS score and abdominal muscle endurance. In the 3rd and 6th week, back muscle endurance time was significantly higher in the MET group than that of the control group (p<0.05). Conclusion: Recent studies show that muscle endurance has a great importance in the prevention of Lower Back Pain (LBP). Therefore in the treatment of Chronic Low Back Pain, muscle endurance exercises that increase the level of endurance should be added to the treatment program