23 research outputs found

    Medikal Turizm: Akademik Çalışmalara Genel Bir Bakış

    No full text
    Öz: Giriş: Küreselleşmenin sağlık hizmetlerindeki boyutu medikal turizm olarak ifade edilmektedir. Medikal turizm, insanların yaşadıkları yerden başka bir ülkeye sağlık hizmeti almak amacıyla seyahatleri şeklinde ortaya çıkmaktadır. Medikal turizm yeni bir kavram olmamakla birlikte, son yıllarda küresel anlamda artış göstermektedir. Önceleri daha çok az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke vatandaşlarının daha ileri tedavi için yurt dışında tedavi arayışı şeklinde ortaya çıkan medikal turizm, bu akış devam etmekle birlikte daha değişik sebeplerle tersi yönünde de ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş ülke vatandaşlarının medikal turizmi tercih etmesinde etkili olan motivasyon; sağlık hizmetlerinin artan maliyeti, sigortasız kişilerin bulunması, sigorta kapsamı dışında kalan tedavilerin olması, bazı ülkelerde uzun bekleme listelerinin bulunması, etik ve yasal sebeplerle bazı tedavilerin bazı ülkelerde yapılamaması, estetik ya da bağımlılık gibi tedavilerin mahremiyet içerisinde yapılmasının istenmesi gibi sebepler sayılabilir. Bunun yanında özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde bazı tedavilerin yapılamıyor olması ya da daha kaliteli sağlık hizmeti alma beklentisi gibi sebepler medikal turizmi desteklemektedir. Medikal turizm kavramı ve bu kapsamda seyahat eden kişi sayısı tam olarak ifade edilememektedir. Çok sayıda ulusal ya da uluslararası yayında ele alınmasına rağmen, neden bazı kişilerin denizaşırı ülkelerden tedavi talep ederken, bazılarının bu alternatifi kullanmadıkları tam olarak anlaşılamamıştır. Amaç: Bu çalışma medikal turizm kapsamında yapılmış olan akademik çalışmaların genel olarak incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Kapsam: Çalışmanın kapsamını PubMed, Google Scholar, Emerald ve ScienceDirect veri tabanlarından 2007-2017 yılları arasında “medical tourism” anahtar kelimeleriyle yapılan arama sonuçları arasında, başlığında “medical tourism” ifadeleri yer alan 120 makale oluşturmaktadır. Sınırlıklar: Çalışma; PubMed, Google Scholar, Emerald ve ScienceDirect veri tabanlarından 2007-2017 yılları arasında “medical tourism” anahtar kelimeleriyle yapılan arama sonuçları içerisinden başlığında “medical tourism” ifadesi yer alan makalelerle sınırlandırılmıştır. Yöntem: Literatür taraması ile ulaşılan makaleler derlenerek “Ms. Excel Özet Tablolar” ile analiz edilmiştir. Bulgular: Yapılan çalışmaların ülkeleri incelendiğinde; Kanada, ABD ve Birleşik Krallık yazarları, 1. ülke yazarlarının, % 53’ünü, 2. ülke yazarlarının, % 55’ini, 3. ülke yazarlarının, % 57’sini oluşturmaktadır. Tüm yazar sayıları incelendiğinde Kanada % 25, ABD % 22 ve Birleşik Krallık % 8’ini oluşturmaktadır. Çalışmaların % 98’i PubMed ve Google Scholar veri tabanlarından elde edilmiştir. Yapılan çalışmalarda analiz yöntemi olarak; % 29 literatür taraması, % 25 derleme, % 35 birincil veriler (anket, odak grup görüşmesi gibi) kullanılmıştır. Yapılan çalışmaların % 70’i 2013 yılından sonra yapılmıştır. Elde edilen makaleler toplam 82 ayrı dergide yayınlanmıştır. Yapılan 120 çalışmanın; 16’sı medikal turizmin etik boyutunu, 16’sı medikal turizmin gelişimini, 14’ü medikal turizm politikalarını, 10’u medikal turizmin küresel sağlık boyutunu, 9’u medikal turizmde ülke tercihi ve karar sürecini, 7’si medikal turizm model önerisini, 7’si medikal turizmin pazarlanması boyutunu incelemiştir. Yapılan çalışmalarda en çok kullanılan 20 anahtar kelime incelendiğinde “medical tourism” kavramı % 38 ile en çok kullanılan anahtar kelimedir. Sonrasında sırasıyla; Sağlık Sistemleri, Küreselleşme/Sağlık Sistemlerinin Küreselleşmesi/Küresel Sağlık Eşitliği/Küresel Adalet, Kalitatif Metot/Analizler, Maliyet Analizi, Medikal Seyahat, Kozmetik/Estetik Cerrahi takip etmektedir. Sonuç: Kişilerin medikal turizm amacıyla yaptıkları seyahatlerde genel olarak; maliyetler arasındaki farklılıklar ve hizmet kalitesi, etkili ve belirleyici olmaktadır. Uzun bekleme süreleri ve yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle kişiler; kaliteli, kolay erişilebilir ve daha uygun maliyetlerle tedavi olanakları sağlayan medikal turizmi tercih etmektedirler. Medikal turizm olgusu sağladığı olanakların yanında, ülke sağlık sistemlerinde eşitsizliklere yol açması ve bazı etik hususlar yönünden tartışılmaktadır. Literatür çoğunlukla medikal turizmin etik boyutu üzerine odaklanmıştır. Bununla birlikte medikal turizmin gelişimini ve ülkelerin politikalarını inceleyen makale sayısı da oldukça fazladır. Medikal turizm modeli geliştirilmesi kapsamında yapılan çalışmalarda, tüm paydaşların katkısının alınması olmazsa olmaz bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Medikal turizmde ön plana çıkan tedaviler; sigortaların kapsamı dışında kalan estetik, göz ve diş tedavileri olarak sayılabilir. Ayrıca maliyet ya da bekleme süreleri gibi sebeplerle; koroner bypass, organ nakli ve eklem protezleri gibi büyük cerrahi operasyonlar için de medikal turizm tercih edilmektedir. Ayrıca hastaların medikal turizm sonrası yaşadığı komplikasyonları, sağlık sorunlarını ve bunun sonucu oluşan maliyetleri de vurgulayan çalışmalar bulunmaktadır. İncelenen çalışmaların çoğunluğu medikal turizmde hasta gönderen ve kabul eden ülkelerde yapılmıştır. Çalışmalar son yıllarda artış gösteriyor olsa da daha ileri araştırmalara duyulan ihtiyaç açıkça ortadadır. Anahtar Kelimeler: Sağlık Yönetimi, Medikal Turizm, Literatür Taramas

    Detection of Turkish Sign Language Using Deep Learning and Image Processing Methods

    No full text
    Sign language is a physical language that enables people with disabilities to communicate using hand and facial gestures. For this reason, it is very important for people with disabilities to express themselves freely in society and to make the sign language understandable to everyone. In this study, the data set was created by taking 10223 images for 29 letters in the Turkish Sign Language Alphabet. Images are made suitable for education by using image enhancement techniques. In the final stage of the study, classification processes on images were carried out by using CapsNet, AlexNet and ResNet-50, DenseNet, VGG16, Xception, InceptionV3, NasNet, EfficentNet, Hitnet, Squeezenet architectures and TSLNet, which was designed for the study. When the deep learning models were examined, it was found that CapsNet and TSLNet models were the most successful models with 99.7% and 99.6% accuracy rates, respectively

    50'li ve 70'li yıllarda arabesk müziğin sosyokültürel açıdan incelenmesi

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2012.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by İbrahim Mert Öztürk.Öztürk, İbrahim Mert. HIST 200-04ÖZTÜRK HIST 200-04/7 2011-1

    Digital playing attitudes in children: a research on children attending summer sports school

    No full text
    Bu araştırmada, yaz spor okuluna katılan ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin dijital oyun oynamaya yönelik tutumlarını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmaya 2019-2020 öğretim yılında “Gazi Koleji” ve “Beypazarı Gençlik Merkezinde” yaz spor okullarına katılan ilkokul ve ortaokulda öğrenim gören 152 öğrenci katılmıştır. Araştırmada veri toplamak amacıyla, Kişisel Bilgi Formu ile Demir ve Bozkurt (2019) tarafından geliştirilen “Dijital Oyun Oynama Tutumu Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın analizinde SPSS 22 istatistik programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde, dijital oyun oynama tutumunun cinsiyet değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek için verilere t-testi uygulanmıştır. Yaş değişkeni ile ölçekten elde edilen puanlar arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyon analizi, oyun oynama süresi ve spor yapma süresi değişkenlerine göre ise Anova analiz yöntemleri kullanılmıştır. Anova analizi sonucu farkın kaynağını belirlemek için Bonferroni testi uygulanmıştır. Sonuç olarak yaz spor okuluna katılan ilkokul ve ortaokul öğrencilerin dijital oyun oynama tutumlarıyla cinsiyet ve dijital oyun oynama süresi arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık olduğu, yaş ve spor yapma süresi değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir.In this study, it was aimed to determine the attitudes of primary and secondary school students attending summer sports school towards playing digital games. In the 2019-2020 academic year, 152 students studying in primary and secondary schools participated in the summer sports schools in "Gazi Koleji" and "Beypazarı Gençlik Merkezi". Personal Information Form and “Digital Gaming Attitude Scale” developed by Demir and Bozkurt (2019) were used to collect data in the research. SPSS 22 statistical program was used in the analysis of the research. In the analysis of the data, t-test was applied to the data to determine whether the digital game playing attitude differs according to the gender variable. Pearson correlation analysis was used to determine the relationship between the age variable and the scores obtained from the scale, and anova analysis methods were used according to the variables of playing time and playing sports. Bonferroni test was applied to determine the source of the difference as a result of Anova analysis. As a result, it has been determined that there is a statistically significant difference between the digital game playing attitudes of primary and secondary school students participating in the summer sports school, gender and the duration of playing digital games and there is no significant difference between the variables of age and duration of playing sports

    Hesperidin attenuates oxidative stress, inflammation, apoptosis, and cardiac dysfunction in sodium fluoride‐Induced cardiotoxicity in rats

    No full text
    Excessive fluoride intake has been reported to cause toxicities to brain, thyroid, kidney, liver and testis tissues. Hesperidin (HSP) is an antioxidant that possesses anti-allergenic, anti-carcinogenic, anti-oxidant and anti-inflammatory activities. Presently, the studies focusing on the toxic effects of sodium fluoride (NaF) on heart tissue at biochemical and molecular level are limited. This study was designed to evaluate the ameliorative effects of HSP on toxicity of NaF on the heart of rats in vivo by observing the alterations in oxidative injury markers (MDA, SOD, CAT, GPX and GSH), pro-inflammatory markers (NF-κB, IL-1β, TNF-α), expressions of apoptotic genes (caspase-3, -6, -9, Bax, Bcl-2, p53, cytochrome c), levels of autophagic markers (Beclin 1, LC3A, LC3B), expression levels of PI3K/Akt/mTOR and cardiac markers. HSP treatment attenuated the NaF-induced heart tissue injury by increasing activities of SOD, CAT and GPx and levels of GSH, and suppressing lipid peroxidation. In addition, HSP reversed the changes in expression of apoptotic (caspase-3, -6, -9, Bax, Bcl-2, p53, cytochrome c), levels of autophagic and inflammatory parameters (Beclin 1, LC3A, LC3B, NF-κB, IL-1β, TNF-α), in the NaF-induced cardiotoxicity. HSP also modulated the gene expression levels of PI3K/Akt/mTOR signaling pathway and levels of cardiac markers (LDH, CK-MB). Overall, these findings reveal that HSP treatment can be used for the treatment of NaF-induced cardiotoxicity

    Wound healing effects of methanol extract of Laurocerasus officinalis roem

    No full text
    WOS: 000469009000004PubMed ID: 30409033Laurocerasus officinalis Roem. (syn: Prunus laurocerasus L.) is a member of Rosaceae family. We investigated the antimicrobial and antioxidant activity of L. officinalis Roem in wound healing both in vivo and in vitro using an excisional wound model model in mice. We used four groups of eight mice as follows: untreated (control), empty gel, extract +gel (L. officinalis +gel), and Madecassol (R) groups. All treatments were applied topically once daily. The scar area, percentage wound closure and epithelization time were measured. L. officinalis promoted wound healing and increased granulation tissue, epidermal regeneration and angiogenesis. L. officinalis extract, which is known for its antioxidant and antimicrobial activities, may be useful for promoting wound healing
    corecore