279 research outputs found

    The relationship between climate change and political instability: the case of MENA countries (1985:01 2016:12)

    Get PDF
    The aim of this study is to examine the relationship between climate change and political instability in the MENA region. To this extent, 18 Middle East and North African (MENA) countries are analyzed covering the period 1985:01–2016:12 with monthly data. In econometric analysis, at first cross-sectional dependency analysis is applied, and existence of cross-sectional dependency among countries is found. Therefore, CADF-second generation panel unit root test applied, and finally, Dumitrescu and Hurlin (2012) panel causality test that consider the cross-sectional dependency are utilized. For empirical analysis, temperature and precipitation data representing climate change, political instability, and conflict data are employed. According to the findings, there is a causal relationship from climate change to political instability in 16 countries and to conflict in 15 countries. In addition to this, at least one causal relationship is determined from climate change to political instability or conflict in all MENA countries. Therefore, empirical results support the assumption that climate change acts as a threat multiplier in MENA countries since it triggers, accelerates, and deepens the current instabilities. © 2020, Springer-Verlag GmbH Germany, part of Springer Nature

    DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ TARIM ANLAŞMASI VE TÜRKİYE

    Get PDF
    DTÖ Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması, tarımsal ticarete dönük üç düzenleme getirmektedir. Bu düzenlemeler pazara giriş, ihracat sübvansiyonlarıve iç desteklerle ilgilidir. DTÖ’nün getirdiği bu düzenlemeler, gelişme yolundaki ülkeleri, gelişmişülkelere oranla daha olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak Anlaşmanın, tarım sektörünü serbestleştirme adına bazıolumlu yanlarıda mevcuttur. Çalışma bu düzenlemelerin Türkiye tarım politikalarıve tarımsal ticareti üzerindeki etkilerini ortaya koymayıamaçlamaktadır

    Thermodynamic modeling of transcription: sensitivity analysis differentiates biological mechanism from mathematical model-induced effects

    Get PDF
    <p>Abstract</p> <p>Background</p> <p>Quantitative models of gene expression generate parameter values that can shed light on biological features such as transcription factor activity, cooperativity, and local effects of repressors. An important element in such investigations is sensitivity analysis, which determines how strongly a model's output reacts to variations in parameter values. Parameters of low sensitivity may not be accurately estimated, leading to unwarranted conclusions. Low sensitivity may reflect the nature of the biological data, or it may be a result of the model structure. Here, we focus on the analysis of thermodynamic models, which have been used extensively to analyze gene transcription. Extracted parameter values have been interpreted biologically, but until now little attention has been given to parameter sensitivity in this context.</p> <p>Results</p> <p>We apply local and global sensitivity analyses to two recent transcriptional models to determine the sensitivity of individual parameters. We show that in one case, values for repressor efficiencies are very sensitive, while values for protein cooperativities are not, and provide insights on why these differential sensitivities stem from both biological effects and the structure of the applied models. In a second case, we demonstrate that parameters that were thought to prove the system's dependence on activator-activator cooperativity are relatively insensitive. We show that there are numerous parameter sets that do not satisfy the relationships proferred as the optimal solutions, indicating that structural differences between the two types of transcriptional enhancers analyzed may not be as simple as altered activator cooperativity.</p> <p>Conclusions</p> <p>Our results emphasize the need for sensitivity analysis to examine model construction and forms of biological data used for modeling transcriptional processes, in order to determine the significance of estimated parameter values for thermodynamic models. Knowledge of parameter sensitivities can provide the necessary context to determine how modeling results should be interpreted in biological systems.</p

    Teknoloji Yoğunluklarına Göre Sektörlerin Doğrudan Yabancı Yatırımları ile Rekabet Gücü İlişkisi: Türkiye Örneği (2006-2019)

    Get PDF
    Bu çalışmada, ulusal rekabet gücünü gösteren küresel rekabetçilik endeksinin 12 alt bileşeni ve teknoloji yoğunluklarına göre ayrılan sektörlerin aldığı doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) arasındaki ilişki incelenmiştir. Buna göre çalışmada Türkiye’de 2006-2019 yıllarına ait rekabet gücünü gösteren 12 alt bileşen verileri ile teknolojik yoğunluklarına göre sınıflandırılmış sektörlere yapılan DYY verileri arasındaki ilişkiyi incelemek için Spearman Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Sektörlerin teknoloji yoğunluğuna göre sınıflandırılmasında OECD tarafından kullanılan Yüksek Teknoloji, Orta – Yüksek Teknoloji, Orta – Düşük Teknoloji ve Düşük Teknoloji sınıflandırması temel alınarak oluşturulmuştur. Analiz sonuçlarına bakıldığında, sektörlerin teknoloji yoğunluğuna göre yurtdışından Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım stok değerleri ile rekabet gücü endeksinin alt bileşenleri arasında pozitif veya negatif yönlü anlamlı bir ilişki bulunduğu görülmektedir

    Some Bi-Hamiltonian Equations in R3R^3

    Get PDF
    Hamiltonian formulation of N=3 systems is considered in general. The Jacobi equation is solved in three classes. Compatible Poisson structures in these classes are determined and explicitly given. The corresponding bi-Hamiltonian systems are constructed and some explicit examples are given.Comment: 25 page

    Tetra­aqua­bis(orotato-κO)cobalt(II) dihydrate

    Get PDF
    In the title CoII complex, [Co(C5H3N2O4)2(H2O)4]·2H2O, the CoII ion is located on an inversion center and is coordinated by two orotate (2,6-dioxo-1,2,3,6-tetrahydropyrimidine-4-carboxylate) anions and four water mol­ecules in a slightly distorted octa­hedral geometry. The dihedral angle between the carboxyl­ate group and the attached orotate ring is 1.2 (3)°. In the crystal structure, inter­molecular O—H⋯O, N—H⋯O and C—H⋯O hydrogen bonds link the mol­ecules into a three-dimensional network. π–π contacts between the orotate rings [centroid–centroid distances = 3.439 (2) and 3.438 (2) Å] further stabilize the structure

    Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı Üzerinde Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Dışa Açıklığın Etkisi: Gelişmekte Olan Ülkelerde Panel Veri Analizi

    Get PDF
    Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarında yüksek teknolojili ürünihracatı önemli bir faktördür. Bu yüzden yüksek teknolojili ürün ihracatı, özelliklegelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerini artırmada büyük önem arzetmektedir. Yüksek teknolojili ürün ihracatı son dönemlerde ekonomi çevrelerindeiçerdiği yüksek katma değerden dolayı büyümenin belirleyicilerinden biri olarakkabul edilmektedir. Literatürde yüksek teknolojili ürün ihracatını etkileyen pek çokfaktör bulunmaktadır. Bu çalışmada 2000-2012 döneminde gelişmekte olan 12 ülkededoğrudan yabancı sermaye yatırımları ve dışa açıklığın yüksek teknolojili ürünihracatını üzerindeki etkisi panel veri analizi yöntemi ile araştırılmıştır. Uygulamasonucunda, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve dışa açıklığının yüksekteknolojili ürün ihracatını pozitif etkilediği görülmüştür. Çalışmada elde edilenampirik bulgular çerçevesinde gelişmekte olan ülkelere yönelik politika önerilerisunulmuştur

    Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı Üzerinde Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Dışa Açıklığın Etkisi: Gelişmekte Olan Ülkelerde Panel Veri Analizi

    Get PDF
    Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarında yüksek teknolojili ürünihracatı önemli bir faktördür. Bu yüzden yüksek teknolojili ürün ihracatı, özelliklegelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerini artırmada büyük önem arzetmektedir. Yüksek teknolojili ürün ihracatı son dönemlerde ekonomi çevrelerindeiçerdiği yüksek katma değerden dolayı büyümenin belirleyicilerinden biri olarakkabul edilmektedir. Literatürde yüksek teknolojili ürün ihracatını etkileyen pek çokfaktör bulunmaktadır. Bu çalışmada 2000-2012 döneminde gelişmekte olan 12 ülkededoğrudan yabancı sermaye yatırımları ve dışa açıklığın yüksek teknolojili ürünihracatını üzerindeki etkisi panel veri analizi yöntemi ile araştırılmıştır. Uygulamasonucunda, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve dışa açıklığının yüksekteknolojili ürün ihracatını pozitif etkilediği görülmüştür. Çalışmada elde edilenampirik bulgular çerçevesinde gelişmekte olan ülkelere yönelik politika önerilerisunulmuştur

    Türkiye’de Vergi Yükünün, Enflasyonun ve Vergi Affı Beklentisinin Kayıt Dışı Ekonomiye Etkisi Üzerine Ampirik Bir Uygulama 1985-2012

    Get PDF
    Kayıt dışıekonomi, hukuki olarak belgelenemeyen ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla GSYİH hesaplamalarında dikkate alınmayan, resmi kayıtlara giren tüm ekonomik işlemler ve faaliyetleri ifade eder. Kayıt dışıekonominin ortaya çıkmasındaki temel nedenler dört grupta toplanabilir. Bunlar: • Aşırıvergi yükü, enflasyon, ekonomik istikrarsızlık ve krizler gibi finansal ve ekonomik nedenler • Vergi affı, yolsuzluk, rüşvet ve kamu muhasebe servisinin yetersizliği gibi yönetimsel ve hukuki nedenler • Kentlere göç, güvenlik olmamasıve nüfus politikalarında eksiklik gibi sosyal ve psikolojik nedenler • Siyasal istikrarsızlık ve popülist politikalar gibi siyasal nedenler Kayıt dışıekonomiye yol açan tüm bu negatif etkenlere rağmen, kayıt dışıekonominin ekonomik büyümeyi pozitif ya da negatif etkilediğine dair tam bir fikir birliği yoktur. Bu duruma rağmen, kayıt dışıekonomiyi önlemek için bazıpolitikalar geliştirilmelidir. Faiz oranlarının düşürülmesi, vergilendirme sisteminde bazıreformlar yapılması, dolaylıvergilerin toplam vergiler içindeki payının azaltılması, istihdam üzerindeki vergilerinin minimum seviyeye getirilmesi, vergi hakkında farkındalığın arttırılmasıve siyasal istikrarsızlıktan kaçınılmasıbu politikalar arasındadır. Bu çalışmada, kayıt dışıekonomi ile vergi yükü, enflasyon ve vergi aflarıarasındaki ilişki, 1985 ve 2012 dönemi yıllık verileri bazında incelenmiştir. Çalışmada kullanılan kayıt dışıekonomi verileri genişletilmişparasal oran yöntemine göre hesaplanmıştır. Bu değişkenin alınmasının sebebi parasal oran yöntemlerine göre yapılan hesaplamalar içerisinde genişletilmişparasal oran yönteminin kayıt dışıekonomiyi hesaplarken nakit işlemler yanında vadesiz mevduat hesaplarınıda modele katarak kayıt dışılığıhesaplamasıdır. Diğer taraftan, vergi yükü verileri, toplam vergi gelirlerinin GSYİH’ya oranıile hesaplanmışve veriler Maliye Bakanlığıweb sitesinden alınmıştır. Tüketici fiyat endeksi değerleri Türk İstatistik Kurumunun veri tabanından elde edilmiştir. Vergi affı, vergi kanunlarıyürürlüğe girdiği periyotlar bazında kukla değişken olarak modeline dâhil edilmiştir. Kurulan ekonometrik modeli sonucu, ilk olarak verilerin durağanlığıbelirlenmişve daha sonra değişkenler arasındaki ilişki regresyon denklemi sayesinde ortaya çıkarılmıştır. Yapılan nedensellik testi sonucunda; vergi yüklerinden kayıt dışıekonomiye doğru tek taraflıbir nedenselliğin olduğu %10 anlamlılık düzeyinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte enflasyonun vergi yükünü etkilediği yönündeki nedensellik ilişkisi de tek taraflıolarak anlam ifade etmektedir. Ekonometrik sonuçlardan elde edilen genel durum gösteriyor ki, kayıt dışıekonomiyi azaltmak için düzenlemeler, vergi yükünü hafifletmeye, fiyat istikrarının sağlanmasına ve vergi affıbeklentisini ortadan kaldırmaya yönelik yapılmalıdır
    corecore