11 research outputs found

    KOVID-19 Küresel Salgın Döneminde Örgütsel Destek Algısının İş Yerinde Mutluluk Üzerindeki Etkisi: Psikolojik Güçlendirmenin Aracı Rolü

    Get PDF
    Mutlu olmak her insanın yaşamı boyunca arzuladığı ve peşinden koştuğu insanlığın ortak hedeflerinden biridir. Bu doğrultuda yaşam alanlarını sınıflandırdığımız ömrümüz sürecinde en fazla vakit geçirdiğimiz bir alan olarak iş hayatı mutlu olmanın önemli bir paydasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla iş hayatında mutlu olmanın yollarını aramak ve iş hayatında da mutluluğu yakalamak oldukça önemlidir. İşyerindeki mutluluk farklı değişkenlerle açıklanabilirken, örgütün sağladığı çalışma ortamı mutluluk için önemli bir belirleyicidir. Özellikle pozitif psikoloji yaklaşımı ışığında bireylerin yaşam alanlarındaki mevcut koşulları iyileştirmek ve hayatın güçlü yönlerini geliştirmek için uzun saatler geçirdiğimiz işyerinde mutlu olmak çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı KOVID-19 Küresel Salgın Döneminde algılanan örgütsel destek ile iş yerinde mutluluk arasındaki ilişkide psikolojik güçlendirmenin aracı rolünü incelemektir. Bu ilişkiyi test etmek amacıyla Türkiye’de İstanbul ilinde gıda sektöründe satış-pazarlama bölümünde görev yapan 240 saha çalışanına çevrimiçi anket yöntemi ile ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri sosyal bilimler programı için geliştirilmiş olan istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, algılanan örgütsel desteğin iş yerinde mutluluk üzerinde anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu görülmüştür (β = 0,728, R2 =, 530, p =, 000, F = 268,493). Ayrıca, psikolojik güçlendirmenin bu ilişkide aracı rolü bulunmaktadır (β = .267, R2 değişim= .161, t= 4.975, p< .005). Böylece, algılanan örgütsel desteğin psikolojik güçlendirme aracılığıyla işyerinde mutluluğun yordayıcıları arasında olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma, bireysel ve örgütsel motivasyon kaynaklarının çalışanların iş yerindeki mutluluk düzeylerini etkilediği için kuramsal ve pratik açıdan tartışılmakta ve alanyazına çeşitli öneriler sunulmaktadır

    Towards enhancing happiness at work with the lenses of positive organizational behavior: The roles of psychological capital, social capital and organizational trust

    Get PDF
    In this study, based on the approach of humanization of the postmodern organizations and depending on the conceptual background, it was suggested that psychological capital and social capital could be the significant antecedents of employee happiness at workplace. Further, it was proposed that organizational trust has a moderating role on the impact of psychological capital on happiness at workplace. Thereby, a cross-sectional research study has been performed in Turkey with the participation of 222 employees from a variety of sectors including sales, marketing, health, banking, finance and education. According to the findings, it was reported that the psychological capital construct (beta=,778; t=18,370, p0,05), thus hypothesis 3 was not confirmed. Further research direction and the need for research on organizational trust's moderating role are discussed. The conceptual and practical implications of the study are provided along with the concluding remarks and discussions.Publisher's Versio

    Recent Advances in Health Biotechnology During Pandemic

    Get PDF
    The outbreak of severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2), which emerged in 2019, cut the epoch that will make profound fluctuates in the history of the world in social, economic, and scientific fields. Urgent needs in public health have brought with them innovative approaches, including diagnosis, prevention, and treatment. To exceed the coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic, various scientific authorities in the world have procreated advances in real time polymerase chain reaction (RT-PCR) based diagnostic tests, rapid diagnostic kits, the development of vaccines for immunization, and the purposing pharmaceuticals for treatment. Diagnosis, treatment, and immunization approaches put for- ward by scientific communities are cross-fed from the accrued knowledge of multidisciplinary sciences in health biotechnology. So much so that the pandemic, urgently prioritized in the world, is not only viral infections but also has been the pulsion in the development of novel approaches in many fields such as diagnosis, treatment, translational medicine, virology, mi- crobiology, immunology, functional nano- and bio-materials, bioinformatics, molecular biol- ogy, genetics, tissue engineering, biomedical devices, and artificial intelligence technologies. In this review, the effects of the COVID-19 pandemic on the development of various scientific areas of health biotechnology are discussed

    The impacts of toxic organizational climate, narcissistic leader and workplace envy on individual outcomes of counterproductive work behavior, work exhaustion and contextual performance: the roles of perceived self-esteem and self-control

    No full text
    Bu çalışmada, iş yerinde kıskançlık duygusunun, algılanan toksik örgüt ikliminin ve liderin narsist özelliklerinin bu çalışmanın bağımlı değişkenleri olan bağlamsal performans, üretkenliğe aykırı çalışma davranışları ile işe bağlı tükenme üzerinde etkilerinin olduğu ön görülmüştür. Daha sonra, işyerinde kıskançlık duygusunun alt boyutlarından haset ile üretkenliğe aykırı çalışma davranışları arasındaki varsayılan ilişkide, öz-kontrolün düzenleyici etkisi olduğu öne sürülmüştür. Ardından, algılanan toksik örgüt ikliminin çalışanların sergilemiş oldukları üretkenliğe aykırı çalışma davranışları üzerindeki etkisinde öz-kontrolün düzenleyici rolü ele alınmıştır. Son olarak, narsist liderlik davranışlarının çalışanın yaşamış olduğu iş tükenmesi üzerindeki etkisinde özsaygının aracı rolü incelenmiştir. Narsist lider özelliklerinin örgütsel ve bireysel süreçlere etkilerinden dolayı ve bireyin kendini değerlendirmesinde ve bireysel anlamda öz-saygı düzeylerinin belirlenmesinde önemli bir öncel olduğu düşünüldüğü için özsaygı çalışmanın kuramsal modeline dahil edilmiştir. Böylece, bu çalışmada, kamu ve özel sektörde çalışan bireyler üzerinde yapılmış olan bir araştırma ile, iş yerinde kıskançlık, toksik örgüt iklim ve narsist liderliğin; üretkenliğe aykırı çalışma davranışları, iş tükenmesi ve bağlamsal performans üzerindeki etkileri ve öz-kontrol ve öz-saygının önerilen ilişkilerdeki rolleri incelenmiştir. Araştırmanın evreni, Türkiye’de kamu ve özel sector içerisinde yer alan kurumlarda çalışmakta olan yönetici ve yönetici olmayan personel oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu ise İstanbul ilinde kamu ve özel sektörde çalışan 330 çalışan oluşturmuştur. Elde edilen veriler Sosyal Bilimlerde Kullanılan İstatistik Paketi ile çeşitli analizlere tabi tutulmuştur. Uygulanan istatistiksel analizler sonucunda, çalışmanın 5 hipotezinin desteklendiği, 1 hipotezinin ise desteklenmediği gözlenmiştir. Buna göre, işyeride haset duygusunun ve toksik örgüt ikliminin üretkenliğe aykırı çalışma davranışı üzerinde (= .822, p= .000; = .520, p= .000); isyerinde gıpta duygusunun bağlamsal performans üzerinde (= .397, p= .000) ve narsist liderlik tarzının iş tükenmesi üzerinde (= .582, p= .000) anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca analiz sonuçları, işyerinde haset duygusu ve toksik örgüt iklimi ile üretkenliğe aykırı çalışma davranışları arasında çalışanların öz-kontrol derecesinin düzenleyici rolünü desteklemiştir (ß=.219; t= 11.464; p<0.0001; ß=.3256; t= 10.614; p<0.0001). Bununla birlikte, çalışanların öz-saygı seviyelerinin, narsist liderlik ve iş tükenmesi arasındaki ilişkiye aracılık etmediği görülmüştür. Bu sonuç, narsisit liderlik algısının kişinin özsaygı seviyesinden bağımsız olarak işe bağlı tükenmişlik üzerinde ne denli güçlü ve direk bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. -------------------- In this study, it is assumed that envy in the workplace, perceived toxic organizational climate and narcissistic characteristics of leader have effects on the dependent variables of this study, which are contextual performance, counterproductive work behaviors and work exhaustion. Then, the moderator effect of self-control on the potential relationship between malicious envy, sub-dimensions of envy, and counterproductive work behaviors was investigated. Afterwards, the moderator role of self-control on the effects of perceived toxic organizational climate on counterproductive behaviors was examined. Finally, the mediator role of self-esteem on the effects of narcissistic leader behavior on work exhaustion of employees has been evaluated. Self-esteem was included in our model due to the effects of narcissistic leader characteristics on organizational and individual process, and its role as an antecedent to self-evaluation of employees and to their determining the individual sense of self-esteem. Thus, in the current study, with a research conducted on individuals working in the public and private sectors, the effects of workplace envy, toxic organizational climate and narcissistic leadership on counterproductive work behavior, work exhaustion and contextual performance and the roles of self-control and self-esteem in the proposed relationships were examined. The study population consisted of manager and non-manager staffs who work in the institutions in the public and private sector in Turkey. The sample group of the study also consisted of 330 people working in public and private sectors in Istanbul. The data obtained from the surveys were analyzed with the Statistical Package used in Social Sciences. As a result of the statistical analyzes, it was observed that 5 hypotheses were supported, and 1 hypothesis was not supported. Accordingly, it was found that there were significant and positive effects of the workplace malicious envy and the toxic organizational climate on the counterproductive working behavior (= .822, p= .000; = .520, p= .000); the workplace benign envy on the contextual performance (= .397, p= .000); and narcissistic leader characteristics on work exhaustion (= .582, p= .000). In addition, the results of the analysis supported the moderator role of the degree of self-control of employees between the relationship between the feeling of envy in the workplace and the toxic organizational climate, and counterproductive work behaviors (ß=.219; t= 11.464; p<0.0001; ß=.3256; t= 10.614; p<0.0001). However, self-esteem levels of employees did not appear to mediate the relationship between narcissistic leadership and work exhaustion. This result showed how dominant the perception of narcissistic leadership, independent of one's self-esteem level

    The impacts of toxic organizational climate, narcissistic leader and workplace envy on individual outcomes of counterproductive work behavior, work exhaustion and contextual performance: the roles of perceived self-esteem and self-control

    No full text
    Bu çalışmada, iş yerinde kıskançlık duygusunun, algılanan toksik örgüt ikliminin ve liderin narsist özelliklerinin bu çalışmanın bağımlı değişkenleri olan bağlamsal performans, üretkenliğe aykırı çalışma davranışları ile işe bağlı tükenme üzerinde etkilerinin olduğu ön görülmüştür. Daha sonra, işyerinde kıskançlık duygusunun alt boyutlarından haset ile üretkenliğe aykırı çalışma davranışları arasındaki varsayılan ilişkide, öz-kontrolün düzenleyici etkisi olduğu öne sürülmüştür. Ardından, algılanan toksik örgüt ikliminin çalışanların sergilemiş oldukları üretkenliğe aykırı çalışma davranışları üzerindeki etkisinde öz-kontrolün düzenleyici rolü ele alınmıştır. Son olarak, narsist liderlik davranışlarının çalışanın yaşamış olduğu iş tükenmesi üzerindeki etkisinde özsaygının aracı rolü incelenmiştir. Narsist lider özelliklerinin örgütsel ve bireysel süreçlere etkilerinden dolayı ve bireyin kendini değerlendirmesinde ve bireysel anlamda öz-saygı düzeylerinin belirlenmesinde önemli bir öncel olduğu düşünüldüğü için özsaygı çalışmanın kuramsal modeline dahil edilmiştir. Böylece, bu çalışmada, kamu ve özel sektörde çalışan bireyler üzerinde yapılmış olan bir araştırma ile, iş yerinde kıskançlık, toksik örgüt iklim ve narsist liderliğin; üretkenliğe aykırı çalışma davranışları, iş tükenmesi ve bağlamsal performans üzerindeki etkileri ve öz-kontrol ve öz-saygının önerilen ilişkilerdeki rolleri incelenmiştir. Araştırmanın evreni, Türkiye’de kamu ve özel sector içerisinde yer alan kurumlarda çalışmakta olan yönetici ve yönetici olmayan personel oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu ise İstanbul ilinde kamu ve özel sektörde çalışan 330 çalışan oluşturmuştur. Elde edilen veriler Sosyal Bilimlerde Kullanılan İstatistik Paketi ile çeşitli analizlere tabi tutulmuştur. Uygulanan istatistiksel analizler sonucunda, çalışmanın 5 hipotezinin desteklendiği, 1 hipotezinin ise desteklenmediği gözlenmiştir. Buna göre, işyeride haset duygusunun ve toksik örgüt ikliminin üretkenliğe aykırı çalışma davranışı üzerinde (= .822, p= .000; = .520, p= .000); isyerinde gıpta duygusunun bağlamsal performans üzerinde (= .397, p= .000) ve narsist liderlik tarzının iş tükenmesi üzerinde (= .582, p= .000) anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca analiz sonuçları, işyerinde haset duygusu ve toksik örgüt iklimi ile üretkenliğe aykırı çalışma davranışları arasında çalışanların öz-kontrol derecesinin düzenleyici rolünü desteklemiştir (ß=.219; t= 11.464; p<0.0001; ß=.3256; t= 10.614; p<0.0001). Bununla birlikte, çalışanların öz-saygı seviyelerinin, narsist liderlik ve iş tükenmesi arasındaki ilişkiye aracılık etmediği görülmüştür. Bu sonuç, narsisit liderlik algısının kişinin özsaygı seviyesinden bağımsız olarak işe bağlı tükenmişlik üzerinde ne denli güçlü ve direk bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.--------------------In this study, it is assumed that envy in the workplace, perceived toxic organizational climate and narcissistic characteristics of leader have effects on the dependent variables of this study, which are contextual performance, counterproductive work behaviors and work exhaustion. Then, the moderator effect of self-control on the potential relationship between malicious envy, sub-dimensions of envy, and counterproductive work behaviors was investigated. Afterwards, the moderator role of self-control on the effects of perceived toxic organizational climate on counterproductive behaviors was examined. Finally, the mediator role of self-esteem on the effects of narcissistic leader behavior on work exhaustion of employees has been evaluated. Self-esteem was included in our model due to the effects of narcissistic leader characteristics on organizational and individual process, and its role as an antecedent to self-evaluation of employees and to their determining the individual sense of self-esteem. Thus, in the current study, with a research conducted on individuals working in the public and private sectors, the effects of workplace envy, toxic organizational climate and narcissistic leadership on counterproductive work behavior, work exhaustion and contextual performance and the roles of self-control and self-esteem in the proposed relationships were examined. The study population consisted of manager and non-manager staffs who work in the institutions in the public and private sector in Turkey. The sample group of the study also consisted of 330 people working in public and private sectors in Istanbul. The data obtained from the surveys were analyzed with the Statistical Package used in Social Sciences. As a result of the statistical analyzes, it was observed that 5 hypotheses were supported, and 1 hypothesis was not supported. Accordingly, it was found that there were significant and positive effects of the workplace malicious envy and the toxic organizational climate on the counterproductive working behavior (= .822, p= .000; = .520, p= .000); the workplace benign envy on the contextual performance (= .397, p= .000); and narcissistic leader characteristics on work exhaustion (= .582, p= .000). In addition, the results of the analysis supported the moderator role of the degree of self-control of employees between the relationship between the feeling of envy in the workplace and the toxic organizational climate, and counterproductive work behaviors (ß=.219; t= 11.464; p<0.0001; ß=.3256; t= 10.614; p<0.0001). However, self-esteem levels of employees did not appear to mediate the relationship between narcissistic leadership and work exhaustion. This result showed how dominant the perception of narcissistic leadership, independent of one's self-esteem level

    How does paternalistic leadership affect employees' work engagement? The mediating roles of workaholism and trust-in-leader

    Get PDF
    In this study, we contend that paternalist leadership can be an effective way of managing people and can pave the way for employee motivation and well-being, despite several previous studies linking it to adverse outcomes. In addition, we propose two possible underlying mechanisms (i.e., workaholism, trust in leadership) linking a leader's paternalistic style to employee work engagement. By doing so, we aim to understand whether paternalist leaders positively influence their subordinates through a social connection path (trust in leader) or task-focusing path (workaholism). We conducted a field survey and collected cross-sectional data using online surveys from 413 participants working in various industries in Istanbul to test the hypotheses. The results indicate a positive relationship to exist between paternalistic leadership and employee work engagement. Therefore, we put forth that the paternalistic leadership style can be beneficial through the task-focusing and social connection paths, contrary to the beliefs commonly shared in Western countries.Bu çalışmada, babacan liderliğin insanları yönetmenin etkili bir yolu olabileceği ve daha önceki birkaç çalışmada olumsuz sonuçlarla ilişkilendirilmesine rağmen, çalışan motivasyonu ve esenliğine zemin hazırlayabileceği iddia edilmiştir. Ayrıca, liderin babacan tarzını çalışanın tutkun çalışmasıyla ilişkilendirmek için işkoliklik ve lidere güven ile temsil edilen iki temel muhtemel mekanizma önerilmiştir. Böylece, babacan liderlerin astlarını sosyal bağ yolu (lidere güven) veya göreve odaklanma yoluyla (işkolik) olumlu yönde etkileyip etkilemediğinin anlaşılması amaçlanmıştır. Hipotezleri test etmek için bir saha araştırması yapılmış ve İstanbul’da çeşitli sektörlerde çalışan 413 katılımcıdan çevrimiçi anketler aracılığıyla kesitsel veriler toplanmıştır. Analizler, babacan lider ile çalışmaya tutkunluk arasında pozitif bir ilişki olduğunu. Dahası, önerilen muhtemel mekanizmaların babacan liderlik ile çalışmaya tutkunluk arasındaki ilişkiye aracılık ettiğini görülmüştür. Bu nedenle babacan liderlik tarzının, batı ülkelerinde yaygın olarak paylaşılan inançların aksine, göreve odaklanma ve sosyal bağlantı yoluyla faydalı olabileceğini ortaya koyulmuştur

    LİDER İLE ÖRGÜT DÜZEYİNDEKİ GÜVEN DUYGUSUNUN YENİLİKÇİ İŞ DAVRANIŞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: DEĞİŞİME DİRENCİN ROLÜ

    No full text
    Bu çalışma ile örgüte güvenin ve lidere güvenin yenilikçi iş davranışlarının önemli öncülleri arasında olabileceği iddia edilmektedir. Yenilikçi iş davranışı, yeni fikirlerin veya davranışların üretilmesini, geliştirilmesini ve uygulanmasını içeren bir süreçtir. Ancak çalışanlar örgütlerde yeniliğe karşı direnebilirler. Bu nedenle bu çalışmada örgüte / lidere güven ile yenilikçi iş davranışı arasındaki ilişkide değişime karşı direncin aracı rolü incelenmiştir.Bu amaç doğrultusunda, İstanbul/Türkiye’de hizmet sektöründeki çeşitli firmalardan 229 çalışanın katılımıyla kesitsel bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın bulguları, örgüte güven ve lidere güvenin yenilikçi iş davranışı üzerinde önemli olumlu etkileri olduğunu göstermektedir (β = 0,465; t = 7,914; p =, 000 ve β = 0,503; t = 8,779; p =, 000). Böylece araştırmada önerildiği gibi hipotez 1 ve hipotez 2 desteklenmiştir. Ek olarak, değişime karşı direncin örgüte / lidere güven ile yenilikçi iş davranışı arasındaki ilişkide aracı rolü tespit edilmiştir (β = .056; LLCI = .0221; ULCI = .0990 ve β = .050; LLCI = .0190; ULCI = .0892; sırasıyla). Bu nedenle çalışmada önerilen hipotez 1a ve hipotez 2a desteklenmiştir

    The Unchanging Truth of Career Stages: Career Anxiety

    No full text
    Kariyer endişesi; kişinin çalışma hayatında kariyeriyle ilgili kendisini tehdit eden ve/veya belirsizlik yaşamasına neden olan bir durumla karşı karşıya kaldığında ortaya çıkan duygu durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada; kurumlarda çalışan kişilerin yaşamış oldukları kariyer endişesinin altında yatan konuları tespit etmek amacıyla nitel araştırma yöntemi tercih edilmiş ve hem kamu sektöründe hem de özel sektördeki farklı örgütlerde çalışan 37 katılımcıyla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda söz konusu endişenin arka planında bireysel, örgütsel, teknolojik ve toplumsal konular başta olmak üzere çalışma arkadaşları, yönetici ve istihdam ile ilgili konulardan kaynaklandığı ortaya konulmuş ve çalışanların bu endişeyle baş edebilme yolları sıralanmıştır. Bu çalışmanın, kariyerini yerleştirme/sürdürme döneminde olan çalışanların yaşamış oldukları kariyer endişesinin altında yatan nedenleri belirlemeye yönelik olarak yapılan bir nitel çalışma olması nedeniyle alanyazına katkıda bulunacağına ve konuyla ilgili gelecekte yapılacak araştırmalara zemin oluşturacağına inanılmaktadır.Career anxiety is defined as the state of emotion which occurs when people are faced with a situation that threatens them and / or causes an uncertainty about their career in business life. In this study, qualitative research method is preferred and in-depth interviews are performed with 37 participants who work in different organizations both in the public and private sector to identify the underlying factors of career anxiety. The interviews reveal that career anxiety is derived from collegues, managers, employment issues, particulary those related to individual, organizational, technological, social issues and the implications are listed for employees to deal with this anxiety. It is also believed that this study will contribute to the national literature as it is the study that has been conducted with a qualitative method on career anxiety which is experienced by the employees who are in the stage of establishing/maintaining their career and will form the basis for future research on this topic

    Case Reports Presentations

    No full text
    corecore