93 research outputs found

    parliamentary activities of Afyonkarahisar deputy İzzet Ulvi (Aykurt) Bey (1923- 1927) as one of the first deputies of the republic

    Get PDF
    Milli Mücadele Dönemi’nde 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan ilk meclis, farklı grupları barındırmıştır. İlk meclis, Gazi Meclisi olarak tanımlanmıştır. Sebebi ise 1920 ile 1922 yılları arasında Türk İstiklal Harbi’nin başladığı dönem olarak nitelendirilmiş olmasıdır. Bu dönemde I. İnönü Muharebesi, II. İnönü Muharebesi, Kütahya – Eskişehir Muharebeleri, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz yapılmış, meclis ara vermeden çalışmalarına devam etmiş ve 1 Nisan 1923 tarihinden itibaren görevini tamamlamıştır. Yeni meclis, 72 yerden seçilen milletvekilleriyle Cumhuriyet’in ilk milletvekillerini oluşturmuş ve kurucu meclis 11 Ağustos 1923 tarihinde çalışmalarına başlamıştır. Farklı sayılar ifade edilmekle birlikte genel kanı 286 milletvekilinin ikinci dönem meclisinde yer aldığı ve 121 kişinin ilk defa meclise katılarak göreve başladığı doğrultudadır. Afyonkarahisar’dan 6 milletvekili mecliste yerini almıştır. Birinci mecliste olmayıp da ikinci mecliste yer alan İzzet Ulvi Bey (Aykurt)’de 1923 yılında ilk defa milletvekili sıfatıyla mazbatasını alarak Afyonkarahisar milletvekilliğini 1939 yılına kadar sürdürmüştür. Ardından Hakkari ve Eskişehir’den de milletvekilli olacaktır. Büyük Taarruz’un başladığı topraktan, bir milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi adıyla toplandığı ilk mecliste yaptıkları incelenecektir. Hedef, İzzet Ulvi Bey’in 1923-1927 yıllarını kapsayan dönemde, hangi konuda nelere itiraz ettiği, hangi konuda söz aldığı, hangi teklifleri verdiği, mecliste ne kadar aktif olduğu ortaya çıkarılarak özetlenmeye çalışılacaktır. Özellikle eğitim, ziraat, kanun konularında düşünceleri ifade edilecektir. Kaç oylamaya katıldığı, hangi kanuna veya mazbatayı kabul ettiği, hangisini reddettiği, kaç tane kanuna katılmadığı toplu olarak verilmeye çalışılacaktır.The first assembly, established on April 23, 1920, housed different groups during the National Struggle Period. The first assembly was defined as the Veterans Assembly. The reason is that the period between 1920 and 1922 was described as the period when the Turkish War of Independence began. In this period, I. İnönü Battle, II. The Battle of İnönü, the Battle of Kütahya - Eskişehir, the Battle of Sakarya, and the Great Offensive were fought; the assembly continued its work without a break and completed its duty as of April 1, 1923. The new assembly formed the first deputies of the Republic, with the deputies elected from 72 places, and the constituent assembly started its work on August 11, 1923. Although different numbers are expressed, the general opinion is that 286 deputies took part in the second term of parliament, and 121 people joined the parliament for the first time and took office. Six deputies from Afyonkarahisar took their place in the parliament. İzzet Ulvi Bey (Aykurt), who was not in the first parliament but was in the second parliament, took his mandate as a deputy for the first time in 1923 and continued his membership in Afyonkarahisar until 1939. Then he will be a deputy from Hakkari and Eskişehir. From the land where the Great Offensive began, what a deputy did in the first assembly, which he convened under the name of the Grand National Assembly of Türkiye, will be examined. The aim will be tried to be summarized by revealing how active Izzet Ulvi Bey was in the parliament in the period covering the years 1923-1927, on which subject he objected, on which topic he spoke, and which proposals he made. In particular, his thoughts on education, agriculture, and law will be expressed. It will be tried to be given collectively how many votes he participated in, which law or mandate he accepted, which one he rejected, and how many laws he did not agree with

    Operation of the 14th Cavalry Division between August 26 and August 31, 1922

    Get PDF
    Anadolu’nun 1919 yılı içerisinde Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilmesiyle milli direniş harekatı başlamıştır. Yunan düzenli ordusuna karşı, Anadolu’da düzensiz birliklerle başarı sağlanamayacağı anlaşılınca 2 Ağustos 1920 tarihindeki Afyonkarahisar Kongresi’nde düzenli orduya geçilme kararı alınmıştır. 26 Aralık 1920 tarihinde düzenli orduya geçilmiştir. 14. Süvari Tümeni 1921 yılının mart ayında Merkez Ordusu’nda, tümen karargahı ise Zara bölgesindedir. 14. Süvari Tümen Komutanı Yarbay Mehmet Suphi Beydir. Tümen, 1921 yılının haziran ayında Merkez Komutanlığı’ndan alınarak Batı Cephesi Komutanlığı’na gönderilmiştir. Batı Cephesi Komutanlığı’ndan da alınarak 1921 yılı temmuz ayının ortasında, yeni kurulan ve Albay Fahrettin Bey’in komutanlığı altında bulunan 5. Gruba bağlanmıştır. Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde, Sakarya Meydan Muharebesi’nde aktif olarak faaliyet göstermiş, 3., 54. ve 55. Süvari Alaylarından meydana gelmiştir. 13 Eylül 1921 tarihinde ise 5. Süvari Grubu, 5. Süvari Kolordusu olarak adlandırılmıştır. 14. Süvari Tümeni ise Tuğgeneral Fahrettin Paşa’nın emri altında bulunmuş, 3., 5., 34. ve 54. Süvari Alaylarından teşkilatlanmıştır. 14. Süvari Tümeni, 5. Süvari Kolordusuna bağlı, 4 alayıyla birlikle Büyük Taarruz ve Takip Harekatı’na katılarak Türk İstiklal Harbi Dönemi’nde etkin rol almıştır. Çalışma, arşiv kaynakları, Genelkurmay Yayınları, tetkik eserler, dergi ve tezlerden hazırlanacaktır.With the occupation of Anatolia by the Greek forces in 1919, the national resistance operation began. When it was understood that there would be no success against the Greek regular army with irregular units in Anatolia, it was decided to switch to the regular army at the Afyonkarahisar Congress on 2 August 1920. On December 26, 1920, the regular army was transferred. The 14th Cavalry Division was in the Central Army in March 1921, and the division headquarters was in the Zara region. The Commander of the 14th Cavalry Division is Lieutenant Colonel Mehmet Suphi. The division was taken from the Central Command in June 1921 and sent to the Western Front Command. From the Western Front Command, It was taken from the Western Front Command, and in the middle of July 1921, it was attached to the 5th Group, which was newly established and under the command of Colonel Fahrettin Bey. It was active in the Kütahya-Eskişehir Battles and the Sakarya Pitched Battle, and consisted of the 3rd, 54th and 55th Cavalry Regiments. On September 13, 1921, the 5th Cavalry Group was named the 5th Cavalry Corps. The 14th Cavalry Division was under the command of Brigadier General Fahrettin Pasha and was organized from the 3rd, 5th, 34th and 54th Cavalry Regiments. The 14th Cavalry Division, attached to the 5th Cavalry Corps, took an active role in the Turkish War of Independence by participating in the Great Offensive and Pursuit Operation with its 4 regiments. The study will be prepared from archive sources, General Staff Publications, research works, journals and theses

    Türkiye’deki Vakıf Yükseköğretim Kurumlarında Algılanan Hizmet Kalitesinin Öğrenci Memnuniyetine Etkisi

    Get PDF
    Araştırmanın amacı, vakıf yükseköğretim kurumlarında algılanan hizmet kalitesinin öğrenci memnuniyeti üzerindeki etkisinin tespit edilmesidir. Araştırmada bir vakıf yükseköğretim kurumundan 231 öğrenci ile anket çalışması yapılmıştır. Toplanan verilere SPSS 22 paket programı aracılığı ile faktör analizi, güvenilirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma kapsamında yapılan analizler sonucunda vakıf yükseköğretim kurumlarının sağladığı hizmetlerin öğrencilerin memnuniyetlerini yüksek düzeyde açıklama gücüne sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.  Eğitim kurumlarında yönetimin kalitesi, eğitim kalitesi, destek hizmetlerinin kalitesi ve dönüştürme kalitesi, öğrencilerin memnuniyetini önemli düzeyde etkilemektedir. Ancak sosyalleşme alanları, kampüslerin fiziksel kalitesi, akademisyenlerin tutum/davranışları ve eğitim müfredatının öğrenci memnuniyeti üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır

    Hızlı depresif belirti envanteri-özbildirim formu’nun ((HDBE16-ÖF) beck depresyon envanteri-II ile karşılaştırılarak ayaktan başvuran hastalarda geçerlilik ve güvenilirliği

    Get PDF
    Objective: To evaluate the validity and reliability of 16-item self-report version of the Quick Inventory of Depressive Symptomatology (QIDS-SR16) scale in comparison with BDI-II-Turkish (BDI-II-T) in a young sample of Turkish university students. Methods: A slightly modified version of the QIDS-SR16-Turkish (QIDS-SR16-T) available at www.ids-qids.org, along with the BDI-II-T, was administered to 628 young Turkish university students who attended the Family Health Center in Uludag University Campus between February and April 2010. Descriptive analyses, Student's t-test, receiver operating characteristic (ROC) analysis, and confirmatory factor analyses were used in the study. Results: The mean age of the participants was 21.1 +/- 2.16 (SD) years; 67.8% were female and 32.2% were male. Cronbach's a coefficient for internal consistency of the QIDS-SR16-T was found to be 0.769. The mean item-total correlation was 0.45, ranging from 0.29 to 0.71. The correlation between the BDI-II-T and QIDS-SR16-T was 0.72. ROC curve analysis suggested 9 as the optimal cut-off for a clinical depression level for the QIDS-SR16-T. Conclusion: We observed that the QIDS-SR16-T demonstrated good psychometric properties in a sample of young Turkish students and has convergent validity with the BDI-II-T, a widely used scale for depression. It is essential to diagnose reliably the major depressive disorder and to follow up the patients by valid screening instruments in primary care setting. The internal consistencies of the QIDS determined in studies from the United States were greater than our Cronbach's alpha coefficient, but there was no statistically significant difference between them (z=0.55, p>0.05). The QIDS-SR16-T can be reliably used in primary care settings.Genç Türk üniversite öğrencileri arasında Hızlı Depresif Belirti Envanteri’nin (HDBE) 16 maddelik Özbildirim Formu‘nun, Beck Depresyon Envanteri-II (BDE-II) ile karşılaştırılarak geçerlilik ve güvenilirliğinin saptanması. Yön tem ler: www.ids-qids.org’tan ulaşılabilecek Hızlı Depresif Belirti Envanteri-Özbildirim Formu’nun (HDBE16-ÖF) hafifçe değiştirilmiş olan versiyonu, BDE-II ile beraber Uludağ Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Aile Sağlığı Merkezine ayaktan başvuran 628 genç Türk üniversite öğrencisine Şubat 2010 ve Nisan 2010 tarihleri arasında uygulandı. Betimleyici istatistik, student t testi, ROC analizi ve doğrulayıcı faktör analizleri çalışmada kullanılmıştır. Bul gu lar: Ortalama yaş 21,1±2,16 (SD) olarak saptandı. Örneklemin %67,8’i kadın, %32,2’si erkek idi. İç tutarlılık α-Cronbach katsayısı 0,769 olarak saptandı. Ortalama madde-toplam madde korelasyonu 0,45 (0,29-0,71) olarak bulunmuştur. ROC analizine göre, HDBE16-ÖF için klinik depresyon açısından 9 puan sınır değer olarak saptanmıştır. So nuç: HDBE16-ÖF ile çok sık kullanılan bir depresyon ölçeği olan BDE-II, iyi psikometrik uyum geçerliliği göstermiştir. 1. Basamakta majör depresif epizodu güvenle teşhis etmek ve hastalığı, geçerliliği kanıtlanmış araçlarla takip etmek önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde HDBE ile ilgili çalışmalarda elde edilen iç tutarlılık katsayısı α Cronbach bizim çalışmamızdan daha yüksek bulunsa da, aralarında istatiksel olarak bir farklılık yoktur (z=0,55, p>0,05). HDBE16-ÖF 1.basamakta güvenle kullanılabilecek bir ölçektir

    Türkiye’deki Vakıf Yükseköğretim Kurumlarında Algılanan Hizmet Kalitesinin Öğrenci Memnuniyetine Etkisi

    Get PDF
    Araştırmanın amacı, vakıf yükseköğretim kurumlarında algılanan hizmet kalitesinin öğrenci memnuniyeti üzerindeki etkisinin tespit edilmesidir. Araştırmada bir vakıf yükseköğretim kurumundan 231 öğrenci ile anket çalışması yapılmıştır. Toplanan verilere SPSS 22 paket programı aracılığı ile faktör analizi, güvenilirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler, korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma kapsamında yapılan analizler sonucunda vakıf yükseköğretim kurumlarının sağladığı hizmetlerin öğrencilerin memnuniyetlerini yüksek düzeyde açıklama gücüne sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.  Eğitim kurumlarında yönetimin kalitesi, eğitim kalitesi, destek hizmetlerinin kalitesi ve dönüştürme kalitesi, öğrencilerin memnuniyetini önemli düzeyde etkilemektedir. Ancak sosyalleşme alanları, kampüslerin fiziksel kalitesi, akademisyenlerin tutum/davranışları ve eğitim müfredatının öğrenci memnuniyeti üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır

    Türk Sigortacılık Sektöründe Rekabetin Ampirik Analizi: 2009-2019 Dönemi

    Get PDF
    Çalışmada, Türk sigortacılık sektörü ve sektörde faaliyet gösteren şirketlerin rekabet gücünü belirlemeye yönelik olarak Panzar - Rosse (1987) modeli 2009Q4-2019Q3 dönemi verileri yardımıyla tahmin edilmiştir. Türk sigortacılık sektöründe yaşanan yapısal değişimlerin piyasa yapısı üzerinde etkilerini analiz etmeye yönelik olarak Panzar - Rosse (1987) modeli, 2009Q4-2013Q4 ve 2014Q4-2019Q3 dönemleri için de ayrı ayrı tahmin edilmiştir. Bağımlı değişkenin net toplam primler ve toplam gelirler olduğu iki farklı Panzar - Rosse modeli panel veri yöntemiyle tahmin edilmiştir. Analiz sonuçlarında ulaşılan bulgular, Türk sigortacılık sektöründe cari piyasa yapısının monopolcü rekabet piyasa yapısı olduğunu göstermektedir

    Impact of Abusive Supervision on Innovative Work Behavior in Turkey: Who Is More Affected?

    Full text link
    Received 25 July 2023. Accepted 2 June 2024. Published online 21 July 2024.Researchers have focused on the dark side of managers in recent years, wherein studies discuss the effects of abusive supervision styles on employees and organizations. This research aims to elucidate the influence of abusive supervision on innovative work behaviors of new and former employees. The study focuses on two different employee characteristics. The first group includes the employees with a twoyear or less tenure. The second group includes employees with a fiveyear or more tenure. A simple random sampling technique is used to determine the sample. The research sample includes 345 employees in a manufacturing firm in Istanbul, Turkey. According to regression analysis results, abusive supervision negatively affects innovative work behavior. In addition, abusive supervision affects the innovative work behaviors of new employees more than those of former employees. The findings are consistent with the social exchange theory, conservation of resources theory, and power approach. The research findings are important in demonstrating how destructive abusive supervision affects new employees. In conclusion, suggestions are presented for companies, managers, and researchers

    Thyroid function in healthy and unhealthy preterm newborns

    Get PDF
    Background: The thyroid gland and hormonal regulation are among the most important systems to be investigated in pre-term infants. This study sought to investigate thyroid hormone levels of healthy and unhealthy pre-term infants.Methods: The prospective study included 53 consecutive premature infants admitted to the neonatal intensive care unit within a duration of one year. Of these preterm babies, 20 were healthy, while 33 had problems such as asphyxia or RDS. Venous blood samples were collected at baseline 0-24 hours, 7 and 14 days and FT3, FT4, and TSH levels were determined. Other data recorded included demographic characteristics of the patients and clinical variables.Results: The most frequent health problems were RDS (87.9%), sepsis (30.3%), and retinopathy of prematurity (24.2%). The mean TSH levels showed a consistent decline at three consequent measurements in both groups, which were always significantly lower in unhealthy pre-terms. In both groups, TSH levels showed significant decreases on Day 7 and Day 14 compared to the baseline levels (p<005). The levels of FT3 and FT4 consistently showed significant correlations with gestational week and birth weight at each of the three measurements.Conclusion: Pre-term infants, especially those having problems, have significant hypothyroxinemia that may require thyroid hormone replacement therapy.Keywords: Prematurity, hypothyroxinemia, thyroid, TSH

    Trade Estimation of Turkey With Syria, Jordan and Lebanon Within the Free Trade Area Framework Via An International Gravity Model

    Get PDF
    DergiPark: 326284trakyasobedToday there are many examples of free trade areas in various parts of the world established for economical, political and safety reasons. In this context on June 10th, 2010 a decision has been taken to establish a free trade area in one of the most strategically important regions of the world, namely Middle East, among Turkey, Syria, Lebanon and Jordan within the 3rd Turkish-Arabian cooperation forum. This research investigates the international trade potential between the 4 countries using the gravity model framework. The results indicate that there is currently less trade among these countries than the gravity model would predict, therefore establishing a free trade area means a trade surplus for Turkey.Günümüzde dünyanın çeşitli bölgelerinde ekonomik, politik ve güvenlik amaçlar ile kurulmuş birçok serbest ticaret bölgesi bulunmaktadır. Bu bağlamda, dünyanın en stratejik bölgelerinden olan Ortadoğu Bölgesinde de, Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün arasında ekonomik ve politik amaçlarla 10 Haziran 2010?da gerçekleştirilen 3. Türk-Arap işbirliği forumu çerçevesinde, bir serbest ticaret bölgesi oluşturmak üzere karar alınmıştır. Çalışmamızda, “çekim modeli” (gravity model) kullanılarak Türkiye ile söz konusu ülkeler arasındaki ticaret potansiyeli tahmin edilmiştir. Sonuç olarak; Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün arasındaki mevcut ticaret hacminin son yıllarda çekim modelinin beklediğinden daha düşük olduğu, dolayısıyla serbest ticaret bölgesi kurulmasının Türkiye için bir dış ticaret fazlası yaratabileceği tahmin edilmişti
    corecore