34 research outputs found

    Energy Efficiency in Rail Systems with Coasting Control Method Using GA and ABC Optimizations

    Get PDF
    Today, reducing the energy consumption of rail systems is one of the issues that attract researchers\u27 attention. There are many methods to reduce energy consumption and coasting control method has been used in this study. The driving modelling of the vehicle has been carried out by considering all parameters. A new objective function has been determined and for optimization, genetic algorithm (GA) and artificial bee colony (ABC) algorithm have been preferred. The study has been tested with the data of Ankaray metro line. When the proposed optimized driving has been compared with practical driving of the vehicle, the energy savings rate is 13.79% in GA and 13.45% in ABC for a driving. Despite these significant savings ratios, the increase in travel time has been calculated at 1.7% in GA and 1.55% in ABC. When the obtained savings rates are considered annually, this study may greatly contribute to sustainable life

    Raylı Araçlarda Enerji Verimliliği Çalışması

    Get PDF
    Today, rail vehicles are frequently preferred both in urban and intercity transportation due to their high passenger capacity, speed and increasing environmental awareness. As in every field, energy efficiency studies have become compulsory in these vehicles. Because, they have high energy consumption even in their daily services. For energy efficiency, there are various strategies such as electrification losses reduction, utilization of regenerative braking and improvement of comfort function and efficient driving techniques have been performed in this paper. For this purpose, firstly, the driving of a rail vehicle has been modeled on Matlab considering all vehicle information, track information and operational constraints. Then, four different driving styles have been determined for the efficient use of energy and their effects on travel time and energy consumption have been examined. The study has been tested with the practical data of Ankaray metro line which has eleven stations and is 8.527 km long. According to the results of the paper, coasting control is more effective for long distances and reduction of the maximum speed is more convenient for short distances. Furthermore, it has been demonstrated that thanks to the determined strategies, the vehicle can save up to 11.54-36.37% energy compared to practical driving.Günümüzde raylı sistem araçları yüksek yolcu kapasiteleri, hızları ve artan çevre bilinci nedeniyle şehir içi ve şehirlerarası ulaşımda sıklıkla tercih edilmektedir. Her alanda olduğu gibi, raylı sistem araçlarının günlük servislerinde bile yüksek enerji tüketimine sahip olmasından dolayı bu araçlarda da enerji verimliliği çalışmaları zorunlu hale gelmiştir. Raylı sistemlerde enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak için çekiş kayıplarının azaltılması, rejeneratif enerjinin kullanılması ve konfor fonksiyonlarının iyileştirilmesi gibi çeşitli stratejiler vardır ve bu çalışmada verimli sürüş teknikleri uygulanmıştır. Bu amaçla, öncelikle, araca ait bilgiler, yola ait veriler ve operasyonel kısıtlamalar göz önünde bulundurularak, bir demiryolu aracının sürüşü Matlab'da modellenmiştir. Daha sonra, enerjinin verimli kullanımı için dört farklı sürüş stili belirlenmiş ve bunların seyahat süresi ve enerji tüketimi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışma 11 istasyonlu ve 8.527 km uzunluğundaki Ankaray metro hattının pratik verileriyle test edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, uzun mesafeli istasyonlar için boşta gitme stili, kısa mesafeli istasyonlar için maksimum hızın azaltılması stili daha etkilidir. Ayrıca belirlenen stratejiler sayesinde aracın pratik sürüşe göre % 11.54-36.37 oranında enerji tasarrufu sağlayabildiği gösterilmiştir

    Ortaokullarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin öğrenen okul algıları ve bu okullardaki öğrencilerin başarıları

    No full text
    Bu araştırmada ortaokullarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin öğrenen okul algıları ile bu okullardaki öğrencilerin başarıları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak öğretmen ve yönetilerin öğrenen okul algılarını çeşitli değişkenlere göre incelemek amaçlanmıştır. Araştırma tarama modeline uygun olarak düzenlenmiştir. Araştırmanın örneklemi İstanbul ili, Sancaktepe ilçesindeki ortaokullardan toplam 295 öğretmen ve yöneticiden oluşmaktadır.Örneklem seçilirken rassal örneklem alma yöntemlerinden biri olan tabakalı (katmanlı) örneklem kullanılmıştır.Öğretmenlerin ve yöneticilerin öğrenen okul algılarını tespit etmek için Öğrenen Okul Ölçeği, demografik bilgiler için ise araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS ve Microsoft Office Excel programları aracılığı ile kodlanmış, Bağımsız Gruplarda t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre: Araştırmaya katılan kadın ve erkek öğretmenler arasında Öğrenen Okul Ölçeğinin bütünü ve dört alt boyutundan elde edilen puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur. Erkeklerin ortancası kadınların ortancasından daha yüksektir. Kadın ve erkek öğretmenler arasında Zihni Modeller açısından anlamlı fark bulunmuştur. Bu sonuca göre kadın ve erkek öğretmenlerin Öğrenen Okula bakış açılarının birbirinden anlamlı bir şekilde farklılaştığı yani erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre Zihni Modeller açısından daha iyimser bakış açısına sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Ortaokullarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin öğrenen okul algılarının branşa göre farklılaşmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre öğretmenlerin uzmanlık alanlarının öğretmenlerin öğrenen okul algılarını etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Orta okullarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin öğrenen okul algıları hizmet yılına göre, 1-3 yıl, 4-6 yıl, 7 ve üzeri yıl mesleki kıdeme sahip olan öğretmenler v arasında, Zihni Modeller alt boyutundan elde edilen puanlar açısından anlamlı fark bulunmuştur. Bu anlamlı farkın öğretmenlerin farklı kariyer evresinde olmasından kaynaklı olabileceği sonucuna varılmıştır. Bunun yanında, 1-3 yıl, 4-6 yıl, 7 ve üzeri yıl mesleki kıdeme sahip öğretmenler arasında ölçeğin bütünü Takım Halinde Öğrenme, Paylaşılan Vizyon, Kişisel Hakimiyet alt boyutlarından elde edilen puanlar açısından anlamlı fark bulunmamıştır. Ortaokullarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin öğrenen okul algılarının görev pozisyonuna göre Zinhi Modeller, Paylaşılan Vizyon, Kişisel Hakimiyet alt boyutları açısından anlamlı bir şekilde farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu farkın okul yöneticilerinin lehine olduğu ve puan ortancası açısından okul yöneticilerinin puan ortancası öğretmenlerin puan ortancasından yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler arasında Öğrenen Okul Ölçeğinin bütününden elde edilen puan ortalamalarına bakıldığında sıralamanın büyükten küçüğe D, I, H, C, E, B, G, A, F biçiminde olduğu görülüyor. Bu sonuçlara göre D okulunun puan ortalamasının A okulundan yüksek olduğu ayrıca D ve H okullarının puan ortalamasının F okulundan daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer okullar arasında istatistiki olarak fark bulunmamıştır. D ve H okullarının puan ortalamasının yüksek olmasının nedenleri arasında; merkezi okul olması, okul idarecisinin mesleki yeterliliği, okul içindeki işbirlikçi yapı gibi durumlardan kaynaklı olabilir. Araştırma sonuçlarına göre araştırmaya katılan okulların Öğrenen Okul Ölçeğinden alınan puan ortalamalarının okul akademik başarılarıyla kısmen uyumlu olduğu sonucuna varılmıştır. -------------------- This research is aimed on findin gout the relation ship between perception of the middle school teacher sand directors about the learner school sand the success of these school students. It is also aimed to observe the teachers’ and the directors’ perception of the learner schools in different aspects. There search is organized appropriate to thes canning model. The sampling of there search is based on 295 teacher sand directors working at middle schools in Sancaktepe, İstanbul. The stratified random sampling is used for sampling. To ascertain the teachers’ and the directors’ perception of the learner schools, the learner school scale and for the demographic information the personalin formation form prepared by there searcher is used. The collected data is coded with the SPSS and Microsoft Office Excel programmes. The Independent groupshare analyzed with the T test, one-way analysis of varience (ANOVA), Mann Whitney U and Kruskal Wallestests. Accarding to the findings of there search; There is a remarkable difference between the man and woman teachers’ average scoresin volved in this research according to the who leand four other lower dimensions of the learner schools scale. The median of the men is higher than women. There is a remarkable difference between men and women teachers. According to this research, men and women teachers’ attitude towards the learner school differmeaning fully, as men have a more optimistic perspective than women teachers. According to this result, it was concluded that the professions of teachers did not affect teachers' learning school perceptions. Learning school perceptions of teachers and administrators in secondary schools based on years of service, it was found significant differences in terms of scores obtained from mind models the sub-dimensions between teachers who have 1-3 years, 4-6 years, 7 and above years seniority. It was concluded that this significant difference may be due to the vii fact that teachers are in different career stages.In addition, there was no significant difference between the teachers who have Professional seniority with 1-3 years, 4-6 years and 7 years and above, in terms of the total score of the scale, learning in the form of Teamwork, Shared Vision, and Personal Dominance. It has beenconcluded that learning school perception of teachers and administrators working in secondary schools differ significantly in terms of Mind Models, Shared Vision, and Personal Dominance sub-dimensions according to their task positions.It was concluded that this difference was in favor of the school administrators and that the median score of the school administrators was higher than the median score of the teachers. When the average of the total score of the Learning School Scale between teachers is taken into consideration,it is seen that ranking is in the form of D, I, H, C, E, B, G, A, F. According to these results, it is concluded that the average score of the D school is higher than the A school and that the average score of D and H schools is higher than the F school. No statistically significant difference was found between other schools.Some of the reasons for the high score of D and H schools are shown as being a central school, the Professional competence of the school administrator, the collaborative structure within the school. According to the results of the study, it was concluded that the average scores of the schools participating in the research were partially compatible with the academic achievements of the school

    Survey on consumption behaviour of energy drink among university students: Example of Afyon Kocatepe University

    No full text
    Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin enerji içeceği tüketim davranışlarının ve tüketim bilinçlerinin araştırılmasıdır. Çalışma için gerekli veriler Afyon Kocatepe Üniversitesinde öğrenim gören 750 öğrenciden anket yoluyla elde edilmiştir. Anketteki sorular makalenin yazarları tarafından hazırlanmıştır. Araştırma sonunda gerekli testler SPSS programı kullanılarak yapılmıştır. Öğrencilerin enerji içeceği tüketim davranışlarıyla cinsiyet, yaş aralığı, mezun olunan lise türü, aylık harcama, sigara ve alkol kullanımı, gün içinde en çok tükettikleri içecek türleri ve okudukları lisans seviyeleri arasındaki ilişkiler incelenmiş ve %95 güven aralığında ki-kare testleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; enerji içeceği tüketim davranışlarının farklı yaş aralıklarına göre değişmediği; buna karşılık erkeklerin kızlara göre, kolej mezunlarının diğer lise türlerine göre, aylık 701 TL ve üzeri harcama yapanların alt gelir gruplarına göre daha fazla enerji içeceği tükettiği belirlenmiştir. Ayrıca, alkol kullananların kullanmayanlara göre, sigara kullananların kullanmayanlara göre, kahve içenlerin diğer içecek türlerini içenlere göre, lisans öğrencilerinin ön lisans öğrencilerine göre daha fazla enerji içeceği tükettiği sonucuna varılmış ve bu farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Enerji içeceği tüketim bilincini ölçen sorulara verilen cevaplar incelendiğinde ankete katılan öğrencilerin enerji içeceği konusunda yeterli düzeyde tüketim bilincine sahip olmadıkları sonucuna varılmıştır.The main objective of this study is to investigate the consumption behaviour and consumption awareness of energy drink among university students. Data were collected from 750 students in Afyon Kocatepe University by questionnaire which is improved by writers of this article. Tests were done with SPSS end of the research. Chi-square tests were done in %95 confidence interval to determine the relation of consumption and awareness of energy drink among the university students with gender, age range, school which is graduated, monthly expense, smoking and use of alcohol, the most consumed beverage types, and degree of licence. According to search results, it was found that energy drink consumption behaviour did not change with regard to the different age. On the other hand, male college graduates compared to other types of high school, it was determined that 701 TL per month and over spenders in relation to the lower income groups consumed more energy drinks . In addition, it was found that the groups that use alcohol, smokers, coffee drinkers and undergraduate students were consumed much more energy drinks than the others. When the answers measured the energy drink consumption behaviour of the students participated in the survey were considered, it was concluded that the awareness of the energy drink consumption was not high enough

    VS Profiles for Turkey

    No full text
    The Disaster and Emergency Management Authority of Turkey is currently operating 850 strong-motion stations throughout the country. At 112 of 850 station sites, variation of shear-wave velocity (VS) with depth was measured by the multi-channel analysis of surface waves (MASW) technique and also by the refraction microtremor (REMI) technique at another 256 station sites. For these 368 station sites, measured VS profiles are grouped into five different site categories according to their corresponding VS30 values, time-averaged shear-wave velocity over the top 30 m of the site profile. Parametric models for the median VS profiles are proposed. Median, Median ± standard deviation VS-depth trends derived for Turkey are critically compared with those obtained for California, Japan, and Taiwan by Kamai et al. [1]

    Parkinson’s Disease and Headache

    No full text
    OBJECTIVE: The etiology and frequency of headache complaint were examined in patients diagnosed with idiopathic Parkinson’s disease. METHODS: 60 patients diagnosed with idiopathic Parkinson’s disease in policlinic and a healthy control group of 100 people of similar age and sex were included in the study. RESULTS: Headache was found in 26 of the patients (43,3%) with idiopathic Parkinson’s disease. There was not a significant difference between the ages of patients with and without headache (p=0,1). The duration of the disease was significantly longer in the patients without headache when compared to those with headache (p=0,02). CONCLUSION: The frequency of headache in patients with idiopathic Parkinson’s disease is not higher than the healthy populatio
    corecore