219 research outputs found

    Representation of Muslim Women Against Accepted Western Womanhoods

    Get PDF
    Mohja Kahf’ın çalışması, Batı kültüründe Müslüman kadın temsilinin kurgusal, tarihî ve sosyal dönüşümlerle, zaman içinde farklılaşmış bir anlatı olduğu iddiası üzerine kuruludur. Metin temelde, kadın meselesinin bir toplumsal kategori olarak ele alınışının tarihî, siyasî ve sosyal dinamiklerine dair bir açılım sağlamaktadır. Kahf, “Müslüman kadınların orta çağlardan on dokuzuncu yüzyılın başlarındaki Romantik döneme kadar, Batılı edebî metinlerdeki temsilinin tarihi”ni ele alır. Ele alıştaki motivasyon, bir anlatı olarak tanımlanan Müslüman kadın temsili çerçevesinde dile getirilenlerin, doğal hakikatlerin “doruk noktaları” olmadığını, aksine “sadece bir boyun eğdirme (subjugations) içinden, o an yürürlükte olan sahneler” olduklarının altını çizmektir. Böylece okuyucu açısından, Müslüman kadının temsili ile realitesi arasındaki farkın netleşmesine katkı sağlamış olur

    An Analysis of Güray Süngü’s “Gece” One of the Original Stories Written About the 15 July Coup Attempt

    Get PDF
    15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ardından, darbe girişimini konu alan bir çok hikâye yazılmıştır. Bu hikâyelerinden Güray Süngü’nün “Gece” adlı hikâyesi özgün bir niteliğe sahiptir. Kesit hikâye türünde yazılmış olan “Gece”, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ilk saatlerini ele alır. Ana karakterin bakış açısıyla, darbe teşebbüsü karşısında Türk halkının gösterdiği direnişin ilk anları aktarılır.After the 15 July 2016 coup attempt in Turkey many stories were written about it. One of those stories is Güray Süngü’s “Gece” which is an original one among those stories. Written as a situation story “Gece” deals with the early hours of the 15 July coup attempt. The first moments of the resistance of Turkish people against the coup attempt is explained from the main character’s perspective

    Krizin kısa dönemli yansımalarının turizm i̇şletmelerinin kriz yönetimi uygulamalarına etkisi

    Get PDF
    Bu araştırma; Türkiye’de son dönemde yaşanan terör olayları ve Rusya ile yaşanan siyasi gerilim sonrasında ortaya çıkan krizin kısa dönemli olumsuz yansımalarının turizm işletmelerinin kriz yönetimi uygulamaları üzerindeki etkisini tespit etmek ve bu etkilerin işletmelerin faaliyet yıllarına göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri, Travel Turkey Izmir’2016 10. Turizm Fuar ve Kongresi’ne katılan ve turizm sektöründe faaliyet gösteren (otel, seyahat acentesi, havayolu firması ve diğer turizm işletmeleri) işletme temsilci ve yöneticilerinden anket formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmada, toplamda 219 kullanılabilir anket elde edilmiştir. Araştırma verilerine tanımlayıcı istatistikler, paralel test, açıklayıcı faktör analizi ve MANCOVA (Çoklu Kovaryans Analizi) uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, krizin kısa dönemli olumsuz yansımalarının turizm işletmelerinin kriz yönetimi uygulamaları üzerinde oldukça büyük bir etkisi olduğu ancak bu etkilerin işletmelerin faaliyet yıllarına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir

    Total phenolics, tannin contents, antioxidant properties, protein and sensory analysis of Pleurotus ostreatus, Pleurotus citrinopileatus and Pleurotus djamor cultivated on different sawdusts

    Get PDF
    In mushroom cultivation, it is important to be aware of the impact of the growing substrate. This study investigated the cultivation of various oyster mushrooms, including Pleurotus ostreatus, Pleurotus citrinopileatus, and Pleurotus djamor, on different types of wood sawdust. Total phenolic content, condensed tannins, antioxidant activity by ferric reducing antioxidant power assay, protein and sensory evaluations were performed in cultivated oyster mushrooms. Wood sawdust of Fagus orientalis (oriental beech), Alnus glutinosa (alder), Castanea sativa (chestnut), and Juglans regia (walnut) were used as substrate for studied mushroom type, separately. Because champignon (Agaricus bisporus) was the most consumed mushroom, it was used as control sample. Methanolic extracts of dried mushrooms were used to measure bioactive characteristics. Pleurotus ostreatus samples cultivated in Alnus glutinosa (alder) sawdust substrate had the highest antioxidant activity. The lowest antioxidant activity values were found in Pleurotus djamor cultivated in Juglans regia (walnut) wood sawdust substrate. The highest protein content was measured in Agaricus bisporus as 13,84 %. The other highest protein concentration was found in Pleurotus ostreatus cultivated in Alnus glutinosa (alder) sawdust substrate, at 13,75 %. The lowest protein concentration belonged to Pleurotus citrinopileatus cultivated in Fagus orientalis (oriental beech) sawdust substrate as 9,86 %. While Agaricus bisporus and Pleurotus ostreatus had the highest overall appreciation score, Pleurotus citrinopileatus had the lowest. It has been observed that the substrate content has an important impact on chemical and sensory properties of the oyster mushrooms.  This study provides knowledge on the chemical and sensory characteristics of three different Pleurotus mushroom species cultivated on different composts

    Farklı substratlar, pleurotus ostreatus'un antioksidan özelliklerini ve antimikrobiyal aktivitesini etkiler mi?

    Get PDF
    The aim of this study is to determine the effect of growing substrates on the antioxidant properties and antimicrobial activities of Pleurotus ostreatus (Jacq.) P. Kumm. In the study, growing substrates were prepared with five different tree sawdust (80%) and waste (20% Tea Waste or Wheat Bran) at different ratios (80% Sawdust + 20% TW, 80% Sawdust + 20% GW). The antimicrobial activities of methanol extracts from P. ostreatus grown on 19 different substrates were tested against microorganisms by agar well diffusion technique. The total phenolic content was measured by using the Folin-Ciocalteau procedure. The antioxidant capacity was determined by using ferric reducing antioxidant power (FRAP) and the free radical scavenging activity of DPPH. It was determined that the methanol extract of mushrooms obtained from the 80QS+20TW substrate was the most effective extract against all of the microorganisms investigated in this study. Significant differences (P<0.01) were found among extracts of mushrooms grown on different substrates. Total phenolic, FRAP and DPPH assay contents of methanol extracts from P. ostreatus varied between 1.016 to 4.772 mg GAE/g, 2.245 to 8.902 μmol FeSO4.7H2O/g, 4.650 to 22.922 mg/mL, respectively. The results of this study revealed that the substrate content affects the antioxidant properties and antimicrobial activities of P. ostreatus. In addition, it was observed that tea waste has a positive effect on antimicrobial activity when added to substrate.Bu çalışmanın amacı, yetiştirme substratlarının Pleurotus ostreatus (Jacq.) P. Kumm.’un antioksidan özellikleri ve antimikrobiyal aktiviteleri üzerindeki etkisini belirlemektir. Çalışmada beş farklı talaş türü (%80) ve atık (%20 Çay Atığı veya Buğday Kepeği) ile farklı oranlarda (%80 Talaş + %20 Çay atığı, %80 Talaş + 20% Buğday kepeği) yetiştirme substratları hazırlanmıştır. 19 farklı substrat üzerinde büyütülen P. ostreatus'tan elde edilen metanol ekstraktlarının antimikrobiyal aktiviteleri, agar kuyucuk difüzyon tekniği ile mikroorganizmalara karşı test edildi. Toplam fenolik içerik, Folin-Ciocalteau prosedürü kullanılarak ölçülmüştür. Antioksidan kapasitesi, ferrik indirgeyici antioksidan gücü (FRAP) ve DPPH'nin serbest radikal süpürücü aktivitesi kullanılarak belirlendi. 80QS+20TW substratından elde edilen mantarların metanol ekstraktının, bu çalışmada incelenen tüm mikrooganizmalara karşı en etkili ekstrakt olduğu belirlendi. Farklı substratlar üzerinde yetiştirilen mantar ekstraktlarının antioksidan içerikleri arasında önemli farklılıklar (P<0.01) bulundu. P. ostreatus'tan elde edilen metanol ekstraktlarının toplam fenolik, FRAP ve DPPH tahlil içerikleri, sırasıyla 1.016 ile 4.772 mg GAE/g, 2.245 ile 8.902 μmol FeSO4.7H2O/g, 4.650 ile 22.922 mg/mL arasında değişmiştir. Bu çalışmanın sonuçları, substrat içeriğinin, P. ostreatus'un antioksidan özelliklerini ve antimikrobiyal aktivitelerini etkilediğini ortaya koydu. Ayrıca çay atığı substrata eklendiğinde antimikrobiyal aktivite üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu gözlenmiştir

    Hospitality crisis management in Turkey: a comparative approach

    Get PDF
    Political instability and terror events commonly occur in many countries. Since 2016, Turkey experienced a surge of political crises and terrorist activities which led to a marked decline in the country’s tourism revenue, and, consequently, caused economic struggles. The study employs the Importance-Performance Analysis framework to evaluate the use and the importance that Turkish hotel managers assign to different crisis management practices. The analysis is based on a list of crisis management practices that belong to four categories: human resources, marketing, hotel maintenance, and governmental assistance. The results suggest that Turkish managers follow the main categories in their crisis management action and focus on marketing and cost-cutting practices. Comparison with previous studies in India and Israel highlight the common focus marketing and cost-cutting as significant crisis management practices to improve competitive position and manage crisis situations

    Türkiye'nin Marmara Bölgesinden elde edilen bazı propolislerin anti-üreaz aktivitesinin belirlenmesi

    Get PDF
    Propolis is a natural product collected by honeybees from plants especially flowers and buds by mixing with wax and resin and used for many purposes in hive. It is known that propolis has been used in the treatment of various diseases in traditional medicine for many years and has biological activities such as antioxidant, antimicrobial, antiulcer, antitumor, anti-inflammatory. There is increasing interest in alternative approaches to inhibit Helicobacter pylori (H. pylori) and thereby treat many gastric diseases. This study investigated various properties of raw propolis samples from the Marmara region of Turkey. Anti-urease activity was investigated in propolis samples. The anti-urease activity of IC50 values ranged from 1.110 to 5.870 mg/mL. As a result, it can be said that propolis extract is a good inhibitor that can be used in the treatment of H. pylori to improve human health.Propolis, bal arıları tarafından bitkilerden özellikle çiçek ve tomurcuklardan balmumu ve reçine ile karıştırılarak toplanan ve kovanda birçok amaç için kullanılan doğal bir üründür. Propolisin uzun yıllardır geleneksel tıpta çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı ve antioksidan, antimikrobiyal, antiülser, antitümör, antiinflamatuar gibi biyolojik aktiviteleri olduğu bilinmektedir. Helicobakter pilori'yi (H. pylori) inhibe etmeye ve böylece birçok mide hastalığını tedavi etmeye yönelik alternatif yaklaşımlara artan bir ilgi vardır. Bu çalışma, Türkiye'nin Marmara bölgesinden alınan ham propolis örneklerinin çeşitli özelliklerini araştırmıştır. Propolis örneklerinde anti-üreaz aktivitesi araştırıldı. IC50 değerlerinin anti-üreaz aktivitesi 1.110 ila 5.870 mg/mL aralığındaydı. Sonuç olarak propolis ekstraktının H. pylori tedavisinde insan sağlığını iyileştirmek için kullanılabilecek iyi bir inhibitör olduğu söylenebilir

    Genetic relationship between Kangal, Akbash and other dog populations

    Get PDF
    Kangal and Akbash dogs are the two well-known shepherd dog breeds in Turkey. In order to contribute to the understanding of the genetic relationship between Kangal dogs, Akbash dogs and the dogs from different regions of Eurasia, 585 base pair (bp) segment of mitochondrial DNA (mtDNA) control region was sequenced from Kangals and Akbashes. Sequences of the Kangal and Akbash dogs examined in the present study were comparatively examined with those of previous studies on dogs. Consensus neighbour-joining tree with bootstrapping, which is constructed based on pairwise Fst values between populations, indicated that Kangal dogs and Akbash dogs are on different branches of the tree. Furthermore, the nodes of these branches were supported with high bootstrap values. In conclusion, the present study indicated that Kangal and Akbash dogs might have descended maternally from different origins along the evolutionary history of domestic dogs
    corecore