26 research outputs found
Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin yazılı taslak metinlerine yönelik geribildirim almaya i̇lişkin beklentileri
Yazma sürecinde geribildirim vermek çok önemlidir. Çünkü öğrenciler sunulan
geribildirimlerden yararlanarak metinlerini geliştirebilirler. Ancak sunulan geribildirimlerin
öğrencilerin beklentileriyle uyumlu olması gerekir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi
alanında bu konuda yapılan çalışma sayısı çok azdır. O nedenle bu araştırmada Türkçe
öğrenirken yabancı öğrencilerin ürettikleri metinlere ilişkin geribildirim alma beklentilerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Betimsel nitelikli bu araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır.
Çalışma grubunda Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen 181 öğrenci yer almıştır. Veriler
araştırmacılar tarafından geliştirilen sormaca yoluyla toplanmıştır.
Sonuç olarak, alan yazında yer alan ilgili çalışmalar ve bu çalışmanın sonuçları
birlikte düşünüldüğünde, öğrencilerin taslak metinlerine öğretmenin yazma bittikten sonra
yazılı olarak ayrıntılı açıklama yaparak gelişim yolunu göstermesi sürecin etkili olabilmesi
açısından önemlidir. Öğretmenin yalnızca yanlışın altını çizerek ya da belli sembollerle yanlışı
işaret etmesi öğrencilerin bekledikleri bir yöntem olarak karşımıza çıkmamaktadı
Anlatım bozukluğu taşıyan tümcelerin kabul edilebilirliği ve kavranılabilirliği öğrenci okurlar üzerinden karşılaştırmalı bir i̇nceleme
Bu araştırmanın amacı anlatım bozukluğu olduğu ileri sürülen farklı
ulamlardaki ifadeleri anlaşılabilirlik ve kabul edilebilirlik ölçütüne göre
değerlendirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2013-2014 EğitimÖğretim yılında Burdur ve Niğde merkez ortaokullarında, liselerinde ve
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile Niğde Üniversitesi’nde öğrenim
görmekte olan son sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmacılar tarafından
geliştirilen bir ölçme aracı araştırma grubuna uygulanmıştır. Bu ölçme
aracı alan yazında var olan bilimsel çalışmalara dayanarak hazırlanmıştır
ve yedi ana ulamdan oluşmaktadır. Bu ulamların her birine ilişkin alan
yazında anlatımı bozuk olarak nitelenen üçer örnek seçilmiştir. Böylelikle 21
maddeden (tümceden) oluşan bir ölçme aracı elde edilmiştir. Bu araç,
anlatımı bozuk 21 maddenin hem kabul edilebilirliğini hem
anlaşılabilirliğini ölçmektedir. Toplanan veriler 7 ana ulama göre
ayrıştırılarak çözümlenmiş ve sayısal değerler ve yüzdelikler olarak
sunulmuştur. Araştırma verilerinden elde edilen bulgulara göre, 7 ulamda
yer alan anlatım bozukluğu taşıyan tümcelerin tümünün katılımcı öğrenciler
tarafından yüksek oranda kabul edilebilir ve anlaşılabilir bulunduğu, ayrıca
doğru anlamlandırıldığı görülmüştü
Taslak Metinlere Öğretmenler Tarafından Sunulan Geribildirimlerin Özellikleri
The purpose of this study is to identify the properties of feedback provided by teachers to the draft texts written by students. The data on the properties of feedback were obtained from the analysis of interpretation, and marking done by teachers on draft texts. The study group consists of thirty-two Turkish language teachers, and twenty-nine Turkish literature teachers working in Burdur province. According to the results, most of the teachers provided feedback on mechanical properties while few teachers provided feedback on text type. Most of the feedback provided was for deletion/ addition/ correction purposes and they were problem-oriented. Turkish teachers presented more feedback on the mechanical properties of the text. In spite of this, Turkish Literature teachers presented more feedback on the language used in the textBu araştırmanın amacı, öğrencilerce üretilmiş olan taslak metinlere öğretmenler tarafından sunulan geribildirim özelliklerini belirlemektir. Geribildirimlerin özelliklerine ilişkin veriler, öğretmenlerce taslak metinler üzerinde yapılan açıklama ve işaretlemelerin çözümlenmesinden elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Burdur merkez ilçede görev yapan otuz iki Türkçe ve yirmi dokuz Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonucuna göre öğretmenler daha çok mekanik özelliklerle ilgili, daha az da metin türüyle ilgili geribildirim sunmuşlardır. Sunulan bu geribildirimler silme/ekleme/düzeltme amaçlı ve sorun odaklıdır. Türkçe öğretmenleri daha çok metnin mekanik özelliklerine ilişkin geribildirim sunmuşlardır. Buna karşın edebiyat öğretmenleri ise daha çok dil/ anlatım özelliklerine ilişkin geribildirim sunmuştur
ÖĞRENCİLERİN, OKUMAYA İSTEKLENDİRİCİ ETMENLERLE KARŞILAŞMA DURUMU: ÖĞRETMEN, AİLE, ARKADAŞ ve KİTAP BOYUTLARI ÜZERİNDEN BİR ARAŞTIRMA
Bu araştırmanın amacı öğrencilerin okumaya güdüleyici etmenlerle karşılaşma düzeylerini öğretmen, aile, arkadaş ve kitap değişkenleri bağlamında belirlemektir. Bu bağlamda Burdur il merkezi evren olarak belirlenmiştir. Bu evrenden seçkisiz olarak belirlenen ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin oluşturduğu örneklemden veriler toplanmıştır. Verileri toplamak için araştırmacı tarafından bir sormaca geliştirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS programına yüklenerek çözümlenmiştir. Ortaya çıkan sonuca göre ilköğretim öğrencileri sık sık; ilköğretim ikinci kademe ve öğrencileri ender olarak okumaya güdüleyici etmenlerle karşılaşmaktadır. Öğrenciler büyüdükçe okumaya güdüleyici etmenlerle karşılaşma düzeyleri düşmektedir. Cinsiyet değişkeni bakımından okumaya güdüleyici etmenlerle karşılaşmada belirgin bir fark yoktur. Elde edilen bu bulgular alanyazındaki ilgili araştırmalarla tartışılarak sunulmuştur.
The purpose of this research is to determine the levels of reading motivational factors that students encounter in the context of teachers, family, friends and the book variables. In this sense the universe is determined as the central province of Burdur. The primary, secondary and high school students selected from this universe as a random sample. The data collected from this sample. A questionnaire developed by researchers to collect data. The data were analyzed using SPSS program loaded. According to the conclusion the elementary school students often, middle and high school students rarely encounter reading motivational factors. The encounter of reading motivational factors decreased, as the students grew older. There is no distinction in terms of the gender variable
Bağlayıcı testinin geliştirilmesi ve öğrencilerin bağlayıcı bilgisinin çeşitli değişkenlere göre i̇ncelenmesi
Bu araştırmanın iki amacı bulunmaktadır. Araştırmanın birinci amacı, öğrencilerin bağlayıcı bilgi durumlarını belirlemek
için geçerliliği ve güvenirliliği sağlanmış bir bağlayıcı testi geliştirmektir. İkinci amacı ise öğrencilerin bağlayıcı bilgi
durumlarını cinsiyet, sınıf düzeyi, okuma sıklığı ve yazma sıklığı değişkenlerine göre incelemektir. İlişkisel türden betimsel
bir çalışma niteliğine sahip olan bu araştırma, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Antalya, Burdur, Niğde, Ordu, İstanbul ve
Gaziantep illerinde ortaokul beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıfta okumakta olan 934 öğrenci üzerinde
yürütülmüştür. Araştırmada verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından geliştirilen bağlayıcı testi ve kişisel bilgi
formu kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; öğrencilerin bağlayıcı bilgi durumunu ölçmek amacıyla 28 maddeden
oluşan tek boyutlu geçerliliği ve güvenirliliği sağlanmış bir ölçek geliştirilmiştir. Araştırma bulgularına dayalı olarak;
öğrencilerin bağlayıcı bilgi testi puan ortalamalarının cinsiyet, eğitim düzeyi, kitap okuma ve yazma sıklığına göre anlamlı
bir fark gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Kız öğrencilerin puan ortalamalarının erkek öğrencilerden yüksek olduğu, ayrıca
eğitim düzeyi açısından 8. sınıf katılımcılarının 5. ve 6. sınıf katılımcılarından daha yüksek bir başarı elde ettiği
görülmüştür. Ayrıca, hiç kitap okumayan ve çok nadir kitap okuyan öğrencilerin sıra ortalamasının daha sık okuyan diğer
öğrencilerin ortalamalarından daha düşük olduğu belirlenmiştir. Benzer olarak yazma sıklığı düşük olan öğrencilerin
bağlaç bilgi düzeyi de daha sık yazan öğrencilerin ortalamalarından düşük çıkmıştır
Gülen Ada öyküsünün göstergebilimsel çözümlemesi
Bu çalışmada Halikarnas Balıkçısı’nın Gülen Ada öyküsünün göstergebilimsel
çözümlemesi yapılmıştır. Çözümlemede temel alınan model, Greimas’ın yaklaşımıdır.
Greimas’ın modeli bir metnin iç işleyiş biçimlerini ve göstergeler sistemindeki anlamsal
yapıların eklemlenişini ortaya koyar (Uçan, 2002). Bu modele bağlı olarak Gülen Ada
öyküsü anlatı düzeyi, söylem düzeyi ve mantıksal-anlamsal düzeyler açısından
çözümlenmiştir. Anlatı düzeyinde metin önce kesitlere ayrılmış, yedi kesit belirlenmiş
ve bu kesitler üç bölümde ele alınmıştır. Bu bölümlerde eyleyenler şemasına bağlı
olarak beliren edimler ortaya konmuştur. Söylem düzeyinde oyunculara verilen figüratif
nitelikler saptanmıştır. Öyküde yer alan Davut ve Kocadağ adlı karakterlerin birbiriyle
karşıtlaşan nitelikleri saptanmıştır. Mantıksal-anlamsal düzeyde ise anlatının temel
mantığını belirleyen karşıtlıklar belirlenmiştir. Bu çözümlemeler sonucunda Gülen Ada
öyküsünün derin düzeyinde kırsal-kentsel karşıtlığının bulunduğu, bunun da yoksullukzenginlik karşıtlığında figüratif bir nitelik kazandığı belirlenmiştir. Oyuncuların
kimliklerine, düşüncelerine ve davranışlarına yüklenen kimi detayların birbiriyle karşıt
nitelikler taşıdığı saptanmıştır. Sonuç olarak, eyleyenler şeması ve göstergebilimsel dörtgen açısından Gülen Ada öyküsünün özenle düzenlenmiş bir yapı taşıdığı bulgusuna
ulaşılmıştı
Analyzing errors reference to use of connectives
Bu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin bağlayıcı kullanımlarındaki yanlışları saptamak ve yanlışların bağlayıcıların türüne ve işlevine göre ne düzeyde yapıldığını nicel ve nitel açıdan belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 5-8. sınıf düzeyinde öğrenimlerine devam eden 477 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler 36 maddeden oluşan Bağlayıcı Bilgi Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde yüzde ve frekans hesaplamalarına başvurulmuştur. Çözümlemeler sonucunda farklı bağlayıcıların farklı miktarlarda hatalı kullanıldığı, yapısal açıdan en fazla söylem belirteci türündeki bağlayıcılarda ve en az yana sıralama bağlayıcılarında, anlamsal açıdan ise en fazla karşıtlık bildiren bağlayıcılarda ve en az zamansallık bildiren bağlayıcılarda hata yapıldığı görülmüştür. Elde edilen bulgular öğrencilerin bağlayıcı kullanımlarında sorunlar yaşadığını ortaya koymuştur.The purpose of this research is to determine errors in usage of connectives by secondary students and to specify to what extent the errors they make in terms of connective’s types and their functions quantitatively and qualitatively. The participants of the research consist of 477 students studying in 5-8. grades. Data have been collected by the Connective Knowledge Scale in which there are 36 items. Percentage and frequency calculating has been applied in analyzing of the data. The results revealed that different connectives are misused in different quantities. In addition, the most misused connectives were discourse adverbials and the least were coordinating connectives in terms of their syntactic structure. Also the most misused connectives were comparisons and the least were temporal connectives in terms of their meaning. The results gained from this research has emerged that students have troubles about use of the connectives