52 research outputs found

    NOKTA DİRENÇ KAYNAK ELEKTROTLARINA TiC-Co KAPLAMANIN ETKİSİ

    Get PDF
    Nokta direnç kaynak yöntemi otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer kaynak yöntemlerine göre oldukça hızlı, ekonomik, güvenilir bir yöntemdir. Kaynak işlemi sırasında elektrotların iş parçalarına temas eden yüzeyinde lokal olarak yüksek sıcaklıklara çıkılmaktadır ve kaynak çevrimi boyunca da elektrotlar iş parçalarına belli bir basınç uygularlar. Basınç ve sıcaklık elektrot yüzeyinde deformasyon oluşturur. Nokta direnç kaynağında kullanılan Cu-Cr-Zr elektrotların ömürlerini uzatmak için kaplama işlemi uygulanmaktadır. Bu çalışmada, elektrotların uç yüzeylerine TiC-Co malzeme elektrospark yöntemiyle farklı kaplama parametrelerinde kaplanmış, böylece kaplamanın DP600 çelik saç çifti birleştirmesi özelliklerine etkisi araştırılmıştır

    Farklılıkla Öğrenme Yaklaşımı ile Uygulanan Temel Hareket Becerileri Eğitiminin İlkokul Öğrencilerinin Dikkat ve Motorik Özelliklerine Etkisi

    Get PDF
    The purpose of this study was to investigate the effect of differential learning approach on attention and motor skills of elementary school students through basic movement skills education program. Total 20 students aged 9-10 years in the third grade of an elementary school in Beykoz, Istanbul participated in this study. 12 of them were boys (132,75±7,38 cm. of height, 31,50±9,57 kg. of body weight) and eight of them were girls (131,95±6,19 cm., 33,57±8,19 kg. of body weight) The Basic Movement Skills program on the Yellow Cards group of the Physical Activity Cards (PAC) prepared for the “Games and Physical Activities” classes was carried out with perspective of differential learning on the experimental group during 4 course hour for 10 weeks. “Bourdon Attention Test”, “Illinois Agility Test”, 10 and 20 m. Sprint Tests”, “Flamingo Balance Test”, “Standing Long Jump Test (STJ)”, “Sit-up Test” were carried out as a pre-test in the beginning of the study period and as and post-test at the end. The data collected were determined as descriptive statistics and according to the result of the Wilcoxon Signed-Rank Test, it was seen that there was a significant statistical difference between the pre-test and post-test points of the Attention (p<0.01), 10 m. sprint (p<0.01), 20 m. sprint (p<0.01) features of the students of the experimental group and that these features were improved for the better and there was a significant statistical difference between the pre-test and post-test points of the according to the data collected, it was evaluated that the Basic Movement Skills practices with differential learning approach can be effective on the attention and speed improvements of 3th grade elementary school students.Bu çalışmanın amacı, farklılıkla öğrenme yaklaşımı ile uygulanan temel hareket becerileri eğitimi programının, ilkokul öğrencilerinin dikkat ve motorik özelliklerinin gelişimi üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Çalışma grubunu İstanbul Beykoz İlçesindeki bir İlkokulun 3. Sınıf , 9-10 yaş grubundan 12 erkek öğrenci (boy uzunluğu 132,75±7,38 cm., vücut ağırlığı 31,50±9,57 kg.) ve 8 kız öğrenci (boy uzunluğu 131,95±6,19 cm., vücut ağırlığı 33,57±8,19 kg.) olmak üzere toplam 20 öğrenci oluşturmuştur. Bu araştırmada çalışma grubuna farklılıkla öğrenme yaklaşımı ile haftada 2 gün ve 4 ders saati olmak üzere 10 hafta süresince "Oyun ve Fiziki Etkinlikler" dersleri için hazırlanmış olan Fiziksel Etkinlik Kartları ndan Sarı Kart grubundaki, Temel Hareket Becerileri alanı olan programı uygulanmıştır. Çalışmada ön test ve son test olarak “Bourdon dikkat testi”, "Çeviklik testi", "10 m. ve 20 m. koşu sürati testleri", "Flamingo denge testi", "Durarak uzun atlama testi ", “Mekik testi” yapılmıştır. Elde edilen veriler, tanımlayıcı istatistikler olarak belirlenmiş ve Wilcoxon işaretli sıralar toplamı testi sonucuna göre de deney grubu öğrencilerinin Dikkat (p<0.01), 10 m. koşu (p<0.01), 20 m. koşu (p<0.01) özelliklerinin ön ve son test puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğu ve bu özelliklerin olumlu yönde geliştiği saptanmıştır. Elde edilen verilere göre farklılıkla öğrenme yaklaşımı ile uygulanan temel hareket beceri eğitimi uygulamalarının 3. sınıf ilkokul öğrencilerinin özellikle dikkat ve sürat özelliklerinin gelişimi üzerine etkili olabileceği değerlendirilmiştir

    How culturally unique are pandemic effects? Evaluating cultural similarities and differences in effects of age, biological sex, and political beliefs on COVID impacts

    Get PDF
    Despite being bio-epidemiological phenomena, the causes and effects of pandemics are culturally influenced in ways that go beyond national boundaries. However, they are often studied in isolated pockets, and this fact makes it difficult to parse the unique influence of specific cultural psychologies. To help fill in this gap, the present study applies existing cultural theories via linear mixed modeling to test the influence of unique cultural factors in a multi-national sample (that moves beyond Western nations) on the effects of age, biological sex, and political beliefs on pandemic outcomes that include adverse financial impacts, adverse resource impacts, adverse psychological impacts, and the health impacts of COVID. Our study spanned 19 nations (participant N = 14,133) and involved translations into 9 languages. Linear mixed models revealed similarities across cultures, with both young persons and women reporting worse outcomes from COVID across the multi-national sample. However, these effects were generally qualified by culture-specific variance, and overall more evidence emerged for effects unique to each culture than effects similar across cultures. Follow-up analyses suggested this cultural variability was consistent with models of pre-existing inequalities and socioecological stressors exacerbating the effects of the pandemic. Collectively, this evidence highlights the importance of developing culturally flexible models for understanding the cross-cultural nature of pandemic psychology beyond typical WEIRD approaches

    Impact of opioid-free analgesia on pain severity and patient satisfaction after discharge from surgery: multispecialty, prospective cohort study in 25 countries

    Get PDF
    Background: Balancing opioid stewardship and the need for adequate analgesia following discharge after surgery is challenging. This study aimed to compare the outcomes for patients discharged with opioid versus opioid-free analgesia after common surgical procedures.Methods: This international, multicentre, prospective cohort study collected data from patients undergoing common acute and elective general surgical, urological, gynaecological, and orthopaedic procedures. The primary outcomes were patient-reported time in severe pain measured on a numerical analogue scale from 0 to 100% and patient-reported satisfaction with pain relief during the first week following discharge. Data were collected by in-hospital chart review and patient telephone interview 1 week after discharge.Results: The study recruited 4273 patients from 144 centres in 25 countries; 1311 patients (30.7%) were prescribed opioid analgesia at discharge. Patients reported being in severe pain for 10 (i.q.r. 1-30)% of the first week after discharge and rated satisfaction with analgesia as 90 (i.q.r. 80-100) of 100. After adjustment for confounders, opioid analgesia on discharge was independently associated with increased pain severity (risk ratio 1.52, 95% c.i. 1.31 to 1.76; P &lt; 0.001) and re-presentation to healthcare providers owing to side-effects of medication (OR 2.38, 95% c.i. 1.36 to 4.17; P = 0.004), but not with satisfaction with analgesia (beta coefficient 0.92, 95% c.i. -1.52 to 3.36; P = 0.468) compared with opioid-free analgesia. Although opioid prescribing varied greatly between high-income and low- and middle-income countries, patient-reported outcomes did not.Conclusion: Opioid analgesia prescription on surgical discharge is associated with a higher risk of re-presentation owing to side-effects of medication and increased patient-reported pain, but not with changes in patient-reported satisfaction. Opioid-free discharge analgesia should be adopted routinely

    Eudiaptomus gracilis (G.O. Sars, 1863) (Copepoda: Diaptomida)’in Türkiye içsularından ilk kaydı

    Get PDF
    Kalanoid kopepod Eudiaptomus gracilis (G.O. Sars, 1863), Türkiye içsularında ilk kez kaydedilmiştir. Dişi ve erkek E. gracilis altı örnekleme döneminde sürekli bulunmuştur. Tür, Karadeniz Bölgesinde bulunan Yeşilırmak, Suat Uğurlu ve Hasan Uğurlu Baraj Gölleri’nden toplanmış ve her iki eşeyin detaylı çizimleri verilmiştir.The Calanoid copepod Eudiaptomus gracilis (G.O. Sars, 1863) is recorded from Turkish inland waters for the first time. Males and females of Eudiaptomus gracilis were consistently found during 6 sampling periods in the Yeşilırmak River. The species was collected from the Yeşilırmak River and Suat Uğurlu and Hasan Uğurlu dam lakes in the Black Sea region and detailed descriptions of both sexes are given

    Yeşilırmak (Tokat ve Karadeniz arası), Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Baraj Gölleri Zooplankton faunası

    Get PDF
    Yeşilırmak (Tokat İli-Karadeniz arası) ve Yeşilırmak üzerinde bulunan Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Baraj Gölleri’nde yapılan çalışmada, Rotifera’dan 23, Kladosera’dan 11 ve Kopepoda’dan 8 olmak üzere toplam 42 takson tespit edilmiştir. En çok bulunan türler Rotifera’dan Keratella cochlearis, Polyarthra dolichoptera; Kladosera’dan Bosmina longirostris, Ceriodaphnia pulchella; Kopepoda’dan Eudiaptomus gracilis ve Acanthocyclops robustus olduğu belirlenmiştir. Kantitatif bakımdan ise zooplankton en çok Temmuz 2009’da Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Baraj Göllerinde olduğu tespit edilmiştir.A total of 42 taxa consisting of 23 Rotifera, 11 Cladocera, and 8 Copepoda were identified during the study performed in the lower basin of Yeşilırmak River containing two dam lakes (Suat and Hasan Uğurlu Dam Lakes). The most abundant species were Keratella cochlearis, Polyarthra dolichoptera of Rotifera; Bosmina longirostris, Ceriodaphnia pulchella of Cladocera; Eudiaptomus gracilis and Acanthocyclops robustus of Copepoda. Zoopankton abundance (number per m3) was high in Hasan Uğurlu and Suat Uğurlu Dam Lakes in during July, 200

    Characterization and Laser Processing of Hard Phase Coated Titanium Alloys and Steels by Esd

    No full text
    Yüzey modifikasyonu, ısıl işlemin ardından yapılan en önemli endüstriyel operasyonlarından birisidir. Galvanizleme, nikel kaplama gibi işlemler sıklıkla yapılırken malzemenin mekanik ve aşınma direncine etkisi sınırlı kalmaktadır. Buna karşın ESD ( elektro kıvılcım yığma ) yani elektro kıvılcım ile kaplama daha iyi bir performans sunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, ESD yöntemi ile değişik oranlarda TiC ve TiB2 içeren elektrotlarla sert faz kaplanmış çelik ve Ti alaşımı malzemelerin, LAZER kullanılarak işlenme veya kesme kapasitesinin ve bu işlemin sonucunda oluşacak olan yapının karakterize edilmesinden oluşmaktadır. Şerit haldeki alaşımlı çeliklerden yapılmış kesiciler, özellikle bi-metal şerit testereler, metal kesme endüstrisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Kesici ağızların zamanla aşınmasını önlemek amacıyla kesici ağızları alaşımlandırılabilir ve servis ömürleri de uzatılabilir. Ti alaşımlarının kullanım yerleri genellikle havacılık endüstrisinde yoğunlaşmıştır ve kendine iyi bir yer edinmiştir. Aşınmaya ve korozyona dirençli malzeme ile kaplanmış plakaların LAZER ile işlenebilirliği, endüstriyel olarak maliyetin azaltılması bakımından ve aynı zamanda kesme işlemi sırasında ne tür reaksiyonların ortaya çıktığını görmek açısından önemlidir. Bu nedenle, endüstriyel uygulaması oldukça yüksek bir araştırma olması için hem demir esaslı ve hemde demir dışı bir malzeminin kaplanması gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Ti alaşımları da, yüksek sıcaklık uygulamalarında kullanılmakta ancak yüzeylerinde oluşturulan kaplama tabakası endüstriyel uygulamalara her zaman yeterince cevap verememektedir. ESD ile kaplanacak olan Ti alaşımlarının yüzeylerinin LAZER işleme sırasındaki performansları, yaygın bir etki bırakması açısından önemli olacağı düşünülmektedir.Bu tez çalışması 16.FEN.BİL.09 numaralı proje ile BAPK tarafından desteklenmişti

    Characterization and Laser Processing of Hard Phase Coated Titanium Alloys and Steels by Esd

    No full text
    Yüzey modifikasyonu, ısıl işlemin ardından yapılan en önemli endüstriyel operasyonlarından birisidir. Galvanizleme, nikel kaplama gibi işlemler sıklıkla yapılırken malzemenin mekanik ve aşınma direncine etkisi sınırlı kalmaktadır. Buna karşın ESD ( elektro kıvılcım yığma ) yani elektro kıvılcım ile kaplama daha iyi bir performans sunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, ESD yöntemi ile değişik oranlarda TiC ve TiB2 içeren elektrotlarla sert faz kaplanmış çelik ve Ti alaşımı malzemelerin, LAZER kullanılarak işlenme veya kesme kapasitesinin ve bu işlemin sonucunda oluşacak olan yapının karakterize edilmesinden oluşmaktadır. Şerit haldeki alaşımlı çeliklerden yapılmış kesiciler, özellikle bi-metal şerit testereler, metal kesme endüstrisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Kesici ağızların zamanla aşınmasını önlemek amacıyla kesici ağızları alaşımlandırılabilir ve servis ömürleri de uzatılabilir. Ti alaşımlarının kullanım yerleri genellikle havacılık endüstrisinde yoğunlaşmıştır ve kendine iyi bir yer edinmiştir. Aşınmaya ve korozyona dirençli malzeme ile kaplanmış plakaların LAZER ile işlenebilirliği, endüstriyel olarak maliyetin azaltılması bakımından ve aynı zamanda kesme işlemi sırasında ne tür reaksiyonların ortaya çıktığını görmek açısından önemlidir. Bu nedenle, endüstriyel uygulaması oldukça yüksek bir araştırma olması için hem demir esaslı ve hemde demir dışı bir malzeminin kaplanması gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Ti alaşımları da, yüksek sıcaklık uygulamalarında kullanılmakta ancak yüzeylerinde oluşturulan kaplama tabakası endüstriyel uygulamalara her zaman yeterince cevap verememektedir. ESD ile kaplanacak olan Ti alaşımlarının yüzeylerinin LAZER işleme sırasındaki performansları, yaygın bir etki bırakması açısından önemli olacağı düşünülmektedir.Bu tez çalışması 16.FEN.BİL.09 numaralı proje ile BAPK tarafından desteklenmişti

    NOKTA DİRENÇ KAYNAK ELEKTROTLARINA TiC-Co KAPLAMANIN ETKİSİ

    No full text
    Nokta direnç kaynak yöntemi otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer kaynak yöntemlerine göre oldukça hızlı, ekonomik, güvenilir bir yöntemdir. Kaynak işlemi sırasında elektrotların iş parçalarına temas eden yüzeyinde lokal olarak yüksek sıcaklıklara çıkılmaktadır ve kaynak çevrimi boyunca da elektrotlar iş parçalarına belli bir basınç uygularlar. Basınç ve sıcaklık elektrot yüzeyinde deformasyon oluşturur. Nokta direnç kaynağında kullanılan Cu-Cr-Zr elektrotların ömürlerini uzatmak için kaplama işlemi uygulanmaktadır. Bu çalışmada, elektrotların uç yüzeylerine TiC-Co malzeme elektrospark yöntemiyle farklı kaplama parametrelerinde kaplanmış, böylece kaplamanın DP600 çelik saç çifti birleştirmesi özelliklerine etkisi araştırılmıştır

    NOKTA DİRENÇ KAYNAK ELEKTROTLARINA TiC-Co KAPLAMANIN ETKİSİ

    Get PDF
    Nokta direnç kaynak yöntemi otomotiv endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer kaynak yöntemlerine göre oldukça hızlı, ekonomik, güvenilir bir yöntemdir. Kaynak işlemi sırasında elektrotların iş parçalarına temas eden yüzeyinde lokal olarak yüksek sıcaklıklara çıkılmaktadır ve kaynak çevrimi boyunca da elektrotlar iş parçalarına belli bir basınç uygularlar. Basınç ve sıcaklık elektrot yüzeyinde deformasyon oluşturur. Nokta direnç kaynağında kullanılan Cu-Cr-Zr elektrotların ömürlerini uzatmak için kaplama işlemi uygulanmaktadır. Bu çalışmada, elektrotların uç yüzeylerine TiC-Co malzeme elektrospark yöntemiyle farklı kaplama parametrelerinde kaplanmış, böylece kaplamanın DP600 çelik saç çifti birleştirmesi özelliklerine etkisi araştırılmıştır
    corecore